Sana yeni bir isim verdim ben, "Agafya" dedim. "Yüce aşk" dedim.
Kalbimin en derinine sakladım seni, kimse görmesin istedim.
Ve o ismi sadece ben bildim ve sen sadece benim oldun...
"Beni sevmek bana tahammül etmek demektir. Eğer beni seviyorsan buna katlanacaksın. Beni ben olmaktan çıkararak sevemezsin. O zaman sevdiğin kişi ben değil, başka birisi olur. Sen başka birisini istiyorsan, o zaman başka birine git, ben ise buyum. İşte senin asıl çaresizliğin de burada başlıyor Anton."
1920li yıllar. Rusyada büyük bir devrim olmuş, Avrupa birdenbire kendi derdine düşmüş, Birinci Dünya Savaşını yarıda kesmek zorunda kalmıştır. Devrimden kaçan Rus asilzadeler, dillere destan güzel Rus kadınları, işgal altındaki İstanbulun yolunu tutmuşlardır. Bir tarafta Anadoluda amansızca süren ölüm kalım savaşı, bir tarafta İstanbulun yeni tanıştığı gece hayatı... İstanbul, tarihinde ilk kez kadınlarla ama bambaşka kadınlarla tanışmaya hazırlanmaktadır... Bir tarafta gurbette yaşanan kanlı bir aşkın hikâyesi... Bir tarafta intikamlar, trajediler, aşklar...
Sana yeni bir isim verdim ben, "Agafya" dedim. "Yüce aşk" dedim.
Kalbimin en derinine sakladım seni, kimse görmesin istedim.
Ve o ismi sadece ben bildim ve sen sadece benim oldun...
"Beni sevmek bana tahammül etmek demek... tümünü göster
Bütün Aşklar Birbirine Benzer "Sinirlenen, öfkelenen, sevinen yüzünden eser yok şimdi. Yastığa başını gömmüş, kımıldamadan uyuyor. Aralık duran ağzıyla çocuksu bir ifade beliriyor yüzünde. Dudaklarının üzerinde parmaklarımı gezdiriyorum. Kulaklarını okşuyorum. Saçlarını usul usul tarıyorum, her bir teline ayrı ayrı dokunuyorum. Birden silkinip kalkmasını, bana cevap vermesini istiyorum. O hiç kıpırdamadan uyuyor. Pürüzsüz, esmer teni öyle güzel görünüyor ki. Yalnızca yanaklarına hafif bir kırmızılık yayılmış. Geniş omuzları, ince beli, diri göğüsleri beni yeniden büyülüyor." İlk kitabı Barikattaki Çocukla yayın dünyasına hızlı bir giriş yapan Ayhan Bozkurt, Bütün Aşklar Birbirine Benzer, Biri Hariç adlı ikinci kitabında; günümüz aşklarını, kadın erkek ilişkilerini, iktidar ve medya arasındaki kirli oyunlar ekseninde işliyor. (Tanıtım Bülteninden)
Bütün Aşklar Birbirine Benzer "Sinirlenen, öfkelenen, sevinen yüzünden eser yok şimdi. Yastığa başını gömmüş, kımıldamadan uyuyor. Aralık duran ağzıyla çocuksu bir ifade beliriyor yüzünde. Dudaklarının üzerinde parmaklarımı gezdiriyorum. Kul... tümünü göster
Bütün Aşklar Birbirine Benzer "Sinirlenen, öfkelenen, sevinen yüzünden eser yok şimdi. Yastığa başını gömmüş, kımıldamadan uyuyor. Aralık duran ağzıyla çocuksu bir ifade beliriyor yüzünde. Dudaklarının üzerinde parmaklarımı gezdiriyorum. Kulaklarını okşuyorum. Saçlarını usul usul tarıyorum, her bir teline ayrı ayrı dokunuyorum. Birden silkinip kalkmasını, bana cevap vermesini istiyorum. O hiç kıpırdamadan uyuyor. Pürüzsüz, esmer teni öyle güzel görünüyor ki. Yalnızca yanaklarına hafif bir kırmızılık yayılmış. Geniş omuzları, ince beli, diri göğüsleri beni yeniden büyülüyor." İlk kitabı Barikattaki Çocukla yayın dünyasına hızlı bir giriş yapan Ayhan Bozkurt, Bütün Aşklar Birbirine Benzer, Biri Hariç adlı ikinci kitabında; günümüz aşklarını, kadın erkek ilişkilerini, iktidar ve medya arasındaki kirli oyunlar ekseninde işliyor. (Tanıtım Bülteninden)
Bütün Aşklar Birbirine Benzer "Sinirlenen, öfkelenen, sevinen yüzünden eser yok şimdi. Yastığa başını gömmüş, kımıldamadan uyuyor. Aralık duran ağzıyla çocuksu bir ifade beliriyor yüzünde. Dudaklarının üzerinde parmaklarımı gezdiriyorum. Kul... tümünü göster
exiled şu anda kitap okumuyor.