Bazen beyaz bir sayfaya dokunur kalem. Bazen içli bir kalbe. Bazen de sırra. Bu dokunuş bir perdenin belki bin perdenin açılışıdır. Çevremizdeki olaylar bize belki bin fiske vururken bizim kayıtsız kalmamız düşünülemezdi. Kalem Sırra Dokundu, kalemin ucuyla sayfaya dokunur gibi gönül yaprağına minik bir temastır. Kitap, ibret dolu hikayelerden oluşmaktadır.
Bazen beyaz bir sayfaya dokunur kalem. Bazen içli bir kalbe. Bazen de sırra. Bu dokunuş bir perdenin belki bin perdenin açılışıdır. Çevremizdeki olaylar bize belki bin fiske vururken bizim kayıtsız kalmamız düşünülemezdi. Kalem Sırra Dokundu, kalemin... tümünü göster
Bu kitap, ilkokul öğretmeni olarak yetişmek üzereyken, Birinci Dünya Harbinde savaşa katılan ve sonra Büyük Turanı kurmak yolunda Kafkas, Hazer ülkelerine koşan bir Türk gencinin hikayesidir.
Bu kitap, ilkokul öğretmeni olarak yetişmek üzereyken, Birinci Dünya Harbinde savaşa katılan ve sonra Büyük Turanı kurmak yolunda Kafkas, Hazer ülkelerine koşan bir Türk gencinin hikayesidir.
Bu kitap, ilkokul öğretmeni olarak yetişmek üzereyken, Birinci Dünya Harbinde savaşa katılan ve sonra Büyük Turanı kurmak yolunda Kafkas, Hazer ülkelerine koşan bir Türk gencinin hikayesidir.
Bu kitap, ilkokul öğretmeni olarak yetişmek üzereyken, Birinci Dünya Harbinde savaşa katılan ve sonra Büyük Turanı kurmak yolunda Kafkas, Hazer ülkelerine koşan bir Türk gencinin hikayesidir.
Bu kitap kesinlikle insana bir şeyler katıyor
Bu kitap kesinlikle insana bir şeyler katıyor
"Ülkemizin yabancı bir mahkemede, yabancı yasalara göre yargılanmasına artık izin veremeyiz. Utanç ya da zafer duygularımızı, yabancı kıstaslara göre yapılmış önemsiz karşılaştırmalara dayandıramayız. Anavatanımız, geleneklerimiz, inancımız ya da kutsal yazılarımız yüzünden ne başkalarından ne de kendimizden özür dilememiz gerekmez. Bütün gücümüz ve gutumuzla, anavatanımızın bütün sorumluluğunu üzerimize alıp, ülkemizi ve kendimizi aşağılamalardan korumalıyız," diye düşünüyordu Gora.
"... İnsanın yapması gereken tek şey, Eski, alevler içinde yok olduğunda, bütün güzelliğiyle doğan Yeni'yi hayal edebilmektir. Bu kızıla boyanmış göğün ardında, boyunduruğundan kurtulmuş bir Gelecek'in parlayan ışıklarını görüyorum. Şimdi, şu anda, doğmakta olan şafakta görebiliyorum onu. Dinle, gelişini haber veren davul seslerini göğsümde duyabilirsin." Gora, bunu söylerken Binoy'un elini aldı, kalbinin üstüne koydu...
İşgal altındaki bir ülkenin öfke dolu sesidir Gora, kendi geleneklerine sırt çevirip yüzlerini Batıya dönenlerin vicdanlarındaki sızıdır. Büyük Hindistan Hayali gerçek olana dek aklını da kalbini de 'Yeni'ye kapatmıştır. Herkes, Hindistan'ı terk edip ona hakareüer yağdırdığında bile, o, kastlarla bölünmüş, batıl inançlara boğulmuş, putlara tapan ülkesinin kaderini paylaşacaktır. Ülkesinin tutsaklığı bitene dek onun bu gönüllü tutsaklığı bitmeyecektir.
Muazzam içeriği ve zengin felsefesiyle Bengal edebiyatının en görkemli eserlerinden biri kabul edilen Gora kendini arayışın, cesaretin, çatışmanın ve kendini keşfetmenin öyküsüdür.
"Ülkemizin yabancı bir mahkemede, yabancı yasalara göre yargılanmasına artık izin veremeyiz. Utanç ya da zafer duygularımızı, yabancı kıstaslara göre yapılmış önemsiz karşılaştırmalara dayandıramayız. Anavatanımız, geleneklerimiz, inancımız ya d... tümünü göster