Yeniçeriler kapıyı zorlarken Uzun İhsan Efendi hâlâ malûm konuyu düşünüyor, fakat işin içinden bir türlü çıkamıyordu... Rendekâr doğru mu söylüyor? Düşünüyorum, öyleyse varım. Oldukça makûl. Fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş olduğum sonucu da çıkar: Düşünen bir adamı düşünüyorum. Düşündüğümü bildiğim için, düşlediğim bu adamın da varolduğunu biliyorum. Böylece o da benim kadar gerçek oluyor. Bundan sonrası çok daha hüzünlü bir sonuca varıyor. Düşündüğünü düşündüğüm bu adamın beni düşlediğini düşlüyorum. Öyleyse gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum. Kapı kırıldığında Uzun İhsan Efendi kitabı kapadı. Az sonra başına geleceklere aldırmadan kafasında şunları geçirdi:Dünya bir düştür. Evet, dünya... Ah! Evet, dünya bir masaldır.
Yeniçeriler kapıyı zorlarken Uzun İhsan Efendi hâlâ malûm konuyu düşünüyor, fakat işin içinden bir türlü çıkamıyordu... Rendekâr doğru mu söylüyor? Düşünüyorum, öyleyse varım. Oldukça makûl. Fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş old... tümünü göster
Yeniçeriler kapıyı zorlarken Uzun İhsan Efendi hâlâ malûm konuyu düşünüyor, fakat işin içinden bir türlü çıkamıyordu... Rendekâr doğru mu söylüyor? Düşünüyorum, öyleyse varım. Oldukça makûl. Fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş olduğum sonucu da çıkar: Düşünen bir adamı düşünüyorum. Düşündüğümü bildiğim için, düşlediğim bu adamın da varolduğunu biliyorum. Böylece o da benim kadar gerçek oluyor. Bundan sonrası çok daha hüzünlü bir sonuca varıyor. Düşündüğünü düşündüğüm bu adamın beni düşlediğini düşlüyorum. Öyleyse gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum. Kapı kırıldığında Uzun İhsan Efendi kitabı kapadı. Az sonra başına geleceklere aldırmadan kafasında şunları geçirdi:Dünya bir düştür. Evet, dünya... Ah! Evet, dünya bir masaldır.
Yeniçeriler kapıyı zorlarken Uzun İhsan Efendi hâlâ malûm konuyu düşünüyor, fakat işin içinden bir türlü çıkamıyordu... Rendekâr doğru mu söylüyor? Düşünüyorum, öyleyse varım. Oldukça makûl. Fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş old... tümünü göster
Kıyıda ise üç direkli, iki güverteli ve 58 toplu bir kalyon, o karanlıkta usturmaçalarını puta edip iskeleye palamar vermişti. Yelkenlerin sarılı olduğu serenler hisa edilmiş ve tez zamanda yola çıkacağını ilân için mizana direğine mavi bayrak çekilmişti. Esrarengiz adam, kalabalığı yarıp elinden tuttuğu İsrâfil'le iskeleden gemiye doğru yürümeye başladı.
...Ne var ki, sürme iskelenin kayganlığından dolayı düşmemek için midir, İsrâfil'in kuşağına 40-50 yaşlarında, iri yapılı, sırma işlemeli siyah kaput giymiş biri yapışmıştı. İşte bu adam kuşağı bırakıp küpeşteye tutundu ve güverteye ayak bastı. Bunun ilâhî düzenin bozulması demek olduğunu hiç kimse bilmeyecekti.
Kıyıda ise üç direkli, iki güverteli ve 58 toplu bir kalyon, o karanlıkta usturmaçalarını puta edip iskeleye palamar vermişti. Yelkenlerin sarılı olduğu serenler hisa edilmiş ve tez zamanda yola çıkacağını ilân için mizana direğine mavi bayrak çekilm... tümünü göster
Kıyıda ise üç direkli, iki güverteli ve 58 toplu bir kalyon, o karanlıkta usturmaçalarını puta edip iskeleye palamar vermişti. Yelkenlerin sarılı olduğu serenler hisa edilmiş ve tez zamanda yola çıkacağını ilân için mizana direğine mavi bayrak çekilmişti. Esrarengiz adam, kalabalığı yarıp elinden tuttuğu İsrâfil'le iskeleden gemiye doğru yürümeye başladı.
...Ne var ki, sürme iskelenin kayganlığından dolayı düşmemek için midir, İsrâfil'in kuşağına 40-50 yaşlarında, iri yapılı, sırma işlemeli siyah kaput giymiş biri yapışmıştı. İşte bu adam kuşağı bırakıp küpeşteye tutundu ve güverteye ayak bastı. Bunun ilâhî düzenin bozulması demek olduğunu hiç kimse bilmeyecekti.
Kıyıda ise üç direkli, iki güverteli ve 58 toplu bir kalyon, o karanlıkta usturmaçalarını puta edip iskeleye palamar vermişti. Yelkenlerin sarılı olduğu serenler hisa edilmiş ve tez zamanda yola çıkacağını ilân için mizana direğine mavi bayrak çekilm... tümünü göster
Barış Bıçakçı, Herkes Herkesle Dostmuş Gibi kitabı ile geniş bir okur kitlesiyle dostmuş gibi... olmuştu. Bu uzun hikâye veya küçük roman da onun ruh akrabalarına çok iyi gelecek!Uzaktan ama içten dostluklar için güzel bir mecra, insanın kendine dönmesine omuz veren sağlam bir arkadaş olan radyonun aracılığıyla kesişen yaşantılar var Veciz Sözler´de de. Verilen anahtar kelimeyle veciz sözler üretilmesini isteyen bir radyo programının zihinlerde, gönüllerde, içe bakışta açtığı kapılar...Söylemeye gerek var mı? Bu kitabın da gizli kahramanı: Dostluk... Yeni zamanlarda dostluğu en güzel hikâye eden yazarla karşı karşıyasınız!Ve dostlukla içiçe, sanki onun bir akrabası gibi: Aşk... Dostluk ve aşkın beklentileri, hayalleri, imaları, vaadleri, hiç büyük olaylara ihtiyaç duymadan, güçlü bir roman gerilimi üretiyor Veciz Sözler´de.Mustafa Arslantunalı Virgül´de Barış Bıçakçı´nın ilk kitabının dili ekonomik ve zarafetle kullanışından bahsederken, şöyle demişti: ... bir ´ilk kitap´ değil bu. Olsa olsa, zamanla kazanılan yumuşaklığa zaten erişmiş bir yazarın ilk kitabı.Veciz Sözler, işte böyle bir yazarın, -daha da olgunlaşmış!- ikinci kitabı...
Barış Bıçakçı, Herkes Herkesle Dostmuş Gibi kitabı ile geniş bir okur kitlesiyle dostmuş gibi... olmuştu. Bu uzun hikâye veya küçük roman da onun ruh akrabalarına çok iyi gelecek!Uzaktan ama içten dostluklar için güzel bir mecra, insanın kendine dönm... tümünü göster
Barış Bıçakçı, Herkes Herkesle Dostmuş Gibi kitabı ile geniş bir okur kitlesiyle dostmuş gibi... olmuştu. Bu uzun hikâye veya küçük roman da onun ruh akrabalarına çok iyi gelecek!Uzaktan ama içten dostluklar için güzel bir mecra, insanın kendine dönmesine omuz veren sağlam bir arkadaş olan radyonun aracılığıyla kesişen yaşantılar var Veciz Sözler´de de. Verilen anahtar kelimeyle veciz sözler üretilmesini isteyen bir radyo programının zihinlerde, gönüllerde, içe bakışta açtığı kapılar...Söylemeye gerek var mı? Bu kitabın da gizli kahramanı: Dostluk... Yeni zamanlarda dostluğu en güzel hikâye eden yazarla karşı karşıyasınız!Ve dostlukla içiçe, sanki onun bir akrabası gibi: Aşk... Dostluk ve aşkın beklentileri, hayalleri, imaları, vaadleri, hiç büyük olaylara ihtiyaç duymadan, güçlü bir roman gerilimi üretiyor Veciz Sözler´de.Mustafa Arslantunalı Virgül´de Barış Bıçakçı´nın ilk kitabının dili ekonomik ve zarafetle kullanışından bahsederken, şöyle demişti: ... bir ´ilk kitap´ değil bu. Olsa olsa, zamanla kazanılan yumuşaklığa zaten erişmiş bir yazarın ilk kitabı.Veciz Sözler, işte böyle bir yazarın, -daha da olgunlaşmış!- ikinci kitabı...
Barış Bıçakçı, Herkes Herkesle Dostmuş Gibi kitabı ile geniş bir okur kitlesiyle dostmuş gibi... olmuştu. Bu uzun hikâye veya küçük roman da onun ruh akrabalarına çok iyi gelecek!Uzaktan ama içten dostluklar için güzel bir mecra, insanın kendine dönm... tümünü göster
ceroscuk şu anda kitap okumuyor.