Kesinlikle bilim merakı yeni uyananlar için hemen her konuda bilimin yükselişinden bahseden efektleri muazzam bir yapıt. Carl Sagan'ın 1980'de başlattığı Programda sonrasında izlenebilir. Kitabını da bitirmesi daha bomba olur.
Kesinlikle bilim merakı yeni uyananlar için hemen her konuda bilimin yükselişinden bahseden efektleri muazzam bir yapıt. Carl Sagan'ın 1980'de başlattığı Programda sonrasında izlenebilir. Kitabını da bitirmesi daha bomba olur.
Nebula ödüllü yazar Kim Stanley Robinson'ın "2200 sayfalık tek bir kurgu" diye tanımladığı Mars Üçlemesi, modern zamanların en başarılı hard sci-fi (sert bilimkurgu) örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Red Mars (Kızıl Mars), Green Mars (Yeşil Mars) ve Blue Mars (Mavi Mars) adlı kitaplardan oluşan üçleme, birçok eleştirmen tarafından Frank Herbert'in Dune ve Isaac Asimov'un Vakıf dizileriyle aynı ağırlıkta bir çalışma olarak nitelendiriliyor. Üçlemenin ilk kitabi Kızıl Mars, Kabalcı Yayınevi tarafından dilimize kazandırıldı; fakat diğer iki kitaptan henüz ses seda yok. Kitap temel olarak Dünya'dan Mars'a giden 100 kişilik bir koloni grubunun, burayı yaşanabilir bir gezegen haline getirme uğraşını ele alıyor.
Ancak Kim Stanley Robinson, basit bir “Mars Dünyalaştırması” (Terraforming) macerası yazmamış. Merkeze Mars yerine insanı koymuş. Bireysel düzeyde insanların ihtiraslarını, kıskançlıklarını, ideallerini incelerken, toplumsal düzeyde de inanç, başkaldırı, isyan gibi eğilimlerimize odaklanmış.
2019 yılında John Boone Mars'a ayak basan ilk insan oldu. 2027 yılında Yeryüzü'nün en iyi mühendisleri ve bilimcileri arasından seçilen ilk yüz kişi gezegenin yüzeyine indiler ve insanoğlunun giriştiği en büyük mücadele başladı: Atmosfersiz, manyetik alansız ve aşırı soğuk bir gezegeni insanlar, hayvanlar ve bitkilerle dolu bir cennet haline getirebilmek. Kolonileşme ve Terraforming çabaları yeni bir toplum düzeni yaratabilecek mi yoksa burada da Yeryüzü'nün bir kopyası mı oluşacak?
İnsanoğlunun giriştiği en büyük macera başlıyor...
Nebula ödüllü yazar Kim Stanley Robinson'ın "2200 sayfalık tek bir kurgu" diye tanımladığı Mars Üçlemesi, modern zamanların en başarılı hard sci-fi (sert bilimkurgu) örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Red Mars (Kızıl Mars), Green Mars (Yeşi... tümünü göster
Yılbaşı gecesi işlenen bir cinayet... Tarlabaşı'nın arka sokaklarında bulunan bir erkek cesedi. Öldürülmüş erkeklerin en yakışıklısı, belki de en kötüsü. Karanlık sırların ortaya çıkardığı utanç verici bir gerçek. Gururlarının kurbanı olmuş erkekler, onların hayatlarını yaşamak zorunda olan kadınlar. Bu cinayetler yatağında, bu kötülükler bahçesinde, bu insan eti satılan can pazarında masumiyetini korumaya çalışan bir adam. Bir zamanlar İstanbul'un en gözde yeri olan Beyoğlu'nun hazin hikâyesi.
Karanlık... Soğuk havayla iyice ağırlaşan bir karanlık. Uzaklardan şarkılar geliyor kulağına, neşeli kadın çığlıkları, ayarını yitirmiş sarhoş naraları, biri küfrediyor belki ana avrat, belki ağlıyor biri hıçkıra hıçkıra, belki biri sessizce ölüyor bu gürültünün, bu hengâmenin ortasında. Umurunda değil. Hepsinden sıyrılmış, sadece öfke...
Nereye gittiğini bilmeden yürüyor, nefret tarafından kuşatılmış olarak. Kıskançlık denen o canavar, çelikten pençesine almış yüreğini, habire sıkıyor. "Kadınlar," diyor bir ses zihninin derinliklerinden... "Kadınlar, onlarla oynayamazsın... Oynadığını zannedersin ama bir de bakmışsın, asıl oyuncak sen olmuşsun." Hayatına giren kadınların yüzleri beliriyor sokağın zemininde. Birer birer düşüyor görüntüleri ayaklarının dibine. Hepsinin boynu bükük, hepsinin gözlerinde keder. Hepsi üzgün... Aldırmıyor, bir su birikintisiymiş gibi basıp geçiyor üzerlerinden ama yeniden düşüyor görüntüler zemine. "Kadınlar," diyor o ses yine, "Kadınlardan asla kurtulamazsın, hayaletleri hayatın boyunca seni takip eder."
Yılbaşı gecesi işlenen bir cinayet... Tarlabaşı'nın arka sokaklarında bulunan bir erkek cesedi. Öldürülmüş erkeklerin en yakışıklısı, belki de en kötüsü. Karanlık sırların ortaya çıkardığı utanç verici bir gerçek. Gururlarının kurbanı olmuş erke... tümünü göster
Blogger, analist, yazar, rocker ..
Elliott Dalga Prensibi, Leonardo'nun Robotu, Varyemez Amca Kültü, Çılgınlık ve Çöküş, Elliott Dalga Prensipleri (Scala) kitaplarının yazarıyım.
Yıllardır sırtımda yüzlerce kitaplık bir kütüphaneyi taşıyor, finans-ekonomi, tarih, bilim, felsefe, psikoloji ve başta bilim-kurgu olmak üzere edebiyatın her alanında elime ne geçerse okuyorum. Sosyonomi denen yeni bir bilimsel disiplin üzerinde çalışıyor, zaman zaman hastalığa tutulmuş gibi yazıyorum. Kitap okur, çalışır ve yazarken (neredeyse) non-stop Rock müzik dinliyorum.
Blogger, analist, yazar, rocker ..
Elliott Dalga Prensibi, Leonardo'nun Robotu, Varyemez Amca Kültü, Çılgınlık ve Çöküş, Elliott Dalga Prensipleri (Scala) kitaplarının yazarıyım.
Yıllardır sırtımda yüzlerce kitaplık bir kütüphaneyi taşıyor, fin... tümünü göster
ccorbaci şu anda kitap okumuyor.