Elmayı bir değil de iki Havva ile paylaşma olasılığıyla karşı karşıya kalsaydı acaba Adem ne yapardı? Bilmiyoruz. Fakat Leora Tanenbaum bu kitapta Havvaların neler yaptıklarını, aralarındaki rekabetin nedenlerini, özellikle de olumsuz ve yıkıcı yönlerine yoğunlaşıyor. Bir banka, bilgisayar ya da sigorta firması veya model ajansında çalışan, kasiyerlik ya da yöneticilik yapan kadınlardan örnekler verdiği gibi Sex and the City, Ally McBeal, Desperate Housewifes, Bridget Jonesun Günlüğü, Friends, Sopranos kadınlarını ele almaktan sakınmamakta. Yazar Kitabında ele aldığı sorunları tartışırkenbunun erkek egemen topluma neler sağladığını ve toplumsal yaşamda kadınlara neler kaybettirdiğini ortaya koyuyor. Yazar kitabının sonunda ise hemcinslerine, rekabeti bir tarafa bırakarak birbirlerine karşı sergileyecekleri ve kazançlı çıkacakları davranışlarla ilgili bazı önerilerde de bulunuyor.Neden başarısızlığımızın acısını diğer kadınlardan çıkarırız? Çünkü kendini güçsüz hisseden birinin (sorun çoğunlukla budur), gerçek güce sahip olanla uğraşmak yerine kendisi gibi güçsüz birine çatması daha kolaydır.Başarılı erkek, ne zaman baba olacak ya da acaba baba olacak mı diye kaygılanmak zorunda değildir, ama başarılı kadın zorundadır. Kadının başarısı arttıkça çocuk sahibi olma oranı azalır.Sınıfsal farklılıklar, kadınların yaşam biçimlerini erkeklerinkinden daha dramatik bir şekilde etkiliyor.Kadınların çoğu görünüşünü, başka kadınların görünüşüne göre değerlendirip ölçerken gerçekten yoğunlaştıkları tek bir şey vardır: Kimin daha ince olduğu. Nasıl olur da bu kadında hiç selüloit olmaz? Acaba salatadan başka bir şey yiyor mu? Kaç kilo?Leora çalışmasında olağanüstü bir içtenliği ve cüretkâr görüşleri buluşturuyor.Elizabeth Wurtzel Prozac Toplumu ve Kaltak kitaplarının yazarı
Elmayı bir değil de iki Havva ile paylaşma olasılığıyla karşı karşıya kalsaydı acaba Adem ne yapardı? Bilmiyoruz. Fakat Leora Tanenbaum bu kitapta Havvaların neler yaptıklarını, aralarındaki rekabetin nedenlerini, özellikle de olumsuz ve yıkıcı yönle... tümünü göster
Elmayı bir değil de iki Havva ile paylaşma olasılığıyla karşı karşıya kalsaydı acaba Adem ne yapardı? Bilmiyoruz. Fakat Leora Tanenbaum bu kitapta Havvaların neler yaptıklarını, aralarındaki rekabetin nedenlerini, özellikle de olumsuz ve yıkıcı yönlerine yoğunlaşıyor. Bir banka, bilgisayar ya da sigorta firması veya model ajansında çalışan, kasiyerlik ya da yöneticilik yapan kadınlardan örnekler verdiği gibi Sex and the City, Ally McBeal, Desperate Housewifes, Bridget Jonesun Günlüğü, Friends, Sopranos kadınlarını ele almaktan sakınmamakta. Yazar Kitabında ele aldığı sorunları tartışırkenbunun erkek egemen topluma neler sağladığını ve toplumsal yaşamda kadınlara neler kaybettirdiğini ortaya koyuyor. Yazar kitabının sonunda ise hemcinslerine, rekabeti bir tarafa bırakarak birbirlerine karşı sergileyecekleri ve kazançlı çıkacakları davranışlarla ilgili bazı önerilerde de bulunuyor.Neden başarısızlığımızın acısını diğer kadınlardan çıkarırız? Çünkü kendini güçsüz hisseden birinin (sorun çoğunlukla budur), gerçek güce sahip olanla uğraşmak yerine kendisi gibi güçsüz birine çatması daha kolaydır.Başarılı erkek, ne zaman baba olacak ya da acaba baba olacak mı diye kaygılanmak zorunda değildir, ama başarılı kadın zorundadır. Kadının başarısı arttıkça çocuk sahibi olma oranı azalır.Sınıfsal farklılıklar, kadınların yaşam biçimlerini erkeklerinkinden daha dramatik bir şekilde etkiliyor.Kadınların çoğu görünüşünü, başka kadınların görünüşüne göre değerlendirip ölçerken gerçekten yoğunlaştıkları tek bir şey vardır: Kimin daha ince olduğu. Nasıl olur da bu kadında hiç selüloit olmaz? Acaba salatadan başka bir şey yiyor mu? Kaç kilo?Leora çalışmasında olağanüstü bir içtenliği ve cüretkâr görüşleri buluşturuyor.Elizabeth Wurtzel Prozac Toplumu ve Kaltak kitaplarının yazarı
Elmayı bir değil de iki Havva ile paylaşma olasılığıyla karşı karşıya kalsaydı acaba Adem ne yapardı? Bilmiyoruz. Fakat Leora Tanenbaum bu kitapta Havvaların neler yaptıklarını, aralarındaki rekabetin nedenlerini, özellikle de olumsuz ve yıkıcı yönle... tümünü göster
Kraliyet sarayına, Kralın hükümdarlığının yedinci yılında gittim. Ama o ilk akşam, kendi etimle gitmedim. Bir tanrıçaydım, bir heykel, bir bakireydim. Bazen çok konuştum, bazen sessizdim. Bazen Krala hizmet etmeye istekliydim. Bazen isteksizdim. Kralın olmamı istediği her şey olmaya hazırdım. Ama tenim bana ait değildi.Kralın önünde zarafetimi ve nezaketimi korudum. Adımı, milletimi ya da ailemi bilmiyordu. Umurunda da değildi. Arzusu mantığına hâkim olup onu uyuşukluğundan ve umursamazlığından uyandırdı. Bu yüzden beni diğer kadınların hepsinden daha çok sevdi.Okuyucuları büyüleyici bir dünyaya götüren Altın Kafes, Babil toplumunun en alt sınıfından, Kralın en çok değer verdiği kulu haline gelen ve sonunda milletini kurtaran Kraliçe Esterin yaşamını anlatıyor. Yeni ve tehlikeli bir dünyaya giren Ester, yalnız adını ve atalarının tanrısına olan inancını değil, aynı zamanda kalbini kazanan inanılmaz bir adama olan sevgisini de saklamak sorunda kalıyor.Kralın haremi için kaçırılmasına rağmen, büyüleyici güzelliği Esterin sarayda önemli bir yer edinmesini sağlıyor ve sevdiği adamın da arasında olduğu binlerce kişinin hayatını kurtarmak için yaptığı plan, zekâsı ve cesareti sayesinde başarıya ulaşıyor.
Kraliyet sarayına, Kralın hükümdarlığının yedinci yılında gittim. Ama o ilk akşam, kendi etimle gitmedim. Bir tanrıçaydım, bir heykel, bir bakireydim. Bazen çok konuştum, bazen sessizdim. Bazen Krala hizmet etmeye istekliydim. Bazen isteksizdim. Kral... tümünü göster
Kraliyet sarayına, Kralın hükümdarlığının yedinci yılında gittim. Ama o ilk akşam, kendi etimle gitmedim. Bir tanrıçaydım, bir heykel, bir bakireydim. Bazen çok konuştum, bazen sessizdim. Bazen Krala hizmet etmeye istekliydim. Bazen isteksizdim. Kralın olmamı istediği her şey olmaya hazırdım. Ama tenim bana ait değildi.Kralın önünde zarafetimi ve nezaketimi korudum. Adımı, milletimi ya da ailemi bilmiyordu. Umurunda da değildi. Arzusu mantığına hâkim olup onu uyuşukluğundan ve umursamazlığından uyandırdı. Bu yüzden beni diğer kadınların hepsinden daha çok sevdi.Okuyucuları büyüleyici bir dünyaya götüren Altın Kafes, Babil toplumunun en alt sınıfından, Kralın en çok değer verdiği kulu haline gelen ve sonunda milletini kurtaran Kraliçe Esterin yaşamını anlatıyor. Yeni ve tehlikeli bir dünyaya giren Ester, yalnız adını ve atalarının tanrısına olan inancını değil, aynı zamanda kalbini kazanan inanılmaz bir adama olan sevgisini de saklamak sorunda kalıyor.Kralın haremi için kaçırılmasına rağmen, büyüleyici güzelliği Esterin sarayda önemli bir yer edinmesini sağlıyor ve sevdiği adamın da arasında olduğu binlerce kişinin hayatını kurtarmak için yaptığı plan, zekâsı ve cesareti sayesinde başarıya ulaşıyor.
Kraliyet sarayına, Kralın hükümdarlığının yedinci yılında gittim. Ama o ilk akşam, kendi etimle gitmedim. Bir tanrıçaydım, bir heykel, bir bakireydim. Bazen çok konuştum, bazen sessizdim. Bazen Krala hizmet etmeye istekliydim. Bazen isteksizdim. Kral... tümünü göster