Sadece bu cümleyi okumak için geçireceğiniz birkaç saniyelik zaman içinde dünyada kırk insan ve buna karşılık yedi yüz milyon karınca doğacaktır: Minicik, akıllı ve acımasız.
Bizden yüz milyon yıldan fazla bir zaman önce birlikleri, siteleri, imparatorlukları ile bütün dünya yüzeyine yayılmış olarak burada idiler. Bize benzer uygarlıklar yarattılar, gerçek krallıklar kurdular, en etkin silahları icat ettiler, bizim erişemeyeceğimiz düzende savaş yapma ve site kurma sanatını elde ettiler, şaşırtıcı bir teknolojiye hakim oldular. Onların da kendi Atilla'ları, Christophe Colomb'ları, Julius Caesar'ları, Machiavelli'leri veya Leonardo da Vinci'leri oldu. Bu roman diğerlerinden farklı olarak bizi niçin sorusunu sormaya zorluyor ve çarpıcı bir biçimde şimdiye kadar hiç bilmediğimiz cinayetler, aşırılıklar ve savaşlar âlemine sürüklüyor. Bütün hayallerin ötesinde bizi karıncaların gerilim ve korku dolu yaşamlarını sürdürdükleri mikro bir dünyaya götürüyor.
Bastığınız yere dikkat edin. Bu büyüleyici romanı okuduktan sonra gerçeği alışık olmadığınız bir biçimde algılayabilirsiniz.
Sadece bu cümleyi okumak için geçireceğiniz birkaç saniyelik zaman içinde dünyada kırk insan ve buna karşılık yedi yüz milyon karınca doğacaktır: Minicik, akıllı ve acımasız.
Bizden yüz milyon yıldan fazla bir zaman önce birlikleri, siteleri, imp... tümünü göster
Sadece bu cümleyi okumak için geçireceğiniz birkaç saniyelik zaman içinde dünyada kırk insan ve buna karşılık yedi yüz milyon karınca doğacaktır: Minicik, akıllı ve acımasız.
Bizden yüz milyon yıldan fazla bir zaman önce birlikleri, siteleri, imparatorlukları ile bütün dünya yüzeyine yayılmış olarak burada idiler. Bize benzer uygarlıklar yarattılar, gerçek krallıklar kurdular, en etkin silahları icat ettiler, bizim erişemeyeceğimiz düzende savaş yapma ve site kurma sanatını elde ettiler, şaşırtıcı bir teknolojiye hakim oldular. Onların da kendi Atilla'ları, Christophe Colomb'ları, Julius Caesar'ları, Machiavelli'leri veya Leonardo da Vinci'leri oldu. Bu roman diğerlerinden farklı olarak bizi niçin sorusunu sormaya zorluyor ve çarpıcı bir biçimde şimdiye kadar hiç bilmediğimiz cinayetler, aşırılıklar ve savaşlar âlemine sürüklüyor. Bütün hayallerin ötesinde bizi karıncaların gerilim ve korku dolu yaşamlarını sürdürdükleri mikro bir dünyaya götürüyor.
Bastığınız yere dikkat edin. Bu büyüleyici romanı okuduktan sonra gerçeği alışık olmadığınız bir biçimde algılayabilirsiniz.
Sadece bu cümleyi okumak için geçireceğiniz birkaç saniyelik zaman içinde dünyada kırk insan ve buna karşılık yedi yüz milyon karınca doğacaktır: Minicik, akıllı ve acımasız.
Bizden yüz milyon yıldan fazla bir zaman önce birlikleri, siteleri, imp... tümünü göster
Sonra, biliyor musun, aslında zihin denen fahişe de bir hikâye anlatıcısıdır, derdi. Sonra, görünmeyeni anlatmak hüner değildir, tam tersine bir çeşit kabalıktır ve ayıptır, görünmeyeni sadece görünür kılacaksın Hasanım Ali, derdi. Sonra, akıl insanın en büyük yarasıdır, kalemi eline aldığında aman ha ondan uzak dur, fazla sokulma, derdi. Sonra, Haydarın nasıl büyük bir iştahla başını salladığına bakarak, hikâye anlatırken kelimeleri habire kusmayacaksın Hasanım Ali, birçoğunu yutacak ve kâğıdın üzerine de yuttuğun kelimelerin boşluğunu bırakacaksın, derdi.
Sonra, biliyor musun, aslında zihin denen fahişe de bir hikâye anlatıcısıdır, derdi. Sonra, görünmeyeni anlatmak hüner değildir, tam tersine bir çeşit kabalıktır ve ayıptır, görünmeyeni sadece görünür kılacaksın Hasanım Ali, derdi. Sonra, akıl insanı... tümünü göster
“Vicdanımız kuruyor. Babalarını erken kaybetmiş yetim çocukların masum başlarını koyacakları göğüsler çoktan çöktü, farkında mısınız? Göğüs çöktükçe zulüm tepemizde kalıyor. Kavisli ve dolaşık geçmişimizse, bozuk düzenimizin telleri olmuş. Duyduğunuz sesler bu yüzden içli ve bu kadar derinden geliyor.
Şimdi bir türlü sığamayıp, delice bir kavgaya tutuştuğumuz, adına Anadolu denen şu kadim topraklarda, binlerce yıl önce hüküm sürmüş, bir Hitit kralının oğullarına bıraktığı vasiyete bakın isterseniz: ‘Öldüğümde beni, usulünce yıkayın, göğsünüze yaslayın ve toprağa bırakın.’ Bu kadar.”
Hayatın en yalın ve en efsunlu meseleleri, ölüm ve yaşam, annebaba-çocuk arasındaki zor muhabbet, büyümek ve yaşlanmak üzerine… Vefalı bir oğulun gözüyle. Bilhassa ölümün, ölümle başetmenin olağanüstülüğü ve olağanlığı üzerine… “Alışmaya” direnen bir hekimin gözüyle.
Taşranın sıcak kucağı ve serin kasveti üzerine… Orayı hem içinden hem dışından bilen bir evladının gözüyle.
Türkiye’nin ipin ucundaki yakın tarihinin gölgesi… Kalbi avucunda birinin gözüyle.
Ercan Kesal’dan, aynanın kenarındaki fotoğraflar misali hayat parçaları, sohbet makamında insan hikâyeleri.
“Vicdanımız kuruyor. Babalarını erken kaybetmiş yetim çocukların masum başlarını koyacakları göğüsler çoktan çöktü, farkında mısınız? Göğüs çöktükçe zulüm tepemizde kalıyor. Kavisli ve dolaşık geçmişimizse, bozuk düzenimizin telleri olmuş. Duyduğunuz... tümünü göster
Dizeler (2001-1973), bugüne kadarki toplu şiirler yaklaşımından oldukça farklı bir deney; şair, adında gittiği eksiltmeyi kitaplarına da uygulayarak yeni bir toplamla çıkıyor okur karşısına. Alovanın, Erdal Alovadan seçtikleriyle... Erdal Alovanın uğradığı konaklara, Alovanın yeni konaklarını ekleyerek.Saati gelince gölgelerini döker erguvanlarDünya döne döne unutur çocukluğunuÇarpar bir gün herkes göktaşınaKumlar bile sessizlik olmayı beklerAdımın birini atıyorum. TADIMLIKIBen bir yaban atıyımSerseri rüzgârlardan doğmaÖmrüm benim, şu rodeoda.Sarhoş bir denizanasıyımGeçiyorumBudanmış budunlar arasındanÖmrüm benimUyur gibi yapan çocuğunBütün duydukları.Bir elim orgdaBir elimde orakGeçiyorum dünyadanTurnede bir oyuncuyumUyandığı şehri tanımayanYaşım yokAdım hiç Erdal olmadı benimKötü tarif edilmişBir adres gibiDolaşıyorum gövdemiGeçiyorum yıllardanUnutmaktan yorgunBeynim bir sonbahar sarayıKızgın kelimelerden bir kovanYunuslar gibi sıçrıyorAklımda dizeler
Dizeler (2001-1973), bugüne kadarki toplu şiirler yaklaşımından oldukça farklı bir deney; şair, adında gittiği eksiltmeyi kitaplarına da uygulayarak yeni bir toplamla çıkıyor okur karşısına. Alovanın, Erdal Alovadan seçtikleriyle... Erdal Alovanın uğ... tümünü göster
gezgisener şu anda kitap okumuyor.