Georges Perecten, acı, umut ve doğruluğa dair bir roman... İnsanlardan nefret ettiğin anlamına gelmez bu, ne diye onlardan nefret edesin ki? Ne diye kendinden nefret edesin ki? Keşke insan türüne ait olmak, o dayanılmaz ve sağır edici gürültüyü de beraberinde getirmeseydi; keşke hayvanlar âleminden çıkıp aşılan o birkaç gülünç adımın bedeli, sözcüklerin, büyük tasarıların, büyük atılımların o dinmek bilmeyen hazımsızlığı olmasaydı! Karşı karşıya getirilebilen başparmaklara, iki ayak üstünde duruşa, omuzlar üzerinde başın yarım dönüşüne fazla ağır bir bedel bu. Yaşam denen bu kazan, bu fırın, bu ızgara, bu milyarlarca uyarı, kışkırtma, tembih, coşkunluk, bu bitmek bilmeyen baskı ortamı, bu sonsuz üretme, ezme, yutma, engelleri aşma, durmadan ve yeniden baştan yaratma makinesi, senin değersiz varoluşunun her gününü, her saatini yönetmek isteyen bu yumuşak dehşet.
Georges Perecten, acı, umut ve doğruluğa dair bir roman... İnsanlardan nefret ettiğin anlamına gelmez bu, ne diye onlardan nefret edesin ki? Ne diye kendinden nefret edesin ki? Keşke insan türüne ait olmak, o dayanılmaz ve sağır edici gürültüyü de be... tümünü göster
Başka Zaman Kütüphaneleri, postmodern fantezi türünün dünya üzerindeki en önemli yapıtlarından biri. Sırp edebiyatının önde gelen yazarlarından Zoran Zivkovic, 2003 yılında Dünya Fantezi Ödülüne değer görülen bu mozaik romanında iç içe geçmiş altı öyküye yer veriyor. Bu öykülerin ilkinde, gelecekte bir gün yazacağı romanlara Internet ortamında, bir web sitesinde rastlayan bir yazarla tanışıyoruz. İkinci öyküde, posta kutusunda sürekli olarak kalın ciltli kitaplar bulan ve oturduğu apartman dairesinin içini tamamen bu kitaplarla dolduran yalnız bir adam karşımıza çıkıyor. Üçüncü öyküde, gece saatlerinde, dünya üzerinde yaşamış ve yaşayan tüm insanların biyografilerinden oluşan bir arşive dönüşen bir kütüphaneden korkulu kuşkular içinde çıkmaya çalışıyoruz. Dördüncü öyküde, cehennemde sonsuza dek kitap okumaya mahkum olan bir günahkarla aynı hücrede buluyoruz kendimizi. Bütün dünya kitaplarını içinde barındıran küçük bir kitap beşinci öyküde bizi şaşkına çeviriyor. Son öyküde, kütüphanesinin rafında karşısına çıkan karton ciltli bir kitabı yok etmeye çalışan bir eski kitap koleksiyoncusunun deneyimiyle dünya üzerinde bugüne değin yayımlanmış ne kadar kitap varsa hepsini içimizde buluyoruz.
Başka Zaman Kütüphaneleri, postmodern fantezi türünün dünya üzerindeki en önemli yapıtlarından biri. Sırp edebiyatının önde gelen yazarlarından Zoran Zivkovic, 2003 yılında Dünya Fantezi Ödülüne değer görülen bu mozaik romanında iç içe geçmiş altı öy... tümünü göster
Osmanlı yürekli olmak Fatihler nasıl yetişir? Devlet, milletle nasıl bütünleşir? Amerikadan nasıl vergi alırdık? Padişahlar diktatör müydü? Farklı kültürler nasıl bir arada yaşardı? Tarih sürekli bir başlangıçtır. Şimdi Osmanlı zamanı Osmanlı toplumu, bir sevgi, şefkat ve yardım toplumuydu. Devlet, hayat ve hayrat devleti, insan hayrat ve hasenat insanıydı. Osmanlıda hayat ahirete dönüktü. Ahirete dönük olduğu için de hayatta fuzuli şeylere yer yoktu. Osmanlı insanı kıble yürekliydi. Faziletliydi, dürüsttü, çevreciydi, medeniydi, nazikti; cihana örnekti. Hedef ve gayret sahibiydi. Zaferler ve başarılar hayatın bir parçasıydı. Osmanlıda, insan hakları gözetilirdi. Herkes ibadetinde, kıyafetinde, seyahatinde, ticaretinde özgürdü. Osmanlıda güçlü olan haklı değil, haklı olan güçlüydü. Adalet duygusu, hayatın her alanını kaplamıştı. Devlet milletle bütünleşmişti. Farklı kültürler, asırlarca barış içinde bir arada yaşamıştı. Osmanlı, yetiştirdiği cevher insanlarla dünyaya nam salmıştı. *** Tarih gerçek bir ibret aynası ve tam bir tecrübe tahtasıdır. Ve boşuna yaşanmış bir tecrübeler yığını değildir. Bugün, geçmişimizden ders almanın ve yeniden Osmanlı demenin tam zamanı
Osmanlı yürekli olmak Fatihler nasıl yetişir? Devlet, milletle nasıl bütünleşir? Amerikadan nasıl vergi alırdık? Padişahlar diktatör müydü? Farklı kültürler nasıl bir arada yaşardı? Tarih sürekli bir başlangıçtır. Şimdi Osmanlı zamanı Osmanlı to... tümünü göster
Peyami Safa edebiyat - roman Yazar bu romanında Tanzimat tan kopup gelen, Millî Mücadelede ve sonraki yıllarda alevlenen batılılaşma hareketlerinin Türk tipindeki ve cemiyetindeki etkilerini incelemektedir.
Peyami Safa edebiyat - roman Yazar bu romanında Tanzimat tan kopup gelen, Millî Mücadelede ve sonraki yıllarda alevlenen batılılaşma hareketlerinin Türk tipindeki ve cemiyetindeki etkilerini incelemektedir.
Amerikada 1930ların Güney Eyaletlerinden birinde bir zenci, beyaz bir kızın ırzına geçmekle suçlanır. Önyargılar, şiddet ve riyakarlıkla beslenen Güneyli erişkinlerin ırk ve sınıf ayrımı konusundaki mantıksız yaklaşımlarını Scout ve Jem Finch adlarındaki iki çocuğun ağzından keyifli bir dille bize aktaran roman, aynı zamanda kent halkının vicdanına karşı tek başına karşı koyan bir erkeğin mücadelesini de anlatıyor. Tüm zamanların en çok sevilen klasiklerinden olan Bülbülü Öldürmek, 1960 yılında yayınlandığından bu yana birçok saygın ödül kazanmıştır. Pulitzer Ödülü de kazanan roman, kırktan fazla dile çevrilmiş, tüm dünyada otuz milyondan fazla satmış ve ünlü yıldızların başrolünü oynadığı film, Oscar kazanmıştır.
******
Bülbülü Öldürmek ilk yayımlandığında satış rekorları kırmış ve yazarını kısa sürüde üne kavuşturmuş güzel bir romandır. 1961 Pulitzer Edebiyat Ödülünü kazanmış, bir yıl sonra beyaz perdeye aktarıldığında ise Oskar almıştır. Harper Lee eski ve yorgun bir kasabanın insanlarını etkili bir gözlem gücüyle ve ince bir duyarlılıkla anlatırken çocukluğun o uçsuz bucaksız dünyasını tüm zenginliğiyle yansıtmayı başarır.
******
Amerikada 1930ların Güney Eyaletlerinden birinde bir zenci, beyaz bir kızın ırzına geçmekle suçlanır. Önyargılar, şiddet ve riyakarlıkla beslenen Güneyli erişkinlerin ırk ve sınıf ayrımı konusundaki mantıksız yaklaşımlarını Scout ve Jem Finch adların... tümünü göster
Ünlü Alman yazarı Erich Maria Remarqueın Yaşamak Zamanı, Ölmek Zamanı adlı bu romanı, genç Alman askeri Ernst Graeberin üç haftalık izin döneminde geçer. Alman orduları, Doğudan geri çekilmeye başlamıştır. Çöküşün başlangıcıdır bu. Ama Graeberin önünde, tam üç haftalık ve savaştan uzak bir hayat vardır. Döndüğü kentin yıkıntıları, anasıyla babasını arayıp bulma çabaları ve sonunda bu umutsuzluk denizinin ortasında kurtarıcı bir ada gibi karşısına çıkacak sevgi ortamında geçecek üç hafta. Graeber ve Elisabeth, bu kısa zaman parçasını, bombardıman uçaklarının saldırılarından ve savaşın kentin her köşesinde boy gösteren yıkımlarından çalarak yaşayacaklardır. Ama ne ölçüde? Remarque, bu dekor içinde, iki insanın umutlarından ve umarsızlıklarından oluşan bir sahne içinde Nazi Almanyasının çok canlı, çok gerçekçi bir görünümünü vermektedir. Erich Maria Remarque, bilindiği gibi, Hitler yönetiminin yok etmeye çalıştığı bir ulu yazardır. Kitaplarının alanlarda yakılması unutulmamıştır. Alman yurttaşlığından da atılan yazarın bütün suçu, tıpkı Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok ve Dönüş Yolunda ve bu romanında da görüleceği gibi, yöneticilerin açtıkları savaşların suçunun bütün bir ulusa yüklenemeyeceğini açık açık söylemiş olmasıdır.
Ünlü Alman yazarı Erich Maria Remarqueın Yaşamak Zamanı, Ölmek Zamanı adlı bu romanı, genç Alman askeri Ernst Graeberin üç haftalık izin döneminde geçer. Alman orduları, Doğudan geri çekilmeye başlamıştır. Çöküşün başlangıcıdır bu. Ama Graeberin önün... tümünü göster
jane austen şu anda kitap okumuyor.