Kitap sunuşu nasıl yazılır, bilmem ki. Ayşe Arman işte... Kendini kedisini sever, anne sever, erkek sever, uyku sever, seks sever, oyun sever, şaşırtmayı sever ve her şeyi merak eder. Biraz masum biraz yılan. Bir kadınla küçük bir kız arasına sıkışmış gibi. Bir tutam salaklık, bir tutam cesaret ve cehalet, iyi niyet ve fazlasıyla samimiyet. Kimilerinin sevdiği, kimilerinin nefret ettiği biriyim ben. Bu da benim kitabım. Ama sizi uyarıyorum, çoğu yayımlanmış yazılar. Olsun, bir nevi Toplu Eserler I. Kitaplı biri olmak kitapsız biri olmaktan iyidir. Evet, okumayacaksınız diye üç buçuk atıyorum ama sonra kendimi sakinleştiriyorum: Kimse okumazsa sen okursun... Benim öyle hatırı sayılır bir özgeçmişim yok. Adanalıyım. Babam çiftçi, yurt dışında üniversitede okurken tanıdığı bir balerinle evli. 3 kardeşiz, ben ortancayım. Tarsus Amerikan Lisesini bitirdim. 18 yaşında İstanbula geldim. İ. Ü. Basın Yayın Yüksekokulunda debelenirken Nokta dergisinde çalışmaya başladım. O dönemde bir ödül bile aldım. Mesleğimde en büyük numaram budur. Sonradan birkaç ödül daha aldım ama boş verin. Aktüel ve Tempo dergilerinde çalıştım. 1994ten beri Hürriyette Ayşenin Gözlüğü adlı bir köşe yazıyorum. 32 yaşında, çocuksuz bir dulum. Boyum 1.72, kilom 60. burcum Yay. Aslen İkizlerim. Gözlerinizden öperim.
Kitap sunuşu nasıl yazılır, bilmem ki. Ayşe Arman işte... Kendini kedisini sever, anne sever, erkek sever, uyku sever, seks sever, oyun sever, şaşırtmayı sever ve her şeyi merak eder. Biraz masum biraz yılan. Bir kadınla küçük bir kız arasına sıkışmı... tümünü göster
Serenad fırtınasından sonra Livaneli’den nefes kesen bir roman...
Sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kurban gitmesiyle başlar her şey. Dünyadan elini eteğini çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel ve meraklı gazeteci kızın tanışmasına da bu cinayet vesile olur. Kurguyla gerçeğin karıştığı, duyguların en karanlık, en kuytu bölgelerine girildiği hikâye, daha doğrusu hikâye içinde hikâye de böylece başlar. Modern bir Binbir Gece Masalı’nın kapıları aralanır. Ancak bu kez Şehrazad erkektir.
Kardeşimin Hikâyesi aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha düşünmeye davet eden, aşka, aşkın karmaşıklığına ve tehlikelerine dair nefes kesen bir roman. Her sayfada yeni bir gerçekliği keşfedecek, kuşku ile kesinliğin sınırlarında dolaşacaksınız.
Mantıksız gibi geliyor ama o sabah uyandığımda tuhaf bir haber alacağımı biliyordum. Karadeniz’in lacivert dalgalarıyla baş başa kalmış olan bu ıssız köyde geçen her gün birbirinin aynısı olduğu için burada insanların heyecanla konuşacağı olaylara pek sık rastlanmazdı. O günün de ötekiler gibi sessizce akıp gitmesi gerekirdi ama galiba başka şeyler olacaktı. O mahmur sabah saatlerinde bir cinayet haberi alacağımı bilmiyordum elbette ama bir haber gelecekti. Daha yataktan çıkmamıştım, gözlerim kapalıydı, arkalarında fosforlu çizgiler bırakarak yıldırım hızıyla hareket eden mor tavşanları izliyordum.
Serenad fırtınasından sonra Livaneli’den nefes kesen bir roman...
Sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kurban gitmesiyle başlar her şey. Dünyadan elini eteğini çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel ve meraklı gazeteci kızın ... tümünü göster
Biliyorum, imkansız aşk bu! Ama hükmedemiyorum kendime... demişti Murat. Çünkü, yüreğim seni çok sevdi!.. Ardından da dizelere dökmüştü sevdasını. Yüreğim seni çok sevdi O yürek talan O yürek yangın yeri O yürek sen istiyor Bir tek seni... Aslı ile Muratın İstanbul-Bursa-Amerika üçgeninde yaşadıkları destansı aşkın öyküsü... Herkesin kendinden bir şey bulabileceği kadar gerçek...
Biliyorum, imkansız aşk bu! Ama hükmedemiyorum kendime... demişti Murat. Çünkü, yüreğim seni çok sevdi!.. Ardından da dizelere dökmüştü sevdasını. Yüreğim seni çok sevdi O yürek talan O yürek yangın yeri O yürek sen istiyor Bir tek seni... Aslı ile M... tümünü göster