Türkiyenin evrensel yazarı Yaşar Kemal YKYde... Yaşar Kemal Anadolunun binlerce yıllık kültüründen beslenerek yazdığı büyük ve modern romanlarla, ABDden İngiltereye, İtalyadan Tunusa, Norveçten Kanadaya, dünyanın dört bir yanında tanındı. Yazdıkları doğu ile batı arasında köklü bir kültürün ve verimli bir coğrafyanın yarattığı, çağlar ötesi gür ses olarak kabul edildi, sevilerek okundu; okunuyor. 15 Ocakta okurla buluşacak 40 olağanüstü kitabın tasarımında Abidin Dinodan Avni Arbaşa, Turan Eroldan Bedri Rahmi Eyuboğluna kadar pek çok Türk ressamın resimleri ve Ara Gülerin fotoğrafları kullanıldı. Türkiyenin Evrensel Yazarı Yaşar Kemal tüm Yapıtlarıyla karşınızda. TADIMLIKOtuz iki yıllık bir zaman diliminde yazılan İnce Memed dörtlüsü, düzene başkaldıran Memedin ve insan ilişkileri, doğası ve renkleriyle Çukurovanın öyküsü. Yaşar Kemalin söyleyişiyle içinde başkaldırma kurduyla doğmuş bir insanın, mecbur adamın romanı.Öldürülen Abdi Ağanın yerini kardeşi Hamza alır. Memed, topraklarını ele geçirmek için Vayvay köylülerine zulmeden Ali Safa Beyi ve Hamzayı öldürür. Ancak köylüler için tam bir efsaneye dönüşmesine rağmen zulmedenlerin öldürmekle bitmeyeceği konusunda kuşku duymaya başlar. Abdi Ağa gitmiş, yerine Hamza gelmiştir, onun yerini de bir başkası alacaktır. Kalemi insanlığın hizmetinde bir yazar...Henry Lundström, Sundvalls Tidning, (İsveç)Yaşar Kemal, görkemli bir destan akıcılığı içinde, tüm ayrıntıları titizlikle yansıtarak dile getirmiş ülkesini.Paul Theroux, The New Yok Times, (A.B.D.)Korkusuz bir toplum eleştiricisidir Yaşar Kemal. Ve eşsiz bir şair.Dagens Nyheter, (İsveç) Bir gökkuşağı gibi, toprağa hiç dokunmadan bir ufuktan diğerine kayan büyük bir efsane geleneğine dayanıyor.Sunday Times, (İngiltere) Kemalin Hardy ve Tolstoy ile karşılaştırılmasına yol açan zengin üslup, konunun zenginliği ve çeşitliliği, sıradan insanların yaşamıyla insanlığın bağlantısı, insanı içine çeken bu romanda da aşikar.The Times, (İngiltere) Baş döndürücü bir hızla ilerliyor The Guardian, (İngiltere)
Türkiyenin evrensel yazarı Yaşar Kemal YKYde... Yaşar Kemal Anadolunun binlerce yıllık kültüründen beslenerek yazdığı büyük ve modern romanlarla, ABDden İngiltereye, İtalyadan Tunusa, Norveçten Kanadaya, dünyanın dört bir yanında tanındı. Yazdıkları ... tümünü göster
Babam ve üvey annem size gelmemi istemiyorlar. Buradakilerin bohem bir hayat sürdüklerini söylüyorlar... Aktris olmamdan korkuyorlar... Ama bu göl, sanki bir martıymışım gibi beni kendisine çekiyor... Bir martının denizi özlediği gibi özlüyorum burayı... Kalbim sizinle dolu.Göl kenarındaki çiftlikte bir araya gelen, farklı karakterlerdeki kahramanlarıek ortak noktası sanattır. Yazar, yönetmen ve oyunculardan oluşan gruptaki herkes farklı bir yaşam ve sanat anlayışına sahip olsa da bir martının sudan ayrılamaması gibi o noktaya bağlanmıştır.Eserlerinde geçiş dönemi Rusyasının alt üst olan yapısını, yıkılan toplumsal katmanları ustalıkla sergileyen Çehov, bu eserde ayrıca sanat anlayışını da çok net biçimde kahramanlarının ağzından anlatır.
******
(...) Bir martıyım ben. Yo, hayır, hayır... Hatırlıyor musunuz, bir martı vurmuştunuz? Rastlantı sonucu bir adam geliyor, yapacağı bir şey olmadığı için can sıkıntısından öldürüyor onu... Küçük bir öykünün konusu olabilir bu... Ama bu öyle değil... (Alnını ovuşturur.) Neler söylüyorum ben?.. Sahneden söz ediyorum. Artık değiştim ben... Şimdi gerçek bir aktrisim. Haz duyuyorum sahnede olmaktan. Heyecanla, kendimden geçerek oynuyorum ve harika buluyorum kendimi. Şimdi burada olduğum sürece hep yürüyorum, durmadan yürüyorum ve ruhsal yönden günden güne nasıl güçlendiğimi hissediyorum... Şimdi biliyorum Konstantin, anlıyorum, bizim işimizde ‒oynuyor olsak da, yazıyor olsak da‒ önemli olan ün, parlaklık, hayalini kurduğumuz şeyler değil, sabretmeyi bilmektir. Kaderine razı ol ve inan... İnanıyorum ben, artık acı duymuyorum, görevimi düşündükçe yaşamdan korkmuyorum.
Bir grup insan tiyatroya yeni bir biçim getirme hayalleri kuran genç yazar Treplevin tiyatro oyununu izlemek üzere bir çiftlik evinde toplanır. Oyun çiftlik evinin parkına kurulan bir sahnede oynanacaktır. Seyircilerin arasında Treplevin kendini beğenmiş aktris annesi İrina Nikolayevna Arkadina ve onun sevgilisi ünlü yazar Boris Alekseyeviç Trigorin de vardır. Bu iki insanın varlığı hem Treplevin büyük umutlar bağladığı oyunun yarıda kesilmesine hem de orada bulunan diğer herkesin hayatının geri dönülmez şekilde değişmesine neden olacaktır.
************
TREPLEV: Nina, nefret ettim sizden, lanetler yağdırdım; mektuplarınızı, fotoğraflarınızı yırtıp attım. Ama her an, bütün benliğimin, size sonsuza kadar bağlı ol- duğunu biliyordum. Sizi sevmemek elimde değil Nina. ] Sizi kaybedeli, yazdıklarımın yayınlanmaya başladığı i andan itibaren, hayat dayanılmaz bir şey oldu benim i için... Sanki ansızın koparıldım gençliğimden ve bazen bu dünyada doksan yıldır yaşıyormuşum gibi geliyor I bana. Size sesleniyor, ayaklarınızın altındaki toprağı I öpüyor; nereye baksam yüzünüzü, ince gülüşünüzü görüyorum, hayatımın en güzel yıllarını aydınlatan o tatlı gülüşünüzü...
******
Babam ve üvey annem size gelmemi istemiyorlar. Buradakilerin bohem bir hayat sürdüklerini söylüyorlar... Aktris olmamdan korkuyorlar... Ama bu göl, sanki bir martıymışım gibi beni kendisine çekiyor... Bir martının denizi özlediği gibi özlüyorum buray... tümünü göster
Babam ve üvey annem size gelmemi istemiyorlar. Buradakilerin bohem bir hayat sürdüklerini söylüyorlar... Aktris olmamdan korkuyorlar... Ama bu göl, sanki bir martıymışım gibi beni kendisine çekiyor... Bir martının denizi özlediği gibi özlüyorum burayı... Kalbim sizinle dolu.Göl kenarındaki çiftlikte bir araya gelen, farklı karakterlerdeki kahramanlarıek ortak noktası sanattır. Yazar, yönetmen ve oyunculardan oluşan gruptaki herkes farklı bir yaşam ve sanat anlayışına sahip olsa da bir martının sudan ayrılamaması gibi o noktaya bağlanmıştır.Eserlerinde geçiş dönemi Rusyasının alt üst olan yapısını, yıkılan toplumsal katmanları ustalıkla sergileyen Çehov, bu eserde ayrıca sanat anlayışını da çok net biçimde kahramanlarının ağzından anlatır.
******
(...) Bir martıyım ben. Yo, hayır, hayır... Hatırlıyor musunuz, bir martı vurmuştunuz? Rastlantı sonucu bir adam geliyor, yapacağı bir şey olmadığı için can sıkıntısından öldürüyor onu... Küçük bir öykünün konusu olabilir bu... Ama bu öyle değil... (Alnını ovuşturur.) Neler söylüyorum ben?.. Sahneden söz ediyorum. Artık değiştim ben... Şimdi gerçek bir aktrisim. Haz duyuyorum sahnede olmaktan. Heyecanla, kendimden geçerek oynuyorum ve harika buluyorum kendimi. Şimdi burada olduğum sürece hep yürüyorum, durmadan yürüyorum ve ruhsal yönden günden güne nasıl güçlendiğimi hissediyorum... Şimdi biliyorum Konstantin, anlıyorum, bizim işimizde ‒oynuyor olsak da, yazıyor olsak da‒ önemli olan ün, parlaklık, hayalini kurduğumuz şeyler değil, sabretmeyi bilmektir. Kaderine razı ol ve inan... İnanıyorum ben, artık acı duymuyorum, görevimi düşündükçe yaşamdan korkmuyorum.
Bir grup insan tiyatroya yeni bir biçim getirme hayalleri kuran genç yazar Treplevin tiyatro oyununu izlemek üzere bir çiftlik evinde toplanır. Oyun çiftlik evinin parkına kurulan bir sahnede oynanacaktır. Seyircilerin arasında Treplevin kendini beğenmiş aktris annesi İrina Nikolayevna Arkadina ve onun sevgilisi ünlü yazar Boris Alekseyeviç Trigorin de vardır. Bu iki insanın varlığı hem Treplevin büyük umutlar bağladığı oyunun yarıda kesilmesine hem de orada bulunan diğer herkesin hayatının geri dönülmez şekilde değişmesine neden olacaktır.
************
TREPLEV: Nina, nefret ettim sizden, lanetler yağdırdım; mektuplarınızı, fotoğraflarınızı yırtıp attım. Ama her an, bütün benliğimin, size sonsuza kadar bağlı ol- duğunu biliyordum. Sizi sevmemek elimde değil Nina. ] Sizi kaybedeli, yazdıklarımın yayınlanmaya başladığı i andan itibaren, hayat dayanılmaz bir şey oldu benim i için... Sanki ansızın koparıldım gençliğimden ve bazen bu dünyada doksan yıldır yaşıyormuşum gibi geliyor I bana. Size sesleniyor, ayaklarınızın altındaki toprağı I öpüyor; nereye baksam yüzünüzü, ince gülüşünüzü görüyorum, hayatımın en güzel yıllarını aydınlatan o tatlı gülüşünüzü...
******
Babam ve üvey annem size gelmemi istemiyorlar. Buradakilerin bohem bir hayat sürdüklerini söylüyorlar... Aktris olmamdan korkuyorlar... Ama bu göl, sanki bir martıymışım gibi beni kendisine çekiyor... Bir martının denizi özlediği gibi özlüyorum buray... tümünü göster
Sadece o, Nostradamus, bize gelecekten haber verebilirdi. İnsanlığı bekleyen neydi? Cennet mi, kıyamet mi? Amerika'nın Vietnam'daki yenilgisi. Arap-İsrail Savaşı. Meksika Depremi.
Körfez Savaşları. Hint Okyanusu'ndaki tsunami. 11 Eylül. Nostradamus'un tüm kehanetlerinin gerçekleşmesi bir rastlantı değildi.Ve dahası da vardı. Kayıp kehanetlerde insanlığın sonu gizliydi.
“ALMANYA BATACAK ve AFRİKA GERİ ALINACAK. GENÇ BİR LİDER ORTAYA ÇIKACAK, İNSANLAR GÖZLERİNİ SAVAŞ ALANINA ÇEVİRECEK, YILDIZ OLMAYAN BİR YILDIZ PARLAYACAK.”
Nostradamus'un tam 1000 kehaneti vardı ve ancak 942'si günümüze kadar ulaşabildi. Kayıp kehanetlerin sırrı neydi? Saklanmalarının, hatta belki de yok edilmelerinin sebebi bu sırlar mıydı?
Kayıp kehanetlerin gizemi, farklı amaçları olan iki adamı biraraya getirecekti. Kariyer peşindeki yazar Adam Sabir ve gizli bir topluluğun üyesi, Achor Bale...
Şimdiye kadar 35 dile çevrilen bu benzersiz roman, hala tüm insanlığı şaşırtan Nostradamus Kehanetleri'ni heyecan dolu, müthiş bir kurgunun içine yerleştiriyor.
Sadece o, Nostradamus, bize gelecekten haber verebilirdi. İnsanlığı bekleyen neydi? Cennet mi, kıyamet mi? Amerika'nın Vietnam'daki yenilgisi. Arap-İsrail Savaşı. Meksika Depremi.
Körfez Savaşları. Hint Okyanusu'ndaki tsunami. 11 Ey... tümünü göster
Türkiye'nin evrensel yazarı Yaşar Kemal YKY'de...
Yaşar Kemal Anadolu'nun binlerce yıllık kültüründen beslenerek yazdığı büyük ve modern romanlarla, ABD'den İngiltere'ye, İtalya'dan Tunus'a, Norveç'ten Kanada'ya, dünyanın dört bir yanında tanındı. Yazdıkları doğu ile batı arasında köklü bir kültürün ve verimli bir coğrafyanın yarattığı, çağlar ötesi gür ses olarak kabul edildi, sevilerek okundu; okunuyor. 15 Ocakta okurla buluşacak 40 olağanüstü kitabın tasarımında Abidin Dino'dan Avni Arbaş'a, Turan Erol'dan Bedri Rahmi Eyuboğlu'na kadar pek çok Türk ressamın resimleri ve Ara Güler'in fotoğrafları kullanıldı. Türkiye'nin Evrensel Yazarı Yaşar Kemal tüm yapıtlarıyla karşınızda.
TADIMLIK
Otuz iki yıllık bir zaman diliminde yazılan İnce Memed dörtlüsü, düzene başkaldıran Memed'in ve insan ilişkileri, doğası ve renkleriyle Çukurova'nın öyküsüdür. Yaşar Kemal'in söyleyişiyle içinde başkaldırma kurduyla doğmuş bir insanın, mecbur adamın romanı. Abdi Ağa'nın zulmüyle köyünü terk etmek zorunda kalan Memed, Ağa'nın yeğeniyle evlendirilmek üzere olan Hatçe'yi kaçırır. Abdi Ağa'yı yaralayan, yeğenini de öldüren Memed eşkıya Deli Dudu'ya katılır, ancak kıyıcılığına katlanamadığı Deli Dudu'dan iki arkadaşıyla birlikte ayrılır. Memed, sıradan bir köy çocuğuyken, zulmedenler için eşkıyaya, köylüler içinse bir kurtarıcıya dönüşür.
Bir yaşam biçimini bir halkın portresi olarak böylesine veren bu romandan daha iyisi yazılamazdı.
The New York Times Book Review, (A.B.D.)
Şaşırtıcı, orijinal bir kitap. Sunday Times, (İngiltere)
Epik boyutlara ulaşan ve muhteşem bir sona ulaşmak için hız kazanan öyküye kendinizi kaptırıyorsunuz.
Sunday Times, (İngiltere)
Yaşar Kemal, şaşılacak ölçüde yaratıcı.
The Bookseller, (İngiltere)
Yaşar Kemal, karakterlerini unutulmaz, seçkin ve gerçek hayattan daha da gerçekçi kılan detay zenginliği ile Rus edebiyatının kalitesine ulaşıyor.
Sunday Telegraph, (İngiltere)
Türkiye'nin evrensel yazarı Yaşar Kemal YKY'de...
Yaşar Kemal Anadolu'nun binlerce yıllık kültüründen beslenerek yazdığı büyük ve modern romanlarla, ABD'den İngiltere'ye, İtalya'dan Tunus'a, Norveç'ten Kana... tümünü göster
O güzel eser Semerkant'ı okuyup bitiren, bir an önce okuyup soru cevaplamak isteyen herkes.. Test sizi bekliyor.
O güzel eser Semerkant'ı okuyup bitiren, bir an önce okuyup soru cevaplamak isteyen herkes.. Test sizi bekliyor.