Murathan Mungan ilk hikâye kitabı Son Istanbulu 1985 yılında yayımladı. 1999da yayımladığı Üç Aynalı Kırk Oda ile altıncı kitabına ulaşırken, hem usta bir anlatıcı, hem de geniş bir okur kitlesi tarafından çok sevilen bir yazar olduğunu kanıtladı. Kitap üç baskı halinde 80 000lik bir satışa ulaştı. Üç Aynalı Kırk Oda Munganın üç uzun hikâyesini bir araya getiriyor: Alice Harikalar Diyarında, Aynalı Pastane ve Gece Elbisesi.Günün birinde yazdıklarımdan bir perde çekeceğim hayatıma. Herkes kâğıt üstüne yazılanları benim hayatım sanacak, ben de hayatımı saklamış olacağım böylelikle. Saklanmanın en iyi yolu fazla görünmektir, biliyor musun? Herkes seni gördüğünü sanır, sen de rahat edersin. Kasada oturan kız gibi! Herkes kasadaki kızı görür, ama kimse tanımaz.
Murathan Mungan ilk hikâye kitabı Son Istanbulu 1985 yılında yayımladı. 1999da yayımladığı Üç Aynalı Kırk Oda ile altıncı kitabına ulaşırken, hem usta bir anlatıcı, hem de geniş bir okur kitlesi tarafından çok sevilen bir yazar olduğunu kanıtladı. Ki... tümünü göster
Daha önce yayımladığımız Parfümün Dansı kısa sürede kendi hayranlarını yaratarak bir kült romana dönüştü. Aynı yazarın hayranlarını hayal kırıklığına uğratmayacak bir başka romanını sunuyoruz bu kez: Dur Bir Mola Ver. Yine uçarı, oyuncul ve bilge...Tom Robbins, insanın acı çekmesini, özgür ve mutlu olamamasını doğadan kopmasına, kazanma hırsı, kaybetme kaygısı ve ölüm korkusu gibi doğa dışı gerginlikler edinmesine bağlıyor. Ve bütün bunlara neden olan otoriter, teknolojiye tapınan ve ekonomiyi sağlıktan, sevgiden, hakikatten, güzellik ve seksten üstün tutan modern medeniyeti suçluyor. Emir, sansür, ödül ve ceza ile sistemi ayakta tutan politikacıların, askerlerin ve din adamlarının doğadan, dolayısıyla hayattan korktuklarını belirtiyor. Özgür ve neşeli bir hayat yerine istikrarı amaçlayan bir hayata maruz kalmamızda dinin rolünü deşiyor. En istikrarlı toplumların polis devletleri olduğunu, doğanın ve hayatın istikrarlı olmadığını, istikrarın doğal olmadığını vurgulayarak dinin Cennet ödülü ve Cehennem cezası ile istikrarı sağlamaya çalıştığına dikkat çekiyor. Nesneyle özne, ölümle hayat, doğal olanla doğaüstü, uyanmakla rüyalara dalmak arasındaki hiçbir sınırın kalmadığı bütünlüklü hayat tarzını kaybeden insanların da korkuya kapılarak, dine sığındıklarını, böylece yaşamaktan vazgeçtiklerini söylüyor...Çingene ruhlu Amanda ile davulcu ve heykeltıraş Ziller başka bir hayat yaşamaya karar verirler. Yol kenarında bin bir çeşit insanın uğrayıp mola verdiği sosis ve sebze/meyve suyu satılan, bale kıyafeti giymiş pirelerin gösteri yaptığı, çeçe sineği ve zehirsiz yılanların sergilendiği bir dinlenme tesisi açarlar. Ölüm korkusu köleliğin başlangıcıdır diyen, hayatta asıl olanın üslup olduğuna inanan renkli ve şehvetli Amanda, şeytanın meyvesi mantarlara, böceklere ve çiçeklere karışır... Bütün yolculuklarını kaynağa doğru yapan, yaratılıştaki ritimle müzikteki ritmi bağdaştıran Ziller ise yabani, yarı çıplak, sessizce ortalıkta dolanır... Tarihi Batı kültüründen çok daha eski olan Hint, Tibet, Afrika kültürleri ile pagan dünyayı hatırlayarak yaşarlar...Kaybetmekten ve kazanmaktan öte bir hayat arayanlara...Bu romanın en keyifli yanı heyecanında değil, dünyaya farklı bakışında; yerinde duramayan, kıpır kıpır bir çocuk gibi muzip mizah anlayışından; devletle, düzenle, dinle, polisle, bilimle, sanatla, her şeyle hatta ara sıra bir roman figürü haline getirdiği kendisiyle bile dalga geçmesinde.Süha Sertabiboğlu / Cumhuriyet KitapRobbinsin kahramanlarının temel özelliği şenliklilikleri, çapkınlıkları ve doğaya olan tutkunluklarıdır. Parfümün Dansında olduğu gibi Dur Bir Mola Verde de kahramanlar Alobar ile Çudra gibi keyifli, neşeli, bilge, konuksever, paylaşmacı ve şehvetperestler. Robbinsin temel felsefesi her iki romanda da ortak. İnsanın doğadan kopması onun sorunlarının temel nedeni. Bundan kurtulmanın tek yolu ise doğaya dönmek.Dilaver Demirağ / Matbuat
Daha önce yayımladığımız Parfümün Dansı kısa sürede kendi hayranlarını yaratarak bir kült romana dönüştü. Aynı yazarın hayranlarını hayal kırıklığına uğratmayacak bir başka romanını sunuyoruz bu kez: Dur Bir Mola Ver. Yine uçarı, oyuncul ve bilge...T... tümünü göster
Boğazkesen: Fatihin Romanı, yayımlandıktan kısa süre sonra birkaç Batı diline de çevrildi ve yayımlandığı diğer ülkelerde de geniş yankılar yarattı. İşte, romanın hem Türkiyede hem de diğer ülkelerde nasıl karşılandığına birkaç küçük örnek:* Boğazkesen, klasik bir modern anlatı. Enis Batur.* İstanbulun fethi bölümü, kanımca Türk yazınındaki en etkileyici metinler arasında sayılmalı. Erendiz Atasü.* Romanın kişileri, Nedim Gürselin imgelerle dolu dilinin ustaca dirilttiği, olduklarından daha etkileyici kişiler. Françoise Germain-Robin/LHumanité.* Nedim Gürsel, yalın bir tarih resmi çizmemiş, tersine postmodern bir biçimde, romanın oluşumunu romanın içine katmıştır. Hans Christoph Buch/Die Zeit.* Gürsel, tarihî öyküler yazarken romantik bir usta olduğunu kanıtlıyor. Yorgos Papaiosif Akropolis.
Boğazkesen: Fatihin Romanı, yayımlandıktan kısa süre sonra birkaç Batı diline de çevrildi ve yayımlandığı diğer ülkelerde de geniş yankılar yarattı. İşte, romanın hem Türkiyede hem de diğer ülkelerde nasıl karşılandığına birkaç küçük örnek:* Boğazke... tümünü göster
Boğazkesen: Fatihin Romanı, yayımlandıktan kısa süre sonra birkaç Batı diline de çevrildi ve yayımlandığı diğer ülkelerde de geniş yankılar yarattı. İşte, romanın hem Türkiyede hem de diğer ülkelerde nasıl karşılandığına birkaç küçük örnek:* Boğazkesen, klasik bir modern anlatı. Enis Batur.* İstanbulun fethi bölümü, kanımca Türk yazınındaki en etkileyici metinler arasında sayılmalı. Erendiz Atasü.* Romanın kişileri, Nedim Gürselin imgelerle dolu dilinin ustaca dirilttiği, olduklarından daha etkileyici kişiler. Françoise Germain-Robin/LHumanité.* Nedim Gürsel, yalın bir tarih resmi çizmemiş, tersine postmodern bir biçimde, romanın oluşumunu romanın içine katmıştır. Hans Christoph Buch/Die Zeit.* Gürsel, tarihî öyküler yazarken romantik bir usta olduğunu kanıtlıyor. Yorgos Papaiosif Akropolis.
Boğazkesen: Fatihin Romanı, yayımlandıktan kısa süre sonra birkaç Batı diline de çevrildi ve yayımlandığı diğer ülkelerde de geniş yankılar yarattı. İşte, romanın hem Türkiyede hem de diğer ülkelerde nasıl karşılandığına birkaç küçük örnek:* Boğazke... tümünü göster