kileri

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 13 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
kileri bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl
Profil Resmi
kileri okumuş.
Finans-Kapital ve Türkiye

Sevgi ve saygıdeğer arkadaşlarım,Hepinizi büyük acıyla selamlarım. Acımız nedir? 17nci yüzyılda Batılı kefereler Uyvar önünde, Estergon önünde Türk gibi diye korkarlar ve titrerlerdi. Şimdi öyle bir duruma geldik ki; Öğrenci yurdu önünde Türk gibi! diyecek aynı Batılı Efendi gavurların kıs kıs gülmelerine ve tırnaklarına tükürmelerine şahit oluyoruz. Acımız budur. Bu acı nedeniyle değerli vakitlerinizin 30 saniyesini bu acıyı protesto için susuş saniyeleri saymak istiyorum. * * *( Sol yumruklar havada 30 saniyelik saygı duruşu.)* * *Neden ve niçin bu duruma düştük?Bunun tek sözcükle karşılığı; Finans-Kapitalden, oluyor. Onun için bugünkü konumuzun, sanılabildiğinden çok [daha] fazla, son yüzyılın alınyazımızı temelinden ilgilendiren bir konu olduğunu belirtmek istiyorum.Finans-Kapital bizi bu hale getirmişse, onun içyüzünü burada elden geldiğince kısa olarak tartışmak görevimizdir. Bu tartışmaya girerken, metodolojik dedikleri tutulacak yol üzerinde iki şey söylemeden edemeyeceğim. Bu tartışmamız her şeyden önce bilim tartışması olacaktır. Bilim deyince... Sanıyorum çoğunluğumuz okur yazar taifesiyiz, kitabiyiz: Kitapta yazılanların bir araya gelmesini bilim saymak eğilimindeyiz. Oysa kitaptaki yazılanlar eğer olaylara uyarlarsa bilimdir. Olaya uymayan her yazı bilim dışıdır. Demek oluyor ki, biz burada bilimcil bir araştırma yaparken, kitapların yazdıklarına elbet eğileceğiz, gerekirse. Ama, esas olaylara bakacağız. Olaylara bakışın da gene tutulacak yol açısından ilginç bir yanı var. O karıştırıyor zaten zihnimizi en çok.Olaylar varlığın içinde: hayatta ve toplumda bir sebep-netice sıralanışı içindedir. Ve bu sıralanış: hiyerarşi, mertebeler zinciri güder. Kimi olaylar temel olaylardır. Kimisi ondan sonuç olarak: ikinci derece, üçüncü derece sonuç olarak çıkar. Olaylar bir mahşerdir, gerek varlıkta gerek toplumda içinden çıkılamayacak kaos gibi gözüken, birbirini tutmaz zannedilen bir kalabalıktır. Şu halde biz, olaylara baktığımız zaman, o kaos içinden olaycığı seçmek durumundayız. Temel olayı ele almak durumundayız.

Sevgi ve saygıdeğer arkadaşlarım,Hepinizi büyük acıyla selamlarım. Acımız nedir? 17nci yüzyılda Batılı kefereler Uyvar önünde, Estergon önünde Türk gibi diye korkarlar ve titrerlerdi. Şimdi öyle bir duruma geldik ki; Öğrenci yurdu önünde Türk gibi! d... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl
Profil Resmi
kileri okumuş.
Fetih ve Medeniyet

Bu kitap, Hikmet Kıvılcımlı tarafından Günün Meseleleri kitap dizisinin ikinci kitabı olarak 1953 yılında, İstanbulun Fethinin 500üncü yıldönümünde yayımlanmıştır.Kitabın alt başlığı Bir Tarih Tezinin ışığı altında: İstanbulun Fethidir. Bu alt başlıktan da anlaşılacağı üzere; Hikmet Kıvılcımlı 1940lardan beri üzerinde çalıştığı Tarih Tezinin ışığında somut bir tarihsel olaya; İstanbulun Fethine bakmaktadır.Bu kitabın arka sayfasında Günün Meseleleri başlığı altında yayımlanacak kitaplar listesinde; Tarih ve İnkilap (Medeniyetlerin gidiş kanunları) kitabının ilk sırada yayımlanacağı duyurulmaktadır. Ne yazık ki 1953 yılında yayımlayacağını duyurduğu bu en önemli eseri Tarih Tezini, ancak 1965 yılında Tarih-Devrim-Sosyalizm adıyla yayımlayabilecektir Hikmet Kıvılcımlı. Kaldı ki olanaksızlıklar yüzünden bu kitabın yayımlanan kısmını da kısaltarak yayımlayabilecek, devamı olan İlkel Sosyalizmden Kapitalizme İlk Geçiş: İngiltere eserini daha sonra ayrı bir kitap olarak yayımlayabilecek, Tarih Tezinin tamamlayıcısı olan İlkel Sosyalizmden Kapitalizme Son Geçiş: Japonya eserini ise sağlığında yayımlamak olanağını bulamayacaktır.Fetih ve Medeniyet bu özelliklerinden dolayı, 1953 yılı için çok önemli bir kitaptır. Çünkü o günler için hem Tarih Tezinin bir özetini verir, hem de Türkiye ve Dünya için özel bir önem taşıyan İstanbulun Fethini, yani somut bir tarihsel olayı Tarih Tezinin ışığında aydınlatır. Kitap bugün de bu bakımlardan önemini korumaktadır. Yayınevimiz bu yüzden kitabın bu Üçüncü Baskısını yapmayı bir görev bilmiştir.

Bu kitap, Hikmet Kıvılcımlı tarafından Günün Meseleleri kitap dizisinin ikinci kitabı olarak 1953 yılında, İstanbulun Fethinin 500üncü yıldönümünde yayımlanmıştır.Kitabın alt başlığı Bir Tarih Tezinin ışığı altında: İstanbulun Fethidir. Bu alt başlık... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl
Profil Resmi
kileri bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl
Profil Resmi
kileri okumuş.
Üretim Nedir?

En çok anlaşılmayan iki terim var: BASİT YENİDEN ÜRETİM, GENİŞ YENİDEN ÜRETİM.Bu sözler, daha konuşulurken anlaşılıverecek gibi görünüyorlar. Ne var ki, Türkiye Solu bu çeşit deyişlere henüz eleştirici bir önem veremiyor. Ekonomi-politik sektörü sosyalistlerimizin çoğu için ikinci kertede kalıyor. Ya küçük ve günlük pazar, borsa olaylarının kargaşalığı içinde kalınıyor. Yahut, YÜKSEK SOSYALİZM sloganlarının parlaklığına kapılınıyor... Küçük ve parlak olaylar yanında, derinliğine olduğu için nankör kalan ekonomik konularla uğraşılmıyor. Bu yüzden ekonomi-politikamız kimsenin içinden çıkamadığı SÖNÜK problemler gibi sinip kalıyor.Ekonomi-Politik deyince, hala büyük yazar ve büyük lider geçinenlerimiz bile: falan ülkenin ilkokul öğrencilerine belletilmiş alfabetik olaylardan sınava çekilseler sınıfta çakar kalırlar. Böyle bir ortamda iddiasız orta halli sosyalistlerin, işçilerin, köylülerin, esnafların, aydınların ve hele her şeyi yeni baştan öğrenmek isteyen gençlerimizin kimi konuları anlamayışlarına bir eksiklik gözüyle bakmak ukalalık olur.Yüksek sosyalistlerimize bakın! Hiç birisi kıl kadarcık olsun eksikleri bulunabileceğini üzerlerine sıçratıyorlar mı? Hepsi bir-den anadan doğma sosyalizm biliminin topuğuna varılamaz heykelleridirler. Erkekseler: bıyığını takan STALİN kesiliyor. Kadınsalar: sosyologluk makyajı ile kürsüye fırlayan dünya güzeli ROZA LÜKSENBURGtan daha eteğine erişilemez ideolokluk kırıtıyor.Anladık: bu üstadlardan hayır yok! Çünkü onlar için eleştirinin diyalektiği öldürücüdür. Onlar sosyalizm skolastiğine boğaza dek batmışlar. Bilimsel Sosyalizm mezarına gömülmüşler. O düşünce ve davranış ölülerimizi hayırla anmayı sonra gelenlere bırakalım.Üstadlara karşılık, anlamadıklarını açıkça söyliyen öğrencileri var. Yüzümüze karşı, hatta söverek haykıranlar yok mu? İşte bunlarda gerçek sosyalizm için EKMEK VAR. Onlar Babil artığı küçük burjuva bataklığımızda bitmiş genç çiçeklerdir. En zehirlilerinin cevherinden, dozunda kullanılırsa, şifa verici ilaç bulunabilir. Onlar elbet Anlamıyoruz demiyeceklerdir. Anlaşılmıyorsunuz diyeceklerdir. Ne yapalım? küçükburjuva yiğitlerinin yoğurt yeyişleri her zaman böyle olur. Kadı kızında bile bulunan o kadarcık kusurlarına bakmıyacağız gençlerin.

En çok anlaşılmayan iki terim var: BASİT YENİDEN ÜRETİM, GENİŞ YENİDEN ÜRETİM.Bu sözler, daha konuşulurken anlaşılıverecek gibi görünüyorlar. Ne var ki, Türkiye Solu bu çeşit deyişlere henüz eleştirici bir önem veremiyor. Ekonomi-politik sektörü sosy... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl
Profil Resmi
kileri bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl
Daha Fazla Göster

kileri şu an ne okuyor?

kileri şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.