Teoman ali- karadelik güncesi
Teoman ali- karadelik güncesi
Alacakanalıkta ağır ağır ilerleyen eski model Chevrolet, karabasan ve ölüm saçan Pandoranın kutusuna benziyordu. İlerde Bill Hapscombun benzin istasyonunun ışıkları parlıyordu... Kısa süre sonra kutu açılacak ve ölüm dansı başlayacaktı... ...
Alacakanalıkta ağır ağır ilerleyen eski model Chevrolet, karabasan ve ölüm saçan Pandoranın kutusuna benziyordu. İlerde Bill Hapscombun benzin istasyonunun ışıkları parlıyordu... Kısa süre sonra kutu açılacak ve ölüm dansı başlayacaktı... ...
İntihar, Stefan Zweig'ın zihnini gençlik yıllarından beri meşgul eden bir kavramdı. Yaşamının bir anlamı kalmadığını anladığı anda yaşamına kendi eliyle son verebileceğini daha üniversite yıllarında söylemişti. İlk evliliği sırasında karısı Friederike'yi kendisiyle birlikte intihar etmesi için zorlayan, sonra bu düşüncesinden vazgeçen Stefan Zweig, yıllar sonra, İkinci Dünya Savaşı sırasında, ikinci karısıyla birlikte yaşamına son verdi.
Yazar, önceki intihar girişimlerinden vazgeçmiş olsa da korkularını, romanlarındaki ve öykülerindeki kahramanlarda yaşatıyor. Amok Koşucusu'nda yer alan öykülerin ortak izleği de intihar. Kendi yaşamından ya da tarihteki gerçek kişilerin yaşamlarından kesitler katarak yazdığı bu öykülerde Stefan Zweig'ın duyarlı kişiliğini, olağanüstü gözlem gücünü olduğu gibi sayfalara yansıttığını görüyoruz.
Yazdığı öykülerin en başarılı örneklerinin yer aldığı bu kitapta, bir uzun öykü olan Amok Koşucusu bir baş yapıt. İnsanı en güçsüz, en savunmasız yönleriyle ele alıp, insan ruhunun en derin katmanlarına inmeyi bilen, bütün bunları son okuru gerçekten etkileyebilen bir yazar Stefan Zweig. Yazdıklarının üzerinden bunca yıl geçmiş olmasına karşın, öykülerinin, romanlarının bugünkü kuşaklar tarafından da aynı ilgiyle okunması, onun kalıcı bir yazar olduğunun en büyük kanıtı. Amok Koşucusu'nun bu yeni çevirisinde, daha önceki basımda yer almayan öyküler de bulunuyor.
İntihar, Stefan Zweig'ın zihnini gençlik yıllarından beri meşgul eden bir kavramdı. Yaşamının bir anlamı kalmadığını anladığı anda yaşamına kendi eliyle son verebileceğini daha üniversite yıllarında söylemişti. İlk evliliği sırasında karısı Frie... tümünü göster
''Hatırladığım kadarıyla evreni yaratmaya karar verdiğimde şekerlememden yeni uyanmıştım.''
Einsteinın Düşlerinin yazarı Alan Lightmanın Tanrının ağzından evrenin oluşumunun anlatıldığı eğlenceli romanı Bay Tanrı bu cümleyle başlıyor. Calvinonun, Saramagonun ve Salman Rushdienün büyülü dünyasından esintiler taşıyan roman bilimi, felsefeyi ve teolojiyi biraraya getirerek bizi Büyük Patlamadan başlayıp evrenin hazin sonuna dek süren, yaşamın ortaya çıkışıyla doğan kaçınılmaz sorularla bezeli neşeli bir yolculuğa davet ediyor.
''Hatırladığım kadarıyla evreni yaratmaya karar verdiğimde şekerlememden yeni uyanmıştım.''
Einsteinın Düşlerinin yazarı Alan Lightmanın Tanrının ağzından evrenin oluşumunun anlatıldığı eğlenceli romanı Bay Tanrı bu cümleyle b... tümünü göster