Tarih: 27 Aralık 2012.
İki yıl sonra evimde uyandım sabaha. Kütüphaneye girdim; polisler darmadağın etmişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili yazılmış kitapları bir araya getiriyordum; kitaplar tamamdı; ama ayrıca bir defter ile bir dosya olacaktı.
Aradım… Aradım…
Yok… Bulamadım.
İyi biliyorum, dosyanın üzerine "Erdoğan'ın Sicili" yazmıştım. Bulmalıydım; benim için çok önemliydi; bunca yılın emeği vardı. Gözüm gibi koruyordum. Evin her yerine baktım. Bulamadım. Dosya ve defter kayıptı…
Sonra anladım; dosyayı ve o defteri evden biri/birileri çaldı!
Peki…
Hırsız kimdi... Niye çalmıştı?
Bilgileri- belgeleri ileride Erdoğan'a karşı kullanmak için alıp götürdüler dosyayı. 17 Aralık Operasyonu başlayınca, bekledim; "bakalım bizim dosya ve defterden de bilgiler ortaya serilecek mi" diye! Cemaat/paralel yapı, o bilgileri Cumhurbaşkanlığı seçiminde mi kullanacaktı? "Çıkmasını hiç bekleme, otur yaz" dedim. "Kayıp Sicil/ Erdoğan'ın Çalınan Dosyası" kitabı böyle ortaya çıktı.
(Tanıtım Bülteninden)
Tarih: 27 Aralık 2012.
İki yıl sonra evimde uyandım sabaha. Kütüphaneye girdim; polisler darmadağın etmişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili yazılmış kitapları bir araya getiriyordum; kitaplar tamamdı; ama ayrıca bir defter ile bir dosya ol... tümünü göster
Deniz Gezmiş adına bir çok kitap olmasına rağmen şiddetle Gülünün Solduğu Akşam'dan başka bir tanesini okumam demiştim. Çünkü Deniz kendisi istemişti Erdal Öz'den ''Bizi sen yazarsın bir tek abi'' demişti. Ama ''Abim Deniz'' Deniz'in masumluğuna, çocukluğuna, saygısına, abiliğine, evlatlığına değinen çok çok özel bir kitap olmuş. Can Dündar'ın, Hamdi Gezmiş'in emeklerine sağlık.
Deniz Gezmiş adına bir çok kitap olmasına rağmen şiddetle Gülünün Solduğu Akşam'dan başka bir tanesini okumam demiştim. Çünkü Deniz kendisi istemişti Erdal Öz'den ''Bizi sen yazarsın bir tek abi'' demişti. Ama ''Abim Deniz'' Deniz'in masumluğuna, çoc... tümünü göster
"Bu kitapta Deniz'in durgun, fırtınalı, eğlenceli, dalgalı hallerini ve yer yer derinliklerini bulacaksınız. Neden bugün hâlâ on binlerce çocuğun adında yaşadığını, her kesim tarafından sevilip sayıldığını, ölüm yıldönümlerinde nasıl olup da her yıl biraz daha büyüyen kalabalıklar toplandığını, her direnişte, her mitingde isminin niçin ısrarla anıldığını, neden Gezi Direnişi patladığında AKM'nin en görünür yerine onun posterinin asıldığını daha iyi anlayacaksınız."
Bugüne kadar özenle saklanan fotoğraflar, mektuplar ve belgeler, Can Dündar'ın deneyimli gazeteciliği ve Deniz'in yıllarca sessiz kalan kardeşi Hamdi Gezmiş'in tanıklığıyla birlikte ilk defa bu kitapta gün yüzüne çıkıyor. Devrim ideali peşinde fedakârca koşturmuş bir kuşağı ve dönemin siyasi atmosferini ortaya koyan Abim Deniz Denizlerin "onurlu ve cesur" duruşlarına içten bir selam…
(Tanıtım Bülteninden)
"Bu kitapta Deniz'in durgun, fırtınalı, eğlenceli, dalgalı hallerini ve yer yer derinliklerini bulacaksınız. Neden bugün hâlâ on binlerce çocuğun adında yaşadığını, her kesim tarafından sevilip sayıldığını, ölüm yıldönümlerinde nasıl olup d... tümünü göster
"Bu kitapta Deniz'in durgun, fırtınalı, eğlenceli, dalgalı hallerini ve yer yer derinliklerini bulacaksınız. Neden bugün hâlâ on binlerce çocuğun adında yaşadığını, her kesim tarafından sevilip sayıldığını, ölüm yıldönümlerinde nasıl olup da her yıl biraz daha büyüyen kalabalıklar toplandığını, her direnişte, her mitingde isminin niçin ısrarla anıldığını, neden Gezi Direnişi patladığında AKM'nin en görünür yerine onun posterinin asıldığını daha iyi anlayacaksınız."
Bugüne kadar özenle saklanan fotoğraflar, mektuplar ve belgeler, Can Dündar'ın deneyimli gazeteciliği ve Deniz'in yıllarca sessiz kalan kardeşi Hamdi Gezmiş'in tanıklığıyla birlikte ilk defa bu kitapta gün yüzüne çıkıyor. Devrim ideali peşinde fedakârca koşturmuş bir kuşağı ve dönemin siyasi atmosferini ortaya koyan Abim Deniz Denizlerin "onurlu ve cesur" duruşlarına içten bir selam…
(Tanıtım Bülteninden)
"Bu kitapta Deniz'in durgun, fırtınalı, eğlenceli, dalgalı hallerini ve yer yer derinliklerini bulacaksınız. Neden bugün hâlâ on binlerce çocuğun adında yaşadığını, her kesim tarafından sevilip sayıldığını, ölüm yıldönümlerinde nasıl olup d... tümünü göster
Tarih: 27 Aralık 2012.
İki yıl sonra evimde uyandım sabaha. Kütüphaneye girdim; polisler darmadağın etmişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili yazılmış kitapları bir araya getiriyordum; kitaplar tamamdı; ama ayrıca bir defter ile bir dosya olacaktı.
Aradım… Aradım…
Yok… Bulamadım.
İyi biliyorum, dosyanın üzerine "Erdoğan'ın Sicili" yazmıştım. Bulmalıydım; benim için çok önemliydi; bunca yılın emeği vardı. Gözüm gibi koruyordum. Evin her yerine baktım. Bulamadım. Dosya ve defter kayıptı…
Sonra anladım; dosyayı ve o defteri evden biri/birileri çaldı!
Peki…
Hırsız kimdi... Niye çalmıştı?
Bilgileri- belgeleri ileride Erdoğan'a karşı kullanmak için alıp götürdüler dosyayı. 17 Aralık Operasyonu başlayınca, bekledim; "bakalım bizim dosya ve defterden de bilgiler ortaya serilecek mi" diye! Cemaat/paralel yapı, o bilgileri Cumhurbaşkanlığı seçiminde mi kullanacaktı? "Çıkmasını hiç bekleme, otur yaz" dedim. "Kayıp Sicil/ Erdoğan'ın Çalınan Dosyası" kitabı böyle ortaya çıktı.
(Tanıtım Bülteninden)
Tarih: 27 Aralık 2012.
İki yıl sonra evimde uyandım sabaha. Kütüphaneye girdim; polisler darmadağın etmişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili yazılmış kitapları bir araya getiriyordum; kitaplar tamamdı; ama ayrıca bir defter ile bir dosya ol... tümünü göster