Genç İtalyan yazarı Susanna Tamaro'nun 1994'te yayımlandığı zaman İtalya'da büyük yankı uyandıran ve yılın olayı olan bu kitabı, çok satan kitaplar listesinin başındaki yerini uzun süre bir başka kitaba bırakmamıştır. Eco'nun Gülün Adı adlı romanından sonra en başarılı İtalyan romanı olarak karşılanan Yüreğinin Götürdüğü Yere Git, 80 yaşındaki bir kadının uzaklara giden genç torununa yazdığı ve hem bir iç döküş, hem de vasiyet sayılabilecek mektuplarından oluşuyor. Yalın, güncel bir dille, sevgiyle ve içtenlikle kaleme alınmış, ama asla gönderilmemiş olan bu mektuplarda, yaşlı kadın, kendisinin ve kızının dokunaklı yaşamlarının gizli kalmış yönlerini açığa vururken, bir yandan da hem kendini, hem de kızını irdeliyor; kendine karşı bir iç hesaplaşma yürütüyor. Değişen gelenekler, altüst olan değerler karşısında hissettiklerini torununa sevgiyle, bilgelikle aktarmak isteyen bu yaşlı kadın, kendi gençliğinde yapmayı göze alamadığı şeyleri yapmasını torununa öğütlerken, Yapmaya değecek tek yolculuk, içimize yapacağımız yolculuktur, diyor; o özgün çağrıya kulak vermeli ve yüreğimizin götürdüğü yere gitmeliyiz.
Genç İtalyan yazarı Susanna Tamaro'nun 1994'te yayımlandığı zaman İtalya'da büyük yankı uyandıran ve yılın olayı olan bu kitabı, çok satan kitaplar listesinin başındaki yerini uzun süre bir başka kitaba bırakmamıştır. Eco'nun Gülü... tümünü göster
Genç İtalyan yazarı Susanna Tamaro'nun 1994'te yayımlandığı zaman İtalya'da büyük yankı uyandıran ve yılın olayı olan bu kitabı, çok satan kitaplar listesinin başındaki yerini uzun süre bir başka kitaba bırakmamıştır. Eco'nun Gülün Adı adlı romanından sonra en başarılı İtalyan romanı olarak karşılanan Yüreğinin Götürdüğü Yere Git, 80 yaşındaki bir kadının uzaklara giden genç torununa yazdığı ve hem bir iç döküş, hem de vasiyet sayılabilecek mektuplarından oluşuyor. Yalın, güncel bir dille, sevgiyle ve içtenlikle kaleme alınmış, ama asla gönderilmemiş olan bu mektuplarda, yaşlı kadın, kendisinin ve kızının dokunaklı yaşamlarının gizli kalmış yönlerini açığa vururken, bir yandan da hem kendini, hem de kızını irdeliyor; kendine karşı bir iç hesaplaşma yürütüyor. Değişen gelenekler, altüst olan değerler karşısında hissettiklerini torununa sevgiyle, bilgelikle aktarmak isteyen bu yaşlı kadın, kendi gençliğinde yapmayı göze alamadığı şeyleri yapmasını torununa öğütlerken, Yapmaya değecek tek yolculuk, içimize yapacağımız yolculuktur, diyor; o özgün çağrıya kulak vermeli ve yüreğimizin götürdüğü yere gitmeliyiz.
Genç İtalyan yazarı Susanna Tamaro'nun 1994'te yayımlandığı zaman İtalya'da büyük yankı uyandıran ve yılın olayı olan bu kitabı, çok satan kitaplar listesinin başındaki yerini uzun süre bir başka kitaba bırakmamıştır. Eco'nun Gülü... tümünü göster
Büyük yürüyüşçüler olmamız gerekiyor. Birbirimizin yanında, birbirimizin ayakkabılarını giyerek yürümeli, yürümeli ve yürümeliyiz. Dünyaya geldiğimiz ve gideceğimiz günü düşünerek yürümeliyiz. Kırılganlığın, çıplaklığın yanında cüppesiz yürümeliyiz. Temelleri artık yargı ve önyargı değil, alçakgönüllülük ve anlayış üzerine kurulmuş bir dünya için yürümeliyiz.Yüreğinin Götürdüğü Yere Git" ve "Anima Mundi" kitaplarının yazarı Susanna Tamaro - Mektuplardan oluşan güncesini- "Sevgili Mathilda"yı yazış tasarısını böyle geliştirdiğini söylüyor. Genç yazar kimi zaman heyecanlı, tutkulu, kimi zaman da dingin bir ruh haliyle yazdığı mektuplarda günlük yaşantımızın dokunmuş olduğu olayları düşünüyor, düşündürtüyor: İnsanın en derin özü olarak yürek; arkadaşlık, sabır ve sadakat; ruh ve beden arasındaki ilişki; yazının, okumanın ve kitapların anlamı; doğa sevgisi ve çevreye saygı, kötülük ve acı deneyimleri; aile, okul, gençlik ve yaşlılık, bir yaşam ritmi olarak huzur; ruhun, umudun ve kutsallığın korunması, işte fonda yeşil Umbria bölgesi olmak üzere kitapta bütün bunlar dile getiriliyor.
Büyük yürüyüşçüler olmamız gerekiyor. Birbirimizin yanında, birbirimizin ayakkabılarını giyerek yürümeli, yürümeli ve yürümeliyiz. Dünyaya geldiğimiz ve gideceğimiz günü düşünerek yürümeliyiz. Kırılganlığın, çıplaklığın yanında cüppesiz yürümeliyiz. ... tümünü göster
Büyük yürüyüşçüler olmamız gerekiyor. Birbirimizin yanında, birbirimizin ayakkabılarını giyerek yürümeli, yürümeli ve yürümeliyiz. Dünyaya geldiğimiz ve gideceğimiz günü düşünerek yürümeliyiz. Kırılganlığın, çıplaklığın yanında cüppesiz yürümeliyiz. Temelleri artık yargı ve önyargı değil, alçakgönüllülük ve anlayış üzerine kurulmuş bir dünya için yürümeliyiz.Yüreğinin Götürdüğü Yere Git" ve "Anima Mundi" kitaplarının yazarı Susanna Tamaro - Mektuplardan oluşan güncesini- "Sevgili Mathilda"yı yazış tasarısını böyle geliştirdiğini söylüyor. Genç yazar kimi zaman heyecanlı, tutkulu, kimi zaman da dingin bir ruh haliyle yazdığı mektuplarda günlük yaşantımızın dokunmuş olduğu olayları düşünüyor, düşündürtüyor: İnsanın en derin özü olarak yürek; arkadaşlık, sabır ve sadakat; ruh ve beden arasındaki ilişki; yazının, okumanın ve kitapların anlamı; doğa sevgisi ve çevreye saygı, kötülük ve acı deneyimleri; aile, okul, gençlik ve yaşlılık, bir yaşam ritmi olarak huzur; ruhun, umudun ve kutsallığın korunması, işte fonda yeşil Umbria bölgesi olmak üzere kitapta bütün bunlar dile getiriliyor.
Büyük yürüyüşçüler olmamız gerekiyor. Birbirimizin yanında, birbirimizin ayakkabılarını giyerek yürümeli, yürümeli ve yürümeliyiz. Dünyaya geldiğimiz ve gideceğimiz günü düşünerek yürümeliyiz. Kırılganlığın, çıplaklığın yanında cüppesiz yürümeliyiz. ... tümünü göster
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git adlı romanıyla bütün dünyada milyonlarca okur bulan Susanna Tamaro, son romanı Anima Mundi ile bir kez daha karşınızda. Romanın kahramanı bu kez genç bir erkek: Walter. Ailesiyle birlikte küçük bir İtalyan kentinde yaşayan Walterin tek tutkusu, edebiyat ve şiirdir. İçinde bulunduğu dar çevreden ve babasıyla olan anlaşmazlığından bunalarak Romaya kaçan genç adam, orada istediği şeyi yapmaya, roman yazmaya olanak bulur. Büyük güçlüklere katlanarak yazdığı romanı yayınlanır, ama istediği başarıyı getirmez. Romancılık serüveni sırasında girdiği çevrelerde kendinden yaşça büyük bir kadınla yaşadığı aşk da sonunda hayal kırıklıklarına bir yenisini ekler. Romada tanıştığı sıradışı bir gençle olan arkadaşlığı, Walterin büyük kentteki günlerine yeni bir anlam katar. Bu arkadaşıyla yaşam ve ölüm hakkında uzun uzun tartışır. Günler geçtikçe sığındığı büyük kent bütün ikiyüzlülüğü, yalanları, çıkar ilişkileriyle çirkinliğini sergilemeye başlar. Susanna Tamaro bu romanında da günümüzde değişen değerleri, aşkı, arkadaşlığı, yaşamı ve ölümü, hayal kırıklıklarını şiir dolu yalın üslubuyla önümüze koyuyor.
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git adlı romanıyla bütün dünyada milyonlarca okur bulan Susanna Tamaro, son romanı Anima Mundi ile bir kez daha karşınızda. Romanın kahramanı bu kez genç bir erkek: Walter. Ailesiyle birlikte küçük bir İtalyan kentinde yaşaya... tümünü göster
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git adlı romanıyla bütün dünyada milyonlarca okur bulan Susanna Tamaro, son romanı Anima Mundi ile bir kez daha karşınızda. Romanın kahramanı bu kez genç bir erkek: Walter. Ailesiyle birlikte küçük bir İtalyan kentinde yaşayan Walterin tek tutkusu, edebiyat ve şiirdir. İçinde bulunduğu dar çevreden ve babasıyla olan anlaşmazlığından bunalarak Romaya kaçan genç adam, orada istediği şeyi yapmaya, roman yazmaya olanak bulur. Büyük güçlüklere katlanarak yazdığı romanı yayınlanır, ama istediği başarıyı getirmez. Romancılık serüveni sırasında girdiği çevrelerde kendinden yaşça büyük bir kadınla yaşadığı aşk da sonunda hayal kırıklıklarına bir yenisini ekler. Romada tanıştığı sıradışı bir gençle olan arkadaşlığı, Walterin büyük kentteki günlerine yeni bir anlam katar. Bu arkadaşıyla yaşam ve ölüm hakkında uzun uzun tartışır. Günler geçtikçe sığındığı büyük kent bütün ikiyüzlülüğü, yalanları, çıkar ilişkileriyle çirkinliğini sergilemeye başlar. Susanna Tamaro bu romanında da günümüzde değişen değerleri, aşkı, arkadaşlığı, yaşamı ve ölümü, hayal kırıklıklarını şiir dolu yalın üslubuyla önümüze koyuyor.
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git adlı romanıyla bütün dünyada milyonlarca okur bulan Susanna Tamaro, son romanı Anima Mundi ile bir kez daha karşınızda. Romanın kahramanı bu kez genç bir erkek: Walter. Ailesiyle birlikte küçük bir İtalyan kentinde yaşaya... tümünü göster
hulyabostan şu anda kitap okumuyor.