Bu kitap, 18 Ekim 1976 - 3 Ağustos 1978 tarihleri arasında Diriliş Pazartesi-Perşembe Günlüğünde Diriliş Muştusu başlığıyla ve yazarın imzasıyla yayınlanan yazılar ile Ekim 1979 - Eylül 1980 tarihleri arasında aylık Diriliş Dergisinde çıkan başyazılardan oluşmuştur.
Bu kitap, 18 Ekim 1976 - 3 Ağustos 1978 tarihleri arasında Diriliş Pazartesi-Perşembe Günlüğünde Diriliş Muştusu başlığıyla ve yazarın imzasıyla yayınlanan yazılar ile Ekim 1979 - Eylül 1980 tarihleri arasında aylık Diriliş Dergisinde çıkan başyazıla... tümünü göster
Bu kitap, 18 Ekim 1976 - 3 Ağustos 1978 tarihleri arasında Diriliş Pazartesi-Perşembe Günlüğünde Diriliş Muştusu başlığıyla ve yazarın imzasıyla yayınlanan yazılar ile Ekim 1979 - Eylül 1980 tarihleri arasında aylık Diriliş Dergisinde çıkan başyazılardan oluşmuştur.
Bu kitap, 18 Ekim 1976 - 3 Ağustos 1978 tarihleri arasında Diriliş Pazartesi-Perşembe Günlüğünde Diriliş Muştusu başlığıyla ve yazarın imzasıyla yayınlanan yazılar ile Ekim 1979 - Eylül 1980 tarihleri arasında aylık Diriliş Dergisinde çıkan başyazıla... tümünü göster
Bir Değirmendir Bu Dünya, şiirlerinden, anı yazılarından ve hikâyelerinden tanıdığımız Zarifoğlunu başka bir açıdan tamamlamaktadır. O herkesin entel takıldığı bir zamanda çevresindeki meraklı insanlara, dostlarına, okuyucularına ilmihal okumayı tavsiye ediyordu. Namazların tadil-i erkân üzere kılınmasını, gece namazlarına kalkılmasını, hanımlara iyi davranılmasını, çocukları adam yerine koyarak karşımıza almamızı, yollarda zikirle yürümemizi telkin ediyordu. Daha doğrusu müslüman olarak iç dünyamızı zenginleştirmek, çağa donanımlı bir müslüman olarak yetişmemiz için elinden geleni yapıyordu. Hem çocuklar için yapıyordu, hem de büyükler için. Bu kitaptaki yazılara, kendi yatağında sessiz, sakin ve içten içe maveraî uğultularla akan bir nehrin zaman zaman coşup kabarması olarak da bakılabilir....
Bir Değirmendir Bu Dünya, şiirlerinden, anı yazılarından ve hikâyelerinden tanıdığımız Zarifoğlunu başka bir açıdan tamamlamaktadır. O herkesin entel takıldığı bir zamanda çevresindeki meraklı insanlara, dostlarına, okuyucularına ilmihal okumayı tavs... tümünü göster
Bir Değirmendir Bu Dünya, şiirlerinden, anı yazılarından ve hikâyelerinden tanıdığımız Zarifoğlunu başka bir açıdan tamamlamaktadır. O herkesin entel takıldığı bir zamanda çevresindeki meraklı insanlara, dostlarına, okuyucularına ilmihal okumayı tavsiye ediyordu. Namazların tadil-i erkân üzere kılınmasını, gece namazlarına kalkılmasını, hanımlara iyi davranılmasını, çocukları adam yerine koyarak karşımıza almamızı, yollarda zikirle yürümemizi telkin ediyordu. Daha doğrusu müslüman olarak iç dünyamızı zenginleştirmek, çağa donanımlı bir müslüman olarak yetişmemiz için elinden geleni yapıyordu. Hem çocuklar için yapıyordu, hem de büyükler için. Bu kitaptaki yazılara, kendi yatağında sessiz, sakin ve içten içe maveraî uğultularla akan bir nehrin zaman zaman coşup kabarması olarak da bakılabilir....
Bir Değirmendir Bu Dünya, şiirlerinden, anı yazılarından ve hikâyelerinden tanıdığımız Zarifoğlunu başka bir açıdan tamamlamaktadır. O herkesin entel takıldığı bir zamanda çevresindeki meraklı insanlara, dostlarına, okuyucularına ilmihal okumayı tavs... tümünü göster
Acıyla gülümser İbrahimin şiiri. Ne gösteriş, ne riya. Onun şiiri, parıldayan bir diş, buluttan sıyrılan güneş, kabuğu kalkmış yara, bir günahtan arta kalan pişmanlık, dumanı üstünde bir bardak çay, ne varsa yani kendiliğinden ve açık, işte öyle. Onun şiirlerini okurken aniden sesler kesiliyor, ortalığı derin ve hüzünlü bir sükut kaplıyor.- Mustafa Kutlu, Yeni Şafak-İbrahim Tenekeci var, şair. Tenekeci, şiirden uzaklaşmış bir çok insanı şiire döndürebilecek bir kaleme sahip.- Haşmet Babaoğlu. E Edebiyat-Giderken Söylenmiştirbakın ne diyorum, dünyasekerek yürüyor, gözümden düştü ya.seviyorum aklımın almadığı şeylerititriyorum emin olduğum zamanevlerin ev halkının ve devletleringidiyorum bıraktığı boşluktannefes alıp emek veren, insan görünce kaçangereksiz harcamalar gibi herkesincanını sıkan ve sonra bırakangidiyorum, bu kesin.
Acıyla gülümser İbrahimin şiiri. Ne gösteriş, ne riya. Onun şiiri, parıldayan bir diş, buluttan sıyrılan güneş, kabuğu kalkmış yara, bir günahtan arta kalan pişmanlık, dumanı üstünde bir bardak çay, ne varsa yani kendiliğinden ve açık, işte öyle. Onu... tümünü göster
Acıyla gülümser İbrahimin şiiri. Ne gösteriş, ne riya. Onun şiiri, parıldayan bir diş, buluttan sıyrılan güneş, kabuğu kalkmış yara, bir günahtan arta kalan pişmanlık, dumanı üstünde bir bardak çay, ne varsa yani kendiliğinden ve açık, işte öyle. Onun şiirlerini okurken aniden sesler kesiliyor, ortalığı derin ve hüzünlü bir sükut kaplıyor.- Mustafa Kutlu, Yeni Şafak-İbrahim Tenekeci var, şair. Tenekeci, şiirden uzaklaşmış bir çok insanı şiire döndürebilecek bir kaleme sahip.- Haşmet Babaoğlu. E Edebiyat-Giderken Söylenmiştirbakın ne diyorum, dünyasekerek yürüyor, gözümden düştü ya.seviyorum aklımın almadığı şeylerititriyorum emin olduğum zamanevlerin ev halkının ve devletleringidiyorum bıraktığı boşluktannefes alıp emek veren, insan görünce kaçangereksiz harcamalar gibi herkesincanını sıkan ve sonra bırakangidiyorum, bu kesin.
Acıyla gülümser İbrahimin şiiri. Ne gösteriş, ne riya. Onun şiiri, parıldayan bir diş, buluttan sıyrılan güneş, kabuğu kalkmış yara, bir günahtan arta kalan pişmanlık, dumanı üstünde bir bardak çay, ne varsa yani kendiliğinden ve açık, işte öyle. Onu... tümünü göster
fakirulfikir şu anda kitap okumuyor.