Yapi Kredi Yayinlarindan bugüne dek yayimlanmis en kapsamli Edip Cansever külliyati!Basta, Edip Canseverin, gençlik hatasi degerlendirmesiyle reddettigi ilk kitabi Ikindi Üstü olmak üzere, kitaplarinin sonraki basimlarina girmeyen siirleri ve dergilerde kalmis birçok siiri de gnyüzüne çikaran toplu siirlerinin bu yeni basimi, Sairin tüm siirlerini ilk kez bir araya getiriyor. TADIMLIKMENDILIMDE KAN SESLERIHer yere yetisilirHiçbir seye geç kalinmaz amaÇocugum beni bagislaAhmet abi sen de bagisla.Boynu bükük duruyorsam egerIçimden böyle geldigi için degilAma hiç degilAh güzel Ahmet abim benimInsan yasadigi yere benzerO yerin suyuna, o yerin topragina benzerSuyunda yüzen baligaTopragini iten çiçegeDaglarinin, tepelerinin dumanli egimineKonyanin beyazAntepin kirmizi düzlügüne benzerGögüne benzer ki gözyaslari mavidirDenizine benzer ki dalgalidir bakislariEvlerine, sokaklarina, kösebaslarinaÖylesine benzer kiVe avlularina(Bir kuyu halkasiyla sikistirilmistir kalbi)Ve sözlerine(Yani bir cep aynasi alim-satimina belki)Ve bir gün birinin bir adres sormasina benzerSorarken sorarken üzünçlü bir ev görüntüsüneCamcinin cam kesmesine, dülgerin rende tutmasinaÖyle bir cigara yakimina, birinin gazoz açmasinaMinibüslerine, gecekondularinaHasretine, yalanina benzerAnisi issizliktirAcisi bilincidirBiçagi gözyaslaridir kurumakta olanGülemiyorsun ya, gülmekBir halk gülüyorsa gülmektirNe kadar benziyoruz Türkiyeye Ahmet abi.Bir güzel kadeh tutusun vardi eskidenDirsegin iskemleye dayali Bir vakitler gökyüzüne dayali, derdim ben Cigara paketinde yazilar resimlerResimler: cezaevleriResimler: özlemResimler: eskidenberiVe bir kasin yukari kalkikSevmen aceleDostlugun çabukBakiyorum da simdiO kadeh bir küfür gibi duruyor elinde.Ve zaman dedigimiz nedir ki Ahmet abiBiz eskiden seninleIstasyonlari dolasirdik bir birO zamanlar Malatya kokardi istasyonlarNazilli kokardiVe yagmurdan islandikça Edirne postasiKil gibi ince Istanbul yagmurunun altindaEsmer bir kadin sevmis gibi olurdun senKadinin ütülü patiskalardan bir teniUpuzun boynuKirpikleriVe sana Ahmet abiUzaktan uzaktan domates peynir keserdi sankiSofrani kurardiElini bir suya koyar gibi kalbinden akana koyardiCezaevlerine düssen cigarani getirirdiÇocuklar dogururduVe o çocuklarin dünyayi düzeltecek ellerini islerdi bir dantel gibiO çocuklar büyüyecekO çocuklar büyüyecekO çocuklar...Bilmezlikten gelme Ahmet abiUmudu dürtUmutsuzlugu yatistirDiyecegim su kiYok olan bir seylere de benzerdi o zaman trenlerOysa o kadar kullanisli ki simdiHayalsiz yasiyoruz nerdeyseÇocuklar, kadinlar, erkeklerTrenler tiklim tiklimTrenler cepheye giden trenler gibiIsçilerAlmanya yolcusu isçilerKadinlarKimi yolcu, kimi gurbet bekçisiEllerinde bavullar, filelerKolonyalar, su siseleri, paketlerOnlar ki, hepsiBir tutsak agaç gibi yanlis yerlere büyüyenlerAh güzel Ahmet abim benimGördün mü bakDagilmis pazar yerlerine benziyor simdi istasyonlarVe dagilmis pazar yerlerine memleketGelmiyor içimizden hüzünlenmek bileGelse deÖyle sürekli degilBir caz müzigi gibi gelip geçiyor hüzünO kadar çabukO kadar kisaIste o kadar.Ahmet abi, güzelim, bir mendil niye kanarDis degil, tirnak degil, bir mendil niye kanarMendilimde kan sesleri.SONRASI KALIROn kalir benden geriye, dokuzdan önceki onDokuz degil on kalirOn çiçek, on günes, on haziranOn eylül, on haziranOn adam kalir benden, onu daBal gibi parlayan kekik gibi bunalanOn adam kalir.Ne kalir ne kalirTuz gibi susayan, nane gibi yayilanDokuzu unutulmus on yüz mü kalirOnu da unutulmus bir siir belki kalirOn çizik, on çentik, on dudak iziBir çay bardaginda on dudak iziAsklardan sevgilerdenSuya yeni indirilmis bir kayik gibiAkip geçmissem, gidip gelmissemBir de bu kalir.Ne kalir benden geriye, benden sonrasi kalirAsil bu kalir.On yerde adim geçse geçmeseDaglardan tepelerden inen bir düzlüktüm, anlasilir.Aksam olur bir günden dibe çökerimSu içer dibe çökerimIyimser bir duvarciyim her gün bir tugla düsürürüm elimdenBu yüzden gecikirimSize bu sikinti kalir.Ne kalirKahvelerde kalin kalin kayisi vaktiDisleri kesmeyenin en az kayisi vaktiDisleri hiç kesmeyendenGün geçer kendi kalirKahvelerde kayisi.Gezginim, açik denizlerden yanayimBiraz da Akdenizliyim, bu iste böyle kalirAkdenizli herkes konusur duyarliginiBaska ne kalirBiz ki bir konusuruz geriye on sey kalir.Benim gögüm gövdemin böyle yuvarlak vaktiKollari açilmis kalir.Ben buyum, dersin, arkadasSevgilim ben buyumYüregim vurgun, dislerim altinCeketim sol omuzumdaVakit vakit incelen vakit.IÇINDEN DOGRU SEVDIM SENIIçinden dogru sevdim seni Bakislarindan dogru sevdim de Agzindaki islakligin bugusundan Sesini yapan sözcüklerinden sevdim bir de Beni sevdigin gibi sevdim seni Kar birakilmis karanligindan. Yerlestir bu sevdayi her yerine Yüzünde ter olan su damlaciklarinin Kaynagina yerlestir Her zaman saklamadigin, acisizligin son duragina Gül tasiyan çocuguna yerlestir Ve omuzlarina, daracik omuzlarina Üsümüs gibisin de sanki azicik öne tasirdigin Tam oraya iste, uçsuz bucaksiz bir düzlükten Bir papatya tarlasiyla ayrilmis gögüslerine yerlestir Ve esmerligine bir de, eski bir yanginin izlerinin renginde Saçlarinin yana düsüsüne, onlari bölen ikilige Alnindan baslayan ve ayak bileklerinde duran Yani senin olmayan, seni bir bosluk gibi saran hüzne yerlestirYerlestir onu bir kentin parça parça aklinda tuttugun Kar taneleri gibi uçusan Ve her gün biraz daha hafifleyen semtlerine Yerlestir bu sevdayi her yerine.Ekledim ben tattigim her seyi denizlere Bildigim ne varsa onlar da hep denizlerdenSen de bir deniz gibi yerlestir onu istersen Sevdayi Ve köpüklendir Ve yaslandir ki iste kederi anlamasin Ama dur, her deniz yaslidir zaten Ögrenmez ama ögretir mutlulugu Bizim sevdamiz da öyledir, iyi siirler gibi Biraz da herkes içindir. Ve gelincigin ikinci tadina benzemeli Var eden kendini birincisinden Yani bir sevdayi sevgiye dönüstüren. Ben simdi bir yabanci gibi gülümseyen Tanimadigin bir ülke gibi Içinde yasamadigin bir zaman gibi Tam kendisi gibi mutlulugun Beni bekliyorsun Ve onu bekliyorsun beni beklerken.ÜÇLÜKLERIGülümse! gör ölümsüz karsiligini bunun Iste Lambalar, bardaklar, çiçekli güz sürahileri. IIGünün ilk saatleri Iyi biliyorum, ilk saatleri günün Peki, nedir öyleyse bu sabah silintisi.IIIHiçbir dilde söylenmemis Hiçbir dilde yazilmamisSözler ve sarkilar içindeyim. IVNeden aklima geliyor istasyon büfesindeki durusun Hava sogudu kasimin son günleri Kar yagacak, bembeyaz olacak unutulmuslugun. VBir gemi geçiyor, sessiz bir gemi Oysa yolcularla dolu içi Girince gemiye kimseler yok dalgalardan baska VIBütün gün yagmur yagdi Ya da bir gün içinde bir yildan fazla Günü islatti bu yagmur. VIINedir mi yalnizlik kendine sor önce Bir sabah, erkenden, bir kir çiçeginin üzerinde Görünce parladigini bir çiy tanesinin. VIIIGölgen yok senin, ayak izlerin yok Neden mi? acilar barinmamis ki sende Mutluluk yok, mutsuzluk yok.
Yapi Kredi Yayinlarindan bugüne dek yayimlanmis en kapsamli Edip Cansever külliyati!Basta, Edip Canseverin, gençlik hatasi degerlendirmesiyle reddettigi ilk kitabi Ikindi Üstü olmak üzere, kitaplarinin sonraki basimlarina girmeyen siirleri ve dergile... tümünü göster
Yapi Kredi Yayinlarindan bugüne dek yayimlanmis en kapsamli Edip Cansever külliyati!Basta, Edip Canseverin, gençlik hatasi degerlendirmesiyle reddettigi ilk kitabi Ikindi Üstü olmak üzere, kitaplarinin sonraki basimlarina girmeyen siirleri ve dergilerde kalmis birçok siiri de günyüzüne çikaran toplu siirlerinin bu yeni basimi, Sairin tüm siirlerini ilk kez bir araya getiriyor. TADIMLIKMENDILIMDE KAN SESLERIHer yere yetisilirHiçbir seye geç kalinmaz amaÇocugum beni bagislaAhmet abi sen de bagisla.Boynu bükük duruyorsam egerIçimden böyle geldigi için degilAma hiç degilAh güzel Ahmet abim benimInsan yasadigi yere benzerO yerin suyuna, o yerin topragina benzerSuyunda yüzen baligaTopragini iten çiçegeDaglarinin, tepelerinin dumanli egimineKonyanin beyazAntepin kirmizi düzlügüne benzerGögüne benzer ki gözyaslari mavidirDenizine benzer ki dalgalidir bakislariEvlerine, sokaklarina, kösebaslarinaÖylesine benzer kiVe avlularina(Bir kuyu halkasiyla sikistirilmistir kalbi)Ve sözlerine(Yani bir cep aynasi alim-satimina belki)Ve bir gün birinin bir adres sormasina benzerSorarken sorarken üzünçlü bir ev görüntüsüneCamcinin cam kesmesine, dülgerin rende tutmasinaÖyle bir cigara yakimina, birinin gazoz açmasinaMinibüslerine, gecekondularinaHasretine, yalanina benzerAnisi issizliktirAcisi bilincidirBiçagi gözyaslaridir kurumakta olanGülemiyorsun ya, gülmekBir halk gülüyorsa gülmektirNe kadar benziyoruz Türkiyeye Ahmet abi.Bir güzel kadeh tutusun vardi eskidenDirsegin iskemleye dayali Bir vakitler gökyüzüne dayali, derdim ben Cigara paketinde yazilar resimlerResimler: cezaevleriResimler: özlemResimler: eskidenberiVe bir kasin yukari kalkikSevmen aceleDostlugun çabukBakiyorum da simdiO kadeh bir küfür gibi duruyor elinde.Ve zaman dedigimiz nedir ki Ahmet abiBiz eskiden seninleIstasyonlari dolasirdik bir birO zamanlar Malatya kokardi istasyonlarNazilli kokardiVe yagmurdan islandikça Edirne postasiKil gibi ince Istanbul yagmurunun altindaEsmer bir kadin sevmis gibi olurdun senKadinin ütülü patiskalardan bir teniUpuzun boynuKirpikleriVe sana Ahmet abiUzaktan uzaktan domates peynir keserdi sankiSofrani kurardiElini bir suya koyar gibi kalbinden akana koyardiCezaevlerine düssen cigarani getirirdiÇocuklar dogururduVe o çocuklarin dünyayi düzeltecek ellerini islerdi bir dantel gibiO çocuklar büyüyecekO çocuklar büyüyecekO çocuklar...Bilmezlikten gelme Ahmet abiUmudu dürtUmutsuzlugu yatistirDiyecegim su kiYok olan bir seylere de benzerdi o zaman trenlerOysa o kadar kullanisli ki simdiHayalsiz yasiyoruz nerdeyseÇocuklar, kadinlar, erkeklerTrenler tiklim tiklimTrenler cepheye giden trenler gibiIsçilerAlmanya yolcusu isçilerKadinlarKimi yolcu, kimi gurbet bekçisiEllerinde bavullar, filelerKolonyalar, su siseleri, paketlerOnlar ki, hepsiBir tutsak agaç gibi yanlis yerlere büyüyenlerAh güzel Ahmet abim benimGördün mü bakDagilmis pazar yerlerine benziyor simdi istasyonlarVe dagilmis pazar yerlerine memleketGelmiyor içimizden hüzünlenmek bileGelse deÖyle sürekli degilBir caz müzigi gibi gelip geçiyor hüzünO kadar çabukO kadar kisaIste o kadar.Ahmet abi, güzelim, bir mendil niye kanarDis degil, tirnak degil, bir mendil niye kanarMendilimde kan sesleri.SONRASI KALIROn kalir benden geriye, dokuzdan önceki onDokuz degil on kalirOn çiçek, on günes, on haziranOn eylül, on haziranOn adam kalir benden, onu daBal gibi parlayan kekik gibi bunalanOn adam kalir.Ne kalir ne kalirTuz gibi susayan, nane gibi yayilanDokuzu unutulmus on yüz mü kalirOnu da unutulmus bir siir belki kalirOn çizik, on çentik, on dudak iziBir çay bardaginda on dudak iziAsklardan sevgilerdenSuya yeni indirilmis bir kayik gibiAkip geçmissem, gidip gelmissemBir de bu kalir.Ne kalir benden geriye, benden sonrasi kalirAsil bu kalir.On yerde adim geçse geçmeseDaglardan tepelerden inen bir düzlüktüm, anlasilir.Aksam olur bir günden dibe çökerimSu içer dibe çökerimIyimser bir duvarciyim her gün bir tugla düsürürüm elimdenBu yüzden gecikirimSize bu sikinti kalir.Ne kalirKahvelerde kalin kalin kayisi vaktiDisleri kesmeyenin en az kayisi vaktiDisleri hiç kesmeyendenGün geçer kendi kalirKahvelerde kayisi.Gezginim, açik denizlerden yanayimBiraz da Akdenizliyim, bu iste böyle kalirAkdenizli herkes konusur duyarliginiBaska ne kalirBiz ki bir konusuruz geriye on sey kalir.Benim gögüm gövdemin böyle yuvarlak vaktiKollari açilmis kalir.Ben buyum, dersin, arkadasSevgilim ben buyumYüregim vurgun, dislerim altinCeketim sol omuzumdaVakit vakit incelen vakit.IÇINDEN DOGRU SEVDIM SENIIçinden dogru sevdim seni Bakislarindan dogru sevdim de Agzindaki islakligin bugusundan Sesini yapan sözcüklerinden sevdim bir de Beni sevdigin gibi sevdim seni Kar birakilmis karanligindan. Yerlestir bu sevdayi her yerine Yüzünde ter olan su damlaciklarinin Kaynagina yerlestir Her zaman saklamadigin, acisizligin son duragina Gül tasiyan çocuguna yerlestir Ve omuzlarina, daracik omuzlarina Üsümüs gibisin de sanki azicik öne tasirdigin Tam oraya iste, uçsuz bucaksiz bir düzlükten Bir papatya tarlasiyla ayrilmis gögüslerine yerlestir Ve esmerligine bir de, eski bir yanginin izlerinin renginde Saçlarinin yana düsüsüne, onlari bölen ikilige Alnindan baslayan ve ayak bileklerinde duran Yani senin olmayan, seni bir bosluk gibi saran hüzne yerlestirYerlestir onu bir kentin parça parça aklinda tuttugun Kar taneleri gibi uçusan Ve her gün biraz daha hafifleyen semtlerine Yerlestir bu sevdayi her yerine.Ekledim ben tattigim her seyi denizlere Bildigim ne varsa onlar da hep denizlerdenSen de bir deniz gibi yerlestir onu istersen Sevdayi Ve köpüklendir Ve yaslandir ki iste kederi anlamasin Ama dur, her deniz yaslidir zaten Ögrenmez ama ögretir mutlulugu Bizim sevdamiz da öyledir, iyi siirler gibi Biraz da herkes içindir. Ve gelincigin ikinci tadina benzemeli Var eden kendini birincisinden Yani bir sevdayi sevgiye dönüstüren. Ben simdi bir yabanci gibi gülümseyen Tanimadigin bir ülke gibi Içinde yasamadigin bir zaman gibi Tam kendisi gibi mutlulugun Beni bekliyorsun Ve onu bekliyorsun beni beklerken.ÜÇLÜKLERIGülümse! gör ölümsüz karsiligini bunun Iste Lambalar, bardaklar, çiçekli güz sürahileri. IIGünün ilk saatleri Iyi biliyorum, ilk saatleri günün Peki, nedir öyleyse bu sabah silintisi.IIIHiçbir dilde söylenmemis Hiçbir dilde yazilmamisSözler ve sarkilar içindeyim. IVNeden aklima geliyor istasyon büfesindeki durusun Hava sogudu kasimin son günleri Kar yagacak, bembeyaz olacak unutulmuslugun. VBir gemi geçiyor, sessiz bir gemi Oysa yolcularla dolu içi Girince gemiye kimseler yok dalgalardan baska VIBütün gün yagmur yagdi Ya da bir gün içinde bir yildan fazla Günü islatti bu yagmur. VIINedir mi yalnizlik kendine sor önce Bir sabah, erkenden, bir kir çiçeginin üzerinde Görünce parladigini bir çiy tanesinin. VIIIGölgen yok senin, ayak izlerin yok Neden mi? acilar barinmamis ki sende Mutluluk yok, mutsuzluk yok.
Yapi Kredi Yayinlarindan bugüne dek yayimlanmis en kapsamli Edip Cansever külliyati!Basta, Edip Canseverin, gençlik hatasi degerlendirmesiyle reddettigi ilk kitabi Ikindi Üstü olmak üzere, kitaplarinin sonraki basimlarina girmeyen siirleri ve dergile... tümünü göster
İkinci Yeni hareketinin Edip Cansever ve Cemal Süreya ile birlikte önde gelen şairlerinden Turgut Uyar, çok uzun bir aradan sonra ilk kez bütün şiirleri içeren bir kitapla okurlarının karşısında. Arz-ı Hal, Türkiyem, Dünyanın En Güzel Arabistanı, Tütünler Islak, Her Pazartesi, Divan, Toplandılar, Kayayı Delen İncir ve Dün Yok mu kitaplarının yanı sıra dergilerde kalan son şiirleri ve önceki baskılardan unutulmaları ya da şair tarafından elenmeleri nedeniyle kitaplarına girmemiş şiirleriyle, kaçırılmayacak bir yapıt. TADIMLIKÇOK ÜŞÜMEKBir Kalır uzun resimlerde anısı sakallarımızınUrban içinde Üşüyüp Üşüyüp kaldığımızınBir Kalır yanık yağlar kokusu şehirlerdeUzun nehirlere binip uzaklaşmadıkçaBir Kalır yabancı yataklarda o otellerMeydanlar heykeller sizin olmadığınız o her yerO çok yalınç gerçekli gelip gitmelerBir Kalır uzun duvarlar ve onların dipleriBir Kalır Yılgın Adamların hep Evet dedikleriÇok üşürdük hep üşürdük üşümekti bütün yaşadığımızÜşürdü ellerimiz aşkımız sonsuz uzun sakallarımızTükenir dağınık diriliği kaşıntımızın bir günBir Kalır uzun kitaplarda anısı çok Üşüdüğümüzün
İkinci Yeni hareketinin Edip Cansever ve Cemal Süreya ile birlikte önde gelen şairlerinden Turgut Uyar, çok uzun bir aradan sonra ilk kez bütün şiirleri içeren bir kitapla okurlarının karşısında. Arz-ı Hal, Türkiyem, Dünyanın En Güzel Arabistanı, Tüt... tümünü göster
Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal, kültürel, ahlaki, edebî, askeri yani, bütün maddi, zenginliğini eserlerine yansıymış, yaşadığı coğrafyanın insanının tarih içinde kazandığı değerleri, acılarını, kahramanlıklarını, tecrübelerini yazıya döküp ölümsüzleştirmiş, halkının içine düştüğü zor durumları eserlerinde en güzel şekilde anlatmış, onların çözümlerine dair ipuçları göstermiş, eserlerinde kendi ifadesi ile tipik insanı ortaya koymaya çalışmış bir yazardır. Hikâyelerinde milletinin temel mülkü olan millî hafızaya ait efsane, destan, masal, hikâye ve türküleri, bunların meydana geldiği şartları, ardındaki hikâyeleri, insanları kullanırken, Kırgız Türk kültürünü, psikolojisiyle, duyuş ve anlayış tarzıyla, maddi manevi zenginliğiyle o kültürü bina edenlerin evlatlarına yeniden hatırlatmaya çalışmıştır.Her yazar bir milletin çocuğudur ve o milletin hayatını anlatmak, eserlerini kendi millî gelenek ve törelerini kaynak alarak zenginleştirmek zorundadır. Benim yaptığım önce bu, yani kendi milletimin geleneklerini ve hayatını anlatıyorum. Fakat orada kaldığınız takdirde bir yere varamazsınız. Edebiyatın millî hayatı ve gelenekleri anlatmanın ötesinde de hedefleri vardır. Yazar, ufkunu millî olanın ötesine doğru genişletmek ve evrensel olana ulaşmak için gayret göstermek durumundadır. İyi yazar tipik insan ortaya koyma ustalığına erişen yazardır.
Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal, kültürel, ahlaki, edebî, askeri yani, bütün maddi, zenginliğini eserlerine yansıymış, yaşadığı coğrafyanın insanının tarih içinde kazandığı değerleri, acılarını, kahramanlıklarını, tecrübelerini ya... tümünü göster
Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusuf'un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu.
Kuyucaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır. Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken, bir yandan da yaşadığı lirik aşk hiyakesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.
Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebe... tümünü göster