1988 istanbul doğumlu Yazar ve Müzisyen ADEM OSLU müzik hayatında bilinen ismiyle ADOS hayatının yıkım ve yeniden dirilme evrelerini yıllar içinde biriken notlar olarak sakladı.
İlk yazılı eseri "SIRRIM" bu notların ve yeni çıkan NAPERVA isimli albümündeki şarkılarının bir araya toplanmasıyla oluştu.
"Hiç bir ceket üstünüze yakışmıyorsa
O ceketin vatkası yanlışsa
Çekip gitmek şerefli bir fört olur kafanızda
Mutsuz, yarım ama gururla takabilirsiniz bu şapkayı
Size çok yakışır ey tüm dünya mağrurları"
1988 istanbul doğumlu Yazar ve Müzisyen ADEM OSLU müzik hayatında bilinen ismiyle ADOS hayatının yıkım ve yeniden dirilme evrelerini yıllar içinde biriken notlar olarak sakladı.
İlk yazılı eseri "SIRRIM" bu notların ve yeni çıkan NAPERVA... tümünü göster
1988 istanbul doğumlu Yazar ve Müzisyen ADEM OSLU müzik hayatında bilinen ismiyle ADOS hayatının yıkım ve yeniden dirilme evrelerini yıllar içinde biriken notlar olarak sakladı.
İlk yazılı eseri "SIRRIM" bu notların ve yeni çıkan NAPERVA isimli albümündeki şarkılarının bir araya toplanmasıyla oluştu.
"Hiç bir ceket üstünüze yakışmıyorsa
O ceketin vatkası yanlışsa
Çekip gitmek şerefli bir fört olur kafanızda
Mutsuz, yarım ama gururla takabilirsiniz bu şapkayı
Size çok yakışır ey tüm dünya mağrurları"
1988 istanbul doğumlu Yazar ve Müzisyen ADEM OSLU müzik hayatında bilinen ismiyle ADOS hayatının yıkım ve yeniden dirilme evrelerini yıllar içinde biriken notlar olarak sakladı.
İlk yazılı eseri "SIRRIM" bu notların ve yeni çıkan NAPERVA... tümünü göster
Dr. Jekyll ve Mr. Hyde, insan varoluşundaki tezat yönleri hissetmeye başlamış, ancak toplumun katı ahlaki kalıplarının birini yücelttiği, ötekisini iğrenç ve suçlu kıldığı bir dönemde, çift yönlülük üzerine yazılmış, modern bir mit haline gelmiş bir hikâyenin kahramanıdır.
Hayatı konumuna yakışır şekilde, ahlaki açıdan kusursuz yaşamaya çalışan bir doktorun, yaradılışının getirdiği, çevresi tarafından kolay kolay kabul edilmeyecek yanlarını bastırmaktan usandığı bir anda, insanı ikiye -iyiye ve kötüye- ayıracak tıbbi bir yöntem geliştirmesiyle ortaya çıkar Jekyll ile Hyde'ın tuhaf vakası. Umduğunun aksine, gitgide kuvvetlenecek "kötü"nün karşı kefesi salt iyiliğe değil, doktorun sıradan kişiliğine kalacak ve zamanla denge neredeyse tamamen saklı kişiliğin, toplumsal adalet ve kurallar açısından ters davranan Mr. Hyde'ın lehine dönecektir.
19. yüzyılın sonlarına doğru, edebiyatla uğraşanların neredeyse doktorlardan daha fazla farkına vardığı benliğin çetrefil yanlarına dair bu klasik Stevenson metni, defalarca aslına sadık olarak ya da çeşitlemeleriyle filme de aktarılmış, karakterinin çift yönlülüğü ezoterik hallerden eşcinselliğe, cinai hallerden esrikliğe kadar farklı biçimlerde yorumlanmıştır.
"Düşünceme göre, insanın bu iki yanı ayrı ayrı yaşayabilseler, hayatlarının bütün çekilmez tarafları ortadan kaybolup gidecek ve bu ikiliden günahkâr olanı, namuslu ikizinin isteklerinden ve vicdan azabından kurtulmuş halde kendi yolunda ilerleyecekti."
Dr. Jekyll ve Mr. Hyde, insan varoluşundaki tezat yönleri hissetmeye başlamış, ancak toplumun katı ahlaki kalıplarının birini yücelttiği, ötekisini iğrenç ve suçlu kıldığı bir dönemde, çift yönlülük üzerine yazılmış, modern bir mit haline gelmiş bir ... tümünü göster
Dr. Jekyll ve Mr. Hyde, insan varoluşundaki tezat yönleri hissetmeye başlamış, ancak toplumun katı ahlaki kalıplarının birini yücelttiği, ötekisini iğrenç ve suçlu kıldığı bir dönemde, çift yönlülük üzerine yazılmış, modern bir mit haline gelmiş bir hikâyenin kahramanıdır.
Hayatı konumuna yakışır şekilde, ahlaki açıdan kusursuz yaşamaya çalışan bir doktorun, yaradılışının getirdiği, çevresi tarafından kolay kolay kabul edilmeyecek yanlarını bastırmaktan usandığı bir anda, insanı ikiye -iyiye ve kötüye- ayıracak tıbbi bir yöntem geliştirmesiyle ortaya çıkar Jekyll ile Hyde'ın tuhaf vakası. Umduğunun aksine, gitgide kuvvetlenecek "kötü"nün karşı kefesi salt iyiliğe değil, doktorun sıradan kişiliğine kalacak ve zamanla denge neredeyse tamamen saklı kişiliğin, toplumsal adalet ve kurallar açısından ters davranan Mr. Hyde'ın lehine dönecektir.
19. yüzyılın sonlarına doğru, edebiyatla uğraşanların neredeyse doktorlardan daha fazla farkına vardığı benliğin çetrefil yanlarına dair bu klasik Stevenson metni, defalarca aslına sadık olarak ya da çeşitlemeleriyle filme de aktarılmış, karakterinin çift yönlülüğü ezoterik hallerden eşcinselliğe, cinai hallerden esrikliğe kadar farklı biçimlerde yorumlanmıştır.
"Düşünceme göre, insanın bu iki yanı ayrı ayrı yaşayabilseler, hayatlarının bütün çekilmez tarafları ortadan kaybolup gidecek ve bu ikiliden günahkâr olanı, namuslu ikizinin isteklerinden ve vicdan azabından kurtulmuş halde kendi yolunda ilerleyecekti."
Dr. Jekyll ve Mr. Hyde, insan varoluşundaki tezat yönleri hissetmeye başlamış, ancak toplumun katı ahlaki kalıplarının birini yücelttiği, ötekisini iğrenç ve suçlu kıldığı bir dönemde, çift yönlülük üzerine yazılmış, modern bir mit haline gelmiş bir ... tümünü göster
Ellerin dert görmesin Uğur Mumcu! Sakıncalı Piyadeyi yazdığın için, eline sağlık, ağzına sağlık, canına sağlık. Kendi yazdıklarıma gülemem. Ama senin yazdıklarını gülerek okudum. Acı acı gülmek deyimi vardır ya, işte öyle acı acı güldüm.
Ellerin dert görmesin Uğur Mumcu! Sakıncalı Piyadeyi yazdığın için, eline sağlık, ağzına sağlık, canına sağlık. Kendi yazdıklarıma gülemem. Ama senin yazdıklarını gülerek okudum. Acı acı gülmek deyimi vardır ya, işte öyle acı acı güldüm.
Mehmet A. Öztekin, işitsel konstrüksiyonu görsel bir anlatıya dönüştürerek sunar. Onun metinlerini okurken ideal bir okur tipinin izleyici durumuna düşmemesi olası değildir. Cümleler karelere, pasajlar sekanslara dönüşüyor ürettiği metinler boyunca. Size sunduğu metin, görsel bir şölen havasına bürünüyor; bunun tek sebebi, kino-göze sahip olması değil elbette, bir yazın türü olarak bu anlatı şeklini seçmesi ve kısır kurmacalardan okuru kurtarması. Çok yönlü bir tür okuması sunuyor yazar en nihayetinde, daha çok bireyin (okurun) kendi içsel ve kültürel dünyasının yatkın olduğu janra dönüşüyor sıfat. Pulp bir roman, şahsına münhasır bir dedektiflik kitabı, hatta bir yol romanı, tamamen okuma kapasitenize bağlı.
Değişmeyen bir şey varsa o da şu Türkçe edebiyat yepyeni bir sesle karşı karşıya. Kulaklarınız kanayabilir. Ya da bir yerleriniz kanla şişebilir!
Mehmet A. Öztekin, işitsel konstrüksiyonu görsel bir anlatıya dönüştürerek sunar. Onun metinlerini okurken ideal bir okur tipinin izleyici durumuna düşmemesi olası değildir. Cümleler karelere, pasajlar sekanslara dönüşüyor ürettiği metinler boyunca. ... tümünü göster