On iki yıldır Almanya’da sürgün olan şair Ka Türkiye’ye dönüşünden dört gün sonra, bir röportaj için Kars şehrinde bulur kendini. Ağır ağır ve hiç durmadan yağan karın altında sokak sokak, dükkân dükkân bu hüzünlü ve güzel şehri ve insanlarını tanımaya çalışır. Kars’ta ağzına kadar işsizlerle dolu çayhaneler, dışarıdan gelmiş ve kardan mahsur kalmış gezgin bir tiyatro kumpanyası, intihar eden ve türban direnişi yapan kızlar, çeşitli siyasal gruplar, dedikodular, söylentiler, Karpalas Oteli ve sahibi Turgut Bey ile kızları İpek ve Kadife ve Ka için bir aşk ve mutluluk vaadi vardır.
'O ne bir ideolog, ne bir siyasetçi, ne de bir gazeteci.
Orhan Pamuk büyük bir romancı.'
New York Times
On iki yıldır Almanya’da sürgün olan şair Ka Türkiye’ye dönüşünden dört gün sonra, bir röportaj için Kars şehrinde bulur kendini. Ağır ağır ve hiç durmadan yağan karın altında sokak sokak, dükkân dükkân bu hüzünlü ve güzel şehri ve insanlarını tanıma... tümünü göster
On iki yıldır Almanya’da sürgün olan şair Ka Türkiye’ye dönüşünden dört gün sonra, bir röportaj için Kars şehrinde bulur kendini. Ağır ağır ve hiç durmadan yağan karın altında sokak sokak, dükkân dükkân bu hüzünlü ve güzel şehri ve insanlarını tanımaya çalışır. Kars’ta ağzına kadar işsizlerle dolu çayhaneler, dışarıdan gelmiş ve kardan mahsur kalmış gezgin bir tiyatro kumpanyası, intihar eden ve türban direnişi yapan kızlar, çeşitli siyasal gruplar, dedikodular, söylentiler, Karpalas Oteli ve sahibi Turgut Bey ile kızları İpek ve Kadife ve Ka için bir aşk ve mutluluk vaadi vardır.
'O ne bir ideolog, ne bir siyasetçi, ne de bir gazeteci.
Orhan Pamuk büyük bir romancı.'
New York Times
On iki yıldır Almanya’da sürgün olan şair Ka Türkiye’ye dönüşünden dört gün sonra, bir röportaj için Kars şehrinde bulur kendini. Ağır ağır ve hiç durmadan yağan karın altında sokak sokak, dükkân dükkân bu hüzünlü ve güzel şehri ve insanlarını tanıma... tümünü göster
On iki yıldır Almanya’da sürgün olan şair Ka Türkiye’ye dönüşünden dört gün sonra, bir röportaj için Kars şehrinde bulur kendini. Ağır ağır ve hiç durmadan yağan karın altında sokak sokak, dükkân dükkân bu hüzünlü ve güzel şehri ve insanlarını tanımaya çalışır. Kars’ta ağzına kadar işsizlerle dolu çayhaneler, dışarıdan gelmiş ve kardan mahsur kalmış gezgin bir tiyatro kumpanyası, intihar eden ve türban direnişi yapan kızlar, çeşitli siyasal gruplar, dedikodular, söylentiler, Karpalas Oteli ve sahibi Turgut Bey ile kızları İpek ve Kadife ve Ka için bir aşk ve mutluluk vaadi vardır.
'O ne bir ideolog, ne bir siyasetçi, ne de bir gazeteci.
Orhan Pamuk büyük bir romancı.'
New York Times
On iki yıldır Almanya’da sürgün olan şair Ka Türkiye’ye dönüşünden dört gün sonra, bir röportaj için Kars şehrinde bulur kendini. Ağır ağır ve hiç durmadan yağan karın altında sokak sokak, dükkân dükkân bu hüzünlü ve güzel şehri ve insanlarını tanıma... tümünü göster
Orhan Kemal benim nazarımda emsalsiz bir yazar okuduğum 4. kitabı henüz bir kitabında sıkılmadım . Çamaşırcının kızı Küçücük Fakirliğin garibanlığın içinde varoluş mücadelesi veren insanların hayatlarından kesitler sunan kimi yerde hayallerin tatlı yanını kimi yerde gerçeğin acı tarafını insanın yüzüne vuran kısa hikayelerden oluşan bir kitap. Sevdiğim her kitapda dediğim gibi okuyun okutun hediye edin
Orhan Kemal benim nazarımda emsalsiz bir yazar okuduğum 4. kitabı henüz bir kitabında sıkılmadım . Çamaşırcının kızı Küçücük Fakirliğin garibanlığın içinde varoluş mücadelesi veren insanların hayatlarından kesitler sunan kimi yerde hayallerin tatlı y... tümünü göster
Nerimanın anlattıklarını bir duysan Naciye... Böyle güzel kızlara hükümet bilmem ne vazife verirmiş, Nerimanı da istiyorlar... Diyorlarmış ki dünyada bir tane bilmem nerde, bir de sen diyorlarmış.. Alıp da İstanbullara götürecekler.. Hele bir girsin.. Öyle para kazanacak ki... Bende akıl yok, tutamam, neler anlatıyor, Hadi gidelim de söyletelim bir iki... (Kitaptan Shf. 8)
Nerimanın anlattıklarını bir duysan Naciye... Böyle güzel kızlara hükümet bilmem ne vazife verirmiş, Nerimanı da istiyorlar... Diyorlarmış ki dünyada bir tane bilmem nerde, bir de sen diyorlarmış.. Alıp da İstanbullara götürecekler.. Hele bir girsin.... tümünü göster