Edebiyatın ve özellikle romanın sevilmesinde ve geniş kitlelere yayılmasında büyük rolü olan Esat Mahmut Karakurtun eserlerini Bilgi Yayınevi yeniden okurla buluşturuyor.Allahaısmarladık, Kurtuluş Savaşı yıllarında, Kuvayı Milliyeye mensup bir deniz subayı ile işgal kuvvetleri komutanının kızı arasında filizlenen aşkın çarpıcı serüvenini konu almaktadır. İstanbul işgal altındadır. Anadoluya cephane kaçırmaya çalışan Kuvayı Milliyeciler bir yandan işgal kuvvetlerine bir yandan da işbirlikçi Osmanlı güçlerine karşı mücadele etmektedirler. Kurtuluş savaşımızın tam ortasında imkânsız gibi görünen bir aşk filizlenir. İşgal kuvvetleri komutanının kızı Betty ile gizliden gizliye Kuvayı Milliye için çalışan ve işbirlikçi binbaşı eniştesini bile vatanı için öldürmekten kaçınmayan Yüzbaşı İzzet Beyin tutkulu aşklarını nasıl bir son beklemektedir?
Edebiyatın ve özellikle romanın sevilmesinde ve geniş kitlelere yayılmasında büyük rolü olan Esat Mahmut Karakurtun eserlerini Bilgi Yayınevi yeniden okurla buluşturuyor.Allahaısmarladık, Kurtuluş Savaşı yıllarında, Kuvayı Milliyeye mensup bir deniz ... tümünü göster
Platon, nefret ettiğini söylediği dönemin politik yapısından ve devlet düzeninden yakınırken, yozlaşmanın örneği olarak arkadaşı olan yaşlı bir adamın haksız yere ölüme mahkûm edilişini örnek gösterir. Sokratestir bu kişi. Sokratesin ünlü Savunması biri Xenaphona biri de Platona ait olan iki metnin üzerinden günümüze ulaşmıştır. Savunma bize, bir yandan İÖ 4. yüzyılın Atinasının hukuk sisteminin ve devlet düzeninin işleyiş ve zaaflarını tanıtırken bir yandan da, Yunan aydınlanmasına direnen muhafazakâr Atina egemenlerinin, mitolojik-dinsel kadim yapıyı arkalarına alıp ünlü bir sima üzerinden gözdağı verme çabalarını göz önüne serer. Bu yönüyle, Savunma hiç eskimeyen, evrensel bir sese dönüşür.Sokratesin Savunması: Ölerek, yaşamanın onurunu korumak.
Platon, nefret ettiğini söylediği dönemin politik yapısından ve devlet düzeninden yakınırken, yozlaşmanın örneği olarak arkadaşı olan yaşlı bir adamın haksız yere ölüme mahkûm edilişini örnek gösterir. Sokratestir bu kişi. Sokratesin ünlü Savunması b... tümünü göster
İmparatorluğun çöküş çanlarının sesi işitilirken kuşaklar arasında farklılaşan değer yargılarının, yaşam biçimlerinin çatışmasını sergileyen bir roman. Seniha-Faik-Hakkı Celis üçgeni. Tedirgin, yerleşememiş insanlar topluluğunun ortak ruh halleri, aranan nedenler, bulunan farklı gerekçeler.
İmparatorluğun çöküş çanlarının sesi işitilirken kuşaklar arasında farklılaşan değer yargılarının, yaşam biçimlerinin çatışmasını sergileyen bir roman. Seniha-Faik-Hakkı Celis üçgeni. Tedirgin, yerleşememiş insanlar topluluğunun ortak ruh halleri, ar... tümünü göster
Millî Mücadele yıllarında hiçbir çıkar gözetmeksizin yurtları için çalışan bazı subayların ve politikacıların zaferden sonra sermaye çevreleriyle ilişkileri ya da arsa spekülasyonu, taahhüt işi gibi girişimlerle zenginleşmeleri, inkılapa boşvermeleri. Romanın kadın kahramanı Selmanın yaşamı izlenerek Millî Mücadele inancının ateşli dönemleri ve sonrası anlatılıyor.
Millî Mücadele yıllarında hiçbir çıkar gözetmeksizin yurtları için çalışan bazı subayların ve politikacıların zaferden sonra sermaye çevreleriyle ilişkileri ya da arsa spekülasyonu, taahhüt işi gibi girişimlerle zenginleşmeleri, inkılapa boşvermeleri... tümünü göster
İnci, zenginliğin ve paranın getirdiği kötülük ve felaketler üzerine yazılmış bir öykü...Meksikalı inci avcısı Kino dünyanın en büyük incisini bulduğunda, yoksulluk içinde geçen hayatının artık değişeceğine inanır. Sonunda karısı Juana ile kilisede nikah töreni yapabilecek, oğulları Coyotitoyu okula yollayabilecektir. Bu hayalleri kuran Kino, incinin komşularında uyandırdığı kıskançlığı göremez...John Steinbeck, akıcı bir dille kaleme aldığı İncide, uygar toplumun değerleriyle az gelişmiş toplumun değerlerini karşılaştırırken, her ikisini de eleştirmekten geri durmuyor...
******
İnci, Steinbeckin tüm dünyada en çok okunmuş ve sayısız kez yeni baskıları yapılmış en ünlü romanlarından biridir. Büyük ve çok değerli bir incinin çevresinde gelişen olaylar zinciri soluk kesici bir anlatımla destansı boyutlara uluşır. Açgözlülüğün, doymak bilmez kâr hırsının insanı nerelere dek sürükleyebileceği belki de hiçbir romanda böylesine yalın, böylesine sarsıcı bir gerçekçilikle vurgulanmamıştır. En azından Fareler ve İnsanlar, Bitmeyen Kavga ve Gazap Üzümleri kadar seveceğiniz ve beğeniyle okuyacağınız çarpıcı bir roman...
******
İnci, zenginliğin ve paranın getirdiği kötülük ve felaketler üzerine yazılmış bir öykü...Meksikalı inci avcısı Kino dünyanın en büyük incisini bulduğunda, yoksulluk içinde geçen hayatının artık değişeceğine inanır. Sonunda karısı Juana ile kilisede n... tümünü göster
Bu kitap, yaşamakta olduklarımızı doğru çözümleyebilmek ve yaşayacaklarımız için isabetli bir öngörüde bulunabilmek için, yaklaşık yüz yıldır yaşadıklarımızı ortaya koyma çabasının bir ürünü olmuştur. Okuyucu bu kitapta, bugünün Türkiyesinde halkın iradesini temsil eden ve üstünde irade olamadığı ifade edilen ve kabul edilen siyasi sistem gereği böylede olması gereken Meclisin üzerinde irade olamaya çalışanların ilk örneklerini 23 Nisan 1920de faaliyetine başlayan Mecliste bulunabilir ve halkın iradesine müdahalenin Türkiyede köklü bir geleneğe sahip olduğunu görebilir; halkın iradesini ifade biçimi olan seçimlere müdahale ederek sonucu istediği gibi inşa etmeye çalışanların yaklaşık yüz yıldır devlet kurumunun önemli noktalarında yer aldıklarını fark edebilir; halkın iradesi söylemine sımsıkı sarılan ancak bu irade kendi iradesini onaylıyorsa kabul eden, yoksa halkı cahil sürüsü olarak algılayan zihniyetin sahiplerinin yine yüzyılı aşkın süredir bu ülkede iktidar oldukları tespit edilebilir; bu ülkede birilerinin ülkeyi her şeyi ile kişisel malı gibi kullanma ve yönlendirme zihniyetine sahip olduğunu fark edebilir; bütün manipülasyonlara ve yönlendirmelere rağmen, halkın iradesini biraz ortaya koyma tavrını sergilediği zaman, bunun hemen ses getirdiğinin yüzyıllık süreçte birçok örneğini bulabiliriz...Hiç kuşkusuz Türkiyenin yakın tarihiyle ilgili sayısız denecek kadar makale ve kitap yayınlanmıştır. Bu durumda, bu çalışmanın süreci bilmeye katkısının ne olduğu sorulabilir. Böylesi haklı soruya verilebilecek en kısa cevap, çalışmanın konuyu ele ön yargılı ele almadığıdır. Bu çalışmanın herhangi bir şekilde övgü ya da sövgü amacı yoktur. Bu çalışmanın ikinci önemli özelliği, tüm süreci konu edinme gibi bir amaca sahiptir.
Bu kitap, yaşamakta olduklarımızı doğru çözümleyebilmek ve yaşayacaklarımız için isabetli bir öngörüde bulunabilmek için, yaklaşık yüz yıldır yaşadıklarımızı ortaya koyma çabasının bir ürünü olmuştur. Okuyucu bu kitapta, bugünün Türkiyesinde halkın i... tümünü göster
kayzersoze90 şu anda kitap okumuyor.