Uzmanlıklar çağında yaşıyoruz. İvan İllich’in deyimiyle, ‘kabiliyetsizleştirici uzmanlıklar çağı’nda hem de… Her konuyu ‘uzman’lara bırakırken, fıtratın sesi de, vahyin sesi de duyulamıyor kulaklarımızda. Bunca gürültü arasında, kendi iç sesimizi dahi duyamaz haldeyiz.
Oyuncak Tamirhanesi, bu duruma karşı, yürekli bir isyanın ifadesi. Özelde psikolojizmin insana dair tahakkümüne meydan okuyan yazar, şu gerçeği seslendiriyor: İnsanı tanımak, bir ‘uzmanlık’ konusu değildir. Kendi iç sesine ve vahyin sesine beraberce kulak veren bir kişi hayatın anlamı, aile, çocuk, insan-insan ilişkileri konusundaki temel doğruları pekâlâ kavrayabilir!
“‘İyi şeyler bizden; kötü şeyler ortamdan, ebeveynden, kaderden. İyileri bizzat biz yaptık, kötüleri annemiz babamız yüzünden yaptık,’ öyle mi? ‘İyi insan’ olmanın yolu ‘ideal şartlar’dan ve ‘mükemmel ortamlar’dan geçmiyor oysa. Bizi bu kişiliğe anne-babalarımız mahkûm etmiş de değil.
Denklemi şöyle kurmak gerekiyor: Anne-babalarımızın bize nasıl davrandığı, anne-babalarımızın imtihanıdır. O davranışları nasıl içselleştirdiğimiz, nasıl yorumlayıp şekillendirdiğimiz ise, bizim imtihanımız...
Yoksa, irade denilen şey insana niye verilmiş olsun?”
Uzmanlıklar çağında yaşıyoruz. İvan İllich’in deyimiyle, ‘kabiliyetsizleştirici uzmanlıklar çağı’nda hem de… Her konuyu ‘uzman’lara bırakırken, fıtratın sesi de, vahyin sesi de duyulamıyor kulaklarımızda. Bunca gürültü arasında, kendi iç sesimizi dah... tümünü göster
Uzmanlıklar çağında yaşıyoruz. İvan İllich’in deyimiyle, ‘kabiliyetsizleştirici uzmanlıklar çağı’nda hem de… Her konuyu ‘uzman’lara bırakırken, fıtratın sesi de, vahyin sesi de duyulamıyor kulaklarımızda. Bunca gürültü arasında, kendi iç sesimizi dahi duyamaz haldeyiz.
Oyuncak Tamirhanesi, bu duruma karşı, yürekli bir isyanın ifadesi. Özelde psikolojizmin insana dair tahakkümüne meydan okuyan yazar, şu gerçeği seslendiriyor: İnsanı tanımak, bir ‘uzmanlık’ konusu değildir. Kendi iç sesine ve vahyin sesine beraberce kulak veren bir kişi hayatın anlamı, aile, çocuk, insan-insan ilişkileri konusundaki temel doğruları pekâlâ kavrayabilir!
“‘İyi şeyler bizden; kötü şeyler ortamdan, ebeveynden, kaderden. İyileri bizzat biz yaptık, kötüleri annemiz babamız yüzünden yaptık,’ öyle mi? ‘İyi insan’ olmanın yolu ‘ideal şartlar’dan ve ‘mükemmel ortamlar’dan geçmiyor oysa. Bizi bu kişiliğe anne-babalarımız mahkûm etmiş de değil.
Denklemi şöyle kurmak gerekiyor: Anne-babalarımızın bize nasıl davrandığı, anne-babalarımızın imtihanıdır. O davranışları nasıl içselleştirdiğimiz, nasıl yorumlayıp şekillendirdiğimiz ise, bizim imtihanımız...
Yoksa, irade denilen şey insana niye verilmiş olsun?”
Uzmanlıklar çağında yaşıyoruz. İvan İllich’in deyimiyle, ‘kabiliyetsizleştirici uzmanlıklar çağı’nda hem de… Her konuyu ‘uzman’lara bırakırken, fıtratın sesi de, vahyin sesi de duyulamıyor kulaklarımızda. Bunca gürültü arasında, kendi iç sesimizi dah... tümünü göster
“Bizi gökyüzüne çeken şey, onun uçsuz bucaksız görünümüdür. Bizi ona çeken bir başka şey de, oradaki sükûnettir. Orada çatışma, kırılganlık, rekabet, haset, hırs, dedikodu, didişme, kavga gibi yeryüzüne ait yaşantılar yoktur. Tüm yıldızların, gezegenlerin ve ayın ruhu yumuşacıktır.
İnsan yukarıya-gökyüzüne bakmadıkça ayağını yeryüzüne güvenle basamaz.
Kendinizi tanımanın yollarından biri de gökyüzüyle iletişim kurmaktır.
Dr. Mavi bir süredir bakışlarını, anlayışını, düşüncelerini, duygularını gökyüzüne çevirmişti. Aylarca ayı seyretmiş ve sonunda sorunlarının çözüldüğünü görmüştü. Kendi üzerinde etkili olduğunu görünce bu terapinin adını ‘Ay Terapisi’ koymuştu.”
Ay karmaşık sorunlar ve duygular içinde kalmış insanlar için bir yol gösterici olabilir. İnsan sorunlarının içinde boğulduğunu hissettiği anda bakışlarını gökyüzüne çevirebilir ve kendine şunu söyleyebilir:
“Her şeye rağmen gökte ay var.”
“Bizi gökyüzüne çeken şey, onun uçsuz bucaksız görünümüdür. Bizi ona çeken bir başka şey de, oradaki sükûnettir. Orada çatışma, kırılganlık, rekabet, haset, hırs, dedikodu, didişme, kavga gibi yeryüzüne ait yaşantılar yoktur. Tüm yıldızların, gezegen... tümünü göster