Serinin en güzel kitabıydı.
Serinin en güzel kitabıydı.
Huzur Sokağı bir klasik... Satış rekorları kırmış, her yaştan ve her kesimden onbinlerce insanımız tarafından aynı ilgi ve heyacanla okunan bir eser olarak haklı şöhret kazanmıştır. Birleşen yollar adıyla da sinemaya uyarlanmış ve halkımızın büyük yine büyük ilgi ve teveccühünü kazanmıştır. Huzur Sokağı özlenen huzur için.
Huzur Sokağı bir klasik... Satış rekorları kırmış, her yaştan ve her kesimden onbinlerce insanımız tarafından aynı ilgi ve heyacanla okunan bir eser olarak haklı şöhret kazanmıştır. Birleşen yollar adıyla da sinemaya uyarlanmış ve halkımızın büyük yi... tümünü göster
37 farklı dilde 40 milyondan fazla satan Alacakaranlık Serisinin yazarı Stephenie Meyerden serinin son kitabı Şafak Vakti... Bir vampiri sevdiğinizde, seçim hakkınız kalmaz. Bunun sevdiğiniz kişiyi inciteceğini bile bile nasıl kaçar, nasıl savaşırdınız? Sevdiğinize verebileceğiniz tek şey hayatınızsa, nasıl vermemezlik ederdiniz? Ya onu gerçekten seviyorsanız? Vazgeçilmez bir şekilde bir vampire âşık olmak, Bella Swan için, bir fantezi ve kâbusun gerçeğe karışmasıdır. Edward Cullena duyduğu yoğun tutkuyla bir tarafa, kurt adam Jacob Black ile arasındaki derin bağ ile öbür tarafa çekilmiş bir halde, nihai dönüm noktasına ulaşmak için kayıplar ve mücadele dolu çalkantılı bir yıl geçirmiştir. Artık kaçınılmaz bir seçimle karşı karşıyadır; ya ölümsüzlerin karanlık ama çekici dünyasına katılacak, ya da iki kabilenin arasında insan olarak hayatına devam edecektir. Bella artık kararını vermiştir ve kendisini muhtemelen yıkıcı ve anlaşılmaz sonuçları olacak benzeri görülmemiş bir olaylar zincirinin içinde bulur. Önce Alacakaranlıkta yıpranmış olduğunu, ardından Yeniay ve Tutulmada da dağılıp koptuğunu gördüğümüz ipler, artık tamamen düzeltilip bir araya gelecek gibi görünüyor. Peki ya bu sonsuza kadar gerçekleşmezse? Alacakaranlık efsanesinin heyecanla beklenen son kitabı, Şafak Vakti, milyonları büyüleyen bu romantik hikâyenin sırlarını ve gizemlerini aydınlatıyor.
37 farklı dilde 40 milyondan fazla satan Alacakaranlık Serisinin yazarı Stephenie Meyerden serinin son kitabı Şafak Vakti... Bir vampiri sevdiğinizde, seçim hakkınız kalmaz. Bunun sevdiğiniz kişiyi inciteceğini bile bile nasıl kaçar, nasıl savaşırdın... tümünü göster
YETMİŞALTINCI YAŞ GÜNÜNDE, ihtiyar ilkokul öğretmenimi ziyarete gitmiştim. Karısı ile birlikte, bahçedeydi. Öğretmenim çimenleri suluyor, karısı da çiçek saksılarının toprağını değiştiriyordu. Beni gördükten sonra, işlerine ara verdiler. Hava güneşliydi. Bahçedeki masanın etrafında oturmayı tercih ettik. Sohbete dalmışken, öğretmenimin bir komşusu gelip civardaki çocukların zaman zaman bu çimenlerin üzerinde top oynadıklarını haber verdi. Bunlara sakın yüz vermeyin dedi. Bu şartlar altında çimen yetiştiremezsiniz. Öğretmenim, ona şu güzel cevabı verdi: Zararı yok efendim. Bence çocuk yetiştirmek, çimen yetiştirmekten daha önemli. Aile Öyküleri, bize aile ikliminin huzurunu, sıcaklığını, ama aynı zamanda sorumluluklarını hatırlatan öykülerden oluşuyor. İçerdiği şefkat, bilgelik ve incelik yüklü öykülerle, hem annelere, hem babalara, hem de çocuklara çok şeyler söylüyor. Bizi aileye, yuvamıza çağırırken, kimi zaman gülümsetiyor, kimi zaman duygulandırıyor; ama her hâlükârda çok önemli mesajlar taşıyor dünyamıza. Öykü dizimizin diğer kitapları gibi, Aile Öykülerinin de size keyifli ama aynı zamanda öğretici bir yolculuk yaşatacağını umuyor, hepinize iyi yolculuklar diliyoruz...
YETMİŞALTINCI YAŞ GÜNÜNDE, ihtiyar ilkokul öğretmenimi ziyarete gitmiştim. Karısı ile birlikte, bahçedeydi. Öğretmenim çimenleri suluyor, karısı da çiçek saksılarının toprağını değiştiriyordu. Beni gördükten sonra, işlerine ara verdiler. Hava güneşli... tümünü göster
Sonsuz Nur, duygu , düşünce, ilim, mânâ ve ruhta insanlığın görüp göreceği en muhteşem medeniyetin kurucusu, varlığın manası ve özü, yaratılış ağacının çekirdeği ve meyvesi, insanlığın iftihar tablosu Rahmet Peygamberinin en büyük Nebi ve Resul olmasının yanında Onu (s.a.v) en mütevazi kul; dost ve düşmanın ittifakıyla, hem bir devlet adamı, hem yenilmez bir komutan, hem en büyük bir terbiyeci ve kılavuz, hem en büyük bir düşünce insanı olarak İnsanlarda bir insan olma hususiyetiyle günümüz nesillerine tanıtıyor.
Sonsuz Nur, duygu , düşünce, ilim, mânâ ve ruhta insanlığın görüp göreceği en muhteşem medeniyetin kurucusu, varlığın manası ve özü, yaratılış ağacının çekirdeği ve meyvesi, insanlığın iftihar tablosu Rahmet Peygamberinin en büyük Nebi ve Resul olmas... tümünü göster
Genç Türk Romancı Serdar Özkan'ın ilk romanı Kayıp Gül bugüne kadar 29 dile çevrildi, 40'tan fazla ülkede basıldı. Kanada'dan Japonya'ya, Brezilya'dan Endonezya'ya, dünyanın dört bir yanında okurların büyük ilgi ve beğenisini kazanan Kayıp Gül, birçok ülkede haftalarca bestseller listelerinde yer aldı. Tüm zamanların en çok okunan ve sevilen kitaplarından St. Exupéry'nin Küçük Prens'i, Richard Bach'ın Martı'sı, Hesse'nin Siddarta'sı ve Paulo Coelho'nun Simyacı'sına denk tutulan Kayıp Gül, özgün bir kendini keşfetme romanı. Değişik kültür ve felsefeleri günümüzün modern yaşantısıyla iç içe sunan Kayıp Gül, Doğuyla Batı arasında bir köprü eser niteliğinde. Sanki bu yönüyle, hem tarihsel hem de coğrafi anlamda Doğu ile Batı arasında bir köprü olan kültürümüzün çağdaş edebiyata akseden bir yansıması. Kayıp Gül'ün kahramanı Diana'nın peşine takılan okur, başta Türk kültürüne olmak üzere, Yunan mitolojisinden Yunus Emre'ye; William Blaketen Sokrates'e; doğu mistisizminden Küçük Prens'e; Meryem Ana'dan Nasrettin Hoca'ya; modern yaşantıdan metafiziğe; gerçek dünyadan düşlerin dünyasına ve San Francisco'dan İstanbul'a uzanan bir yolculuğa çıkıyor. Eserlerinde doğu ve batı motiflerine eşit derecede yer veren Serdar Özkan bir röportaj sırasında kendisine yöneltilen, Siz, Batı hakkında yazan doğulu bir yazar mısınız, yoksa Doğu hakkında yazan batılı bir yazar mısınız? sorusuna, ben bir insanım diye cevap verecek kadar insanın evrenselliğini ve birleştiğimiz noktaları ön plana çıkaran bir yazar. Kayıp Gül, evrensel mesajları ve kültürleri buluşturan, Doğuyla-Batıyı birleştiren yönüyle, özellikle kültür çatışmalarının giderek arttığı dünyamızda ümit veren bir eser. Kanada televizyonunda, Kayıp Gül'ün hayatında okuduğu en güzel öykülerden biri olduğunu belirten kitap eleştirmeni Christine Michaud, Kayıp Gül'ün bu yönüne özellikle dikkat çekiyor. Kayıp Gül için, bu kitabın bizi birleştirmeye gücü var, diyen Michaud, kitaptaki öykünün her insana hitap ettiğini söylüyor. Serdar Özkan romanlarında, farklılıklarımızdan çok ortak yönlerimize vurgu yapıyor. Yazar, degişik kültürlerden gelen insanların farklılıklarını kabul etmekle birlikte, yine de insan olarak benzerliklerimizin daha önemli olduğunu savunuyor. Üniversite eğitimi için gittiği Amerika'da dört sene yaşayan Özkan, bu düşüncelerinin orada, tamamen farklı bir kültürde yaşarken şekillendiğini söylüyor. Zaten Kayıp Gül de ikiz kız kardeşini aramak üzere İstanbul'a gelen amerikalı Diana'nın öyküsünü anlatıyor. Kayıp Gül aynı zamanda, başkalarının beğenisini ve takdirini kazanmak uğruna düşlerinden ve kendinden ödün veren genç bir kızın öyküsü. Başkaları benim hakkımda ne düşünür? kaygısıyla hayallerini ve kendi olmayı terk eden ve bu yüzden sonunda dibe vuran Diana'nın kendini geri kazanma savaşının öyküsü. Bu savaşında ona St.Exupéry'nin Küçük Prens'i, Küçük Prens'in gülü ve İstanbul'un gülleri eşlik ediyor.
Genç Türk Romancı Serdar Özkan'ın ilk romanı Kayıp Gül bugüne kadar 29 dile çevrildi, 40'tan fazla ülkede basıldı. Kanada'dan Japonya'ya, Brezilya'dan Endonezya'ya, dünyanın dört bir yanında okurların büyük ilgi ve beğe... tümünü göster
esmanur73 şu anda kitap okumuyor.