Bu kitap konusunda sizleri uyarmak istiyorum. Çünkü kitaptaki kadınların öyküleri birbirine çok benziyor. Çok tekrar var. Ama yazar psikiyatrist olarak çalıştığı bölgelerde yüzlerce paralı seks yapan ya da pavyonda çalışan kadınları takip etmiş ve onları biriktirerek yazmış. Kitapta olgular, filmlerden örnekler, teori , tartışma ve referanslar var. Adeta bir sosyoloji tezi gibi olmuş. Kitapta fuhuşa ve pavyona giden yolu tarif etmiş. Kitabı bir bilimsel çalışma gibi okursanız, daha çok hoşunuza gidebilir.
Bu kitap konusunda sizleri uyarmak istiyorum. Çünkü kitaptaki kadınların öyküleri birbirine çok benziyor. Çok tekrar var. Ama yazar psikiyatrist olarak çalıştığı bölgelerde yüzlerce paralı seks yapan ya da pavyonda çalışan kadınları takip etmiş ve... tümünü göster
Godotyu Beklerken 1948 yılında Fransızca olarak yazıldı ve 1953te Pariste sahneye kondu. Zamanla ülke çapında bir ün kazandı. 1954 yılında Beckett tarafından bazı değişikliklerle İngilizceye çevrildi ve başka ülkelerde de sahnelenmeye başladı. Avangard olarak nitelenmesine karşın hızla klasikleşti. Oyunun varoluş sancıları çeken kahramanları, yolları kesiştiğinde birbirleriyle iletişim kurmaya çalışırlar. her gün yinelenen bu ritüelde bellek işlevinin yerine getiremeyince de gerçekliğin kesinliğinden uzaklaşmaşa başlarlar.Kimilerine göre tüm zamanların en iyisi olan bu oyun, 21. yüzyılda da kafamızda soru işaretleri bırakmaya devam ediyor.
Godotyu Beklerken 1948 yılında Fransızca olarak yazıldı ve 1953te Pariste sahneye kondu. Zamanla ülke çapında bir ün kazandı. 1954 yılında Beckett tarafından bazı değişikliklerle İngilizceye çevrildi ve başka ülkelerde de sahnelenmeye başladı. Avanga... tümünü göster
Patrick Süskind'in, Almanya''da ilk yayımlanışında tam anlamıyla olay yaratan, aylarca liste başlarında kalan Koku adlı bu romanı, gerçekte alışılagelmiş çoksatarların oldukça dışında kalan, tarihsel boyutlarda kapsamlı bir toplum eleştirisini sergileyen bir kitap. Olay, 18. yüzyıl Fransasında geçer; kitabın kahramanı Jean-Baptiste Grenouille ise tüm insani duyumlardan ve duygulardan yoksun, salt kokulara karşı görülmedik ölçüde duyarlı ve istediği kokuları üretebilmek için cinayet işlemekten kesinlikle çekinmeyen bir katildir. Herkesin ve her şeyin kokusunu almakta, tüm kokuları üretmekte gerçek bir dâhi olan Grenouille, kendi kokusunun bulunmadığını, onun bulunduğu yerlerde insanların insan kokusunu alamadıklarını anladığı gün, dünyasını da yitirir. Kendisi için tek çıkar yol, başkalarına onun için sanki insanmış izlenimini verebilecek kokular sürünmektir. Toplum içinde bireyselliğini hiçbir zaman edinememiş toplum tekini, kendi benliğinin dışında her şeyi yaratabilmiş dâhiyi sergileyen bu görkemli alegorinin olağanüstü bir akıcılıkla erişilen son bölümü, benzeri herhalde ancak bir Kafka'da görülebilecek bir insanlık trajedisinin simgesidir.
Patrick Süskind'in, Almanya''da ilk yayımlanışında tam anlamıyla olay yaratan, aylarca liste başlarında kalan Koku adlı bu romanı, gerçekte alışılagelmiş çoksatarların oldukça dışında kalan, tarihsel boyutlarda kapsamlı bir toplum eleş... tümünü göster
Başvuru Dizisi'nde Levent Mete'nin Şizofreni ve Depresyon adlı çalışmalarının ardından psikiyatri alanında yayımlanan üçüncü kitap, "Zor Kişilikler"le Yaşamak. Psikiyatr ve tedavi uzmanı olan kitabın yazarları yapıtlarında on iki büyük kişilik tipini ele alarak son derece ilginç bir portreler galerisi oluşturuyorlar. Yaşam koşulları bizleri kaçınılmaz olarak bir zor kişilikle ilişkide bulunmaya götürebilir. Bu bir komşu, patron, iş arkadaşı, eş ya da anne-baba olabilir. "Zor Kişilikler" doğal olaylar gibidir. Onlar her zaman vardır ve her zaman da var olacaklardır. Onlara öfkelenmek kötü havaya ya da yer çekimi yasasına kızmak kadar boşunadır. Eğer bir paranoyakı, bir narsisi, kaygılı ya da depresif bir kişiliği anlamaya ve benimsemeye çalışırsanız, çıkarabilecekleri sorunlara daha kolay karşı koyabilirsiniz. Kitabın temel iletisi, bu kişiliklerin insan olarak varlıklarını kabul etmekte odaklanmaktadır. Unutmamak gerekir ki, bu kişiler böyle olmayı kendileri seçmediler. Kim, aşırı derecede kaygılı, itici, kuşkucu, başkalarına bağımlı ya da kafayı ayrıntılara takan biri olmayı özgürce seçer. Akıcı ve zaman zaman mizahi sınırları zorlayan bir uslupla yazılmış olan bu kitap aslında bizlere mutlluk reçetelerinden birini sunmakta ve ''Zor Kişilikler''i tanıtırken, kendimizi tanımamızı sağlamaktadır.
Başvuru Dizisi'nde Levent Mete'nin Şizofreni ve Depresyon adlı çalışmalarının ardından psikiyatri alanında yayımlanan üçüncü kitap, "Zor Kişilikler"le Yaşamak. Psikiyatr ve tedavi uzmanı olan kitabın yazarları yapıtlarında on iki ... tümünü göster
Başvuru Dizisi'nde Levent Mete'nin Şizofreni ve Depresyon adlı çalışmalarının ardından psikiyatri alanında yayımlanan üçüncü kitap, "Zor Kişilikler"le Yaşamak. Psikiyatr ve tedavi uzmanı olan kitabın yazarları yapıtlarında on iki büyük kişilik tipini ele alarak son derece ilginç bir portreler galerisi oluşturuyorlar. Yaşam koşulları bizleri kaçınılmaz olarak bir zor kişilikle ilişkide bulunmaya götürebilir. Bu bir komşu, patron, iş arkadaşı, eş ya da anne-baba olabilir. "Zor Kişilikler" doğal olaylar gibidir. Onlar her zaman vardır ve her zaman da var olacaklardır. Onlara öfkelenmek kötü havaya ya da yer çekimi yasasına kızmak kadar boşunadır. Eğer bir paranoyakı, bir narsisi, kaygılı ya da depresif bir kişiliği anlamaya ve benimsemeye çalışırsanız, çıkarabilecekleri sorunlara daha kolay karşı koyabilirsiniz. Kitabın temel iletisi, bu kişiliklerin insan olarak varlıklarını kabul etmekte odaklanmaktadır. Unutmamak gerekir ki, bu kişiler böyle olmayı kendileri seçmediler. Kim, aşırı derecede kaygılı, itici, kuşkucu, başkalarına bağımlı ya da kafayı ayrıntılara takan biri olmayı özgürce seçer. Akıcı ve zaman zaman mizahi sınırları zorlayan bir uslupla yazılmış olan bu kitap aslında bizlere mutlluk reçetelerinden birini sunmakta ve ''Zor Kişilikler''i tanıtırken, kendimizi tanımamızı sağlamaktadır.
Başvuru Dizisi'nde Levent Mete'nin Şizofreni ve Depresyon adlı çalışmalarının ardından psikiyatri alanında yayımlanan üçüncü kitap, "Zor Kişilikler"le Yaşamak. Psikiyatr ve tedavi uzmanı olan kitabın yazarları yapıtlarında on iki ... tümünü göster
Başvuru Dizisi'nde Levent Mete'nin Şizofreni ve Depresyon adlı çalışmalarının ardından psikiyatri alanında yayımlanan üçüncü kitap, "Zor Kişilikler"le Yaşamak. Psikiyatr ve tedavi uzmanı olan kitabın yazarları yapıtlarında on iki büyük kişilik tipini ele alarak son derece ilginç bir portreler galerisi oluşturuyorlar. Yaşam koşulları bizleri kaçınılmaz olarak bir zor kişilikle ilişkide bulunmaya götürebilir. Bu bir komşu, patron, iş arkadaşı, eş ya da anne-baba olabilir. "Zor Kişilikler" doğal olaylar gibidir. Onlar her zaman vardır ve her zaman da var olacaklardır. Onlara öfkelenmek kötü havaya ya da yer çekimi yasasına kızmak kadar boşunadır. Eğer bir paranoyakı, bir narsisi, kaygılı ya da depresif bir kişiliği anlamaya ve benimsemeye çalışırsanız, çıkarabilecekleri sorunlara daha kolay karşı koyabilirsiniz. Kitabın temel iletisi, bu kişiliklerin insan olarak varlıklarını kabul etmekte odaklanmaktadır. Unutmamak gerekir ki, bu kişiler böyle olmayı kendileri seçmediler. Kim, aşırı derecede kaygılı, itici, kuşkucu, başkalarına bağımlı ya da kafayı ayrıntılara takan biri olmayı özgürce seçer. Akıcı ve zaman zaman mizahi sınırları zorlayan bir uslupla yazılmış olan bu kitap aslında bizlere mutlluk reçetelerinden birini sunmakta ve ''Zor Kişilikler''i tanıtırken, kendimizi tanımamızı sağlamaktadır.
Başvuru Dizisi'nde Levent Mete'nin Şizofreni ve Depresyon adlı çalışmalarının ardından psikiyatri alanında yayımlanan üçüncü kitap, "Zor Kişilikler"le Yaşamak. Psikiyatr ve tedavi uzmanı olan kitabın yazarları yapıtlarında on iki ... tümünü göster
kitapseverx şu anda kitap okumuyor.