ABD-TÜRKİYE SAVAŞI...
Tarih, 23 Mayıs 2007, Yer, Kerkük’ün kuzeydoğusu...
Kuzey Irak’taki kargaşa devam ederken, bölgede bulunan Türk birlikleri ani bir Amerikan saldırısına uğrar. Türk birlikleri 'müttefik'lerinden hiç de beklemedikleri bir darbe almıştır.
CNN International hemen haber geçmeye başlar: ''Kuzey Irak’ta çatışma'' 13 ABD askeri öldü, 30 yaralı var. Ordu yetkilileri, Amerikan güçlerine saldıran 35 Türk askerinin öldürüldüğünü açıkladı.
Amerikalıların niyeti Türkiye’deki zengin bor minerallerini ele geçirmektir. Bunun için her şeyi göze almışlardır. İstanbul ve Ankara dahil olmak üzere tüm Türkiye’yi savaş alanına çevirmeyi bile... Ve Metal Fırtına Operasyonu başlar...
İşte o heyecanlı satırlardan birkaç bölüm
''Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Başkan’ın odasından içeri girdi. Telaşlıydı ve Başkan ile konuşması gerekiyordu. Derken kapıda Genelkurmay Başkanı Howard Strike göründü, yüzünde karanlık bir ifade vardı. Başıyla sert bir selam vererek hemen duvardaki ekranın başına geçti. Makineyi kendisi çalıştırdı. ‘Sayın Başkan,’ dedi ‘şu an itibariyle Metal Fırtına harekâtı başlamış bulunuyor.’
Türk Deniz Piyade Tugay Komutanlığı Karargâhı tam karartmadaydı. Uç noktadaki siperlerde bulunan askerler kızılötesi kameralarıyla ufku gözlemliyor ve kısa aralıklarla karargâhı bilgilendiriyorlardı. Bu bilgiler hemen Genelkurmay Başkanlığı’na iletiliyordu. Yine sesler duyuldu ama bu sefer bir şey farklıydı...
‘Merkez, sesler duyuluyor.’
‘Nasıl sesler?’
‘Metalik sesler Komutanım.’
‘Gözlemede kalın.’
‘Bir şey görülüyor mu?’
‘Hayır Komutanım.’
Asteğmen ve askerler koşarak sipere girdiler, baraj ateşi açmak istediklerini söylediler. Askerlerin isteği Tümgeneral İhsan Paşaya iletildi ve olumlu yanıt alındı.
‘Ateş!!!’
***
''Genelkurmay Başkanı, Harekât Komuta Merkezi’ndeki telsizin başından ayrılmıyordu. Deniz Piyade Tugayı Karargâhı’ndan sürekli olarak bölgedeki çatışma ile ilgili haberler aktarılıyordu. Başbakan Tayyip Erdoğan ve Ankara’da bulunan kabine üyeleri Harekât Merkezi’ne geliyorlardı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, altı kişilik bir heyetle Washington’a doğru yola çıkmıştı bile''...
''İstanbul’a büyük hava saldırısı başladı. Henüz resmî açıklama yapılmadı ancak İstanbul, tarihinin en ağır hava saldırısı ile mücadele etmeye çalışıyor. Operasyonun ne kadar süreceği belli değil. Dört saattir aralıksız süren bombardıman nedeniyle şehirde su kesildi, trafik tamamen durdu. Köprüler ve yollar hasarlı, çok sayıda sivil kayıp olduğu belirtiliyor.''
ABD-TÜRKİYE SAVAŞI...
Tarih, 23 Mayıs 2007, Yer, Kerkük’ün kuzeydoğusu...
Kuzey Irak’taki kargaşa devam ederken, bölgede bulunan Türk birlikleri ani bir Amerikan saldırısına uğrar. Türk birlikleri 'müttefik'lerinden hiç de beklemedikl... tümünü göster
John Perry önce karısının mezarını ziyaret etti. Sonra da askere yazıldı.
İyi haber, insanların nihayet yıldızlara ulaşmış olmaları. Kötü haberse uzayda yaşamaya uygun gezegenlerin nadir bulunması -tabii bir de bu gezegenler için bizimle savaşmaya hazır uzaylı ırkların olması. Biz de o yüzden savaşıyoruz. Dünya'dan çok uzaktaki bu acımasız, kanlı, sonu gelmez savaş onlarca yıldır devam ediyor. Dünya izbe bir gezegen. Kaynaklarımızın çoğu Koloni Savunma Güçleri'nin elinde ve herkes emeklilik yaşına geldiğiniz zaman onlara katılabileceğinizi biliyor. KSG genç insanlar değil; onlarca yıllık bilgi ve beceri birikimi taşıyan insanlar istiyor. Bir daha dönmemek üzere Dünya'dan götürüleceksiniz. Askerde iki sene savaşacaksınız. Ve hayatta kalırsanız binbir güçlükle kazanılmış gezegenlerin birinde kendinize ait bir yuvaya kavuşacaksınız. John Perry bu anlaşmayı kabul ediyor. Nelerle karşılaşacağını bildiğini sanıyor. Fakat evden pek çok ışık yılı ötedeki gerçek savaş, onun hayal edebileceğinden çok ama çok daha zor -ve kendisinin zamanla neye dönüşeceği daha bile garip.
John Perry önce karısının mezarını ziyaret etti. Sonra da askere yazıldı.
İyi haber, insanların nihayet yıldızlara ulaşmış olmaları. Kötü haberse uzayda yaşamaya uygun gezegenlerin nadir bulunması -tabii bir de bu gezegenler için bizimle savaşmaya... tümünü göster
İşgal Altındaki Şehir hastalık, kül, barut, yağmur ve ölüm kokuyor... Tekinsiz sokaklar mutsuz ve endişeli, korkmuş ve kabullenmiş, alışmış ve öfkeli insanlarla dolu. Şehir yaralarını sarmaya, hayata tutunmaya çalışıyor, çalıştıkça da yaralanıyor.
David Peace İkinci Dünya Savaşı sonrasında toplumsal yozlaşma ve çürüme kadar hastalıklarla da boğuşan ülkenin kara hikayesini Tokyo Sene Sıfır'ın ardından anlatmaya devam ediyor. Salgın hastalıklara karşı devlet tarafından gönderildiğini iddia eden bir doktorun 16 banka çalışanını zehirlemesi etrafında gelişen bu etkileyici hikayenin kurulu zembereği, ülke tarihinin ihanet ve suç ortaklığı ile yarıldığı bir anın içinde, bütün bir toplumun keskin ve canlı bir resmini çiziyor: Hiçbir suç üzeri örtülemeyecek kadar büyük değildir!
İşgal Altındaki Şehir’de, sanrı ve gerçeğin, iyi ve kötünün iç içe geçtiği satırlar düz yazıyı şiirle de bileyerek bıçak gibi kesiyor.
İşgal Altındaki Şehir hastalık, kül, barut, yağmur ve ölüm kokuyor... Tekinsiz sokaklar mutsuz ve endişeli, korkmuş ve kabullenmiş, alışmış ve öfkeli insanlarla dolu. Şehir yaralarını sarmaya, hayata tutunmaya çalışıyor, çalıştıkça da yaralanıyor.
... tümünü göster
Bir Kadın Bir Erkekte Aslında Ne Arar?
Çok Satan Bir Gün Kitabinin Yazarindan Kalpleri Fethedecek Yeni Bir Roman
Brian Jackson üniversiteye büyük umutlar, hedefler ve gizli bir de arzuyla gelmiştir: Üniversiteler Düellosu'na katılmak. Şimdi bu şansla birlikte aşkı da bulan Jackson, hem yarışmayı hem de sevdiği kızın kalbini kazanabilecek midir?
"Bize güvenin, bayılacaksınız."
-Arena
"Elimden bırakamadım. Bayıldım."
-Alan Cumming
"Dokunaklı, sıcacık ve eğlenceli... Bu kitabı okuyun."
-Daily Mail
"Enfes! Herkese öneririz.''
-Paul Morley, Richard&Judy's Book Club
Bir Kadın Bir Erkekte Aslında Ne Arar?
Çok Satan Bir Gün Kitabinin Yazarindan Kalpleri Fethedecek Yeni Bir Roman
Brian Jackson üniversiteye büyük umutlar, hedefler ve gizli bir de arzuyla gelmiştir: Üniversiteler Düellosu'na katılmak. Şimdi bu... tümünü göster
Aşk bazen sandığınızdan daha yakındadır…
Yıllardan 1988, günlerden 15 Temmuz'dur ve DEXTER ile EMMA henüz tanışmıştır. Ama birlikte geçirdikleri tek bir gün, sürekli birbirlerini düşünmelerine yetmiştir.
"Her okuyucu bu kitaba âşık olacak. Ve her yazar bu kitabı kendisinin yazmış olmasını dileyecek."
Tony Parsons
"Bitirmek üzereyken kitabı göğsüme bastırdığımı ve üzerine iri bir gözyaşı damlattığımı söylemekten utanmıyorum."
The Times
"Bir Gün'ün yanında bir sağlık uyarısı verilmeli: Bu kitap ciddi derecede bağımlılık yapabilir."
Belfast Telegraph
"Enfes bir aşk hikâyesi."
Sunday Herald
"Bu kitabı sevmeyecek bir tek kişi bile düşünemiyorum."
BBC
"Bu tam bir, bütün randevularımı iptal edin-beni rahat bırakın, türü bir kitap."
The Times Book Club
Aşk bazen sandığınızdan daha yakındadır…
Yıllardan 1988, günlerden 15 Temmuz'dur ve DEXTER ile EMMA henüz tanışmıştır. Ama birlikte geçirdikleri tek bir gün, sürekli birbirlerini düşünmelerine yetmiştir.
"Her okuyucu bu kitaba âşık olac... tümünü göster
Suç psikiyatristi olarak polise destek vermekte olan Claps’in suçluların davranış profilini inceleyerek olası şüphelileri tespit etmek gibi çetin bir görevi vardır. Ancak bu sefer ortadaki cinayet hiç de basit değildir. Karşısında acımasız, kararlı, unutulmak istemeyen ve şehrin korkulu rüyası olmayı amaçlayan bir seri katil vardır. Çözüm hep avuç içinde gibidir ama bir türlü
ulaşılamamaktadır, aşılan her bir basamak katilin ininin derinliklerine dalmaktan başka bir işe yaramaz.
Polisle satranç oynayan bir seri katil... “Mario Mazzanti ilk kitabını en lezzetli malzemeleri karıştırarak hazırlamış: Satranç,
edebiyat, sinema, opera ve asıl mesleği olan cerrahlık.”
Paperblog
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı ve gerçeğin insanın en karanlık hırslarında gizlendiği nefeslerinizi kesecek bir gerilim
romanı.
La Feltrinelli
Suç psikiyatristi olarak polise destek vermekte olan Claps’in suçluların davranış profilini inceleyerek olası şüphelileri tespit etmek gibi çetin bir görevi vardır. Ancak bu sefer ortadaki cinayet hiç de basit değildir. Karşısında acımasız, kararlı, ... tümünü göster