"Susmadığın her an, seni öperek susturacağımı söylemiştim Yeliz! Ve bunu yapmaktan asla çekinmeyeceğimi biliyorsun, aksine bu bir zevk olacak..." Bir yanda Karadeniz gibi bir adam: Hırçın, öfkeli, mert… Diğer tarafta başına buyruk bir deli kız: İnatçı, sevimli, çenebaz… "Benim ilk aşkım sensin Memet... Kalbim ilk defa sana attı ve Allah şahidimdir en son yine sana atacak..." Ve doludizgin giden bir aşk: Karadeniz kadar hırçın, yaylalar kadar özgür, İstanbul kadar tutkulu…
(Tanıtım Bülteninden)
"Susmadığın her an, seni öperek susturacağımı söylemiştim Yeliz! Ve bunu yapmaktan asla çekinmeyeceğimi biliyorsun, aksine bu bir zevk olacak..." Bir yanda Karadeniz gibi bir adam: Hırçın, öfkeli, mert… Diğer tarafta başına buyruk bir deli ... tümünü göster
Tüm ışıldayan güzelliğine rağmen, o da aldatılabilirdi! İncitilebilirdi! Kalbi kırılabilirdi! Ama gururu yüzünden asla altta kalamazdı! Sevdiği erkeği elde etmek için garip bir plan yaptı. Planı kusursuz olmalıydı. Öyle de oldu! Gerçek niyetini kimse anlayamadı. Amacına erişebilmek için parasını, dayanılmaz güzelliğini, şaşırtan zekâsını ve çekici vücudunu ortaya koydu.
Bundan daha iyi plan olur muydu? Bir de duygularını ve arzularını gizleyebilseydi! Hain planların bile eğlenceli olabileceği, nefes kesen tutkunun elle tutulabilir olduğu bir FMArsal romanı daha!
(Tanıtım Bülteninden)
Tüm ışıldayan güzelliğine rağmen, o da aldatılabilirdi! İncitilebilirdi! Kalbi kırılabilirdi! Ama gururu yüzünden asla altta kalamazdı! Sevdiği erkeği elde etmek için garip bir plan yaptı. Planı kusursuz olmalıydı. Öyle de oldu! Gerçek niyetini kimse... tümünü göster
"Öyle böyle ilerleyen bir hayatım var. Yani… Vardı aslında... İş aramaya devam ederken, aynı zamanda annemin uygun bulduğu eş adaylarıyla görüşmek için ikna edilmeye çalışılıyordum. Ta ki onu görene dek!"
Nesil hanım kızımız; gayet neşeli, biraz geveze, aklındaki dilinde (yok canım elbette boşboğaz değil), yemeyi, gülmeyi seven, iş yapmaktan hoşlanmasa da epey hamarat bir hatun kişi. Uyumak, Furkan Dayı ile didişmek, arkadaşlarıyla pencereden pencereye konuşmak ve jelibon en sevdiği şeyler. Bedir'in mavi gözleriyle karşılaşıncaya kadar öyleydi yani… Zeynep Değirmenci'nin muzip kelimeleriyle anlattığı bu naif aşk hikâyesi, her yaştan okurun yüzüne gülücükler konduracak…
"Öyle böyle ilerleyen bir hayatım var. Yani… Vardı aslında... İş aramaya devam ederken, aynı zamanda annemin uygun bulduğu eş adaylarıyla görüşmek için ikna edilmeye çalışılıyordum. Ta ki onu görene dek!"
Nesil hanım kızımız; gayet neşel... tümünü göster
Hedeflerine erişmiş, başarılı bir doktordu. Hayattan hiçbir beklentisi kalmamıştı. Büyük evinde tek başına yaşamaktan, soğuk ameliyathanesinden, az dostu olmasından, sevgisiz ilişkilerinden memnundu. Tesadüfen otomobiline aldığı bir kızın sorumluluğunu neden üstlenecekti ki? Katılaşmış kalbini yumuşatan neydi bilmiyordu! Genç kızın boyun eğmeyen cesur ruhu mu? Yeşil gözlerinin sıcacık pırıltıları mı? Buz gibi ruhunu ısıtan neşeli gülüşleri mi?
... ya da yalnız hayatını dolduran kocaman yüreği mi? Sebep ne olursa olsun, kadere karşı koyulamayacağını çok çabuk anladı. Üstelik bilerek kadere yardım etti. Dışlanmış ve çaresiz bir genç kızın, yaşama sevinci olmayan, buz kalpli bir adamın hayatına usul usul sızmasını gülümseyerek izleyeceğiniz bir FMArsal romanı daha!
Hedeflerine erişmiş, başarılı bir doktordu. Hayattan hiçbir beklentisi kalmamıştı. Büyük evinde tek başına yaşamaktan, soğuk ameliyathanesinden, az dostu olmasından, sevgisiz ilişkilerinden memnundu. Tesadüfen otomobiline aldığı bir kızın sorumluluğu... tümünü göster
greenday şu anda kitap okumuyor.