Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı Berna Moran, hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak niteler. Moran'a göre Oğuz Atay'ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikler, Tutunamayanlar'ı büyük bir yeteneğin ürünü yapmış, yapıttaki bu yetkinlik Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır. Küçük burjuva dünyasını zekice alaya alan Atay saldırısını, tutunanların anlamayacağı, red edeceği türden bir romanla yapar. Tutunamayanlar, 1970 TRT Roman Ödülünü kazanmıştı.
Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı Berna Moran, hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak niteler. Moran'a göre Oğuz Atay'ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikle... tümünü göster
Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı Berna Moran, hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak niteler. Moran'a göre Oğuz Atay'ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikler, Tutunamayanlar'ı büyük bir yeteneğin ürünü yapmış, yapıttaki bu yetkinlik Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır. Küçük burjuva dünyasını zekice alaya alan Atay saldırısını, tutunanların anlamayacağı, red edeceği türden bir romanla yapar. Tutunamayanlar, 1970 TRT Roman Ödülünü kazanmıştı.
Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı Berna Moran, hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak niteler. Moran'a göre Oğuz Atay'ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikle... tümünü göster
Tanrı aşkına hemen gelin!Hercule Poirot bu yardım çağrısını aldığında çok geç kalmış, milyoner Paul Renauld ölmüştü. Kurban, Merlinvilledeki malikanesinin yanındaki golf sahasında, yeni kazılmış bir mezarın yanında sırtından bıçaklanmıştı.Şimdi ortada birkaç zanlı vardı: Kurbanın sırtındaki hançerin sahibi olan karısı, metresi ve de kendisine öfke kusan oğlu... Her birinin gözü adamın mirasındaydı.Polis suçluyu bulduğunu düşünürken, Poirotnun hala kuşkuları vardı. İkinci cinayet onun ne kadar haklı olduğunu kanıtlayacaktı.
Tanrı aşkına hemen gelin!Hercule Poirot bu yardım çağrısını aldığında çok geç kalmış, milyoner Paul Renauld ölmüştü. Kurban, Merlinvilledeki malikanesinin yanındaki golf sahasında, yeni kazılmış bir mezarın yanında sırtından bıçaklanmıştı.Şimdi ortad... tümünü göster
Tanrı aşkına hemen gelin!Hercule Poirot bu yardım çağrısını aldığında çok geç kalmış, milyoner Paul Renauld ölmüştü. Kurban, Merlinvilledeki malikanesinin yanındaki golf sahasında, yeni kazılmış bir mezarın yanında sırtından bıçaklanmıştı.Şimdi ortada birkaç zanlı vardı: Kurbanın sırtındaki hançerin sahibi olan karısı, metresi ve de kendisine öfke kusan oğlu... Her birinin gözü adamın mirasındaydı.Polis suçluyu bulduğunu düşünürken, Poirotnun hala kuşkuları vardı. İkinci cinayet onun ne kadar haklı olduğunu kanıtlayacaktı.
Tanrı aşkına hemen gelin!Hercule Poirot bu yardım çağrısını aldığında çok geç kalmış, milyoner Paul Renauld ölmüştü. Kurban, Merlinvilledeki malikanesinin yanındaki golf sahasında, yeni kazılmış bir mezarın yanında sırtından bıçaklanmıştı.Şimdi ortad... tümünü göster
1934 yılının ilkbaharında İngilterenin en ünlü fizikçisi olan Sir Claud Amory, Poirotyu Surreydeki evine çağırır. Amory evinde yaşayanlardan birinin son buluşunu çalacağından kuşkulanmaktadır. Bu buluş İngiltere savunmasını tehlikeye atabilecek kadar önemli ve gizlidir.Poirot, Yüzbaşı Hastingsi de yanına alarak Surreye gider ama çok geç kalmıştır.Sir Amoy ölmüş, formül ise kaybolmuştur. Şimdi ortada pek çok şüpheli vardır. Evdeki akrabaları mı, konukları mı, yoksa hizmetkarlardan biri mi?.. Ama kim?
1934 yılının ilkbaharında İngilterenin en ünlü fizikçisi olan Sir Claud Amory, Poirotyu Surreydeki evine çağırır. Amory evinde yaşayanlardan birinin son buluşunu çalacağından kuşkulanmaktadır. Bu buluş İngiltere savunmasını tehlikeye atabilecek kadar... tümünü göster
İşlemediği bir cinayetten, müebbet kürek cezasına çarptırıldığı sıra, Henri Charrièrein özgürlük mücadelesinin bir ifadesi olarak doğdu Kelebek. Çok genç yaşında tutkunu olduğu idealleri ve gelecek arzusu onu insanca bir felsefe ve üstün bir uygarlıkla tanıştırdı: Modern sistemin kokuşmuş yolları yerine Kızılderililerin, cüzzamlıların, okuma yazma bilmeyen yoksul balıkçıların gerçek uygarlığıyla .Bir, iki, üç, dört, beş; bir, iki, üç, dört, beş. Ardı ardına sıralanan bu rakamlar aslında bir hücrenin uzunluğu: Bir uçtan bir uca beş adım. Tüm yaşamın göz önünden geçtiği beş adım. Hayallerle ve tutkularla atılan beş adım. Yargıçlara, mahkemeye ve insan kazanmak yerine kaybetmeye dayalı yargı sistemine atılan beş adım. Modern olarak nitelenen ülkelere atılan beş adım. Tüm duyguları iğdiş eden her türlü korkuyu insanın içine salan beş adım. Özgürlüğe ve geleceğe atılan beş adım.Kelebek bir özgürlük mücadelesi...
İşlemediği bir cinayetten, müebbet kürek cezasına çarptırıldığı sıra, Henri Charrièrein özgürlük mücadelesinin bir ifadesi olarak doğdu Kelebek. Çok genç yaşında tutkunu olduğu idealleri ve gelecek arzusu onu insanca bir felsefe ve üstün bir uygarl... tümünü göster
bilgege şu anda kitap okumuyor.