“Ben saf aşkın, Tanrı korkusunun, bilginin ve kutsal umudun anasıyım.”
“Öldürüp hayat verenim ben ve hiç kimse bensiz kurtuluşa eremez.”
Ünlü bir psikiyatrist merakı yüzünden kış uykusundaki canavarı uyandırır ve insan avının başlamasına sebep olur… Genç ve güzel bir kadın sevdiği adamı korumak için ruhunu şeytana satar… Ve polisler; büyük bir yapbozun parçaları gibi birbiriyle alakasız görünen cinayetleri çözmek için katile adım adım yaklaşan tek kişinin peşine düşerler…
“Ben saf aşkın, Tanrı korkusunun, bilginin ve kutsal umudun anasıyım.”
“Öldürüp hayat verenim ben ve hiç kimse bensiz kurtuluşa eremez.”
Ünlü bir psikiyatrist merakı yüzünden kış uykusundaki canavarı uyandırır ve insan avının başlamasına sebep ... tümünü göster
Doğradığı her kurbanın üzerine başka bir kadının ismini dağlayan bir sapık... Katilin saplantı haline getirdiği 118 rakamının gizemi...
Polisle, kedinin fareyle oynadığı gibi oynayan kan içici bir avcı. Onun peşine düşen, kendi ruhsal sıkıntıları içinde boğulup kalmış kırk dört yaşında bir profil uzmanı.
Aklın sınırlarını zorlayan bir hayal gücü, kalbin temposunu bozacak bir gerilim ve hemen yanı başınızda soluğunu hissedeceğiniz güçlü karakterler. Elinizdeki kitap pimi çekilip beyninizin labirentlerine bırakılmış bir bomba etkisi yaratacak!
Soluğunuzu kesecek, zihninizi allak bullak edecek, sarsıcı, gerçekçi bir psikolojik-gerilim kurgu.
Bildiğiniz her şeyi unutun ve aklın sınırlarını zorlayacak bu gizemli hikâyenin kapılarından geçin; kitabı bitirdiğinizde hayat çok farklı olacak.
Çünkü zihninizde açtığı tahribatı kolay kolay tamir edemeyeceksiniz!
Hiç düşmeyen bir tempo!
Tedirgin edici bir gerilim!
Baş döndürücü ve karmaşık bir gizem!
Tahmin edilmesi imkânsız bir son!
Doğradığı her kurbanın üzerine başka bir kadının ismini dağlayan bir sapık... Katilin saplantı haline getirdiği 118 rakamının gizemi...
Polisle, kedinin fareyle oynadığı gibi oynayan kan içici bir avcı. Onun peşine düşen, kendi ruhsal sıkıntıları ... tümünü göster
New York Times çoksatarı yazar Tess Gerritsen’dan yoğun ve tempolu, yepyeni bir roman daha…
Öldü sanılarak hastaneye getirilen gizemli kadının yaşadığı anlaşılınca tüm ezberler bozulacak…
''Tess Gerritsen benim için her zaman okunması farz olan yazarlardandır. Vampir denildiğinde akla nasıl Anne Rice geliyorsa, tıbbi gerilimde de Gerritsen’ın üzerine yoktur.''
STEPHEN KING
''Tess Gerritsen okumanın bir bedeli vardır: Uykusuz geceler... Bu kitap, hakkında duyduğunuz tüm övgüleri fazlasıyla hak ediyor. Bitirene dek gözünüze uyku girmeyecek.''
MICHAEL PALMER
Ölümcül ve Beşinci Tüp’ün Yazarı
''Kitabın kapağını açtığınız anda sizi peşinden sürükleyecek bir hikâye. . . Son sayfaya gelene dek elinizden bırakamayacaksınız; şimdiden tüm randevularınızı iptal edin.''
JOHN SAUL
Şeytanın Labirenti ve Şeytanın Sağ Eli’nin Yazarı
Kendini bir rehine krizinin yanlış tarafında bulunca, hamile olan cinayet masası detektifi Jane Rizzoli, hayatının en mutlu saatleri olabilecek süreçte kendini tam bir kâbusun ortasında bulur.
İsimsiz, güzel bir kadın, morga ceset olarak getirilir. Fakat Boston’lu tıp uzmanı Maura Isles ceset torbasını açıp baktığında, unutamayacağı bir korku yaşar: Ceset gözlerini açar!
Hâlâ hayatta olan kadın hastaneye yetiştirilir, ama tuhaflıklar çok geçmeden ölümcüllüğe dönüşür. Kadın, son derece soğukkanlı bir şekilde güvenlik görevlisini öldürerek hastaları rehin alır… Aralarından biri hamile cinayet detektifi Jane Rizzoli’dir.
Bu şiddet eğilimli, çaresiz ruh kimdir ve istediği nedir? Gergin saatler ilerlerken Maura, Jane’in kocası FBI ajanı Gabriel Dean’le işbirliği yaparak gizemli katilin kimliğini araştırmaya başlar. Federal ajanlar aniden ortaya çıkınca, Maura ve Gabriel sıradan bir rehine krizinden çok daha derinlere uzanan bir olayla karşı karşıya olduklarını anlarlar.
Bu gizemin anahtarını sadece silahlı çılgın kadınla kapana kısılmış olan Rizzoli elinde tutmaktadır… Tabii eğer hayatta kalırsa.
New York Times çoksatarı yazar Tess Gerritsen’dan yoğun ve tempolu, yepyeni bir roman daha…
Öldü sanılarak hastaneye getirilen gizemli kadının yaşadığı anlaşılınca tüm ezberler bozulacak…
''Tess Gerritsen benim için her zaman okunması f... tümünü göster
Patrick Süskind'in, Almanya''da ilk yayımlanışında tam anlamıyla olay yaratan, aylarca liste başlarında kalan Koku adlı bu romanı, gerçekte alışılagelmiş çoksatarların oldukça dışında kalan, tarihsel boyutlarda kapsamlı bir toplum eleştirisini sergileyen bir kitap. Olay, 18. yüzyıl Fransasında geçer; kitabın kahramanı Jean-Baptiste Grenouille ise tüm insani duyumlardan ve duygulardan yoksun, salt kokulara karşı görülmedik ölçüde duyarlı ve istediği kokuları üretebilmek için cinayet işlemekten kesinlikle çekinmeyen bir katildir. Herkesin ve her şeyin kokusunu almakta, tüm kokuları üretmekte gerçek bir dâhi olan Grenouille, kendi kokusunun bulunmadığını, onun bulunduğu yerlerde insanların insan kokusunu alamadıklarını anladığı gün, dünyasını da yitirir. Kendisi için tek çıkar yol, başkalarına onun için sanki insanmış izlenimini verebilecek kokular sürünmektir. Toplum içinde bireyselliğini hiçbir zaman edinememiş toplum tekini, kendi benliğinin dışında her şeyi yaratabilmiş dâhiyi sergileyen bu görkemli alegorinin olağanüstü bir akıcılıkla erişilen son bölümü, benzeri herhalde ancak bir Kafka'da görülebilecek bir insanlık trajedisinin simgesidir.
Patrick Süskind'in, Almanya''da ilk yayımlanışında tam anlamıyla olay yaratan, aylarca liste başlarında kalan Koku adlı bu romanı, gerçekte alışılagelmiş çoksatarların oldukça dışında kalan, tarihsel boyutlarda kapsamlı bir toplum eleş... tümünü göster
Peyafami Safa tarafında yazılan ve sekiz yaşından beri bacağından rahatsız olan ve kimseyi dinlemeyen on beş yaşındaki bir çocuğun, hayaller peşinde koşarken başından geçen olayların anlatıldğı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu romanı hakkında bir quiz.
Peyafami Safa tarafında yazılan ve sekiz yaşından beri bacağından rahatsız olan ve kimseyi dinlemeyen on beş yaşındaki bir çocuğun, hayaller peşinde koşarken başından geçen olayların anlatıldğı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu romanı hakkında bir quiz.
Önce bir işçi, yüzü dehşet içinde ölü bulunur. Katilden hiçbir iz yoktur. Aynı günlerde, geceyarısı kadınlar uyuyan kocalarının yanındayken kaybolmaya başlar. Hem de evlerinde hiçbir zorlanma izine rastlanmamışken. Oregon ormanlarında endişe verici bir gölge dolaşıp durmaktadır. Sonra garip bir salgın hastalık baş gösterir. Portlandda evler ölümcül örümcekler tarafından işgal edilir. Ailelerden birbiri ardına ölenler ve yaralananlar olurken, ormanın içinde dev örümcek ağları içinde mumyalaşmış kadınlar bulunur. Ardı ardına gelen felaketler kent ve çevresini dehşete düşürür. Bütün bu önüne geçilmez olayların arkasında acaba kim ya da kimler vardır? Yoksa bir yaratık mıdır söz konusu olan? Eski FBI ajanı, yeni özel dedektif Joshua Brolin ve New York Polis Teşkilatından Annabel ODonnel, her şeyi göze alarak dalarlar dev boyutlu örümcek ağlarının içine ve yeni nesil bir katille karşılaşırlar!..Aynı zamanda bir kriminoloji uzmanı olan Maxime Chattam, her satırı tüyler ürperten bir gerilime daha imza atıyor Kara Büyüyle. Ve tüm eleştirmenlerin birleştiği bir uyarıyı tekrarlamakta yarar var:Örümcek korkunuz varsa bu romanı okumayın!..
Önce bir işçi, yüzü dehşet içinde ölü bulunur. Katilden hiçbir iz yoktur. Aynı günlerde, geceyarısı kadınlar uyuyan kocalarının yanındayken kaybolmaya başlar. Hem de evlerinde hiçbir zorlanma izine rastlanmamışken. Oregon ormanlarında endişe verici b... tümünü göster
jardel40 şu anda kitap okumuyor.