enessa

3 Haftada Dağınık Zihninizi Toplayın, Hafızanızı, Odaklanma Yetinizi ve Neşenizi Geri Kazanın

Stres, hayatınızdan keyif almanızı engelliyor mu?
Gitgide unutkanlaştığınızı ve dikkatinizi toplamakta zorlandığınızı mı düşünüyorsunuz?
Karşılaştığınız sorunlar yaşam sevincinizi tüketiyor mu?

Yeni bir salgın, dünyayı kasıp kavuruyor. Bazıları buna “DEHB”, “zihin dağınıklığı” ya da “bilinç bulanıklığı” diyor. İnsanlar hiç olmadığı kadar kötü hissediyor ve sağlıklı düşünemiyor. Neden mi? Çünkü beynimiz bizi enerjik, sakin, dikkatli, iyimser ve heyecanlı kılan önemli kimyasalları üretmek için ihtiyaç duyduğu desteği edinemiyor. Aslında çoğumuz, sanki beyin kimyamızı ve sağlığımızı bozmak için kasten tasarlanmış bir yaşam biçimini seçmiş gibiyiz.

Neyse ki bunun bir çözümü var: Beyin Sisi beynimizin serotonin, dopamin ve kortizol adlı üç önemli hormonunu doğal yollarla eski haline getirmemiz için tasarlanmış, uygulaması kolay, üç haftalık bir program. Bu kimyasalları yeniden dengelemek, beynimizin diğer kimyasallarının da optimum düzeye ulaşmasını sağlayacak. Bunun sonucunda daha net düşünebildiğinizi, daha iyi hatırlayabildiğinizi, daha çabuk öğrenebildiğinizi ve yaratıcılığınızı açığa çıkarabildiğinizi göreceksiniz. Dahası, kendinizi daha iyimser, sakin, enerjik ve neşeli hissedeceksiniz.

“ Tedavi ettiğim binlerce insandan öğrendiğim bir şey varsa, o da amaç daha sağlıklı düşünmek ve iyi hissetmek olduğunda insanları birer bütün olarak ele almanız gerektiğidir. ”
Dr. Mike Dow

3 Haftada Dağınık Zihninizi Toplayın, Hafızanızı, Odaklanma Yetinizi ve Neşenizi Geri Kazanın

Stres, hayatınızdan keyif almanızı engelliyor mu?
Gitgide unutkanlaştığınızı ve dikkatinizi toplamakta zorlandığınızı mı düşünüyorsunuz?
Karşılaştığ... tümünü göster

Henry James (1843 - 1916): 19. yüzyılın son çeyreğinde yerleştiği İngilterede, ölümüne dek, gerek romanlarında gerekse uzunlu - kısalı öykülerinde, doğup yetiştiği Amerika kıtası ile Avrupanın birbirinden farklı insanlarını sarsıcı bir gözlem gücü ve derinlikle işlemiş bir yazı ustasıdır. Nitekim, yazarın orta döneminin en önemli yapıtlarından olan Yürek Burgusunun (1898) ürperticiliği de, bir yandan bir hayalet öyküsü olmasından ama bir o kadar da, Jamesin, sayfalar çevrildikçe yüreğimize işleyen üslubundan kaynaklanmaktadır.

Henry James (1843 - 1916): 19. yüzyılın son çeyreğinde yerleştiği İngilterede, ölümüne dek, gerek romanlarında gerekse uzunlu - kısalı öykülerinde, doğup yetiştiği Amerika kıtası ile Avrupanın birbirinden farklı insanlarını sarsıcı bir gözlem gücü ve... tümünü göster

Cinayet romanları yazarı Bayan Ariadne Oliver, Woodleigh köyüne arkadaşı Judith Butler'ı ziyarete gider. Bir süredir arkadaşıyla birlikte kalan yazar, köyün ileri gelenleri tarafından gençler için düzenlenen Cadılar Bayramı partisine katılır. Parti hazırlıkları sırasında, on üç yaşındaki ergen kız Joyce bir zamanlar bir cinayete tanık olduğunu söyleyerek övünür, ama kimse ona inanmaz.

Partinin ertesi akşamı Bayan Oliver bu kez soluğu Londra'da alır. Hercule Poirot'nun dairesine fırtına gibi falan kadın, heyecandan çıldırmak üzeredir. Anlatacaklarını bir türlü toparlayamayan Ariadne, sonunda Poirot'ya Joyce'un su dolu teneke bir kovada boğulduğunu ve başının sudaki elmaların arasında sallandığını söyler. Hercule Poirot katili bulmak için yola koyulur ama önce, Woodleigh köyünde yaşayan, eski dostu, artık emekliliğin tadını çıkaran Başmüfettiş Spence'ten yardım ister.

Masum, sıradan bir Cadılar Bayramı partisi korkunç bir katliamla bitiyor ve şeytani katilin maskesini kaldırmak yine Hercule Poirot'ya düşüyor!

Cinayet romanları yazarı Bayan Ariadne Oliver, Woodleigh köyüne arkadaşı Judith Butler'ı ziyarete gider. Bir süredir arkadaşıyla birlikte kalan yazar, köyün ileri gelenleri tarafından gençler için düzenlenen Cadılar Bayramı partisine katılır. Pa... tümünü göster

"Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, bir hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kâğıt aldım. Oturdum.Ada 'nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım. "Haritada Bir Nokta" adlı öyküden.

"Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, bir hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kâğıt aldım. Oturdum.Ada ... tümünü göster