Amerikan Ulusal Güvenlik Teşkilatı NSAnın şifre çözücü süper bilgisayarı TRANSLTRnin bile üstesinden gelemediği, çözülmesi imkânsız gibi görünen bir şifre...ABDden ve NSAdan intikam almak isteyen bir dâhi...Dünyanın dört bir yanında ve sanal ortamda yaşanan nefes kesici bir kovalamaca...Cinayetler, casusluk oyunları ve müthiş bir macera!.. Ulusal Güvenlik Teşkilatı (NSA), ABD istihbarat ağının belkemiğini oluşturan bir kuruluştur. Yörüngedeki casus uyduları, dünyanın her tarafındaki dinleme istasyonları ve ajanları aracılığıyla elektronik iletişim ortamlarını izlerken ABDnin düşmanı olan devletleri ve suç örgütlerini takip eden teşkilatın en büyük güvencesi TRNSLTR adlı şifre çözücü bilgisayardır. İletişimin artık e-posta ve internete dayandığı bir dünyada, mesajların şifrelerini hızla çözen, üç milyon işlemciye sahip ve koca bir binanın içine ancak sığan bu süper bilgisayar, en zor şifreleri bile dakikalar içinde çözerek Amerikan istihbaratına sürekli bilgi sağlamaktadır. Ama bir gün, TRNSLTRnin çözemediği bir şifreyle karşılaşılır. Eski bir NSA çalışanı olan bir bilgisayar dâhisi, NSA bütün dünya insanlarının iletişim mahremiyetini ihlal ettiği için TRNSLTRnin varlığını açıklayıp kamuoyundan özür dilemediği takdirde bu şifreyi herkesin kullanımına açacağını söyler. Bu da, artık dünyadaki bütün mesajların Dijital Kale adlı bu algoritma ile şifrelenmesi ve NSAnın kör olması anlamına gelir. Bu sorunun üstesinden gelmesi için, zeki olduğu kadar çekici bir kadın olan, NSAnın baş kriptografı (şifrecisi) Susan Fletcher çağrılır. Susanın, genç bir profesör olan sevgilisi, dilbilimci David Beckerın da bu konu için ve tesadüfi gibi görünen bir şekilde İspanyaya gönderilmesi, olayların karışmasına, NSAnın içine bir gölge düşmesine ve içinde entrikaların ve cinayetlerin de olduğu, zamana karşı bir yarışın başlamasına yol açar...
Amerikan Ulusal Güvenlik Teşkilatı NSAnın şifre çözücü süper bilgisayarı TRANSLTRnin bile üstesinden gelemediği, çözülmesi imkânsız gibi görünen bir şifre...ABDden ve NSAdan intikam almak isteyen bir dâhi...Dünyanın dört bir yanında ve sanal ortamda ... tümünü göster
Harvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü Robert Langdon başından vurulmuş bir halde hastane odasında gözlerini açar. Ne buraya nasıl geldiğini ne de nasıl vurulduğunu hatırlamaktadır. Camdan gördüğü manzara karşısında altüst olan profesör, evinden binlerce kilometre uzakta, Floransa’da olduğunu anlar. Yaşadığı korkunç baş ağrısına eşlik eden tek şey; sürekli kâbuslarında gördüğü kan kırmızısı bir nehrin karşısından kendisine seslenen gümüş saçlı güzel bir kadın ve toprağa baş aşağı gömülü can çekişen bedenlerdir. Langdon gördüğü kâbusları anlamlandırmaya çalışırken kadın bir suikastçı tarafından takip edildiğini, kendine tedavi uygulayan doktorlardan biri gözlerinin önünde vurulunca anlar. Hastanede görevli diğer doktorlardan biri olan Sienna Brooks’un o ölüm kalım anında yardım etmesiyle hayatta kalır. Simgebilim profesörü kendini bir anda ipuçlarını Dante’nin cehenneminde bularak çözmesi gereken korkunç bir senaryonun içinde bulur. Floransa’nın tarih kokan dar sokaklarından Venedik’in muazzam bazilikalarına uzanan semboller zinciri Langdon’ı insanlık tarihini sonsuza dek değiştirebilecek bir mekâna sürükler. Burası üç imparatorluğun merkezi olmuş, insanlık tarihi kadar eski, dünyanın incisi İstanbul’dur. Ve bu şehirde ya insanlık tarihi baştan sona yeniden yazılacak ya da bunu yazacak hiç kimse kalmayacaktır...
.. Diz çök kutsal bilgeliğin yaldızlı mouseion’unda ve kulağını yere daya, dinle suyun şırıltısını.
Batık sarayın derinliklerine in, orada, karanlığın içinde bekler khtonik canavar kan kırmızısı sularına gömülmüştür lagünün ki yansıtmaz yıldızları...
... Dan Brown, dünyanın birçok ülkesinde çok satanlar listesine giren; Kayıp Sembol, Melekler ve Şeytanlar, İhanet Noktası ve Dijital Kale gibi kitaplarının yanı sıra tüm zamanların en çok okunan romanlarından biri olan Da Vinci Şifresi’nin yazarıdır. New England’da eşi ile birlikte yaşamaktadır.
Dan Brown'un son kitabı Cehennem (Inferno) ile ilgili bilgiler açıklanmaya devam ediyor! Geçtiğimiz günlerde kitabın ilk bölümünü okuyucuya sunan Dan Brown şimdi de kitabın konusuna dair ipuçları verdi.
Sanat eserlerini, şifreleri ve sembolleri büyük bir titizlikle araştırarak, DA VINCI ŞİFRESİ, MELEKLER VE ŞEYTANLAR, DİJİTAL KALE, İHANET NOKTASI ve KAYIP SEMBOL gibi tüm dünyada fırtınalar koparan eserleri yaratan Dan Brown bu yeni romanında okurlarını karanlık ve gizemli bir dünyaya sürüklüyor.
İlk Bölümünü E-Book olarak okumak isteyenler: http://apps.facebook.com/danbrowncehennem
Harvard Simgebilim Profesörü Robert Langdon kendini İtalya’nın merkezinde bambaşka bir dünyanın içinde bulur... Tarihin en kalıcı ve gizemli başyapıtlarından biri olan Dante’nin CEHENNEM’ine yuvarlandığını hisseder.
Dünyanın geri dönülmez bir dönüşüme uğramasını engellemeye çalışırken klasik sanat, gizli geçitler ve fütüristik bilimden oluşan bir tablo içinde, Langdon amansız bir düşmanla savaşır. Bir yandan ustaca düzenlenmiş bir bulmacanın çözümünü ararken, bir yandan da kime güveneceğine karar vermek zorundadır...
CEHENNEM 14 Mayıs’ta Altın Kitaplar etiketiyle Türkiye’de!
Harvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü Robert Langdon başından vurulmuş bir halde hastane odasında gözlerini açar. Ne buraya nasıl geldiğini ne de nasıl vurulduğunu hatırlamaktadır. Camdan gördüğü manzara karşısında altüst olan profesör, evinden b... tümünü göster
Dan Brown; Da Vinci Şifresi, Melekler ve Şeytanlar'dan sonra Kayıp Sembol'de insanlığın yüzyıllardır beklediği bir gerçeğin peşinde... Harvard Simgebilim Profesörü Robert Langdon, Kongre Binasında konferans vermesi için yakın bir arkadaşından davet alır. Ancak, Washington'a varır varmaz oldukça garip bir durumla karşı karşıya kalan profesör, kendini korkunç bir oyunun ortasında bulur.
Kongre Binasına bırakılmış olan bir sembolün -yakın arkadaşı Peter Solomon'ın kesik eli- varlığını haber veren bir telefon, Langdon'ı hiç de yabancısı olmadığı bir dünyaya davet etmektedir. Antikçağlarda kullanılan bu sembolik çağrı, daveti alan kişiyi ezoterik bilgeliğin hüküm sürdüğü, çok eskilerde kalmış kayıp bir dünyaya sürükleyecektir.
Sonu belli olmayan bu mistik daveti arkadaşını kurtarmak için kabul eden Langdon, bir anda masonik sırların, saklı kalmış tarihin ve o güne dek görmediği yerlerin gizli dünyasında inanılmaz bir gerçekle yüzleşmek zorunda kalır. Artık cevaplanması gereken sorular vardır: İnsanlığın Altın Çağı, açılmaması gereken bir kapının aralığından sırlarıyla birlikte yok mu olacak, yoksa hikmetin ışığında tüm soruların cevapları mı bulunacaktır?...
Dan Brown; Da Vinci Şifresi, Melekler ve Şeytanlar'dan sonra Kayıp Sembol'de insanlığın yüzyıllardır beklediği bir gerçeğin peşinde... Harvard Simgebilim Profesörü Robert Langdon, Kongre Binasında konferans vermesi için yakın bir arkadaşınd... tümünü göster
NASA uydusu, kuzey kutbunda buzların derinliklerine gömülü az bulunur bir nesnenin varlığını belirleyince herkes şaşkına döner. Uzun süredir yeni arayışlar içinde bocalayan Uzay Dairesi bu buluşu bir zafer olarak niteler. Bu durum, Amerika Birleşik Devletleri uzay politikası ve eli kulağındaki başkanlık seçimlerini derinden etkileyecek bir zaferdir aynı zamanda. Oval ofisin yeni sahibinin kim olacağı belli değildir, ama Başkan, Beyaz Saray Gizli Servis analizcisi Rachel Sextonu, bu yeni buluşun gerçekliğini kanıtlaması için Milne buzuluna gönderir. Karizmatik bilim adamı Michael Tollan ve uzmanlardan oluşan bir ekip eşliğinde Rachel akla hayale gelmeyen ve tüm dünyayı korkunç ihtilaflara sürükleyecek bilimsel bir sahtekarlığı ortaya çıkarır.Rachel, Başkanla iletişim kurmadan önce, Michael ile birlikte ölümcül görev gücünün saldırısına uğrar. Gerçeği gizlemek uğruna hiçbir engel tanımayan esrarengiz bir güç kırıcı ve suikastçılardan oluşan özel ekip onları ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Ekibin, ölümcül olduğu kadar ıssız bir ortamda canlarını kurtarmaya çabalarken, hayatta kalabilmek için tek bir umutları vardır: Bu korkunç tuzağın perde arkasında kimin olduğunu bulmak. Gerçeği öğrendiklerinde ise akıllara durgunluk veren bir ihanet ile karşılaşacaklardır. Ünlü yazar Dan Brown, İhanet Noktası ile okuyucularını çok gizli ulusal keşif dairesinden kuzey kutbunun devasa katmanlarına ve oradan da tekrar Beyaz Saray Batı Kanadının buram buram güç kokan koridorlarına taşıyor. Bilim, tarih ve politikayı harmanladığı ünlü romanı Melekler ve Şeytanlardan sonra, Brown hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlatan her köşenin ardından şaşırtıcı sürprizlerle dolu müthiş bir gerilim romanı ile bir kez daha okurları ile buluşuyor.
NASA uydusu, kuzey kutbunda buzların derinliklerine gömülü az bulunur bir nesnenin varlığını belirleyince herkes şaşkına döner. Uzun süredir yeni arayışlar içinde bocalayan Uzay Dairesi bu buluşu bir zafer olarak niteler. Bu durum, Amerika Birleşik D... tümünü göster
NASA uydusu, kuzey kutbunda buzların derinliklerine gömülü az bulunur bir nesnenin varlığını belirleyince herkes şaşkına döner. Uzun süredir yeni arayışlar içinde bocalayan Uzay Dairesi bu buluşu bir zafer olarak niteler. Bu durum, Amerika Birleşik Devletleri uzay politikası ve eli kulağındaki başkanlık seçimlerini derinden etkileyecek bir zaferdir aynı zamanda. Oval ofisin yeni sahibinin kim olacağı belli değildir, ama Başkan, Beyaz Saray Gizli Servis analizcisi Rachel Sextonu, bu yeni buluşun gerçekliğini kanıtlaması için Milne buzuluna gönderir. Karizmatik bilim adamı Michael Tollan ve uzmanlardan oluşan bir ekip eşliğinde Rachel akla hayale gelmeyen ve tüm dünyayı korkunç ihtilaflara sürükleyecek bilimsel bir sahtekarlığı ortaya çıkarır.Rachel, Başkanla iletişim kurmadan önce, Michael ile birlikte ölümcül görev gücünün saldırısına uğrar. Gerçeği gizlemek uğruna hiçbir engel tanımayan esrarengiz bir güç kırıcı ve suikastçılardan oluşan özel ekip onları ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Ekibin, ölümcül olduğu kadar ıssız bir ortamda canlarını kurtarmaya çabalarken, hayatta kalabilmek için tek bir umutları vardır: Bu korkunç tuzağın perde arkasında kimin olduğunu bulmak. Gerçeği öğrendiklerinde ise akıllara durgunluk veren bir ihanet ile karşılaşacaklardır. Ünlü yazar Dan Brown, İhanet Noktası ile okuyucularını çok gizli ulusal keşif dairesinden kuzey kutbunun devasa katmanlarına ve oradan da tekrar Beyaz Saray Batı Kanadının buram buram güç kokan koridorlarına taşıyor. Bilim, tarih ve politikayı harmanladığı ünlü romanı Melekler ve Şeytanlardan sonra, Brown hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlatan her köşenin ardından şaşırtıcı sürprizlerle dolu müthiş bir gerilim romanı ile bir kez daha okurları ile buluşuyor.
NASA uydusu, kuzey kutbunda buzların derinliklerine gömülü az bulunur bir nesnenin varlığını belirleyince herkes şaşkına döner. Uzun süredir yeni arayışlar içinde bocalayan Uzay Dairesi bu buluşu bir zafer olarak niteler. Bu durum, Amerika Birleşik D... tümünü göster