Dalkavuklar Gecesi (1941) ve Z Vitamini (1959), yazarın yaşadığı devri, o devirdeki yetkilileri -birincisinde antik çağda muhayyel bir devlete taşıyarak, ötekinde kendi zamanından 50 yıl sonrasına taşıyarak- hicvettiği iki kısa satirik/allegorik romandır. Şahıslarının çoğu o dönemdeki kişilerdir ve müthiş bir tenkit salvosuna tutulmuşlardır. Bu iki kısa romanın önemi, “Millî Şef”lik devri ve tek parti diktatoryasının hüküm sürdüğü, ülkede kimsenin gıkını çıkaramadığı yıllarda, devrin ricalini hedef alması ve amansızca eleştirmesidir. Muhtevasındaki tenkitlerin dozu biraz fazla kaçmış veya insafsızca görünse de bu romanların o devirde yazılmış olması başlıbaşına bir yiğitliktir ve Atsız Hoca’nın tavizsiz kişiliğinin belgesidir. Biz de bir yiğitlik belgesi olduğu için yayınlıyoruz.
Dalkavuklar Gecesi (1941) ve Z Vitamini (1959), yazarın yaşadığı devri, o devirdeki yetkilileri -birincisinde antik çağda muhayyel bir devlete taşıyarak, ötekinde kendi zamanından 50 yıl sonrasına taşıyarak- hicvettiği iki kısa satirik/allegorik roma... tümünü göster
Dalkavuklar Gecesi (1941) ve Z Vitamini (1959), yazarın yaşadığı devri, o devirdeki yetkilileri -birincisinde antik çağda muhayyel bir devlete taşıyarak, ötekinde kendi zamanından 50 yıl sonrasına taşıyarak- hicvettiği iki kısa satirik/allegorik romandır. Şahıslarının çoğu o dönemdeki kişilerdir ve müthiş bir tenkit salvosuna tutulmuşlardır. Bu iki kısa romanın önemi, “Millî Şef”lik devri ve tek parti diktatoryasının hüküm sürdüğü, ülkede kimsenin gıkını çıkaramadığı yıllarda, devrin ricalini hedef alması ve amansızca eleştirmesidir. Muhtevasındaki tenkitlerin dozu biraz fazla kaçmış veya insafsızca görünse de bu romanların o devirde yazılmış olması başlıbaşına bir yiğitliktir ve Atsız Hoca’nın tavizsiz kişiliğinin belgesidir. Biz de bir yiğitlik belgesi olduğu için yayınlıyoruz.
Dalkavuklar Gecesi (1941) ve Z Vitamini (1959), yazarın yaşadığı devri, o devirdeki yetkilileri -birincisinde antik çağda muhayyel bir devlete taşıyarak, ötekinde kendi zamanından 50 yıl sonrasına taşıyarak- hicvettiği iki kısa satirik/allegorik roma... tümünü göster
Şeyh Edebalinin Kızı, Osman Gazinin Karısı, Mücevher Kadın Malhatunun RomanıMalhatun elbisesinin cebinden beratı çıkardı ve Osmanın babasına uzattı. İşte oku, Süleymanoğlu Ertuğrul: Oğlun bir ay içinde Karacahisarı zapt etmeyi başarırsa, şehrin efendisi ve uç beyi olacaktır... Atıma atladığım gibi önce sultana gittim, oradan da senin yanına geldim. Alaeddinin aklı bu işe pek yatmış değil. Karacahisarın bir ay zarfında zapt edilebileceğine asla inanmıyor.Asla inanmıyor da ne demek? Sultan inanmıyor mu? Nasıl olur? Ne demek?.. Dinle, sana söylüyorum, Karacahisar zapt edilecek! diye bağırdı ansızın Ertuğrul, ve oğluma ait olacak, oğlum da uç beyi olacak ve aşiretim de onun, bir beyin aşireti olacak! Hem de ben ölüme bu kadar yakınken!.. Dündar da kimmiş? Atımın üzerinde divana çıktığımda Dündarı görmek istiyorum! Şimdi yanımdan ayrıl, oğlum Osmanın karısı!..
Şeyh Edebalinin Kızı, Osman Gazinin Karısı, Mücevher Kadın Malhatunun RomanıMalhatun elbisesinin cebinden beratı çıkardı ve Osmanın babasına uzattı. İşte oku, Süleymanoğlu Ertuğrul: Oğlun bir ay içinde Karacahisarı zapt etmeyi başarırsa, şehrin efend... tümünü göster
Şeyh Edebalinin Kızı, Osman Gazinin Karısı, Mücevher Kadın Malhatunun RomanıMalhatun elbisesinin cebinden beratı çıkardı ve Osmanın babasına uzattı. İşte oku, Süleymanoğlu Ertuğrul: Oğlun bir ay içinde Karacahisarı zapt etmeyi başarırsa, şehrin efendisi ve uç beyi olacaktır... Atıma atladığım gibi önce sultana gittim, oradan da senin yanına geldim. Alaeddinin aklı bu işe pek yatmış değil. Karacahisarın bir ay zarfında zapt edilebileceğine asla inanmıyor.Asla inanmıyor da ne demek? Sultan inanmıyor mu? Nasıl olur? Ne demek?.. Dinle, sana söylüyorum, Karacahisar zapt edilecek! diye bağırdı ansızın Ertuğrul, ve oğluma ait olacak, oğlum da uç beyi olacak ve aşiretim de onun, bir beyin aşireti olacak! Hem de ben ölüme bu kadar yakınken!.. Dündar da kimmiş? Atımın üzerinde divana çıktığımda Dündarı görmek istiyorum! Şimdi yanımdan ayrıl, oğlum Osmanın karısı!..
Şeyh Edebalinin Kızı, Osman Gazinin Karısı, Mücevher Kadın Malhatunun RomanıMalhatun elbisesinin cebinden beratı çıkardı ve Osmanın babasına uzattı. İşte oku, Süleymanoğlu Ertuğrul: Oğlun bir ay içinde Karacahisarı zapt etmeyi başarırsa, şehrin efend... tümünü göster
Şeyh Edebalinin Kızı, Osman Gazinin Karısı, Mücevher Kadın Malhatunun RomanıMalhatun elbisesinin cebinden beratı çıkardı ve Osmanın babasına uzattı. İşte oku, Süleymanoğlu Ertuğrul: Oğlun bir ay içinde Karacahisarı zapt etmeyi başarırsa, şehrin efendisi ve uç beyi olacaktır... Atıma atladığım gibi önce sultana gittim, oradan da senin yanına geldim. Alaeddinin aklı bu işe pek yatmış değil. Karacahisarın bir ay zarfında zapt edilebileceğine asla inanmıyor.Asla inanmıyor da ne demek? Sultan inanmıyor mu? Nasıl olur? Ne demek?.. Dinle, sana söylüyorum, Karacahisar zapt edilecek! diye bağırdı ansızın Ertuğrul, ve oğluma ait olacak, oğlum da uç beyi olacak ve aşiretim de onun, bir beyin aşireti olacak! Hem de ben ölüme bu kadar yakınken!.. Dündar da kimmiş? Atımın üzerinde divana çıktığımda Dündarı görmek istiyorum! Şimdi yanımdan ayrıl, oğlum Osmanın karısı!..
Şeyh Edebalinin Kızı, Osman Gazinin Karısı, Mücevher Kadın Malhatunun RomanıMalhatun elbisesinin cebinden beratı çıkardı ve Osmanın babasına uzattı. İşte oku, Süleymanoğlu Ertuğrul: Oğlun bir ay içinde Karacahisarı zapt etmeyi başarırsa, şehrin efend... tümünü göster
Almanca aslından çeviren: Mahmure Kahraman
Almanca aslından çeviren: Mahmure Kahraman