hsnglsn

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 68 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
hsnglsn okumak istiyor.
Seks Neden Keyiflidir?

UCLA Tıp Fakültesi fizyolog ve evrim biyoloğu Jared Diamond, cinsel açıdan bizi atalarımızdan farklı kılan evrimsel etkenleri araştırıyor ve insan konumuna erişmemizde, büyük beyinlerimiz ve dik durabilen gövdemiz kadar cinselliğimizin de hayati önem taşıdığını çarpıcı örnekler vererek açıklıyor.

UCLA Tıp Fakültesi fizyolog ve evrim biyoloğu Jared Diamond, cinsel açıdan bizi atalarımızdan farklı kılan evrimsel etkenleri araştırıyor ve insan konumuna erişmemizde, büyük beyinlerimiz ve dik durabilen gövdemiz kadar cinselliğimizin de hayati önem... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 5 ay
Profil Resmi
hsnglsn okumak istiyor.
Çöküş - Toplumlar Başarısızlığı ya da Başarıyı Nasıl Seçerler?

Bir medeniyetin çökmesinden –Angkor Watın terkedilmiş tapınakları, orman içinde kalmış Maya şehirleri ya da Easter Adasının heykellerinin kasvet verici görüntüsü gibi- daha korkunç ne olabilir? Bu yıkıntıları görüp aynı şey bizim başımıza gelmez diyecek biri var mıdır? Jared Diamond Tüfek, Mikrop ve Çelik kitabında Batı medeniyetlerinin dünyanın önemli bir kısmında hâkimiyet kurmalarını sağlayan teknoloji ve dokunulmazlıkları nasıl ve niçin geliştirdiğini inceliyordu. Çöküş kitabında ie madalyonun diğer tarafına bakıyor. Geçmişteki büyük medeniyetlerden bazılarının çöküş sebepleri nelerdir ve onların başlarına gelenlerden ne gibi dersler almalıyız? Diamond, Easter Adasındaki Polonezya kültüründen yerli Amerikan medeniyetleri Anasazi ve Mayalara, Grönlandda hüküm sürmüş ortaçağdaki Viking kolonisinden günümüz dünyasına felaket senaryoları hakkındaki bakış açılarını ortaya koyuyor. Kaynaklarımızı israf edersek, doğamızın bize verdiği tehlike işaretlerini önemsemezsek, gereksiz yere ağaçları kesersek başımıza neler geleceğini anlatıyor. Doğal afetler, iklim değişikliği, hızlı nüfus artışı, istikrarsız işler ve tabii ki savaşlar eski medeniyetlerin çöküşünde önemli faktörlerdi. Ama bazı toplumlar aynı problemlere çözümler buldular ve bu çözümlerde ısrar ettiler. Bir çevreyi diğerine göre daha kırılgan yapan şey nedir? Niçin bazı toplumlar kendilerini düşünmeden yıkıma götürürken, diğerleri aynı hatayı yapmıyor? Bugün benzer problemlerle biz karşılaşıyoruz; Ruanda ve Haitinin başına bazı felaketler geldi bile. Hatta Çin ve Avustralya bu sorunlara yenilikçi tedbirler almaya çalışıyorlar. Her ne kadar bizim toplumumuz (Amerika) açık bir şekilde ekonomik olarak zengin ve siyasi olarak rakipsiz görünse de, meşum ikazlar Montana gibi ekolojik olarak sağlam bölgelerde belirmeye başladı. Benzer bir sonla karşılaşmamak için sosyal, ekonomik ve politik ne gibi tedbirler alabiliriz? Derin içeriği, anlaşılır ve açık üslubuyla Çöküş cevaplanması gereken şu soruyu sorarak günümüzün en önemli kitaplarından biri haline geldi: Dünyamızın çöküşünü nasıl engelleyebiliriz? Çeviri: Elif Kıral

Bir medeniyetin çökmesinden –Angkor Watın terkedilmiş tapınakları, orman içinde kalmış Maya şehirleri ya da Easter Adasının heykellerinin kasvet verici görüntüsü gibi- daha korkunç ne olabilir? Bu yıkıntıları görüp aynı şey bizim başımıza gelmez diye... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 5 ay
Profil Resmi
hsnglsn bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 5 ay
Profil Resmi
hsnglsn okumuş.
Kumarbaz

Dostoyevski vicdansız yayıncısı Stellovskiyle yaptığı sözleşme gereği Kumarbazı bir ay içerisinde bitirmek zorundadır. Aksi halde gelecekteki tüm romanlarının yayın hakkını elden çıkarmış olacaktır. Acelesi yüzünden romanı kendi eliyle yazamaz ve yanına daha sonra evleneceği Anna Grigoryevnayı alır.Kumarbaz, yirmi beş günde bitirilmiş olsa da tüm yaşama yayılmış bir deneyimin, Dostoyevskinin kendi kumar tutkusunun ürünüdür. Stellvski, Dostoyevskzerinde oluşturduğu kâbusla bir taraftan Dostoyevskiyi, daha sonra evleneceği Annayla kendi kendini keşfettiği bir yolculuğa çıkarır, diğer taraftan edebiyat tarihine ölümsüz bir eser kazandırmış olur

******

Her yerde ve her şeyde uçlarda gezdim; yaşamım boyunca çizgiyi hep aştım.Fyodor Dostoyevski

************

Dünya romancılığının zirvesindeki birkaç isimden biri olan Dostoyevskinin Kumarbaz isimli romanının diğer eserlerinden farklı bir yeri vardır. 44. yaşına, karısını ve kardeşini kaybederek giren ünlü yazar, aynı yılı, yazdığı romanlar dışlanmış, çıkardığı dergi batmış olarak karşıladı. Özel yaşamındaki felaketlere, borçlar da eklenince, bir yayıncıdan aldığı avansla Avrupaya kaçtı. Baştanberi zaafı olduğu kumara, Avrupada daha çok kapıldı ve bunun sonucunda tüm parasını, değerli eşyalarını kaybetti, giysilerini bile rehin bırakmak zorunda kaldı. Usta yazarın Kumarbaz romanı işte bu olayların ardından döndüğü Rusyada yazdığı ilk romandır. Dostoyevski bu romanında kendini anlatır ve yaşamın en gerçek dramlarından birinin tahlilini yapar. Denilebilir ki, kumar hastalığının korkunçluğunu hiçbir yazar, onun kadar iyi anlatamamıştır. Daha sonra kendisini terk edecek sevgilisi ve kumarın yaşantısında yol açtığı tahribatın anlatıldığı bu romanda, oyun tutkusuna karşı tüm iradesini kullandığı halde kurtulamayan bir insanın, bu nedenle nasıl tüm ahlak kurallarını çiğnediğini ibretle okuyacaksınız.

************

Oyun salonuna girince -hayatımda ilk kez bir oyun salonuna giriyordum- oynamakla oynamamak arasında bir süre bocaladım kaldım. Salon tıklım tıklım doluydu. Ancak eğer böyle bir kalabalıkla karşılaşmasay-dım öyle sanıyorum ki, oyuna falan başlamadan çekip giderdim. Ne yalan söyleyeyim, kalbim küt küt atıyor, o soğukkanlılığımın yerinde yeller esiyordu. Uzun bir süredir kafama koymuştum; geldiğim gibi bu Roulettenburgdan çıkıp gitmeyecektim. Hayatımda köklü ve kesin bir değişiklik o-lacaktı. Evet, böyle olması lazımdı ve olmalıydı da!

************

Dostoyevskinin ünü ve etkisi dünyaca büyük romanlarından kaynaklanır; ancak yazar, uzun öykülerinde de insan ruhunun dehlizlerine dalmış; hayal ve fantezilerinin dünyasında, hayatın gerçeğinden kopuk yaşayan insanların yalnızlıklarına, hayata ‘tutunma çabalarına okurunu yürekten yakalayan sağlam yapılı anlatılarla pencereler aralamıştır. Bitmeyen kumar tutkusunun girdabında zaman zaman debelenmiş olan Dostoyevskinin bu metni, bir içe bakış çabası olduğu kadar, rulet masası çevresine adeta mıhlanmış soylulara, onların çürümüş ilişkilerine yönelik alaycı bir eleştiri özelliği de taşıyor.Kumarbaz: Kumarın girdabında.

************

Aleksey İvanoviç, bir Rus aristokrat ailesinin yanında öğret-menlik yapmaktadır. Aile için bir öğretmenden daha fazlası, neredeyse aileden birisi olmuştur.Bu ailenin kızı Polinaya olan aşkı ise, gittikçe daha fazla art-maktadır.Ailenin maddi durumu iyi değildir, büyük bir mal varlığına halanın ölüm haberi, bugünden yarına büyük bir heyecanla beklenmektedir. Ama ne var ki, ümitle beklenen ölüm haberi yerine halanın kendisi çıkagelir. Hem de canlı kanlı olarak.Bu unutulmaz hikaye, adından da anlaşıldığı gibi bir kumarbazın hikayesi... Belki de bir kumarbazdan çok, kumar tutkusunun ne olduğunu, nasıl bu kadar vazgeçilmez olabildiğini, insanın hayatına neler katıp, neleri götürdüğünü anlatıyor.Kendisi de hayatının bir döneminde kumar oynamış olan Dostoyevski, bu romanı yazarken kendi anılarından, kumarhanelerde yaşadığı bin bir çeşit olaydan faydalanmış. Alexsey İvanoviçin büyük aşkı Polinaya ise, büyük romancının kısa süren ve acı biten aşkı Apollinariya Suslova model olmuş...

************

11 Kasım 1821 yılında Moskovada doğdu. Petersburg Askeri Lisesini bitirdi. İlk Rus toplumsal romanı sayılan İnsancıkları 1846da, yirmibeş yaşındayken yazdı. Ardından, birinci romanı kadar övgü almayan Öteki ve Ev sahibesini yazdı. Politikayla ilgilenmeye başladığı yıllarda, güvenlik güçleri tarafındandevleti yıkmaya çalıştığı suçlamasıyla tutuklandı. İdamından son anda vazgeçilen yazar, Sibiryada dört yıl ağır hapse ve askerliğe mahkum edildi. İçindebulunduğu zor koşullar, geçirdiği sara krizlerinin artmasına yol açtı. Hastalığının etkisi pek çok eserine yansıdı. 1857 yılında dul ve veremli bir kadın ile evlendi Petersburg şehrine döndükten sonra, hapis ve sürgün hayatında yaşadıklarını Ölüler Evinden Anılar adlı romanına yansıttı. Bunu Ezilenler izledi. 1863 yılında karısını ve erkek kardeşini kaybeden yazar, eli açıklığından ve kumar tutkusundan dolayı borç içinde yüzmekteydi.

************

Dostoyevskinin kendi kumar tutkusu ile tutkulu bir aşkını dramlaştırarak bir hamlede yazdığı bu romanı Ergin Altay çevirisiyle sunuyoruz.Dostoyevski yayıncısı ile yaptığı bir kontrat yüzünden Kumarbazı yirmi beş günde yazdı. Acelesi yüzünden romanı kendi eliyle yazmayan Dostoyevski, bir stenograf tutmuş; Anna Grigoryevna adlı bu genç kadınla daha sonra evlenmişti.

******

Dostoyevski vicdansız yayıncısı Stellovskiyle yaptığı sözleşme gereği Kumarbazı bir ay içerisinde bitirmek zorundadır. Aksi halde gelecekteki tüm romanlarının yayın hakkını elden çıkarmış olacaktır. Acelesi yüzünden romanı kendi eliyle yazamaz ve yan... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 5 ay
Profil Resmi
hsnglsn kütüphanesine ekledi.
Kumarbaz

Dostoyevski vicdansız yayıncısı Stellovskiyle yaptığı sözleşme gereği Kumarbazı bir ay içerisinde bitirmek zorundadır. Aksi halde gelecekteki tüm romanlarının yayın hakkını elden çıkarmış olacaktır. Acelesi yüzünden romanı kendi eliyle yazamaz ve yanına daha sonra evleneceği Anna Grigoryevnayı alır.Kumarbaz, yirmi beş günde bitirilmiş olsa da tüm yaşama yayılmış bir deneyimin, Dostoyevskinin kendi kumar tutkusunun ürünüdür. Stellvski, Dostoyevskzerinde oluşturduğu kâbusla bir taraftan Dostoyevskiyi, daha sonra evleneceği Annayla kendi kendini keşfettiği bir yolculuğa çıkarır, diğer taraftan edebiyat tarihine ölümsüz bir eser kazandırmış olur

******

Her yerde ve her şeyde uçlarda gezdim; yaşamım boyunca çizgiyi hep aştım.Fyodor Dostoyevski

************

Dünya romancılığının zirvesindeki birkaç isimden biri olan Dostoyevskinin Kumarbaz isimli romanının diğer eserlerinden farklı bir yeri vardır. 44. yaşına, karısını ve kardeşini kaybederek giren ünlü yazar, aynı yılı, yazdığı romanlar dışlanmış, çıkardığı dergi batmış olarak karşıladı. Özel yaşamındaki felaketlere, borçlar da eklenince, bir yayıncıdan aldığı avansla Avrupaya kaçtı. Baştanberi zaafı olduğu kumara, Avrupada daha çok kapıldı ve bunun sonucunda tüm parasını, değerli eşyalarını kaybetti, giysilerini bile rehin bırakmak zorunda kaldı. Usta yazarın Kumarbaz romanı işte bu olayların ardından döndüğü Rusyada yazdığı ilk romandır. Dostoyevski bu romanında kendini anlatır ve yaşamın en gerçek dramlarından birinin tahlilini yapar. Denilebilir ki, kumar hastalığının korkunçluğunu hiçbir yazar, onun kadar iyi anlatamamıştır. Daha sonra kendisini terk edecek sevgilisi ve kumarın yaşantısında yol açtığı tahribatın anlatıldığı bu romanda, oyun tutkusuna karşı tüm iradesini kullandığı halde kurtulamayan bir insanın, bu nedenle nasıl tüm ahlak kurallarını çiğnediğini ibretle okuyacaksınız.

************

Oyun salonuna girince -hayatımda ilk kez bir oyun salonuna giriyordum- oynamakla oynamamak arasında bir süre bocaladım kaldım. Salon tıklım tıklım doluydu. Ancak eğer böyle bir kalabalıkla karşılaşmasay-dım öyle sanıyorum ki, oyuna falan başlamadan çekip giderdim. Ne yalan söyleyeyim, kalbim küt küt atıyor, o soğukkanlılığımın yerinde yeller esiyordu. Uzun bir süredir kafama koymuştum; geldiğim gibi bu Roulettenburgdan çıkıp gitmeyecektim. Hayatımda köklü ve kesin bir değişiklik o-lacaktı. Evet, böyle olması lazımdı ve olmalıydı da!

************

Dostoyevskinin ünü ve etkisi dünyaca büyük romanlarından kaynaklanır; ancak yazar, uzun öykülerinde de insan ruhunun dehlizlerine dalmış; hayal ve fantezilerinin dünyasında, hayatın gerçeğinden kopuk yaşayan insanların yalnızlıklarına, hayata ‘tutunma çabalarına okurunu yürekten yakalayan sağlam yapılı anlatılarla pencereler aralamıştır. Bitmeyen kumar tutkusunun girdabında zaman zaman debelenmiş olan Dostoyevskinin bu metni, bir içe bakış çabası olduğu kadar, rulet masası çevresine adeta mıhlanmış soylulara, onların çürümüş ilişkilerine yönelik alaycı bir eleştiri özelliği de taşıyor.Kumarbaz: Kumarın girdabında.

************

Aleksey İvanoviç, bir Rus aristokrat ailesinin yanında öğret-menlik yapmaktadır. Aile için bir öğretmenden daha fazlası, neredeyse aileden birisi olmuştur.Bu ailenin kızı Polinaya olan aşkı ise, gittikçe daha fazla art-maktadır.Ailenin maddi durumu iyi değildir, büyük bir mal varlığına halanın ölüm haberi, bugünden yarına büyük bir heyecanla beklenmektedir. Ama ne var ki, ümitle beklenen ölüm haberi yerine halanın kendisi çıkagelir. Hem de canlı kanlı olarak.Bu unutulmaz hikaye, adından da anlaşıldığı gibi bir kumarbazın hikayesi... Belki de bir kumarbazdan çok, kumar tutkusunun ne olduğunu, nasıl bu kadar vazgeçilmez olabildiğini, insanın hayatına neler katıp, neleri götürdüğünü anlatıyor.Kendisi de hayatının bir döneminde kumar oynamış olan Dostoyevski, bu romanı yazarken kendi anılarından, kumarhanelerde yaşadığı bin bir çeşit olaydan faydalanmış. Alexsey İvanoviçin büyük aşkı Polinaya ise, büyük romancının kısa süren ve acı biten aşkı Apollinariya Suslova model olmuş...

************

11 Kasım 1821 yılında Moskovada doğdu. Petersburg Askeri Lisesini bitirdi. İlk Rus toplumsal romanı sayılan İnsancıkları 1846da, yirmibeş yaşındayken yazdı. Ardından, birinci romanı kadar övgü almayan Öteki ve Ev sahibesini yazdı. Politikayla ilgilenmeye başladığı yıllarda, güvenlik güçleri tarafındandevleti yıkmaya çalıştığı suçlamasıyla tutuklandı. İdamından son anda vazgeçilen yazar, Sibiryada dört yıl ağır hapse ve askerliğe mahkum edildi. İçindebulunduğu zor koşullar, geçirdiği sara krizlerinin artmasına yol açtı. Hastalığının etkisi pek çok eserine yansıdı. 1857 yılında dul ve veremli bir kadın ile evlendi Petersburg şehrine döndükten sonra, hapis ve sürgün hayatında yaşadıklarını Ölüler Evinden Anılar adlı romanına yansıttı. Bunu Ezilenler izledi. 1863 yılında karısını ve erkek kardeşini kaybeden yazar, eli açıklığından ve kumar tutkusundan dolayı borç içinde yüzmekteydi.

************

Dostoyevskinin kendi kumar tutkusu ile tutkulu bir aşkını dramlaştırarak bir hamlede yazdığı bu romanı Ergin Altay çevirisiyle sunuyoruz.Dostoyevski yayıncısı ile yaptığı bir kontrat yüzünden Kumarbazı yirmi beş günde yazdı. Acelesi yüzünden romanı kendi eliyle yazmayan Dostoyevski, bir stenograf tutmuş; Anna Grigoryevna adlı bu genç kadınla daha sonra evlenmişti.

******

Dostoyevski vicdansız yayıncısı Stellovskiyle yaptığı sözleşme gereği Kumarbazı bir ay içerisinde bitirmek zorundadır. Aksi halde gelecekteki tüm romanlarının yayın hakkını elden çıkarmış olacaktır. Acelesi yüzünden romanı kendi eliyle yazamaz ve yan... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 5 ay
Profil Resmi
hsnglsn bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 12 yıl, 5 ay
Daha Fazla Göster

hsnglsn şu an ne okuyor?

hsnglsn şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.