demirbus

Profil Resmi
1 takip ettiği ve 1 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
demirbus kütüphanesine ekledi.
Suç ve Ceza

Dostoyevski (1821-1881) : Gerek 1840'ların ortalarından itibaren yayımlamaya başladığı Beyaz Geceler ve Öteki gibi uzun öykü-kısa romanlarıyla gerekse ilkini elinizde tuttuğunuz Suç ve Ceza, Budala ve Karamazov Kardeşler gibi Sibirya sürgünü sonrası büyük romanlarıyla Dostoyevski, insanın karanlık yakasını kendinden sonraki bütün romancıları derinden etkileyecek biçimde dile getirmiş büyük bir 19. yüzyıl ustasıdır.

Mazlum Beyhan (1944) ; Yayımlamış olduğu Dostoyevski'den Suç ve Ceza ve Budala, Tolstoy'dan Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik ve Gogol'dan Arabeskler benzeri çalışmalar düşünüldüğünde, Beyhan, hiç tartışmasız son 35 yılın en önemli Rus edebiyatı çevirmenlerinden biridir.

Dostoyevski (1821-1881) : Gerek 1840'ların ortalarından itibaren yayımlamaya başladığı Beyaz Geceler ve Öteki gibi uzun öykü-kısa romanlarıyla gerekse ilkini elinizde tuttuğunuz Suç ve Ceza, Budala ve Karamazov Kardeşler gibi Sibirya sürgünü son... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 1 ay
Profil Resmi
demirbus okumuş.
Suç ve Ceza

Dostoyevski (1821-1881) : Gerek 1840'ların ortalarından itibaren yayımlamaya başladığı Beyaz Geceler ve Öteki gibi uzun öykü-kısa romanlarıyla gerekse ilkini elinizde tuttuğunuz Suç ve Ceza, Budala ve Karamazov Kardeşler gibi Sibirya sürgünü sonrası büyük romanlarıyla Dostoyevski, insanın karanlık yakasını kendinden sonraki bütün romancıları derinden etkileyecek biçimde dile getirmiş büyük bir 19. yüzyıl ustasıdır.

Mazlum Beyhan (1944) ; Yayımlamış olduğu Dostoyevski'den Suç ve Ceza ve Budala, Tolstoy'dan Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik ve Gogol'dan Arabeskler benzeri çalışmalar düşünüldüğünde, Beyhan, hiç tartışmasız son 35 yılın en önemli Rus edebiyatı çevirmenlerinden biridir.

Dostoyevski (1821-1881) : Gerek 1840'ların ortalarından itibaren yayımlamaya başladığı Beyaz Geceler ve Öteki gibi uzun öykü-kısa romanlarıyla gerekse ilkini elinizde tuttuğunuz Suç ve Ceza, Budala ve Karamazov Kardeşler gibi Sibirya sürgünü son... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 1 ay
Profil Resmi
demirbus okumak istiyor.
Suç ve Ceza

Dostoyevski (1821-1881) : Gerek 1840'ların ortalarından itibaren yayımlamaya başladığı Beyaz Geceler ve Öteki gibi uzun öykü-kısa romanlarıyla gerekse ilkini elinizde tuttuğunuz Suç ve Ceza, Budala ve Karamazov Kardeşler gibi Sibirya sürgünü sonrası büyük romanlarıyla Dostoyevski, insanın karanlık yakasını kendinden sonraki bütün romancıları derinden etkileyecek biçimde dile getirmiş büyük bir 19. yüzyıl ustasıdır.

Mazlum Beyhan (1944) ; Yayımlamış olduğu Dostoyevski'den Suç ve Ceza ve Budala, Tolstoy'dan Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik ve Gogol'dan Arabeskler benzeri çalışmalar düşünüldüğünde, Beyhan, hiç tartışmasız son 35 yılın en önemli Rus edebiyatı çevirmenlerinden biridir.

Dostoyevski (1821-1881) : Gerek 1840'ların ortalarından itibaren yayımlamaya başladığı Beyaz Geceler ve Öteki gibi uzun öykü-kısa romanlarıyla gerekse ilkini elinizde tuttuğunuz Suç ve Ceza, Budala ve Karamazov Kardeşler gibi Sibirya sürgünü son... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 1 ay
Profil Resmi
demirbus kütüphanesine ekledi.
Martin Eden

Jack London (1876 - 1916), kitapları yabancı dillere en çok çevrilmiş Amerikalı yazarlardan biridir.ABDnin hemen her yerini gezdi. İktisadi bunalımın doğurduğu güç koşullarla karşı karşıya kaldı, bir süre hapis yattı ve 1894te militan bir sosyalist oldu. Martin Edende anlattığı gibi, yazar olabilmek için büyük bir iyimserlik ve enerjiyle çalıştı.Martin Eden, hayatı denizcilikle geçen, 19 - 20 yaşlarında, kenar mahallede yetişen bir gençtir. Tesadüfen, zengin sınıftan bir kızla tanışır, hayata bakışı, hayatı değerlendirmesi tamamen değişir. Bu olay, yaşantısında bir dönüm noktasıdır. O güne kadar olan yaşantısını bir kalemde silip yeni bir ideale doğru koşar. Bu, genç kızı elde etme aşkıdır. Yapacak bir mesleği yoktur, ünlü bir yazar olmak ister. Tek amacı, çok para kazanmaktır. Yazdığı her kelimeyi bile dolar olarak görür. Çevresi hızla daralır, dostları kaybolur, ulaşmak istediği sınıfla arası, okuduğu her kitapla biraz daha açılır. Yazma konusundaki bilgi ve deneyimi arttıkça, zengin sınıfı temsil eden insanların basit, yapmacıklı, ikiyüzlü olduklarını görüp bunalıma girer. Ve olaylar sürprizli bir şekilde devam eder...Önemli Eserleri: Vahşetin Çağrısı, Beyaz Diş, Yanan Gün Işığı, Deniz Kurdu ve Demir Ökçedir.

******

Martin Eden, otobiyografik niteliği ile, bütün Jack London yapıtları arasında çok özel bir yere sahiptir. Jack Londonın bireyciliğe saldırısı, hiçbir yapıtında Martin Edendeki yetkinliğe ulaşamaz.Martinin coşturucu bir karanlık ve eşsiz bir güçlülükle sürdürdüğü savaşım, insan soyunun aydınlanması uğraşında bir esin kaynağıdır. Ama Martin bir bireycidir ve bu ilk günah ödenecektir. Eşsiz serüvenin sonunda, bireysel başarının doruğunda Martin, aldanmış, amaçsız, yalnız ve umutsuz bir insandır. Burjuva toplumunun sahte değerlerinden, ikiyüzlülüğünden kaçan Martin, o eski, dost Güney Denizlerine sığınacaktır. Ama o, artık Güney Denizlerinin avutup doyurabildiği Martin Eden değildir ve aradığı dinginliği ancak o dost suların altında bulabilecektir.Cem Yayınevi Jack Londonın bu en ünlü yapıtını Kaya Ersoyun Türkçesiyle okuyucularına sunmaktadır.

************

Martin Eden, Jack Londonın başyapıtı sayabileceğimiz ve büyük oranda otobiyografik izler taşıyan unutulmaz romanlarından biridir. Keskin sınıfsal... bilinci, güçlü kalemi ve devrimci sanatıyla Jack London, burjuva gerçekliği karşısında sınıf atlamak isteyen genç bir yazarın düştüğü trajik durumu ustalıkla ve tüm çıplaklığıyla resmeder Martin Edenda. Büyük çabalarla ulaşılan hedefin, yani burjuva yaşamının, anlamsızlığı, sahteliği ve hiçliği karşısında, Martin Eden, kendisini beyaz bir heykel gibi batacağı dipsiz derinliklere bırakır.Büyük anlatıcılar kuşağının son üyelerinden biridir Jack London,1916 yılında öldüğünde, zamanının ve tüm zamanların en büyük yazarları arasında çoktan yerini almıştı.

************

Cem Yayınevi, ünlü yazar Jack Londonun (1876-1916) tüm dünyada olduğu gibi Türkiyede de olağanüstü ilgiyle karşılanan eserlerini okurlarına toplu olarak sunuyor.
Jack Londonun roman, öykü, deneme ve anı kitapla-rından oluşan bu toplamda, onun en seçkin eserlerini bula-bileceksiniz. Jack London Toplu Eserlerinde tüm kitaplar, ilk basımlarının özgün biçimine sadık kalınarak eksiksiz çevrilmiş ve Kadir Kıvılcımlı tarafından dipnotlarla zengin-leştirilerek yayına hazırlanmıştır.



************

Kendisi için ise güzelliğe hizmet etmesinin sevinci, onun için yeterli bir ücretti. Ve Ruth u güzellikten çok seviyordu. Dünyadaki en iyi şeyin aşk olduğunu düşünüyordu. Onun içindeki devrimin itici gücü aşk olmuştu; onu kaba bir denizciden bir öğrenciye ve bir sanatçıya dönüştürmüştü. Bu nedenle ona göre bu üçünden en iyisi en büyüğü, öğrenmekten ve sanatkarlıktan daha büyük olan aşktı. Şimdiden, anlamıştı ki kendi beyni, Ruthun kardeşlerinin beyinlerinin ya da babasının beyninin ötesine ulaştığı gibi, Ruthunkini de geçmişti. Onun bir yıl kadarlık kendi kendine çalışması ve donanımı, dünya, sanat ve yaşam konularında ona Ruthun sahip olmayı hiçbir zaman umut etmeyeceği bir ustalık vermişti.
Bütün bunları kavramıştı, ama bu Rutha olan aşkını etkilemedi; ne de Ruthun ona olan aşkı bunan etkilendi. Aşk fazlasıyla güzel ve soyluydu ve Martin aşkı eleştiriyle kirletmeyecek kadar sadıktı.

************

Martin Eden Jack Londonın hayatından belirgin izdüşümler taşıyan özyaşamsal bir roman. Hayalleri kadar iradesi de güçlü bir genç, sosyal statüsünü değiştirmek için giriştiği yazar olma mücadelesini kazanır. Ancak geldiği yer yeni bir sosyal dünya olduğu kadar büyük bir boşluğun kıyısıdır da. Okur, Martin Edenin kimliğinde ve mücadelesinde yerleşik düzenin kalıplarına uymayan toplumdışı insanı olduğu kadar yazar Jack Londonın hayal kırıklıklarını, ruhsal çalkantılarını, edebiyata yüklediği anlamve işlevleri, ama en başta çelişkilerini bulur.Martin Eden: Boşluğa tırmanış.

******

Jack London (1876 - 1916), kitapları yabancı dillere en çok çevrilmiş Amerikalı yazarlardan biridir.ABDnin hemen her yerini gezdi. İktisadi bunalımın doğurduğu güç koşullarla karşı karşıya kaldı, bir süre hapis yattı ve 1894te militan bir sosyalist o... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 1 ay
Profil Resmi
demirbus okumuş.
Martin Eden

Jack London (1876 - 1916), kitapları yabancı dillere en çok çevrilmiş Amerikalı yazarlardan biridir.ABDnin hemen her yerini gezdi. İktisadi bunalımın doğurduğu güç koşullarla karşı karşıya kaldı, bir süre hapis yattı ve 1894te militan bir sosyalist oldu. Martin Edende anlattığı gibi, yazar olabilmek için büyük bir iyimserlik ve enerjiyle çalıştı.Martin Eden, hayatı denizcilikle geçen, 19 - 20 yaşlarında, kenar mahallede yetişen bir gençtir. Tesadüfen, zengin sınıftan bir kızla tanışır, hayata bakışı, hayatı değerlendirmesi tamamen değişir. Bu olay, yaşantısında bir dönüm noktasıdır. O güne kadar olan yaşantısını bir kalemde silip yeni bir ideale doğru koşar. Bu, genç kızı elde etme aşkıdır. Yapacak bir mesleği yoktur, ünlü bir yazar olmak ister. Tek amacı, çok para kazanmaktır. Yazdığı her kelimeyi bile dolar olarak görür. Çevresi hızla daralır, dostları kaybolur, ulaşmak istediği sınıfla arası, okuduğu her kitapla biraz daha açılır. Yazma konusundaki bilgi ve deneyimi arttıkça, zengin sınıfı temsil eden insanların basit, yapmacıklı, ikiyüzlü olduklarını görüp bunalıma girer. Ve olaylar sürprizli bir şekilde devam eder...Önemli Eserleri: Vahşetin Çağrısı, Beyaz Diş, Yanan Gün Işığı, Deniz Kurdu ve Demir Ökçedir.

******

Martin Eden, otobiyografik niteliği ile, bütün Jack London yapıtları arasında çok özel bir yere sahiptir. Jack Londonın bireyciliğe saldırısı, hiçbir yapıtında Martin Edendeki yetkinliğe ulaşamaz.Martinin coşturucu bir karanlık ve eşsiz bir güçlülükle sürdürdüğü savaşım, insan soyunun aydınlanması uğraşında bir esin kaynağıdır. Ama Martin bir bireycidir ve bu ilk günah ödenecektir. Eşsiz serüvenin sonunda, bireysel başarının doruğunda Martin, aldanmış, amaçsız, yalnız ve umutsuz bir insandır. Burjuva toplumunun sahte değerlerinden, ikiyüzlülüğünden kaçan Martin, o eski, dost Güney Denizlerine sığınacaktır. Ama o, artık Güney Denizlerinin avutup doyurabildiği Martin Eden değildir ve aradığı dinginliği ancak o dost suların altında bulabilecektir.Cem Yayınevi Jack Londonın bu en ünlü yapıtını Kaya Ersoyun Türkçesiyle okuyucularına sunmaktadır.

************

Martin Eden, Jack Londonın başyapıtı sayabileceğimiz ve büyük oranda otobiyografik izler taşıyan unutulmaz romanlarından biridir. Keskin sınıfsal... bilinci, güçlü kalemi ve devrimci sanatıyla Jack London, burjuva gerçekliği karşısında sınıf atlamak isteyen genç bir yazarın düştüğü trajik durumu ustalıkla ve tüm çıplaklığıyla resmeder Martin Edenda. Büyük çabalarla ulaşılan hedefin, yani burjuva yaşamının, anlamsızlığı, sahteliği ve hiçliği karşısında, Martin Eden, kendisini beyaz bir heykel gibi batacağı dipsiz derinliklere bırakır.Büyük anlatıcılar kuşağının son üyelerinden biridir Jack London,1916 yılında öldüğünde, zamanının ve tüm zamanların en büyük yazarları arasında çoktan yerini almıştı.

************

Cem Yayınevi, ünlü yazar Jack Londonun (1876-1916) tüm dünyada olduğu gibi Türkiyede de olağanüstü ilgiyle karşılanan eserlerini okurlarına toplu olarak sunuyor.
Jack Londonun roman, öykü, deneme ve anı kitapla-rından oluşan bu toplamda, onun en seçkin eserlerini bula-bileceksiniz. Jack London Toplu Eserlerinde tüm kitaplar, ilk basımlarının özgün biçimine sadık kalınarak eksiksiz çevrilmiş ve Kadir Kıvılcımlı tarafından dipnotlarla zengin-leştirilerek yayına hazırlanmıştır.



************

Kendisi için ise güzelliğe hizmet etmesinin sevinci, onun için yeterli bir ücretti. Ve Ruth u güzellikten çok seviyordu. Dünyadaki en iyi şeyin aşk olduğunu düşünüyordu. Onun içindeki devrimin itici gücü aşk olmuştu; onu kaba bir denizciden bir öğrenciye ve bir sanatçıya dönüştürmüştü. Bu nedenle ona göre bu üçünden en iyisi en büyüğü, öğrenmekten ve sanatkarlıktan daha büyük olan aşktı. Şimdiden, anlamıştı ki kendi beyni, Ruthun kardeşlerinin beyinlerinin ya da babasının beyninin ötesine ulaştığı gibi, Ruthunkini de geçmişti. Onun bir yıl kadarlık kendi kendine çalışması ve donanımı, dünya, sanat ve yaşam konularında ona Ruthun sahip olmayı hiçbir zaman umut etmeyeceği bir ustalık vermişti.
Bütün bunları kavramıştı, ama bu Rutha olan aşkını etkilemedi; ne de Ruthun ona olan aşkı bunan etkilendi. Aşk fazlasıyla güzel ve soyluydu ve Martin aşkı eleştiriyle kirletmeyecek kadar sadıktı.

************

Martin Eden Jack Londonın hayatından belirgin izdüşümler taşıyan özyaşamsal bir roman. Hayalleri kadar iradesi de güçlü bir genç, sosyal statüsünü değiştirmek için giriştiği yazar olma mücadelesini kazanır. Ancak geldiği yer yeni bir sosyal dünya olduğu kadar büyük bir boşluğun kıyısıdır da. Okur, Martin Edenin kimliğinde ve mücadelesinde yerleşik düzenin kalıplarına uymayan toplumdışı insanı olduğu kadar yazar Jack Londonın hayal kırıklıklarını, ruhsal çalkantılarını, edebiyata yüklediği anlamve işlevleri, ama en başta çelişkilerini bulur.Martin Eden: Boşluğa tırmanış.

******

Jack London (1876 - 1916), kitapları yabancı dillere en çok çevrilmiş Amerikalı yazarlardan biridir.ABDnin hemen her yerini gezdi. İktisadi bunalımın doğurduğu güç koşullarla karşı karşıya kaldı, bir süre hapis yattı ve 1894te militan bir sosyalist o... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 1 ay
Profil Resmi
demirbus kütüphanesine ekledi.
Tutunamayanlar

Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı Berna Moran, hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak niteler. Moran'a göre Oğuz Atay'ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikler, Tutunamayanlar'ı büyük bir yeteneğin ürünü yapmış, yapıttaki bu yetkinlik Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır. Küçük burjuva dünyasını zekice alaya alan Atay saldırısını, tutunanların anlamayacağı, red edeceği türden bir romanla yapar. Tutunamayanlar, 1970 TRT Roman Ödülünü kazanmıştı.

Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı Berna Moran, hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak niteler. Moran'a göre Oğuz Atay'ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikle... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 1 ay
Daha Fazla Göster

demirbus şu an ne okuyor?

demirbus şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.