firatergul

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 1 takip edeni var. 29 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
firatergul şu an okuyor.
Tutunamayanlar

Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı Berna Moran, hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak niteler. Moran'a göre Oğuz Atay'ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikler, Tutunamayanlar'ı büyük bir yeteneğin ürünü yapmış, yapıttaki bu yetkinlik Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır. Küçük burjuva dünyasını zekice alaya alan Atay saldırısını, tutunanların anlamayacağı, red edeceği türden bir romanla yapar. Tutunamayanlar, 1970 TRT Roman Ödülünü kazanmıştı.

Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı Berna Moran, hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak niteler. Moran'a göre Oğuz Atay'ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikle... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 10 ay
Profil Resmi
firatergul bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 10 ay
Profil Resmi
firatergul okumuş.
Kürk Mantolu Madonna

"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk Mantolu Madonna'yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."

Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.

"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 10 ay
Profil Resmi
firatergul bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 10 ay
Profil Resmi
firatergul okumuş bitirmiş.
Bin Dokuz Yüz Seksen Dört (1984)

Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan George Orwell, 47 yıllık yaşamına iki başyapıt sığdırdı. “Hayvan Çiftliği” ve “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört”. 1945 yılında yayınlanan “Hayvan Çiftliği”nde, bir grup hayvanın kendilerini sömüren insanların yönetimini devirip eşitlikçi bir toplum kurmasının öyküsü anlatılıyordu. Ama zamanla hayvanların zeki ve iktidar düşkünü önderleri olan domuzlar, devrimi yolundan saptırarak insanlardan daha baskıcı ve acımasız bir diktatörlük kuruyorlardı. Bir siyasal yergi başyapıtı sayılan “Hayvan Çiftliği”ni 1949'da “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört” adlı roman izledi. Orwell'in bu son kitabı, her şeyin tümüyle devletin denetiminde olduğu belleksiz ve muhalefetsiz bir toplum tehlikesine karşı yürekten bir uyarı niteliğindeydi. Dünyanın sürekli birbiriyle savaşan üç totaliter polis devletinin egemenliği altında olduğu düşsel bir gelecekte geçen roman, hem o dönemde hem de sonraki yıllarda çok sayıda okuru derinden etkiledi.

Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan George Orwell, 47 yıllık yaşamına iki başyapıt sığdırdı. “Hayvan Çiftliği” ve “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört”. 1945 yılında yayınlanan “Hayvan Çiftliği”nde, bir grup hayvanın kendilerini sömüren insanla... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 10 ay
Profil Resmi
firatergul okumak istiyor.
Irazca'nın Dirliği

Türkiye'nin kırk bin köyünden biridir Karataş. Dört yanı dağlarla çevrilidir. Kırk bin köyün içinde güzellikte, yoksullukta ve geçimsizlikte birinci...
Uzaaak! Gözlerin görmediği, gönüllerin varmadığı, yok gibi bir köydür. Kışları sis içinde, yazları sıcaktan kanı iliği uçan...
Kurulduğu günden beri çiftlikti burası. Kendisi şehirde oturup işleri oradan yöneten Necip Beyin çiftliği!. Babasından kalmıştı. Daha pek çok çiftlikleri vardı Burdur topraklarda Beylerin.
Necip Bey, 1950'lere kadar Karataş'ın evini damını, atını, itini, suyunu, sudan uslu halkını tepe tepe kullandı. Sonra kentlerde, büyük kentlerde daha büyük çıkarların ucunu gördü. Çok keskin gözleri vardı. Çiftliği köylülere sattı. Parasını tırak aldı bankalardan. Köylüler bankaya borçlandılar.
Bilen var bilmeyen var, Kara Bayram, Karataş'ın yoksullarındandı. Eller sekizer onar binlik alırken o üç binlik alabildi. Borçlarını her yıl dünya kadar faiziyle ödemeye başladı. Tam biteceği yıl bir belâ geldi başına: Deli Haceli, evinin önüne ev yapmaya kalktı. Muhtar köy içinin orasını satmıştı Kurul üyesi Haceli'ye...

Türkiye'nin kırk bin köyünden biridir Karataş. Dört yanı dağlarla çevrilidir. Kırk bin köyün içinde güzellikte, yoksullukta ve geçimsizlikte birinci...
Uzaaak! Gözlerin görmediği, gönüllerin varmadığı, yok gibi bir köydür. Kışları sis içinde, y... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 2 ay
Daha Fazla Göster

firatergul şu an ne okuyor?

Tutunamayanlar

%0

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.