Goodreads okurlarına göre 2014’Ün En İyi Bilim Kurgu Romanı!
Altı gün önce, Mark Watney Mars’a ayak basan ilk insanlardan biriydi. Şimdi ise, orada ölmesi neredeyse kesin.
“Çok uzun zamandan beri okuduğum en iyi kitap. Zeki, eğlenceli ve
gerilim dolu. Marslı, bir romandan isteyebileceğiniz her şeye sahip.”
—Hugh Howey, Wool serisinin yazarı
“Sürükleyici… Defoe’nun Robinson Crusoe’su sanki daha zeki biri
tarafından yazılmış gibi.”
—Larry Niven, Hugo, Nebula ve Locus ödüllü Halka Dünya romanının yazarı
“Bu kitap tam da benim gibi okuyucuların seveceği türden.”
—John Scalzi, Yaşlı Adamın Savaşı serisinin Hugo ve Locus ödüllü yazarı
“Andy Weir’in yazdığı Marslı şimdiye kadar okuduğum en iyi
bilimsel bilimkurgu romanı. Bu romanı –başka bir kitap hakkında hiç böyle bir şey söylemedim– edebi anlamda da elden bırakmak mümkün değil.” —Dan Simmons, Hugo ödüllü Hyperion serisinin yazarı
“Marslı aklımı başımdan aldı!”
—Ernest Cline, Başlat romanının yazarı
“Aksiyon ve uzay macerasının kusursuz bir karışımı.”
—Library Journal
Goodreads okurlarına göre 2014’Ün En İyi Bilim Kurgu Romanı!
Altı gün önce, Mark Watney Mars’a ayak basan ilk insanlardan biriydi. Şimdi ise, orada ölmesi neredeyse kesin.
“Çok uzun zamandan beri okuduğum en iyi kitap. Zeki, eğlenceli ve
ger... tümünü göster
Marie-Laure, bir müzede kilit ustası olan babasıyla birlikte Paris'te yaşamaktadır. Gözleri gün geçtikçe daha az görmeye başlayan Marie-Laure, altı yaşına geldiğinde kör olur. Babası ona yaşadıkları mahallenin mükemmel bir minyatürünü yapar, böylece her yeri parmaklarıyla ezberler ve artık dışarı çıktığında evinin yolunu bulabilecektir. Fakat bir sabah savaşın kara bulutları şehrin üzerine çökünce, yanlarında müzeye ait içi sırlarla dolu bir taş ile, Saint-Malo'da deniz kenarında bir evde yaşayan, yirmi yıldır dışarı adım atmamış olan amcalarının yanına gitmek zorunda kalırlar.
Almanya'da bir maden kasabasında kız kardeşi ile birlikte bir yetimhanede büyüyen Werner'in önündeki tek seçenek, on beş yaşına geldiğinde babasının öldüğü madende çalışmaktır. Işık kadar beyaz saçları ve sonsuz merak içinde yüzen zihni ile Werner özel bir çocuktur. Bir gün şans eseri eski bir radyo bulup onu çalışır hale getirince ve karşılaştığı her elektronik aleti dakikalar içinde tamir edince, bir subay tarafından keşfedilir ve sonradan bir katil ordusu olduğunu öğreneceği özel bir okula gitme fırsatı elde eder. Orada dâhi olmasının bedelini ödeyip, hayatın acı taraflarına tanıklık ederken, kendisini Marie-Laure ile kaderlerinin kesişeceği Saint-Malo'da bulur.
Göremediğimiz Tüm Işıklar, okuyanların birbirlerine tavsiyesiyle kısa sürede bir milyondan fazla sattı, yılın en çok konuşulan kitabı oldu.
Marie-Laure, bir müzede kilit ustası olan babasıyla birlikte Paris'te yaşamaktadır. Gözleri gün geçtikçe daha az görmeye başlayan Marie-Laure, altı yaşına geldiğinde kör olur. Babası ona yaşadıkları mahallenin mükemmel bir minyatürünü yapar, böy... tümünü göster
Transilvanya'nın Sighet şehrinde doğan Elie Wiesel, 1944'te, ailesiyle beraber Auschwitz, ardından Birkenau'ya gönderildiğinde henüz 16 yaşındaydı. Gece, onun bu hatıralarının kitabıdır: Bir daha hiç görmeyeceği annesi ve küçük kız kardeşinden ayrılışı, babasıyla açlığı, soğuğu, darbeleri ve işkenceyi paylaştığı kamplar... Ve insan onurunu kaybetmenin utancı.
Gece'yi bu denli ürpertici kılan şey; yazarın başından geçen olayları -mış gibi yapmadan, bir tepki olarak gösterilen her düşüncenin, korkunun ve acının resmini derin fırça darbeleriyle gözler önüne seriyor olmasıdır. Hafızalardan silinmeyecek bir tarihe tanıklığın küçücük bir kitaba sığdırıldığı bu dev şaheser, yüreğinizle sizi baş başa bırakacak.
1986'da Nobel Barış Ödülü'nü alan Wiesel, Boston Üniversitesi'nde fahri profesör unvanıyla ders vermektedir.
Transilvanya'nın Sighet şehrinde doğan Elie Wiesel, 1944'te, ailesiyle beraber Auschwitz, ardından Birkenau'ya gönderildiğinde henüz 16 yaşındaydı. Gece, onun bu hatıralarının kitabıdır: Bir daha hiç görmeyeceği annesi ve küçük kız kar... tümünü göster
Karanlık, korkutucu ve büyülü dünyalara eğlence, mizah ve samimiyetle bambaşka bir tat kazandıran Neil Gaiman, bu kez okurunu, yeryüzü üzerinde söylenegelen tüm öykülerin sahibi örümcek-tanrı Anansi'nin ve çocuklarının macerasına kulak vermeye çağırıyor. Her şey Şişko Charlie'nin, ölen babasının aslında bir tanrı olduğunu öğrenmesiyle başlar. Bu yetmezmiş gibi Şişko Charlie, Örümcek adında gizemli bir kardeşi olduğunu da öğrenir. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır; insanlar için de, tanrılar için de... Neil Gaiman, 1960 yılında İngiltere'de doğdu. Bugüne kadar pek çok fantazya romanı ve çizgi roman yazmıştır. Sandman serisi, Yıldız Tozu, Amerikan Tanrıları, Kıyamet Gösterisi, Yokyer ve Koralin ve Gizli Dünya yazarın öne çıkan eserlerinden başlıcalarıdır. Hugo, Nebula, Bram Stoker ve Newbery Medal gibi pek çok ödül kazanan yazar, hayranları tarafından edebiyat dünyasının 'rock yıldızı' olarak görülmektedir. (Hâlâ 1.80 boyundadır ve siyah tişörtler giymektedir.) Neil Gaiman'ın Anansi Çocukları romanı, British Fantasy Society'nin verdiği En İyi Roman ödülüyle Locus dergisinin verdiği En İyi Fantazi Romanı ödülüne değer bulundu.
Karanlık, korkutucu ve büyülü dünyalara eğlence, mizah ve samimiyetle bambaşka bir tat kazandıran Neil Gaiman, bu kez okurunu, yeryüzü üzerinde söylenegelen tüm öykülerin sahibi örümcek-tanrı Anansi'nin ve çocuklarının macerasına kulak vermeye ... tümünü göster
cowrie şu anda kitap okumuyor.