Türk Edebiyatı'nın kült halini almış eserlerinden biri olan Kürk Mantolu Madonna ile ilgili eğlenceli bir quiz.
Türk Edebiyatı'nın kült halini almış eserlerinden biri olan Kürk Mantolu Madonna ile ilgili eğlenceli bir quiz.
1501 yılında Leonardo da Vinci, tarihin müphem şahsiyeti Cesare Borgia'nın davetiyle Roma'ya gelir. Evlatlığı ve öğrencisi Salai de yanındadır. Da Vinci'nin görevi İspanyol Papa VI. Alexander'a karşı komplo hazırlığında olan entelektüel ve politik bir grubun maskesini düşürmektir. Bu iş karşılığında Cesare Borgia Leonardo'ya papalık şehrinin sanat çevresinde ayrıcalıklı bir konum vaat eder. Hak ettiği takdiri doğduğu şehir olan Floransa'da bulamadığı için hoşnutsuz olan usta, Borgia'nın önerisini kendisine ün kapısını açacak bir basamak olarak görüp memnuniyetle kabul eder. Ancak tabii ki bu gizli bir görevdir. Dolayısıyla ustanın gidişi için bir bahane uydurulur ve Roma'daki klasik sanat eserlerini inceleyeceği söylenir. Ne var ki Floransa'da ustanın klasik sanata bu ani ilgisinden şüphelenenler vardır. Roman boyunca kimliği açıklanmayan, ancak hakkında okura tahmin imkânları sunulan bu kişi, Genç Salai'yi ustasının attığı her adımdan haberdar etme işiyle, yani muhbirlikle görevlendirir. Tarihsel kişiliklere bambaşka bir gözle ve yakından bakma imkânı sunan kitap, enfes bir ortaçağ atmosferinde heyecanlı maceraları arkası arkasına eklerken, çağın ve kilisenin içyüzüne de ışık tutuyor.
1501 yılında Leonardo da Vinci, tarihin müphem şahsiyeti Cesare Borgia'nın davetiyle Roma'ya gelir. Evlatlığı ve öğrencisi Salai de yanındadır. Da Vinci'nin görevi İspanyol Papa VI. Alexander'a karşı komplo hazırlığında olan entel... tümünü göster
Benim ülkemde; düşünce hayatın düşmanı, kötülüğün simgesi olarak görülür. Düşünsel değerlere tutkuyla bağlı, soru soran - arayan - kovalayan zihne sadece düşmanlık edilir. Düşünen insanın korunağı yoktur…
Benim ülkemde; iktidar ve güç uğruna hiçbir şeyden çekinmeyen her zorba güç, yalnızca kendi isteğinin onaylanmasını, gururunun okşanmasını ister…
Benim ülkemde; kafasıyla değil, ağzıyla konuşan yorumcular - açıklayıcılar, gerçekleri başka kalıplara sokarak özgürlüğü çürütmenin gönüllü aracılığını yaparlar…
Benim ülkemde; bir gazeteci - yazar hapse atılarak yayınevine, gazetesine baskı yapılarak, sonsuza kadar sessizliğe - unutuşa mahkûm edilmeye çalışılır…
Ama benim ülkemde; gerçekler de inatçıdır.
Mutlaka yazılır.
SAMİZDAT gibi…
Benim ülkemde; düşünce hayatın düşmanı, kötülüğün simgesi olarak görülür. Düşünsel değerlere tutkuyla bağlı, soru soran - arayan - kovalayan zihne sadece düşmanlık edilir. Düşünen insanın korunağı yoktur…
Benim ülkemde; iktidar ve güç uğruna hiçb... tümünü göster
Benim ülkemde; düşünce hayatın düşmanı, kötülüğün simgesi olarak görülür. Düşünsel değerlere tutkuyla bağlı, soru soran - arayan - kovalayan zihne sadece düşmanlık edilir. Düşünen insanın korunağı yoktur…
Benim ülkemde; iktidar ve güç uğruna hiçbir şeyden çekinmeyen her zorba güç, yalnızca kendi isteğinin onaylanmasını, gururunun okşanmasını ister…
Benim ülkemde; kafasıyla değil, ağzıyla konuşan yorumcular - açıklayıcılar, gerçekleri başka kalıplara sokarak özgürlüğü çürütmenin gönüllü aracılığını yaparlar…
Benim ülkemde; bir gazeteci - yazar hapse atılarak yayınevine, gazetesine baskı yapılarak, sonsuza kadar sessizliğe - unutuşa mahkûm edilmeye çalışılır…
Ama benim ülkemde; gerçekler de inatçıdır.
Mutlaka yazılır.
SAMİZDAT gibi…
Benim ülkemde; düşünce hayatın düşmanı, kötülüğün simgesi olarak görülür. Düşünsel değerlere tutkuyla bağlı, soru soran - arayan - kovalayan zihne sadece düşmanlık edilir. Düşünen insanın korunağı yoktur…
Benim ülkemde; iktidar ve güç uğruna hiçb... tümünü göster
Dostoyevskinin otuzdan daha fazla olan eserlerinin hemen hepsi bütün dillere çevrilmiş, çeşitli ülkelerde milyonlarca okur tarafından beğenilerek okunmuştur.İnsanların yaşamlarını, düşünce yapılarını, acılı hayatlarını en açık ve anlaşılır şekilde işlerken, ahlak, acıma, sevgi, dürüstlük gibi birçok konuda da kendi hayat görüşlerini açıkça ortaya koymuştur.Suç ve Ceza üzerinde en çok konuşulan ve tartışılan başyapıtlarından biridir. Suçun niteliği, vicdan ve kimlerin suç işlemeye hakları olduğu gibi konuları derinlemesine işler. Bugüne kadar çeşitli dillere çevrilmiş ve öneminden hiçbir şey kaybetmemiştir.
Dostoyevskinin otuzdan daha fazla olan eserlerinin hemen hepsi bütün dillere çevrilmiş, çeşitli ülkelerde milyonlarca okur tarafından beğenilerek okunmuştur.İnsanların yaşamlarını, düşünce yapılarını, acılı hayatlarını en açık ve anlaşılır şekilde iş... tümünü göster