Başka Zaman Kütüphaneleri, postmodern fantezi türünün dünya üzerindeki en önemli yapıtlarından biri. Sırp edebiyatının önde gelen yazarlarından Zoran Zivkovic, 2003 yılında Dünya Fantezi Ödülüne değer görülen bu mozaik romanında iç içe geçmiş altı öyküye yer veriyor. Bu öykülerin ilkinde, gelecekte bir gün yazacağı romanlara Internet ortamında, bir web sitesinde rastlayan bir yazarla tanışıyoruz. İkinci öyküde, posta kutusunda sürekli olarak kalın ciltli kitaplar bulan ve oturduğu apartman dairesinin içini tamamen bu kitaplarla dolduran yalnız bir adam karşımıza çıkıyor. Üçüncü öyküde, gece saatlerinde, dünya üzerinde yaşamış ve yaşayan tüm insanların biyografilerinden oluşan bir arşive dönüşen bir kütüphaneden korkulu kuşkular içinde çıkmaya çalışıyoruz. Dördüncü öyküde, cehennemde sonsuza dek kitap okumaya mahkum olan bir günahkarla aynı hücrede buluyoruz kendimizi. Bütün dünya kitaplarını içinde barındıran küçük bir kitap beşinci öyküde bizi şaşkına çeviriyor. Son öyküde, kütüphanesinin rafında karşısına çıkan karton ciltli bir kitabı yok etmeye çalışan bir eski kitap koleksiyoncusunun deneyimiyle dünya üzerinde bugüne değin yayımlanmış ne kadar kitap varsa hepsini içimizde buluyoruz.
Başka Zaman Kütüphaneleri, postmodern fantezi türünün dünya üzerindeki en önemli yapıtlarından biri. Sırp edebiyatının önde gelen yazarlarından Zoran Zivkovic, 2003 yılında Dünya Fantezi Ödülüne değer görülen bu mozaik romanında iç içe geçmiş altı öy... tümünü göster
Gizemli bir ada
Terk edilmiş bir yetimhane
Tuhaf fotoğraflar
16 yaşındaki Jacob, dedesinin başına gelen felaketin ardından hiç bilmediği bir adada keşfe çıkar. Burada Bayan Peregrinee ait bir çocuk yuvasının darmadağın olmuş kalıntılarıyla karşılaşır. Evin metruk koridorlarını, yatak odalarını araştırırken duyduğu bir sesle dehşete düşer, gördüğü şeyin peşinden koşarken birden zamanın hiç akmadığı, diğer insanların asla göremeyecekleri bir dünyaya ayak basar.
Akıllardan çıkmayacak eski fotoğraflarla bezenmiş bu roman yetişkinlerin, gençlerin ve karanlıkta geçen bir serüvenden haz duyan herkesin hoşuna gidecek.
Gizemli bir ada
Terk edilmiş bir yetimhane
Tuhaf fotoğraflar
16 yaşındaki Jacob, dedesinin başına gelen felaketin ardından hiç bilmediği bir adada keşfe çıkar. Burada Bayan Peregrinee ait bir çocuk yuvasının darmadağın olmuş kalıntılarıyla karşı... tümünü göster
Yeniçeriler kapıyı zorlarken Uzun İhsan Efendi hâlâ malûm konuyu düşünüyor, fakat işin içinden bir türlü çıkamıyordu... Rendekâr doğru mu söylüyor? Düşünüyorum, öyleyse varım. Oldukça makûl. Fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş olduğum sonucu da çıkar: Düşünen bir adamı düşünüyorum. Düşündüğümü bildiğim için, düşlediğim bu adamın da varolduğunu biliyorum. Böylece o da benim kadar gerçek oluyor. Bundan sonrası çok daha hüzünlü bir sonuca varıyor. Düşündüğünü düşündüğüm bu adamın beni düşlediğini düşlüyorum. Öyleyse gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum. Kapı kırıldığında Uzun İhsan Efendi kitabı kapadı. Az sonra başına geleceklere aldırmadan kafasında şunları geçirdi:Dünya bir düştür. Evet, dünya... Ah! Evet, dünya bir masaldır.
Yeniçeriler kapıyı zorlarken Uzun İhsan Efendi hâlâ malûm konuyu düşünüyor, fakat işin içinden bir türlü çıkamıyordu... Rendekâr doğru mu söylüyor? Düşünüyorum, öyleyse varım. Oldukça makûl. Fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş old... tümünü göster
Alexis sorunlu lise yılları geçiren tipik bir öğrenci olduğunu düşünüyordu. Problemli evlilikleriyle uğraşan bir aile, oyuncak bebeklerine kafasını takmış on iki yaşında bir kız kardeş ve kendisinin anti-sosyal, anti-ponpon kız tutumu…
Kız kardeşlerin birbirine yakınlaşmasını sağlayan bir olay sonrasında Alexis, sorunlu hayatının tehlikeli sulara doğru hızla kaydığını fark etmişti. Kız kardeşi Kasey her zamankinden de tuhaf davranıyordu: Mavi gözleri bazen yeşeriyor, oldukça eski kelimeler kullanarak konuşuyor, hatta zaman zaman kendindent geçiyordu ve bu tuhaf davranışlarının farkında bile değildi. Oturdukları eski evde de garip şeyler oluyordu: kapılar kendi kendine açılıp kapanıyor, yanmayan ocakta duran su kaynıyor ve fişe dahi takılmamış havalandırma evi buz gibi yapıyordu.
Alexis tüm bunların kendi aklının bir oyunu olduğuna inanmak istiyordu ama basit yanılsamalar olarak düşündüğü bu olaylar giderek ailesi, kendisi ve öğrenci başkanıyla arasında tomurcuklanmaya başlayan ilişki için tehdit oluşturmaya başlamıştı. Alexis, Kasey'i durdurabilecek tek kişiydi ama ya, bu yeşil gözlü kız artık Kasey değilse?
"Bu kitap ışıklar açık uyumama neden oldu! Zekice ve ürkütücü."
-Melissa de la Cruz, Asil Kan serisinin New York Times Çoksatan yazarı-
"Tıpkı Stephen King kitaplarında olduğu gibi, Alender'da da uykunuz kaçacak!"
-Margaret Stohl and Kami Garcia, Muhteşem Yaratıklar serisinin New York Times Çoksatan yazarları-
"Kötü Kızlar Ölmez tüylerinizi ürperten, unutamayacağınız anlar yaşatan, ustalıkla yazılmış bir roman."
-Voya, Starred Review-
"Genç edebiyatı hayalet hikâyelerinden hoşlanan okurlar bu kitabı ellerinden bırakamayacak."
-Publishers Weekly-
"Sıradışı ve güçlü karakterler sizi kendilerine bağlayacak."
-Kirkus Reviews-
"Dozunda korku, gerilim ve aşk ile sayfaları hiç durmadan çevireceğiniz, umut vadeden bir ilk roman." -Booklist-
"Ürkütücü!"
-Horn Book-
"Ürkütücü ve kesinlikle tüyler ürpertici!"
-Xpresso Reads-
Alexis sorunlu lise yılları geçiren tipik bir öğrenci olduğunu düşünüyordu. Problemli evlilikleriyle uğraşan bir aile, oyuncak bebeklerine kafasını takmış on iki yaşında bir kız kardeş ve kendisinin anti-sosyal, anti-ponpon kız tutumu…
Kız karde... tümünü göster
Alexis sorunlu lise yılları geçiren tipik bir öğrenci olduğunu düşünüyordu. Problemli evlilikleriyle uğraşan bir aile, oyuncak bebeklerine kafasını takmış on iki yaşında bir kız kardeş ve kendisinin anti-sosyal, anti-ponpon kız tutumu…
Kız kardeşlerin birbirine yakınlaşmasını sağlayan bir olay sonrasında Alexis, sorunlu hayatının tehlikeli sulara doğru hızla kaydığını fark etmişti. Kız kardeşi Kasey her zamankinden de tuhaf davranıyordu: Mavi gözleri bazen yeşeriyor, oldukça eski kelimeler kullanarak konuşuyor, hatta zaman zaman kendindent geçiyordu ve bu tuhaf davranışlarının farkında bile değildi. Oturdukları eski evde de garip şeyler oluyordu: kapılar kendi kendine açılıp kapanıyor, yanmayan ocakta duran su kaynıyor ve fişe dahi takılmamış havalandırma evi buz gibi yapıyordu.
Alexis tüm bunların kendi aklının bir oyunu olduğuna inanmak istiyordu ama basit yanılsamalar olarak düşündüğü bu olaylar giderek ailesi, kendisi ve öğrenci başkanıyla arasında tomurcuklanmaya başlayan ilişki için tehdit oluşturmaya başlamıştı. Alexis, Kasey'i durdurabilecek tek kişiydi ama ya, bu yeşil gözlü kız artık Kasey değilse?
"Bu kitap ışıklar açık uyumama neden oldu! Zekice ve ürkütücü."
-Melissa de la Cruz, Asil Kan serisinin New York Times Çoksatan yazarı-
"Tıpkı Stephen King kitaplarında olduğu gibi, Alender'da da uykunuz kaçacak!"
-Margaret Stohl and Kami Garcia, Muhteşem Yaratıklar serisinin New York Times Çoksatan yazarları-
"Kötü Kızlar Ölmez tüylerinizi ürperten, unutamayacağınız anlar yaşatan, ustalıkla yazılmış bir roman."
-Voya, Starred Review-
"Genç edebiyatı hayalet hikâyelerinden hoşlanan okurlar bu kitabı ellerinden bırakamayacak."
-Publishers Weekly-
"Sıradışı ve güçlü karakterler sizi kendilerine bağlayacak."
-Kirkus Reviews-
"Dozunda korku, gerilim ve aşk ile sayfaları hiç durmadan çevireceğiniz, umut vadeden bir ilk roman." -Booklist-
"Ürkütücü!"
-Horn Book-
"Ürkütücü ve kesinlikle tüyler ürpertici!"
-Xpresso Reads-
Alexis sorunlu lise yılları geçiren tipik bir öğrenci olduğunu düşünüyordu. Problemli evlilikleriyle uğraşan bir aile, oyuncak bebeklerine kafasını takmış on iki yaşında bir kız kardeş ve kendisinin anti-sosyal, anti-ponpon kız tutumu…
Kız karde... tümünü göster
hulyakeles90 şu anda kitap okumuyor.