Şeytan Ayrıntıda Gizlidir, gündelik hayatın hemen her alanında olup biten, hayatın hızlı temposu içinde baktığımız halde görmediğimiz, yaşanan ve yaşanması muhtemel cinayetleri öyküleştiriyor. Usta edebiyatçı Vedat Günyolun Türkçe tutkunu, Türkçe vurgunu olarak nitelediği Ahmet Ümitin duru bir dil ve akıcı üslupla kaleme aldığı bu bir solukta okunan öykülerde Başkomiser Nevzat ve yardımcısı Ali, bir yandan görevlerini yerine getirip cinayetleri çözerken diğer yandan da yazarın hınzır emellerine alet oluyor (!).Şeytan Ayrıntıda Gizlidirde, Türkiyenin en ünlü türkücüsü cinayet suçlamasıyla karşı karşıya kalıyor örneğin. Üstelik bu kez, adamlarından biri üstlenmiyor suçu; türkücü, yakayı ele verdiğinde, göğsünü gere gere itiraf ediyor. 1999 yılında on binlerce kişinin canından olduğu Marmara depremini orgazmik bir heyecanla karşılayan ünlü bir deprem profesörü, o dönemde bilimsel kimliğinin kaldırmayacağı kadar alaycı açıklamalarıyla pek çok kişide öfke uyandırmıştı. Ahmet Ümit, sessiz yığınlar adına yazarlığını konuşturup, sözü geçen bilim adamının kendini beğenmiş, elitist tutumundan da intikam alıyor. Kanal kanal gezip dalgasını geçen profesör, bir TV programı sırasında hazdan ölüyor.Ahmet Ümit, kendi iktidarını kullanıp herkesle alay edercesine yaşayan, okurun kolayca teşhis edebileceği medyatik tipleri eleştiri süzgecinden geçirirken, bir başka noktada daha cesaret çizgisini aşıyor. Türkiyenin tabularından biri olduğu için sinema, tiyatro vb. sanat dallarında olumsuz örneğini göremediğimiz meslek dallarından suçlular da öykü kahramanı olarak boy gösteriyor Şeytan Ayrıntıda Gizlidirdeki öykülerde: uyuşturucu işine bulaşmış bir polis, bir jinekolog, albay eşini aldatan öğretmen, arazi mafyasının orman yakmasına öfke duyan avcılar vb. Tabu olması bir yana, toplum içinde saygınlığı tartışmasız meslek dallarına mensup suçlu kahramanlarına karşı acımasız davranmıyor Ahmet Ümit. Yazarın romanlarından alışık olduğumuz, suç kadar suçluyu, onu eyleme iten nedenleri anlamaya ve okurla paylaşmaya dönük tutumu, Şeytan Ayrıntıda Gizlidirdeki öykülerinde de sürüyor. Örneğin, suçlu jinekoloğun işlediği cinayette, işine yabancılaşmanın nasıl bir rol oynayabileceğini bir çırpıda hatırlatıveriyor.Fethi Nacinin deyişiyle Ahmet Ümitin sürükleyici bir anlatımı var ve Şeytan Ayrıntıda Gizlidirdeki kısa öyküler, hiç de bu akıcılığa kurban gitmiyor. Her biri ayrı bir lezzet taşıyan öyküler sona erdiğinde okur yüzünde beliren tebessüm de bunun en güzel kanıtı.
Şeytan Ayrıntıda Gizlidir, gündelik hayatın hemen her alanında olup biten, hayatın hızlı temposu içinde baktığımız halde görmediğimiz, yaşanan ve yaşanması muhtemel cinayetleri öyküleştiriyor. Usta edebiyatçı Vedat Günyolun Türkçe tutkunu, Türkçe vur... tümünü göster
Şeytan Ayrıntıda Gizlidir, gündelik hayatın hemen her alanında olup biten, hayatın hızlı temposu içinde baktığımız halde görmediğimiz, yaşanan ve yaşanması muhtemel cinayetleri öyküleştiriyor. Usta edebiyatçı Vedat Günyolun Türkçe tutkunu, Türkçe vurgunu olarak nitelediği Ahmet Ümitin duru bir dil ve akıcı üslupla kaleme aldığı bu bir solukta okunan öykülerde Başkomiser Nevzat ve yardımcısı Ali, bir yandan görevlerini yerine getirip cinayetleri çözerken diğer yandan da yazarın hınzır emellerine alet oluyor (!).Şeytan Ayrıntıda Gizlidirde, Türkiyenin en ünlü türkücüsü cinayet suçlamasıyla karşı karşıya kalıyor örneğin. Üstelik bu kez, adamlarından biri üstlenmiyor suçu; türkücü, yakayı ele verdiğinde, göğsünü gere gere itiraf ediyor. 1999 yılında on binlerce kişinin canından olduğu Marmara depremini orgazmik bir heyecanla karşılayan ünlü bir deprem profesörü, o dönemde bilimsel kimliğinin kaldırmayacağı kadar alaycı açıklamalarıyla pek çok kişide öfke uyandırmıştı. Ahmet Ümit, sessiz yığınlar adına yazarlığını konuşturup, sözü geçen bilim adamının kendini beğenmiş, elitist tutumundan da intikam alıyor. Kanal kanal gezip dalgasını geçen profesör, bir TV programı sırasında hazdan ölüyor.Ahmet Ümit, kendi iktidarını kullanıp herkesle alay edercesine yaşayan, okurun kolayca teşhis edebileceği medyatik tipleri eleştiri süzgecinden geçirirken, bir başka noktada daha cesaret çizgisini aşıyor. Türkiyenin tabularından biri olduğu için sinema, tiyatro vb. sanat dallarında olumsuz örneğini göremediğimiz meslek dallarından suçlular da öykü kahramanı olarak boy gösteriyor Şeytan Ayrıntıda Gizlidirdeki öykülerde: uyuşturucu işine bulaşmış bir polis, bir jinekolog, albay eşini aldatan öğretmen, arazi mafyasının orman yakmasına öfke duyan avcılar vb. Tabu olması bir yana, toplum içinde saygınlığı tartışmasız meslek dallarına mensup suçlu kahramanlarına karşı acımasız davranmıyor Ahmet Ümit. Yazarın romanlarından alışık olduğumuz, suç kadar suçluyu, onu eyleme iten nedenleri anlamaya ve okurla paylaşmaya dönük tutumu, Şeytan Ayrıntıda Gizlidirdeki öykülerinde de sürüyor. Örneğin, suçlu jinekoloğun işlediği cinayette, işine yabancılaşmanın nasıl bir rol oynayabileceğini bir çırpıda hatırlatıveriyor.Fethi Nacinin deyişiyle Ahmet Ümitin sürükleyici bir anlatımı var ve Şeytan Ayrıntıda Gizlidirdeki kısa öyküler, hiç de bu akıcılığa kurban gitmiyor. Her biri ayrı bir lezzet taşıyan öyküler sona erdiğinde okur yüzünde beliren tebessüm de bunun en güzel kanıtı.
Şeytan Ayrıntıda Gizlidir, gündelik hayatın hemen her alanında olup biten, hayatın hızlı temposu içinde baktığımız halde görmediğimiz, yaşanan ve yaşanması muhtemel cinayetleri öyküleştiriyor. Usta edebiyatçı Vedat Günyolun Türkçe tutkunu, Türkçe vur... tümünü göster
Kabzasında bir haç olan bıçakla öldürülmüş bir adam... Üstelik yanı başında bir Kutsal Kitap açık bırakılmış, satırlardan birinin altı adamın kanıyla çizilmiş ve kitabın kenarına bir azizin adı düşülmüş...Kavimde olaylar böyle başlıyor işte. Komiser Nevzat, yardımcısı Ali ve Zeynep de olayı çözmek için hemen harekete geçiyorlar. Ahmet Ümitin beklenen yeni romanında gizemli olaylar çerçevesinde işlenen cinayetleri aydınlatmaya çalışıyor kahramanlarımız. Hıristiyanlık, Süryanîlik, Arap Alevîliği gibi dinî konuların da rol oynadığı, İstanbuldan Mardine uzanan, devletin derinliklerinde kurulmuş yanlış düzene çarpıp geri tepen ilginç bir soruşturma bu. İşlenen cinayetler gizemli ve çarpıcı, ama kahramanlarımızın soruşturma sırasında karşılarına çıkan gerçekler daha da çarpıcı. Çok heyecanlı, gerilimli bir polisiyeyle karşı karşıyayız, orası kesin. Ama bu polisiye bize Türkiyenin yakın geçmişi ve bugünüyle ilgili de çok şey söylüyor. Yani, Ahmet Ümit yine çok katmanlı ve çok sesli bir romana imza atıyor. Kavim, hem polisiye severleri hem de tüm roman severleri mutlu edeceğe benziyor.
Kabzasında bir haç olan bıçakla öldürülmüş bir adam... Üstelik yanı başında bir Kutsal Kitap açık bırakılmış, satırlardan birinin altı adamın kanıyla çizilmiş ve kitabın kenarına bir azizin adı düşülmüş...Kavimde olaylar böyle başlıyor işte. Komiser ... tümünü göster
Kabzasında bir haç olan bıçakla öldürülmüş bir adam... Üstelik yanı başında bir Kutsal Kitap açık bırakılmış, satırlardan birinin altı adamın kanıyla çizilmiş ve kitabın kenarına bir azizin adı düşülmüş...Kavimde olaylar böyle başlıyor işte. Komiser Nevzat, yardımcısı Ali ve Zeynep de olayı çözmek için hemen harekete geçiyorlar. Ahmet Ümitin beklenen yeni romanında gizemli olaylar çerçevesinde işlenen cinayetleri aydınlatmaya çalışıyor kahramanlarımız. Hıristiyanlık, Süryanîlik, Arap Alevîliği gibi dinî konuların da rol oynadığı, İstanbuldan Mardine uzanan, devletin derinliklerinde kurulmuş yanlış düzene çarpıp geri tepen ilginç bir soruşturma bu. İşlenen cinayetler gizemli ve çarpıcı, ama kahramanlarımızın soruşturma sırasında karşılarına çıkan gerçekler daha da çarpıcı. Çok heyecanlı, gerilimli bir polisiyeyle karşı karşıyayız, orası kesin. Ama bu polisiye bize Türkiyenin yakın geçmişi ve bugünüyle ilgili de çok şey söylüyor. Yani, Ahmet Ümit yine çok katmanlı ve çok sesli bir romana imza atıyor. Kavim, hem polisiye severleri hem de tüm roman severleri mutlu edeceğe benziyor.
Kabzasında bir haç olan bıçakla öldürülmüş bir adam... Üstelik yanı başında bir Kutsal Kitap açık bırakılmış, satırlardan birinin altı adamın kanıyla çizilmiş ve kitabın kenarına bir azizin adı düşülmüş...Kavimde olaylar böyle başlıyor işte. Komiser ... tümünü göster
Mücadele devam ediyor. Doğanın mensubu olduğu çete de kökü kazınamayan gruplardan biri. Epeydir onların peşindeyiz. Devletin güvenlik birimlerinden bazı kişilerin işin içinde olma olasılığı da var. Ama bu şahıslar kimdir, nasıl bir faaliyet içindedir, elimizde delil yoktu. Biz delil bulmaya çalışırken, duymuşsunuzdur, Koruyucubaşı Bekir ile sevgilisi vuruldu, ardından Yüzbaşı Rıfat ölü bulundu. Çetede bir şeyler oluyurdu, bu aradığımız delili bulmak için bir fırsat olabilirdi. Doğanı yakın takibe aldık. (Arka Kapak)Yayına Hazırlayan: Özgür Kalyoncu
Mücadele devam ediyor. Doğanın mensubu olduğu çete de kökü kazınamayan gruplardan biri. Epeydir onların peşindeyiz. Devletin güvenlik birimlerinden bazı kişilerin işin içinde olma olasılığı da var. Ama bu şahıslar kimdir, nasıl bir faaliyet içindedir... tümünü göster