"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk Mantolu Madonna'yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."
Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.
"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk... tümünü göster
2014'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
2014'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
36 saat içinde kitabınızı iki kere okudum. Okurken sürekli gözlerim doluyordu. Kitabı ikinci kez okuyuşumda hayatımla ilgili radikal kararlar aldım. Sayenizde hayatımın en keyifli otobüs yolculuğunu yaptım.
İlknur İşçi, Alternatif Eğitim Danışmanlık Hizmetleri Eğitim Müdürü
Okumamı tavsiye ettikleri kişisel gelişim kitapları, beni hem okumaktan hem de kişisel gelişimimi tamamlamaktan uzaklaştırmıştı. Örnekleri yabancı isimlerle doluydu, çoğu da çeviriydi zaten. Kitabınızı bir arkadaşım verdi; ayıp olmasın diye aldım. Çok güzeldi, gerçekten çok güzeldi.
Hesna Bulut
Bu kitabı verdiğim bütün arkadaşlarım kitap okumaktan zevk alınabileceğini öğrendiklerini söylediler. 13 yıllık hayatımda okuduğum en samimi iki kitaptan birisiydi. Kendimi ne zaman kötü hissetsem bu kitabı okuyorum; büyüleyici bir şekilde kendimi iyi hissetmeye ve hayatı sevmeye, varlığımdan mutlu olmaya yeniden başlıyorum. Teşekkürler!
Ceren Demirel
Lütfen kitabın üzerine Evde okunmalıdır! diye bir uyarı yazın. Kitap yüzünden metroda ineceğim durağı kaçırdım.
Duygu Durak
Yirmi dört yaşındayım. Hiçbir kitabı 50 sayfadan fazla okumamıştım. Kitabınızı aldım, elimden bırakamadım. Bittiğinde gecenin iki buçuğuydu. Harika bir kitap.
Orçun Yıldıran
36 saat içinde kitabınızı iki kere okudum. Okurken sürekli gözlerim doluyordu. Kitabı ikinci kez okuyuşumda hayatımla ilgili radikal kararlar aldım. Sayenizde hayatımın en keyifli otobüs yolculuğunu yaptım.
İlknur İşçi, Alternatif Eğitim Danışmanlık... tümünü göster
Sahaflarda buldum bu romanın eski bir baskısını.Varlık Yayınlarından çıkmıştı. 1967 yılında, Tahsin Yücel çevirisiyle.Sayfalarını karıştırırken bir ithafla karşılaştım, şöyle diyordu: Sevgilim, bu kitabı ilk defa on beş, bilemedin on altı yaşımda okudum. O kadar bayıldım ki, bir süre Odile oldum... Sonra kitap bir biçimde yok oldu. Unutmuştum. Geçen gün sahafta görünce bir heyecan, bir heyecan... Değişmemiş... Bence hâlâ en güzel aşk hikâyelerinden biri... Sana aldım.Okuduğumda, ithafı yazana hak verdim. Hakikaten okuduğum en güzel aşk hikâyelerinden biriydi. Her an yeni bir hayat serilir önümüze, birdenbire gidişim sizi şaşırtmış olmalı diyor ve kaderlerimizle arzularımız hemen hiç bir zaman bağdaşmıyordu diye bitiyordu kitap.Helikopterin ilk kitabı bu: Aşka âşık olanlar için tekrar yayınlıyoruz bu dünya güzeli kitabı, unutulmasın diye.Levent YılmazYayın Yönetmeni
Sahaflarda buldum bu romanın eski bir baskısını.Varlık Yayınlarından çıkmıştı. 1967 yılında, Tahsin Yücel çevirisiyle.Sayfalarını karıştırırken bir ithafla karşılaştım, şöyle diyordu: Sevgilim, bu kitabı ilk defa on beş, bilemedin on altı yaşımda oku... tümünü göster
Asıl öykü ile ilgilenmeyen bir anlatıcı ve yetişkinliğe varmayan bir çocukluğun öyküleri...
Aynı soyadının önünde toplanmış beş kişinin belirip kaybolan dünyası...
Bu dünyada hiçbir şey göründüğü hatta yaşandığı gibi değil, her şey hatırlandığı gibi!
Daha önce İletişim'den Herkes Herkesle Dostmuş Gibi (2000) ve Veciz Sözler (2002) adlı yapıtları yayımlanan Barış Bıçakçı, bu kitabında çok zor bir işe kalkışıyor: Çocukluğun sihirli dünyasına giriyor. Ve ustalıkla geliyor bu işin üstesinden. Çocukluk halini, çocuk duyarlılığını has edebiyatla anlatan ince, kırılgan hikâyeler kuruyor. Yepyeni bir şey bu. Türkçe edebiyatta kimse çocukluğu böyle anlatmamıştı...
Asıl öykü ile ilgilenmeyen bir anlatıcı ve yetişkinliğe varmayan bir çocukluğun öyküleri...
Aynı soyadının önünde toplanmış beş kişinin belirip kaybolan dünyası...
Bu dünyada hiçbir şey göründüğü hatta yaşandığı gibi değil, her şey hatırlandığı gib... tümünü göster
Asıl öykü ile ilgilenmeyen bir anlatıcı ve yetişkinliğe varmayan bir çocukluğun öyküleri...
Aynı soyadının önünde toplanmış beş kişinin belirip kaybolan dünyası...
Bu dünyada hiçbir şey göründüğü hatta yaşandığı gibi değil, her şey hatırlandığı gibi!
Daha önce İletişim'den Herkes Herkesle Dostmuş Gibi (2000) ve Veciz Sözler (2002) adlı yapıtları yayımlanan Barış Bıçakçı, bu kitabında çok zor bir işe kalkışıyor: Çocukluğun sihirli dünyasına giriyor. Ve ustalıkla geliyor bu işin üstesinden. Çocukluk halini, çocuk duyarlılığını has edebiyatla anlatan ince, kırılgan hikâyeler kuruyor. Yepyeni bir şey bu. Türkçe edebiyatta kimse çocukluğu böyle anlatmamıştı...
Asıl öykü ile ilgilenmeyen bir anlatıcı ve yetişkinliğe varmayan bir çocukluğun öyküleri...
Aynı soyadının önünde toplanmış beş kişinin belirip kaybolan dünyası...
Bu dünyada hiçbir şey göründüğü hatta yaşandığı gibi değil, her şey hatırlandığı gib... tümünü göster