Bir kadının yüreği sırlarla dolu bir denizdir...
Gerçek aşkı yaşadığına inanan ünlü yazar Emily Wilson, kocasının başka bir kadını ona tercih ettiğini öğrenince, hayal kırıklığına uğrar. Tüm bu olanlara rağmen yine de tek bir damla gözyaşı dökmez.
Büyük yengesi Bee, Mart ayını Bainbridge Adası'nda geçirmesi için onu davet eder. Emily ruhunda açılan yaraların iyileşmesi umuduyla, bu teklifi kabul eder.
Adanın mistik havasıyla huzuru yakalamaya çalışan Emily, 1943 yılında yazılmış kırmızı kadife kaplı bir günlük bulur. Bu günlük onu geçmişin tozlu sayfalarına hapsolan gerçek bir aşk hikâyesine ve altmış yıllık bir aile sırrına götürecektir...
Umudun, hüznün ve pişmanlığın bir arada işlendiği büyüleyici bir roman… İlk kitabı Mart Menekşeleri ile Library Journal En İyi Kitap Ödülü'ne layık görülen Sarah Jio, insan kalbinin, ne kadar hatalı olursa olsun sevdiklerimizi her zaman affedeceğini eşsiz bir dille anlatıyor.
"Aşk, tarih ve gizem… Daha ne olsun? Mart Menekşeleri, geçmişimizin er ya da geç sürprizlerle karşımıza çıkacağını hatırlatan muhteşem bir roman."
Jodi Picoult
"Tarih, gizem ve aşkın mükemmel bir karışımı… Bu romanı elinizden düşüremeyeceksiniz."
Library Journal
Bir kadının yüreği sırlarla dolu bir denizdir...
Gerçek aşkı yaşadığına inanan ünlü yazar Emily Wilson, kocasının başka bir kadını ona tercih ettiğini öğrenince, hayal kırıklığına uğrar. Tüm bu olanlara rağmen yine de tek bir damla gözyaşı dökmez.... tümünü göster
Yüzyılın başında Brooklynin yoksul bir mahallesinde yetişen Francie Nolan, insan doğasını çok iyi anlayabilen, iç dünyası zengin bir kızdır. Annesi katı gerçekçi bir kadın, babası hoşgörülü ve eğlenmeyi seven bir adamdır. Sevgili erkek kardeşi ise ailenin gözbebeğidir. Francie sevgi olgusunu, çocuk özlemi çeken teyzesinden öğrenir. Ve açlığın ne olduğunu, kuruşların değerini çok küçük yaşta kavramıştır.Güzellik hayranı bir romantik olarak babasına, gerçekçilik ve dürüstlük bakımından da annesine benzemektedir. İster betonda olsun ister izbe karanlık yerlerde olsun her ortamda kolayca yetişen cennetteki Tuba ağacı gibi Francie Nolan da insan olarak yetişebilmek için yaşama dört elle sarılmıştır.Bu roman, her genç kızın, her anne ve babanın okuması gereken bir klasiktir.İnsanı derinden etkileyen duygusal olduğu kadar gerçekçi bir roman. Hayatı tam ortasından vuruyor... Bu romanı okumadıysanız kendinizi zengin bir deneyimden yoksun bırakmışsınızdır...- New York YimesGünümüzün en çok sevilen ve en iyi romanlarından biri.-Orville PrescottBir Genç Kız Yetişiyor çok ender rastlanan kalıcı bir roman. Hangi ortamdan gelirsek gelelim, bu eserde kendimizden bir parça buluyoruz.-Anna Quindlen
Yüzyılın başında Brooklynin yoksul bir mahallesinde yetişen Francie Nolan, insan doğasını çok iyi anlayabilen, iç dünyası zengin bir kızdır. Annesi katı gerçekçi bir kadın, babası hoşgörülü ve eğlenmeyi seven bir adamdır. Sevgili erkek kardeşi ise ai... tümünü göster
Romantik, özgürleştirici ve kesinlikle bağımlılık yaratıcı... Bu roman dengenizi sarsacak, sizi ele geçirecek ve ebediyen sizinle kalacak
Edebiyat ögrencisi olan Ana Steele, genç girişimci Christian Grey’le röportaj yapmaya gittiğinde son derece çekici, zeki ve sinir bozucu bir adamla karşılaşır. Toy ve masum Ana, bu adama duyduğu arzu karşısında şaşkına döner ve adamın gizemli doğasına rağmen ona yakınlaşma arzusuyla yanıp tutuşur. Ana’nın güzelliği, zekâsı ve özgür ruhuna direnemeyen Grey de onu istediğini kabul eder, ancak şartları vardır...
Grey’in sıra dışı erotik istekleri karşısında şoka uğayan ama bir yandan da heyecana kapılan Ana tereddüde düşer. Büyük başarısına rağmen –çokuluslu şirketleri, uçsuz bucaksız serveti ve sevgi dolu bir ailesi vardır– Grey şehvete esir olmuş ve hükmetme hırsı olan bir adamdır. Çift, cüretkâr ve tutkulu bir fiziksel ilişkiye yelken açarken, Ana, Christian’ın karanlık sırlarını ve kendi gizli arzularını keşfeder.
Romantik, özgürleştirici ve kesinlikle bağımlılık yaratıcı... Bu roman dengenizi sarsacak, sizi ele geçirecek ve ebediyen sizinle kalacak
Edebiyat ögrencisi olan Ana Steele, genç girişimci Christian Grey’le röportaj yapmaya gittiğinde son derece ç... tümünü göster
Birden çocuklardan biri bağırdı Şuraya bakın, iki kuş öpüşüyorlar!Füreya iskelenin üzerindeydi. Güçlükle arkasını dönerek, aşağıda cıvıldayıp duran çocuklara baktı. Hanginiz söyledi bunu? diye seslendi. Sıska bir oğlan öne çıktı. Ben! dedi.Kuş mu gördün orada?Evet.Füreya üşenmedi, indi iskeleden. Çocuğu yanına çağırdı. Kuşu nerede gördüğünü göster bakayım.Çocuk birkaç adım geriledi. Füreya takip etti çocuğu. Eliyle işaret etti oğlan.Nah orada. İşte kuşlar gaga gagaya vermiş öpüşüyorlar.Dondu kaldı Füreya. Hiç tasarlamadığı halde, çocuğun işaret ettiği yerde masalsı iki kuş kafası beliriyordu. Tıpkı öpüşür gibiydiler. Haklıydı çocuk. Cumhuriyet Türkiyesinin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya Koralın hayat hikâyesi Füreya, aynı zamanda bir dönem romanı.
Birden çocuklardan biri bağırdı Şuraya bakın, iki kuş öpüşüyorlar!Füreya iskelenin üzerindeydi. Güçlükle arkasını dönerek, aşağıda cıvıldayıp duran çocuklara baktı. Hanginiz söyledi bunu? diye seslendi. Sıska bir oğlan öne çıktı. Ben! dedi.Kuş mu gör... tümünü göster
ÇOK SATAN KİTAPLARIYLA TANINAN
SİNAN AKYÜZ'DEN ŞAM'A GELİN GİDEN PİRUZE'NİN GERÇEK YAŞAMÖYKÜSÜ
YENİ 'BİR KIZIM OLMADAN ASLA' ROMANI!
"Erkeklere 'Bu evde eksik oları sensin' dediğimizde, adamların yüzleri asılıyor. Biz kadınları, çok film izlemekle suçluyorlar. Keşke evlendikten sonra da ellerimizi tutabilselerdi. Başımızı dizlerinin üzerine yatırıp saçlarımızı okşasalardı. Erkekler evlendikten sonra bunları neden yapmıyorlar? Sahi, bunlar hep filmlerde mi yaşanıyor?"
Derlermiş ki, bazı hayatlar zaman içinde bağlıdır birbirine. Çağlar içinde yankı bulan, eski bir çare ile zincirlidir ötekine.
Yaşadığı acı gerçeklerden kurtulmak için Şamlı bir kocanın elinden Türkiye'ye kaçan genç bir kadının oğullarına kavuşmak için verdiği mücadelenin hüzün dolu hikâyesi, hafızalarınızdan kolay kolay silinmeyeceğe benziyor.
İki Kişilik Yalnzılık, Sevmek Zorunda Değilsin Beni, Yatağımdaki Yabancı gibi çok okunan kitapalrın yazarı Sinan Akyüz'ün kaleminden genç yaşta Şam'da gelin olan Piruze'nin gerçek yaşamöyküsünü soluk soluğa okuyacaksınız....
ÇOK SATAN KİTAPLARIYLA TANINAN
SİNAN AKYÜZ'DEN ŞAM'A GELİN GİDEN PİRUZE'NİN GERÇEK YAŞAMÖYKÜSÜ
YENİ 'BİR KIZIM OLMADAN ASLA' ROMANI!
"Erkeklere 'Bu evde eksik oları sensin' dediğimizde, adamların yüzleri a... tümünü göster
Orhan Pamuk'un 'en renkli ve en iyimser romanım' dediği Benim Adım Kırmızı, 1591 yılında İstanbulda karlı dokuz kış gününde geçiyor. İki küçük oğlu birbirleriyle sürekli çatışan güzel Şeküre, dört yıldır savaştan dönmeyen kocasının yerine kendine yeni bir koca, sevgili aramaya başlayınca, o sırada babasının tek tek eve çağırdığı saray nakkaşlarını saklandığı yerden seyreder. Eve gelen usta nakkaşlar, babasının denetimi altında Osmanlı Padişahı'nın gizlice yaptırttığı bir kitap için Frenk etkisi taşıyan tehlikeli resimler yapmaktadırlar. Aralarından biri öldürülünce... Herkesin kendi sesiyle konuştuğu, ölülerin, eşyaların dillendiği, ölüm, sanat, aşk, evlilik ve mutluluk üzerine bu kitap, aynı zamanda eski resim sanatının unutulmuş güzelliklerine bir ağıt.
Orhan Pamuk'un 'en renkli ve en iyimser romanım' dediği Benim Adım Kırmızı, 1591 yılında İstanbulda karlı dokuz kış gününde geçiyor. İki küçük oğlu birbirleriyle sürekli çatışan güzel Şeküre, dört yıldır savaştan dönmeyen kocasının yer... tümünü göster
emellevent şu anda kitap okumuyor.