kübra altunsoy

Profil Resmi
1 takip ettiği ve 1 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
kübra altunsoy kütüphanesine ekledi.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 1 ay
Profil Resmi
kübra altunsoy kütüphanesine ekledi.
Devlet ve Aile Ahlakı

Kınalızâde Ali Efendi, XVI. Yüzyılın başarılı müderris ve devlet adamlarından olmakla birlikte üç dilde şiir yazabilecek kudrette bir şair, matematik ve felsefe alanlarında da devrinin en önemli simalarından biridir.
Elinizdeki eser Kınalızâdenin ahlâk felsefesi anlayışını fert, aile ve devlet planında işlediği, felsefe ve dinin iç içe geçtiği ve günlük hayata ve topluma pratik bir şekilde mâl edildiği, engin Osmanlı kültür mirasının yansımalarının göründüğü çalışmasıdır.
Modern kişisel gelişim kitaplarında rastladığımız pek çok prensibin tarihi arka planının bu tür eserlerden izler taşıdığını fark ettiğimiz bu kitapla, tarihi değerlerimizle tanışma gereğini bir kez daha görmekteyiz.

Kınalızâde Ali Efendi, XVI. Yüzyılın başarılı müderris ve devlet adamlarından olmakla birlikte üç dilde şiir yazabilecek kudrette bir şair, matematik ve felsefe alanlarında da devrinin en önemli simalarından biridir.
Elinizdeki eser Kınalızâdenin ahl... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 1 ay
Profil Resmi
kübra altunsoy kütüphanesine ekledi.
İdeal Devlet (El-Medinetü'l Fazıla)

Fârâbiye göre İslâmın çeşitli anlaşılması biçimleri, seviyeleri mevcuttur. Bu seviyelerden biri, üzerinde hiçbir zihnî, aklî işlemde bulunmadan, gelenekçilerin savundukları biçimde harfi harfine almak ve anlamaktır. Bu, sıradan insanın, Platonun sözleriyle gözüyle görmediği eliyle tutmadığı şeyleri anlamakta güçlüğü olan insanın, duygularında akla, sezgiye yükselmemiş, yükselemeyecek olan insanın anlama biçimi ve seviyesidir. (bu inanç seviyesi, Gazalînin deyimi ile taklit seviyesidir.) Ama bunun üzerinde özel bir gruba, akıl ve sezgi sahibi insanlara, duyumcu değil, akılcı-ruhçu insanlara tahsis edilmiş olan özel bir anlaşılma biçimi ve seviyesi vardır ki bu, filozofların, bilginlerin anlama biçimi ve seviyesidir. İşte Fârâbîye göre felsefe, en mükemmel anlama biçimi ve seviyesidir.

Fârâbiye göre İslâmın çeşitli anlaşılması biçimleri, seviyeleri mevcuttur. Bu seviyelerden biri, üzerinde hiçbir zihnî, aklî işlemde bulunmadan, gelenekçilerin savundukları biçimde harfi harfine almak ve anlamaktır. Bu, sıradan insanın, Platonun sözl... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 1 ay
Profil Resmi
kübra altunsoy kütüphanesine ekledi.
Farabi Felsefesi ve Ortaçağ Düşüncesine Etkisi

Ortaçağ Batısı nın en büyük teolog ve düşünürü olarak kabul edilen, on üçüncü yüzyılda yaşamış St. Thomas Aquinas ın kendisinden iki yüzyıl önce, onuncu yüzyılda yaşamış büyük Türk düşünürü Farabı felsefesinden ne kadar çok istifade ettiği, her iki filozofun belirli konulardaki görüşleri karşılıklı metinler halinde verildiğinde açıkça görülmektedir. Metinler kelimelere varıncaya kadar tam bir benzerlik göstermektedir

Ortaçağ Batısı nın en büyük teolog ve düşünürü olarak kabul edilen, on üçüncü yüzyılda yaşamış St. Thomas Aquinas ın kendisinden iki yüzyıl önce, onuncu yüzyılda yaşamış büyük Türk düşünürü Farabı felsefesinden ne kadar çok istifade ettiği, her iki f... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 1 ay
Profil Resmi
kübra altunsoy kütüphanesine ekledi.
Karl Popper

Karl Popper (1902-1994), hiç kuşkusuz 20. yüzyılın en ilginç ve etkileyici simalarından biridir. Düşünsel faaliyetini ilkin bilimsel kuramları, bilimsel olmayanlardan ayırt eden hususların incelenmesine yönelten Popper, bilimin işleyişinin tümevarımsal bir sürece bağlı olduğu yolundaki en genel ve yaygın kabulü reddederek, bilimsel olanı bilimsel olmayanlardan ayıran ölçütü yanlışlama olarak belirlemiştir; yani bir kuram kendisini sınanabilirliğe, dolayısıyla yanlışlanabilirliğe açtığı ölçüde bilimseldir. Bu yanlışlanabilme ölçütünü daha sonra siyaset felsefesi ve tarihe de uygulayan Popper, totaliterliğe ve kapalı topluma karşı, liberalizmi ve açık toplumu aynı ölçüt üzerinden savunmuş, Hegelci ve Marksist tarih felsefelerini de yine aynı çekirdek fikir çerçevesinde eleştirmiştir. Bu açıdan, bazı felsefi çevrelerde sistem kurucu son büyük filozof olarak da anılan Popper, aynı zamanda gerek Kuhn ve Feyerabend sonrası yeni bilim felsefesi açısından, gerek Eleştirel Kuramın bilim ve toplum anlayışı açısından, gerekse de siyaset felsefesi açısından yoğun eleştirilerin ve polemiklerin odağındaki kişi olmuştur. Rennes Üniversitesi Siyasal Bilimler öğretim üyesi olan Jean Baudouin, bu incelemesinde Karl Popperin felsefesinin çeşitli yönlerini ustaca biraraya getirerek sağlam bir başvuru kitabı ortaya koyuyor.

Karl Popper (1902-1994), hiç kuşkusuz 20. yüzyılın en ilginç ve etkileyici simalarından biridir. Düşünsel faaliyetini ilkin bilimsel kuramları, bilimsel olmayanlardan ayırt eden hususların incelenmesine yönelten Popper, bilimin işleyişinin tümevarıms... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 1 ay
Profil Resmi
kübra altunsoy kütüphanesine ekledi.
Bilimsel Araştırmanın Mantığı

Siyaset felsefesi alanında, yayımlandığı dönemde olağanüstü özgünlük ve güçte bir yapıt olarak karşılanan Açık Toplum ve Düşmanları adlı çalışmasıyla gerçek ününe kavuşan Karl Raimund Popperin (1902-1994) ilk kez 1934 yılında yayımlanan Bilimsel Araştırmanın Mantığı adlı bu çalışması bilim felsefesinin başyapıtları arasında yer alır. Eleştirel Akılcılığın kurucusu olan Popper, bu yapıtında araştırmanın mantığını, bilimsel yöntemin kurallarını ortaya koyar. Hareket noktası olarak bilim insanının tanımından başlayan Poppere göre ancak deneyim, gözlem, içgüdü ve sezgiyle hareket eden bir araştırmacı, önyargılardan ve dogmalardan arınmış olarak evreni sorgulayabilecektir. TADIMLIKBİLGİ MANTIĞININ TEMEL SORUNLARI Bilim adamının görevi, önermeler ya da önermeler dizgesi ileri sürmek ve bunları sistemli biçimde sınamaktır. Görgül-bilimlerde özellikle varsayımlar ya da kuramlar dizgesi ortaya konur ve deneyime dayanarak gözlem ve deneyle sınanır. Bu çalışmada, bilimsel araştırma mantığı ya da bilgi mantığının görevinin, görgül-bilimsel araştırma yöntemini mantıksal olarak çözümlemek olduğunu ortaya koymak istiyoruz. Peki nedir bu görgül-bilimsel yöntemler? Neyi görgül-bilim olarak nitelendiriyoruz? 1. Tümevarım Sorunu. Yaygın bir görüşe göre (gerçi biz bu görüşe katılmıyoruz), görgül-bilimler tümevarım yöntemiyle tanımlanır. Böyle olduğunda bilimsel araştırma mantığı, tümevarım mantığı, yani söz konusu tümevarım yönteminin mantıksal çözümlemesi olur.Tümevarımsal çıkarım ya da tümevarım çıkarımından, örneğin gözlemler, deneyler vb. ni tanımlayan özel önermelerden evrensel önermelere, yani varsayımlara ve kuramlara varma anlaşılmaktadır. Ancak özel önermelerden --ne kadar çok olursa olsun-- varılan evrensel önermelerin mantıksal açıdan doğruluğunu tanıtlamak mümkün değildir. Böyle bir çıkarım her zaman yanlış olabilecektir: Kuğuların beyaz olmalarına ilişkin ne kadar çok gözlem yaparsak yapalım, tüm kuğuların beyaz olduğu sonucuna varmamız doğru olamaz Tümevarımsal çıkarımların yerinde olup olmadığı ve ne zaman yerinde olacağı sorusu tümevarım sorunu olarak tanımlanır.

Siyaset felsefesi alanında, yayımlandığı dönemde olağanüstü özgünlük ve güçte bir yapıt olarak karşılanan Açık Toplum ve Düşmanları adlı çalışmasıyla gerçek ününe kavuşan Karl Raimund Popperin (1902-1994) ilk kez 1934 yılında yayımlanan Bilimsel Araş... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 9 yıl, 1 ay
Daha Fazla Göster

kübra altunsoy şu an ne okuyor?

kübra altunsoy şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.