CERRAH GERİ DÖNÜYOR… VE BU KEZ YALNIZ DEĞİL…
Boston dedektifi Jane Rizzoli, Cerrahın elinden yeni kurtulmuş, kâbuslarının sona erdiğini düşünmeye başlamıştır ki, yeni ortaya çıkan bir seri katilin peşine düşmek zorunda kalır. Ancak bu yeni katilin yöntemlerinin Cerrahınkilere olan benzerliği ürkütücüdür. Davayla ilgili herkesten daha çok şey bilen gizemli bir FBI ajanının ortaya çıkışı Rizzoli’nin işini kolaylaştırmaktan çok daha da zorlaştıracaktır. Uzun yıllardır birlikte çalıştığı ortağının yardımı olmadan tek başına savaşmak zorunda olan dedektif, korkularıyla ve kâbuslarıyla yüzleşip Cerraha ve “çırağına” meydan okumaya hazırlanmaktadır.
“Bu kitabın kapağını açmadan önce ışıkları yakmayı, dolapların içini kontrol etmeyi ve kapıları kilitlemeyi unutmayın.” PEOPLE
“Ustaca ve ürkütücü… Gerilimi ensenizde hissedeceksiniz.”
THE WASHINGTON POST BOOK WORLD
“Tam anlamıyla korkunç… Kitabı okuyacağım diye uykularımdan oldum ve uzun süre kendime gelemedim. Gerilim hiç bitmiyor, Gerritsen’in karakterleri bir neşter gibi derine iniyor.”
BEŞİNCİ TÜP’ün yazarı MICHAEL PALMER
“Gerritsen’in romanlarında bağımlılık yaratan bir şeyler var… Gözlerinizi sayfadan ayıramıyorsunuz; akıp gidiyor. Vakit gece yarısını geçip sabaha dönmesine, içinizin ürpermesine, tüylerinizin diken diken olmasına aldırmadan okuyorsunuz…”
MAINE SUNDAY TELEGRAM
“Kendinden emin bir cerrahın neşteri gibi keskin… Tess Gerritsen bütün ustalığıyla gerilim romanları arasındaki yerini sağlamlaştırıyor.”
PUBLISHER’S WEEKLY
“Gerritsen hayranlarını hayal kırıklığına uğratmayacak bir roman… Yeni okurların bu heyecanı keşfetmesi için iyi bir fırsat…”
BOOKLIST
CERRAH GERİ DÖNÜYOR… VE BU KEZ YALNIZ DEĞİL…
Boston dedektifi Jane Rizzoli, Cerrahın elinden yeni kurtulmuş, kâbuslarının sona erdiğini düşünmeye başlamıştır ki, yeni ortaya çıkan bir seri katilin peşine düşmek zorunda kalır. Ancak bu yeni katili... tümünü göster
Veronika Ölmek İstiyor, Brezilyalı yazar Paulo Coelhonun yeni romanı. Yayınladığımız öbür romanlarında, olaylar hep geçmiş dönemlerde geçiyordu, oysa bu romanda olaylar günümüzde geçiyor, hem de oldukça yakınımızda: Bosa ile sınır komşusu olan Slovenyada. Veronika, görünüşte her istediğine sahip bir genç kadındır; renkli bir yaşam sürer, yakışıklı erkeklerle gezip tozar, ama mutlu değildir. Yaşamında bir şeylerin eksikliğini hissetmektedir. Bir gün ölmeye karar verir. Aşırı dozda ilaç alınca hastaneye kaldırılır. Orada kendisine birkaç günlük ömrü kaldığı söylenir. Akıl hastanesinde kaldığı sürece çeşitli insanlarla, çeşitli dünyalarla tanışan Veronika, yabancısı olduğu yeni duyguları keşfeder: Kin, korku, aşk, hatta cinsellik. Ölümü beklerken, çevresindeki insanları gözlemlerken, Veronika, varoluşunun her dakikasının yaşamla ölüm arasında bir seçim olduğunun farkına varır. Paulo Coelho, bu yeni kitabında, çağımız insanını rahat bırakmayan delilik olgusunu işliyor; toplumun normal kabul ettiği kalıpların dışına düşen insanları anlatıyor. Veronika Ölmek İstiyor, farklı düşünceleri yüzünden sık sık başka insanların önyargılarını göğüslemek zorunda kalanlar için değişik bir yaşam tarzı bulma ihtiyacını irdelerken, insanlığın temel sorunlarından birini içeriden bir yaklaşımla ortaya koyuyor.
Veronika Ölmek İstiyor, Brezilyalı yazar Paulo Coelhonun yeni romanı. Yayınladığımız öbür romanlarında, olaylar hep geçmiş dönemlerde geçiyordu, oysa bu romanda olaylar günümüzde geçiyor, hem de oldukça yakınımızda: Bosa ile sınır komşusu olan Sloven... tümünü göster
Ben hayatımda (kadınlar dışında) bilgisayar kadar sorun çıkartan başka bir şey görmedim. Üstelik yalnız kendisi sorun çıkartsa neyse...Bir alet, ilişkiye girdiği herşeyle sorun çıkartabilir mi? Bir bilgisayara yazıcı, tarayıcı, fotoğraf makinesi, kamera, cep telefonu gibi ne bağlamaya kalkışsanız ayrı bir dertle uğraşıyorsunuz. Her yüklediğiniz programla alet uyum sorunu yaşıyor.Bu kadar kaprisli kadın bile az bulunur. Hiçbiri yoksa da zaten ya hardware ya software sorunu vardır. Bir bilgisayarın sertlik ve yumuşaklıkla ilgili sürekli sorun yaşaması sizce de garip değil mi ?
Ben hayatımda (kadınlar dışında) bilgisayar kadar sorun çıkartan başka bir şey görmedim. Üstelik yalnız kendisi sorun çıkartsa neyse...Bir alet, ilişkiye girdiği herşeyle sorun çıkartabilir mi? Bir bilgisayara yazıcı, tarayıcı, fotoğraf makinesi, kam... tümünü göster
Ben hayatımda (kadınlar dışında) bilgisayar kadar sorun çıkartan başka bir şey görmedim. Üstelik yalnız kendisi sorun çıkartsa neyse...Bir alet, ilişkiye girdiği herşeyle sorun çıkartabilir mi? Bir bilgisayara yazıcı, tarayıcı, fotoğraf makinesi, kamera, cep telefonu gibi ne bağlamaya kalkışsanız ayrı bir dertle uğraşıyorsunuz. Her yüklediğiniz programla alet uyum sorunu yaşıyor.Bu kadar kaprisli kadın bile az bulunur. Hiçbiri yoksa da zaten ya hardware ya software sorunu vardır. Bir bilgisayarın sertlik ve yumuşaklıkla ilgili sürekli sorun yaşaması sizce de garip değil mi ?
Ben hayatımda (kadınlar dışında) bilgisayar kadar sorun çıkartan başka bir şey görmedim. Üstelik yalnız kendisi sorun çıkartsa neyse...Bir alet, ilişkiye girdiği herşeyle sorun çıkartabilir mi? Bir bilgisayara yazıcı, tarayıcı, fotoğraf makinesi, kam... tümünü göster
Önce Modeldi, Sekreter Oldu ve Kovuldu. Öldü Sonra ve Ölümsüzlerin Kraliçesi Oldu!Elizabeth Betsy Taylor: KRALİÇE BETSYElizabeth Betsy Taylor, 30. yaş gününde sekreterlik işinden kovulur ve bir araba kazasında ölmek üzere evine doğru yola koyulur. Birkaç gün sonra bir tabut içerisinde gözlerini açtığında, daha neler olup bittiğini bile anlamasına fırsat kalmadan ölümsüzlerin arasına katıldığını idrak eder. Üstüne üstlük, yani daha da acısı, insanüstü bir takım güçler edindiğini anlaması da uzun sürmez. Şey... İnsanüstüdür, çünkü o bir vampirdir artık! Vampir halkı, Betsynin kehanetlerde adı geçen Kraliçe olduğuna inanmaktadır. Ama bu Betsynin umrunda bile değildir -onun tek derdi yeni ayakkabılara sahip olmaktır! Vampir dünyası, Bela Lugosi bozması bir ucube tarafından ters düz edilmek üzeredir ve Betsyye inananlar, onun bu vaziyetin çaresine bakmasını beklemektedirler. İyi de hay aksi, neden bir vampir kraliçe prospektüsü falan yok ki! Neyse ki müstakbel eşi Eric Sinclair -sinir bozucu bir şekilde- sürekli yanında! Hımmm. Keşke bu kadar uzun boylu, esmer, yakışıklı ...ve ölümsüz olmasaydı.KRALİÇE BETSYnin maceraları sürecek!Eğlenceli, esprili ve keyifli... Sizi gülmekten kıracak ve Mary Janice Davidsonnın yetenekli kaleminden çıkma başka eseler için ölüp bitmenize neden olacak bir kitap deneyimi. --Romance Today Chick lit, vampir romanıyla işte bu yaratıcı, güncel, seksi ve inanılmaz esprili kitapta buluşuyor. --Catherine Spangler
Önce Modeldi, Sekreter Oldu ve Kovuldu. Öldü Sonra ve Ölümsüzlerin Kraliçesi Oldu!Elizabeth Betsy Taylor: KRALİÇE BETSYElizabeth Betsy Taylor, 30. yaş gününde sekreterlik işinden kovulur ve bir araba kazasında ölmek üzere evine doğru yola koyulur. Bi... tümünü göster
Yaşadı, yazdı... ve öldüUyuşturucu ve adım adım yaklaşmakta olan ölüm hiç bu kadar içerden, bu kadar sahici ve alaycı anlatılmadı. Hey, millet, ben ölmeye karar verdim. Hiç kimseye hiçbir şey borçlu değilim ama son bir iletişim denemesi yapmak istedim diyen Kanat Güner, bu kitabı yazdıktan 13 ay sonra öldü. Beyoğlunda bir sinemanın tuvaletinde, kasığında iğne ile ölü bulunduğunda 28 yaşındaydı.Muşta doğan, Güneydoğunun çeşitli illerinde büyüyen zeki, duyarlı ve çalışkan Kanat Günerin 17 yaşında Cerrahpaşa Tıp Fakültesini kazanarak İstanbula gelmesiyle başlayan Eroin Güncesinde, sarsıcı gerçekler son derece çarpıcı bir dille aktarılıyor. Kanat Güner için Canlı Yayın adlı bir beste yapan Mor ve Ötesinden Harun Tekin, kitabın girişinde yer alan söyleşisinde, Eroin Güncesi beni fena halde çarptı. İçinde yaşadığımız dönemde, iletişim çağında, kız kitabını yazdı ve sonra da gözlerimizin önünde öldü. Ben geliyorum diye diye, göz göre göre olan bir şey. Bunun içinde edebi bir yan da var; bu kız anlatmak istediği şeyi ifade etmenin yolu olarak ölümü seçti sanki... diyor. Tekine göre Kanatın sesi milyon kez fazla çıkıyor, çünkü o gerçeğin içinden konuşuyor. Onuncu yıl özel baskısı için, Eroin Güncesinin ilk yazımında adı geçen kahramanların tamamının izi sürülmüş. Kitabın sonunda, yaşamını kaybedenlerin yanı sıra, hayatta olanların bugün nerede ve ne durumda olduklarına dair bilgi yer alıyor. Eroin Güncesinin gençler arasında kazandığı ayrıcalıklı konum, Kanatın ölmeden önce giriştiği son iletişim denemesinde ne kadar başarılı olduğunu kanıtlıyor. ***İnternette gençlerin Eroin Güncesi ve Kanat Güner hakkında yazışmalarından:- Eroin Güncesi, dünya nasıl bir yerdir? diye sorulduğu vakit başvurulması farz olan yapıttır... Acı hiç böylesine ironik anlatılmamıştır.- On kere okudum ve her seferinde beni uçurumlardan kurtardığına inanıyorum. Bu kitap, okuyan herkesin hayatını değiştirmiştir bence...- Bir eroin(wo)manın hayatını ve çektiklerini anlattığı kadar bu ülkeyi yönetenlere ve ailelere de (eğer okusalar) hatalarını gösterecek olan kitap.. Okuyun, okuyup da etkilenmeyen fazla kişi yok.- Eroin Güncesi, bir hayatın, o hayatın kahramanı tarafından bırakılmış özeti. Bir ömrü dolduran şeylerin bazen bir veda mektubu gibi içten, bazen bir protesto gibi sert anlatımı. Ölüme yaklaşan bir insanın son hesaplaşması.- Kanat... Defalarca okunabilen, her okunuşunda sözleriyle insanı öfkeyle şaha kaldırıp, gözyaşlarına boğan melek.- Uzun zaman önce okumuştum, resmen dağılmıştım kitap bitince. Şimdi ne zaman aklıma esse, açar yine okurum ve yine aynı şiddette dağılırım.
Yaşadı, yazdı... ve öldüUyuşturucu ve adım adım yaklaşmakta olan ölüm hiç bu kadar içerden, bu kadar sahici ve alaycı anlatılmadı. Hey, millet, ben ölmeye karar verdim. Hiç kimseye hiçbir şey borçlu değilim ama son bir iletişim denemesi yapmak istedi... tümünü göster