Bu kez seninle İstanbulu ve İstanbuldaki seni, beni yaşıyoruz. Yolculuğumuzun tanıkları var bu defa. İstanbullular ve İstanbulda yaşayanlar... Zengini, yoksulu, Kürdü, Alevisi, muhafazakârı marjinali, Ermenisi, Rumu, Musevisi... Onlarca renk, onlarca doku... Bu satırlar, bazılarının ütopya dediğinin küçük bir yansımasının, umudunun romanını yaratıyor.
Birarada yaşayabilmenin hikâyesini... İstanbulun sokaklarına karışırken senin, benim, yaşamlarımızın, aşklarımızın, içimizde kalanların, hayallerimizin, korkularımızın, umutlarımızın, yalnızlığımızın, hayat koşuşturmamızın, yeni binyılın insanlarının gel-gitlerinin arasında dolaşıyoruz. İstanbul, Türkiye, dünya, sensin, benim, biziz... İnandığım tek gerçek bu.
İstanbul öyle bir şehir ki; hiçbir kitap seni bu şehir kadar besleyemeyecek, hiçbir müzik ruhunu bu kadar dolduramayacak, hiçbir öğreti sana bu kadar yakın gerçe (çi) gelemeyecek, hiçbir koku bu kadar zihninde yer edemeyecek... Ben sadece bir nefes çektim içime dolu dolu... Şimdi o nefesi, sayfalara bırakıp, seninle paylaşıyorum...
Bu kez seninle İstanbulu ve İstanbuldaki seni, beni yaşıyoruz. Yolculuğumuzun tanıkları var bu defa. İstanbullular ve İstanbulda yaşayanlar... Zengini, yoksulu, Kürdü, Alevisi, muhafazakârı marjinali, Ermenisi, Rumu, Musevisi... Onlarca renk, onlarca... tümünü göster
Pek çok insanın hakkında konuştuğum için üzgünüm. Bildiğim tek şey; size anlattığım herkesi biraz özlüyorum. Bizim Stradlater'ı ve Ackley'i bile, sözgelimi. Sanırım o lanet Maurice'i bile özlüyorum. Sakın kimseye bir şey anlatmayın. Herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra.
Çavdar Tarlasında Çocuklar, Salinger'ın tek romanı. Ergenlik çağının içinde, yetişkin dünyanın düzenine karşı isyankar bir çocuğun, bir Noel öncesi başına gelenler... Bu sürecin bir psikiyatri kliniğinde noktalanışı. Holden Caulfield'in masumiyet arayışının iç burkucu romanı. Belki de Salinger'ın. 1993'te Franny ve Zoey ile Dokuz Öykü adlı kitaplarını yayımladığımız Salinger, 1963'ten buyana yeni bir yapıt yayımlamamasına ve neredeyse efsane haline gelmiş bir gizlilik içinde yaşamasına karşın, dünya edebiyat gündemindeki yerini hep koruyor.
TADIMLIK
Şansım varmış. Birden aklıma bir şey geldi, bunun, oradan defolup gittiğimi iyice anlamama epey faydası oldu. Birdenbire o günü hatırladım; ben, Robert Tichener ve Paul Campbell, hep birlikte idare binasının önünde top koşturuyorduk. İyi çocuklardı, özellikle Tichener. Akşam yemeğine az kalmış ve dışarda hava iyice kararmıştı. Ortalık daha da karardı, artık topu bile zor görebiliyorduk, ama kimse oyunu bırakmak istemiyordu. Sonunda bırakmak zorunda kaldık. Bay Zambesi, şu biyoloji öğretmeni, idare binasının o penceresinden kafasını çıkarmış ve bize yatakhaneye gidip yemek için hazırlanmamızı söylemişti. Ama yine de, böyle saçmalıkları hatırlayarak, her ihtiyacım olduğunda veda duygusunu yaşayabilirdim. En azından çoğu zaman. Ne yaşayacaksam yaşadıktan sonra, tepenin öte yanından aşağıya, bizim Spencer'ın evine doğru koşmaya başladım. Kampüste oturmuyordu. Evi Antony Wayne Caddesindeydi. Ana kapıya kadar tüm yolu koşarak geçtim, sonra soluklanmak için bir saniye durdum. Şişip kalırım böyle, doğrusunu isterseniz: Her şeyden önce, çok sigara içiyorum; yani içiyordum. İçirtmiyorlar artık. Dahası, geçen yıl tam on altı buçuk santim birden boy attım. Tüberküloz filan kapmamın ve tüm bu lanet çekap zımbırtıları için buraya gelmemin nedeni de o zaten. Aslında oldukça sağlıklıyımdır.
Pek çok insanın hakkında konuştuğum için üzgünüm. Bildiğim tek şey; size anlattığım herkesi biraz özlüyorum. Bizim Stradlater'ı ve Ackley'i bile, sözgelimi. Sanırım o lanet Maurice'i bile özlüyorum. Sakın kimseye bir şey anlatmayın. He... tümünü göster
BİR HAYALETİN SONSUZ AŞKINA TANIK OLACAKSINIZ!
Kaderin getirdiği tüm zorluklara rağmen sevincini kaybetmeyen Defne,Burcu ve Ayşe katıldıkları bir yarışmadan Mısır seyahati kazanır. Üç arkadaş çılgınca verdikleri kararla işlerinden ay...
r...ılarak, herkese nasip olmayan bir fırsatı değerlendirir.
Mısır gezisi sırasında çekimleri yapılan bir film setine rastlarlar. Defne aykırı yapısıyla başrol oyuncusu Robert’in dikkatini çeker. Bu arada istemeden de olsa minik bir rol üstlenir.
Film yapımcısı Angelino, yıllar önce Azrail ile burun buruna geldiği bir kazada “Sonsuz Aşk”ı yaşamadan ölmek istemediğini geçirir içinden. Dileği kabul olmuş ve hayalet olarak ikinci yaşama şansı verilmiştir. Angelino´nun gerçek aşkı bulması demek, insan gibi yaşama hakkını yitirmesi anlamına gelmektedir. Baş Melek Mikail durumu anlaması için yardımcı olmaya çalışsa da “Aşk” bu. Hesapsızca giriverir yüreklere.
Angelino, Defne aşkının ve üç arkadaşın maceralarla dolu gezisinin yanı sıra, Mısırın zengin kültürü ve tarihi alt yapısı kitaba apayrı bir lezzet katıyor.
Bu romanın sarı sayfalarında gezerken nefesinizi tutamayacaksınız. Çünkü hayallerle gerçekler terazinin iki ayrı kefesindedir. Fantasik ve romantik-macera severler davetlidir
BİR HAYALETİN SONSUZ AŞKINA TANIK OLACAKSINIZ!
Kaderin getirdiği tüm zorluklara rağmen sevincini kaybetmeyen Defne,Burcu ve Ayşe katıldıkları bir yarışmadan Mısır seyahati kazanır. Üç arkadaş çılgınca verdikleri kararla işlerinden ay...
r...ıla... tümünü göster
Korkunun ta kendisiyle yüzleşin..
Stockholm'deki bir spor salonunda, vahşice öldürülmüş bir adamın cesedi bulunur. Çok geçmeden adamın karısı ve kızı da aynı şekilde hunharca öldürülmüş biçimde bulunurlar. Görünüşe bakılırsa, katil tüm aileyi yok etmek istemiştir. Ancak adamın oğlu ağır yaralı olarak kurtulur.
Müfettiş Joona Linna ailenin bir üyesi daha olduğunu öğrenince, onu katilden önce bulması gerektiğini anlar. Müfettiş, doktor ve hipnozcu Erik Maria Bark'la bağlantıya geçer. Niyeti, Bark'ın komadaki çocuğu hipnotize etmesi ve böylece onu sorguya çekebilmektir. Ancak Doktor Bark, bir daha hipnoz yapmamaya karar vermiştir. Ama şimdi bir hayat kurtarması gerekmektedir. Sonuçta çocukla iletişim kurmayı başarır. Fakat öğrendikleri kanını dondurur.
Bir Caninin Bilinçaltına Yolculuk
Bir klasiğin tüm özelliklerini taşıyor... Gerilimli, zekice kurgulanmış; olay içinde olay var.. Şeytanice yazılmış bir cinayet romanı.
-Marie Claire-
Gerçekten tüyler ürperten bir yapıt. İnsanı ele geçiriyor ve dehşete düşürüyor.
-The Independent-
"Bütün gece uykusuz kalarak okudum. Son zamanların en iyi gerilim romanı."
-Norrköpings Tidningar-
Soluk kesen bir gerilim. Kepler insan formunda bir cehennemin kapılarını aralıyor.. Karşı konulmaz.
-Boras Tidning-
"Okurun ağzını açık bırakacak cesur bir gerilim romanı."
-De Pers-
Temposuyla okuyucuyu koltuğuna çivileyen bir roman... Stieg Larsson serilerinin yeni varisi.
-Parade-
Avrupa'yı kasıp kavuran gerilim romanı. Lars Kepler'in romanı yeni bir Ejderha Dövmeli Kız olmaya aday... Gaddar ve vahşi üslubu tüm ışığı yok eden bir karanlığa dönüşüyor, ama hayal gücünü beslemeye devam ediyor; hayret verici."
-The Daily Mail-
Kitabı okumayan azınlıktan olmayın. Hatta okurken fazladan bir kazak daha giyin, çünkü iliklerinize kadar
üşüyeceksiniz.
-Bookreporter.com-
Korkunun ta kendisiyle yüzleşin..
Stockholm'deki bir spor salonunda, vahşice öldürülmüş bir adamın cesedi bulunur. Çok geçmeden adamın karısı ve kızı da aynı şekilde hunharca öldürülmüş biçimde bulunurlar. Görünüşe bakılırsa, katil tüm aileyi... tümünü göster
Başarılı ve ünlü bir avukat olan babası tam da Julia'nın fakülteden mezun olduğu günün ertesi sabahı ardında hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolur. Birkaç yıl sonra ise annesi şans eseri bulmacanın bir parçasını bulacaktır Mi Mi adlı gizemli bir kadına 40 yıl önce yazılmış ama gönderilmemiş bir mektup.
Babasının geçmişindeki gizemi çözme isteğiyle Julia kariyerini ve önünde onu bekleyen hayatı bir kenara koyar ve Mi Mi'nin bir zamanlar yaşamış olduğu yere gider. Yolculuğu onu doğunun esrarengiz bir bölgesine, küçük bir dağ kasabasına götürür. Orada babasını tanıyan ve kendisi hakkında da inanılmaz şekilde bilgi sahibi olan bir adamla karşılaşır. Merakına teslim olarak onunla her öğleden sonrası buluşup ondan babasının gençliği hakkında şaşırtıcı hikayeler dinler, çocukken kör olmuş, manastırda yetiştirilmiş ve hepsinden öte oralı bir kıza delice bir tutku beslemiştir.
Başarılı ve ünlü bir avukat olan babası tam da Julia'nın fakülteden mezun olduğu günün ertesi sabahı ardında hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolur. Birkaç yıl sonra ise annesi şans eseri bulmacanın bir parçasını bulacaktır Mi Mi adlı gizemli bir... tümünü göster
Kuyu. Zindan. Dünya. Ahiret. Kuran-ın en güzel kıssasında dört kelime, dört kapıyı açıyordu: İman. Aşk. Sadakat. Vuslat Üç gömlek. Üç yürek. Yakup. Yusuf ve Züleyha. Üç gömleği de yırtıldı da aşkının akı ile geçti kuyudan, zindandan ve kadından. Yakup şimdi suskun. Yakup şimdi mahzun. Yakup şimdi hasret. Oğul şimdi gurbet. Çöle akşamın karanlığı iniyordu. Yakupun yüreğine hasret harları: ''Ey kalbim! Dayanmalıyız Yusuf'suzluğa.'' Yusuf güzeldi, insanlığın edebiydi. Yusuf güvendi, erkeklerin efendiliğiydi. Bir Yusuf yüreğidir Züleyha'ya zindan kadar kapalı. Bir baba kalbidir kuyu kadar naçar. Bir Züleyha sevdasıdır Nil kadar! Ne yöne aktığı müphem hüznü Züleyha'nın. Yakupun iftarıdır Yusuf'a akıttığı gözyaşlarını içmek. Ah Züleyha! Adı konmamış tüm anlaşılmamazlıkların yol ayrımı hep sana yükleniyordu nedense? Seni anan diller anlamadı yüreğini Altı üstü bir aşk işte diyecek kadar aşk yetimiydiler. Yusufunu bir yüz görümlüğü görmek için kaç yürek boşalttın da derin sevdalara daldın? Her dalışta binlerce vurgun yedin. Ah Züleyha! Gitme Züleyha! Gittikçe aşk oluyorsun, dur! Tırnakların mora kına çalacak, yaran çerağ çerağ yanacak, en çok da Yusufunu figan edeceksin. Dur! Gitme! Ağla Züleyha! Sen ağladıkça çöllere yağmur duası bırakır melekler! Anladım. Vuslatın aslı hasretmiş. Öğrendim. Her hasret bir hicrete bedelmiş. Bildim. Herkesin hicreti kendi içineymiş. Şimdi ben hicretimi yaşarken bedelini de ödüyorum. Sana da bana da susmak düştü. Susalım. ''Rabbim göz verdin; gözyaşı da ver ki Yusufu bulmadan yitirmiş Züleyha için ağlayalım.''
Kuyu. Zindan. Dünya. Ahiret. Kuran-ın en güzel kıssasında dört kelime, dört kapıyı açıyordu: İman. Aşk. Sadakat. Vuslat Üç gömlek. Üç yürek. Yakup. Yusuf ve Züleyha. Üç gömleği de yırtıldı da aşkının akı ile geçti kuyudan, zindandan ve kadından. Yaku... tümünü göster
hypocondriac şu anda kitap okumuyor.