Yılların fazlalığı ve arta kalan muhabbetlerin yarımlığı var kalbimin ta içerisinde. Yıllarca birşeyler ararmış lakin hep yanlış şeyleri bulmuş hüsran içerisinde bir sima.
Sona yaklaşanın muhasabesi var vicdanımda. "Neresi yanlış neresi doğrucun oynandığı sahne. Artılarla eksilerin yazıldığı hane. Hangisi daha fazla bilinmeli bu terazide.
Gecelerce yaşamımın her anını tatmam bu sebepten. "Nerede aradım, nerede bulamadım?"
Sorular sorular... Cevaba götürmeyen işaretler. Sanki yaşadıklarım hep aradığım "o" şeyden bir parça idi. Her parçayı "o" sandım lakin "o" olmadığını her eksik duygularda, her yarım bakışta hissettim. Zihin adını koyama sada yürek hep tarifini yapardı muhakkak.
Yine nereden dalmıştım bu düşüncelere? Gençte olsam kaybettiğim yıllar vardı. Fakat Yaradan müsade ederse kazanacağım yıllar olacak.
Ne aradığımı bilmeden savrulmaktansa normal hayatın seyrine kendimi bırakıp sükunet ve teslimiyetle "o"nu beklemeliydim. Belkide tüm bu arayış okuduğum kitapların tesiriydi. Lakin kelimler bu kadar tesir edermiydi hayata? Bir kitap insanı bilmediği birşeyi aramaya teşvik edermiydi? Kimin yaşadığını bilmediği ve dahi yaşanıp yaşanmadığını bilmediği duyguları anlatan o kelimeler bu kadar kuvvetli olabilir miydi?
Nerden esinlendiğimi bilmediğim fakat bunu hissetmekten zevk aldığım duygular içerisinde bir gün bir şeyin gelmesini umuyorum.
Bilmezdim ki onun "aşk" olduğunu ve bir kitabın arasından yüreğime düşeceğini.
Yılların fazlalığı ve arta kalan muhabbetlerin yarımlığı var kalbimin ta içerisinde. Yıllarca birşeyler ararmış lakin hep yanlış şeyleri bulmuş hüsran içerisinde bir sima.
Sona yaklaşanın muhasabesi var vicdanımda. "Neresi yanlış neresi doğru... tümünü göster
diyemedimki şu anda kitap okumuyor.