deniz yavuz

0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

deniz yavuz kütüphanesine ekledi.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 6 ay
deniz yavuz okumuş.
Ferrari'sini Satan Bilge

Kalabalık mahkeme salonunun tam ortasında çökmüş haldeydi. O; büyük düşleri olan, zeki, yakışıklı, korkusuz ve ülkenin en seçkin dava avukatıydı. Onu 17 yıldır tanıyordum. Julian'ın şok edici mahkeme gösterileri sürekli gazetelerin ön sayfalarında yer alıyordu. Çoğu kimsenin sadece düşleyebileceği her şeyi elde etmişti: Yıldızlara varan mesleki şöhret, milyonlarca dolarlık banka hesapları, en pahalı semtte olağanüstü bir malikane, özel bir jet, tropikal bir ada ve orada yazlık bir ev ve de çok değer verdiği varlığı - evinin özel yolunun ortasına parkettiği kırmızı bir ferrari. Şimdi ise Büyük Julian kalp krizi geçirmiş, çaresiz bir bebek gibi yerde kıvranıyor ve deli gibi sarsılıyordu. Bütün bunlar üç seneden fazla bir zaman önce yaşanmıştı. Son duyduğum Julian'ın Hindistan'a gittiği idi. Ortaklardan birine hayatını sadeleştirmek istediğini, bazı yanıtlara ihtiyacı olduğunu ve onları bu mistik ülkede bulmayı amaçladığını söylemişti. İşine son vermiş, malikanesini, adasını ve jetini elden çıkarmıştı. Hatta Ferrari'sini bile satmıştı. Bir gün ofisimin kapısı yavaşça açıldı. Kapının ardında canlılık ve enerji yayan, genç ve iyi görünüşünden fazla neredeyse kutsal diyebileceğim bir huzura sahip, gülümseyen bir adam kapıda göründü. İşimi elimden almaya niyetli hızlı bir avukat herhalde diye düşündüm. Genç adam sevdiği bir öğrencisini izleyen Buda gibi gülümseyerek bana bakmayı sürdürdü. Dayanılmaz sessizlikle geçen uzun bir aradan sonra şaşırtıcı bir biçimde emredici bir ses tonuyla konuştu: Tüm konuklarına böyle mi davranırsın John, hele sana mahkeme salonlarının sırrını öğreten birine. Julian? Bu sen misin? İnanamıyorum ! Gerçekten sen misin? Güçlü kahkahası kuşkularımı doğruladı. Önümde duran genç adam uzun süredir kayıp şu Hintli Yogi'den başkası değildi: Julian Mantle. İnanılmaz değişimi karşısında şaşkına dönmüştüm.

Kalabalık mahkeme salonunun tam ortasında çökmüş haldeydi. O; büyük düşleri olan, zeki, yakışıklı, korkusuz ve ülkenin en seçkin dava avukatıydı. Onu 17 yıldır tanıyordum. Julian'ın şok edici mahkeme gösterileri sürekli gazetelerin ön sayfaların... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 6 ay
deniz yavuz kütüphanesine ekledi.
Ferrari'sini Satan Bilge

Kalabalık mahkeme salonunun tam ortasında çökmüş haldeydi. O; büyük düşleri olan, zeki, yakışıklı, korkusuz ve ülkenin en seçkin dava avukatıydı. Onu 17 yıldır tanıyordum. Julian'ın şok edici mahkeme gösterileri sürekli gazetelerin ön sayfalarında yer alıyordu. Çoğu kimsenin sadece düşleyebileceği her şeyi elde etmişti: Yıldızlara varan mesleki şöhret, milyonlarca dolarlık banka hesapları, en pahalı semtte olağanüstü bir malikane, özel bir jet, tropikal bir ada ve orada yazlık bir ev ve de çok değer verdiği varlığı - evinin özel yolunun ortasına parkettiği kırmızı bir ferrari. Şimdi ise Büyük Julian kalp krizi geçirmiş, çaresiz bir bebek gibi yerde kıvranıyor ve deli gibi sarsılıyordu. Bütün bunlar üç seneden fazla bir zaman önce yaşanmıştı. Son duyduğum Julian'ın Hindistan'a gittiği idi. Ortaklardan birine hayatını sadeleştirmek istediğini, bazı yanıtlara ihtiyacı olduğunu ve onları bu mistik ülkede bulmayı amaçladığını söylemişti. İşine son vermiş, malikanesini, adasını ve jetini elden çıkarmıştı. Hatta Ferrari'sini bile satmıştı. Bir gün ofisimin kapısı yavaşça açıldı. Kapının ardında canlılık ve enerji yayan, genç ve iyi görünüşünden fazla neredeyse kutsal diyebileceğim bir huzura sahip, gülümseyen bir adam kapıda göründü. İşimi elimden almaya niyetli hızlı bir avukat herhalde diye düşündüm. Genç adam sevdiği bir öğrencisini izleyen Buda gibi gülümseyerek bana bakmayı sürdürdü. Dayanılmaz sessizlikle geçen uzun bir aradan sonra şaşırtıcı bir biçimde emredici bir ses tonuyla konuştu: Tüm konuklarına böyle mi davranırsın John, hele sana mahkeme salonlarının sırrını öğreten birine. Julian? Bu sen misin? İnanamıyorum ! Gerçekten sen misin? Güçlü kahkahası kuşkularımı doğruladı. Önümde duran genç adam uzun süredir kayıp şu Hintli Yogi'den başkası değildi: Julian Mantle. İnanılmaz değişimi karşısında şaşkına dönmüştüm.

Kalabalık mahkeme salonunun tam ortasında çökmüş haldeydi. O; büyük düşleri olan, zeki, yakışıklı, korkusuz ve ülkenin en seçkin dava avukatıydı. Onu 17 yıldır tanıyordum. Julian'ın şok edici mahkeme gösterileri sürekli gazetelerin ön sayfaların... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 6 ay
deniz yavuz okumuş.
Ermiş, Sörfçü ve Patron

Hayatın iniş ve çıkışları vardır. Çoğumuz bu oyuna kapılır gideriz. İşler yolundayken kendimizi mutlu hissederiz, bozulunca üzülürüz. Yaşama bu tür bir yaklaşım güçsüz bir yaşama biçimidir. Dalgalarla sürüklenen dal parçası gibisin demektir. Akıntıya göre gidersin: Şu anda bir yönde gidiyorsun, bir sonraki anda başka bir yöne. Oyunu oynamanın çok daha bilgece bir yolu, tüm yargılardan kurtulmaktır.Başına gelen her şey güzeldir.Kusurlu oluşumuz hayatımıza anlam katar.Bu olağanüstü kitabın sayfalarında korkularını özgürlüğe, yaralarını bilgeliğe dönüştürmenin; zihnini eğitmenin, yüreğini açmanın ve maneviyatını güçlendirmenin yöntemlerini; gerçek sevgiyle kutsanmış güzel ilişkilere uzanan yolları öğreneceksin. Yaşamın gizemli, serüven ve eğlence dolu olacak, kariyerinde bir yıldız gibi parlayarak bolluk ve berekete kavuşacaksın.

Hayatın iniş ve çıkışları vardır. Çoğumuz bu oyuna kapılır gideriz. İşler yolundayken kendimizi mutlu hissederiz, bozulunca üzülürüz. Yaşama bu tür bir yaklaşım güçsüz bir yaşama biçimidir. Dalgalarla sürüklenen dal parçası gibisin demektir. Akıntıya... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 6 ay
deniz yavuz kütüphanesine ekledi.
Ermiş, Sörfçü ve Patron

Hayatın iniş ve çıkışları vardır. Çoğumuz bu oyuna kapılır gideriz. İşler yolundayken kendimizi mutlu hissederiz, bozulunca üzülürüz. Yaşama bu tür bir yaklaşım güçsüz bir yaşama biçimidir. Dalgalarla sürüklenen dal parçası gibisin demektir. Akıntıya göre gidersin: Şu anda bir yönde gidiyorsun, bir sonraki anda başka bir yöne. Oyunu oynamanın çok daha bilgece bir yolu, tüm yargılardan kurtulmaktır.Başına gelen her şey güzeldir.Kusurlu oluşumuz hayatımıza anlam katar.Bu olağanüstü kitabın sayfalarında korkularını özgürlüğe, yaralarını bilgeliğe dönüştürmenin; zihnini eğitmenin, yüreğini açmanın ve maneviyatını güçlendirmenin yöntemlerini; gerçek sevgiyle kutsanmış güzel ilişkilere uzanan yolları öğreneceksin. Yaşamın gizemli, serüven ve eğlence dolu olacak, kariyerinde bir yıldız gibi parlayarak bolluk ve berekete kavuşacaksın.

Hayatın iniş ve çıkışları vardır. Çoğumuz bu oyuna kapılır gideriz. İşler yolundayken kendimizi mutlu hissederiz, bozulunca üzülürüz. Yaşama bu tür bir yaklaşım güçsüz bir yaşama biçimidir. Dalgalarla sürüklenen dal parçası gibisin demektir. Akıntıya... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 6 ay
Daha Fazla Göster

deniz yavuz şu an ne okuyor?

Benim Kitabımın Adı

%71
Sayfa 213.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.