laminarya

24 takip ettiği ve 17 takip edeni var. 26 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

laminarya kütüphanesine ekledi.
Haydutlar

Karl, özgürlük ateşiyle yanan, yiğitlik ve şeref peşinde koşan, güçlü bir kahramandır. Hem bozuk düzene hem de babası yaşlı Mooru aldatarak kendisine ihanet eden ve nişanlısı Amaliayı elinden almaya kalkışan kardeşi Franza karşı mücadele etmektedir. Fakat kötülüklere meydan okurken öfkesini yenemediği için bir intikamcıya, bir zalime dönüşür.Karl ve babasının başından geçen olr, kutsal kitaplardaki kayıp oğul kıssasını hatırlatır, Karl ve Franz arasındaki mücadele ise Yusuf peygamber ve kardeşlerini çağrıştırmaktadır.

Karl, özgürlük ateşiyle yanan, yiğitlik ve şeref peşinde koşan, güçlü bir kahramandır. Hem bozuk düzene hem de babası yaşlı Mooru aldatarak kendisine ihanet eden ve nişanlısı Amaliayı elinden almaya kalkışan kardeşi Franza karşı mücadele etmektedir. ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 10 ay
laminarya okumuş.
Haydutlar

Karl, özgürlük ateşiyle yanan, yiğitlik ve şeref peşinde koşan, güçlü bir kahramandır. Hem bozuk düzene hem de babası yaşlı Mooru aldatarak kendisine ihanet eden ve nişanlısı Amaliayı elinden almaya kalkışan kardeşi Franza karşı mücadele etmektedir. Fakat kötülüklere meydan okurken öfkesini yenemediği için bir intikamcıya, bir zalime dönüşür.Karl ve babasının başından geçen olr, kutsal kitaplardaki kayıp oğul kıssasını hatırlatır, Karl ve Franz arasındaki mücadele ise Yusuf peygamber ve kardeşlerini çağrıştırmaktadır.

Karl, özgürlük ateşiyle yanan, yiğitlik ve şeref peşinde koşan, güçlü bir kahramandır. Hem bozuk düzene hem de babası yaşlı Mooru aldatarak kendisine ihanet eden ve nişanlısı Amaliayı elinden almaya kalkışan kardeşi Franza karşı mücadele etmektedir. ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 10 ay
laminarya kütüphanesine ekledi.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde

Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçeye ilk kez çevrildi. Atatürk, kitabı okuduğunda bu destansı başarıya tek kelimeyle hayran olmuştu. Derhal kitabın ülkedeki okulların, özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilmesini emretti. Türk askerleri ülkelerindeki yaşamı yenilemek için mutlaka bu kitabı okumalıydılar. O vakitler, kitap o kadar çok ilgi gördü ki, Kuran-ı Kerimden sonra en çok okunan kitap haline geldi. Bu kitap tüm yoksulluğa, imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan işadamlarına kadar, her meslekten insanın omuz omuza bir dayanışma sergileyerek, Finlandiyayı, ülkelerini geri kalmışlıktan kurtarmak için nasıl büyük bir mücadele verdiklerini, tüm insanlığa örnek olacak biçimde gözler önüne sermektedir.

******

Bu kitap,karlar altında ölüm uykusuna yatmış bir ülkenin uyanış destanıdır. Bir avuç idealist, çalışkan ve mütavazi aydının sırtladığı bu destan, sadece yaşandığı ülkenin sınırları içinde,yaşandığı zamanda ve tek bir milletin hafızasında kalmayacak kadar ufuk açıcı ve ilham verici bir mücadelenin öyküsüdür. Bu kitabın, on yıllardır dünyanın hemen hemen tüm dillerine çevrilmiş olmasına ve milletlere; cahillikle, geri kalmışlıkla, ümitsizlikle mücadele etme heyecanını aşılamasına şaşmamak gerekir! Kişisel gelişim kitaplarının, çoğu içi boş öğüt ve tavsiyelerini bir kenara bırakın! Ve Grigory Petrovun Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabına baş ucunuzda yer açın!

************

Bazı devletler, halk olarak korkunç krizler geçirir ya da tümüyle perişan bir hale düşerler. Bazı uluslar ise hayatlarına iyi bir düzen kazandırırlar. Bu misallerin her ikisi de sadece devlet adamları, bakanlar, milletvekilleri için önem taşımaz; ulusun her bir üyesini de ilgilendiren meselelerdir. İster beyin gücüyle, ister kas gücüyle çalışsın; bütün erkekler, kadınlar, yaşlılar, gençler, kentliler, köylüler, hep bu sorunları düşünmelidir.

************

Tüm imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan işadamlarına kadar, her meslekten insanın halkla omuz omuza bir dayanışma sergileyerek, ülkelerini geri kalmışlıktan kurtarmak için nasıl büyük bir uygarlık mücadelesi verdiklerini, tüm insanlığa örnek olacak bir şekilde gözler önüne sürmektedir.

************

Köylüler daha iyi, daha sıcak elbiseler giymeye başladı. İmalathanelerde binlerce elbise, palto, kundura ve iç çamaşırı üretimine başlandı. Her şey için en sağlam ve en güzel malzemeler seçildi. Bu elbiseleri giyen köylüler, bir bayram manzarası gösterir oldu. Yüzlerce yamadan meydana gelmiş paçavra elbiseler ortadan kalktı. Öksürükler, nezleler, bronşitler ve soğuk algınlıkları kesildi. Verem kurbanları yarı yarıya azaldı, çocuk ölümleri durdu. Trahomun kökü kazındı. Birçok yhalk, böyle bir hastalığın varlığını bile unuttu. Artık herkes daha sağlıklı ve sağlamdı...Beyaz Zambaklar Ülkesinde, bir modernleşme projesinin başarıya ulaşma öyküsüdür. Bu kitap, ülkesini ilerletme arzusunu taşıyan milletlere bu uğurda nasıl çalışılacağını ve neler yapılması gerektiğini gösterir.

******

Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçeye ilk kez çevrildi. Atatürk, kitabı okuduğunda bu destansı başarıya tek kelimeyle hayran olmuştu. Derhal kitabın ülkedeki okulların, özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilme... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 10 ay
laminarya okumuş.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde

Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçeye ilk kez çevrildi. Atatürk, kitabı okuduğunda bu destansı başarıya tek kelimeyle hayran olmuştu. Derhal kitabın ülkedeki okulların, özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilmesini emretti. Türk askerleri ülkelerindeki yaşamı yenilemek için mutlaka bu kitabı okumalıydılar. O vakitler, kitap o kadar çok ilgi gördü ki, Kuran-ı Kerimden sonra en çok okunan kitap haline geldi. Bu kitap tüm yoksulluğa, imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan işadamlarına kadar, her meslekten insanın omuz omuza bir dayanışma sergileyerek, Finlandiyayı, ülkelerini geri kalmışlıktan kurtarmak için nasıl büyük bir mücadele verdiklerini, tüm insanlığa örnek olacak biçimde gözler önüne sermektedir.

******

Bu kitap,karlar altında ölüm uykusuna yatmış bir ülkenin uyanış destanıdır. Bir avuç idealist, çalışkan ve mütavazi aydının sırtladığı bu destan, sadece yaşandığı ülkenin sınırları içinde,yaşandığı zamanda ve tek bir milletin hafızasında kalmayacak kadar ufuk açıcı ve ilham verici bir mücadelenin öyküsüdür. Bu kitabın, on yıllardır dünyanın hemen hemen tüm dillerine çevrilmiş olmasına ve milletlere; cahillikle, geri kalmışlıkla, ümitsizlikle mücadele etme heyecanını aşılamasına şaşmamak gerekir! Kişisel gelişim kitaplarının, çoğu içi boş öğüt ve tavsiyelerini bir kenara bırakın! Ve Grigory Petrovun Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabına baş ucunuzda yer açın!

************

Bazı devletler, halk olarak korkunç krizler geçirir ya da tümüyle perişan bir hale düşerler. Bazı uluslar ise hayatlarına iyi bir düzen kazandırırlar. Bu misallerin her ikisi de sadece devlet adamları, bakanlar, milletvekilleri için önem taşımaz; ulusun her bir üyesini de ilgilendiren meselelerdir. İster beyin gücüyle, ister kas gücüyle çalışsın; bütün erkekler, kadınlar, yaşlılar, gençler, kentliler, köylüler, hep bu sorunları düşünmelidir.

************

Tüm imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan işadamlarına kadar, her meslekten insanın halkla omuz omuza bir dayanışma sergileyerek, ülkelerini geri kalmışlıktan kurtarmak için nasıl büyük bir uygarlık mücadelesi verdiklerini, tüm insanlığa örnek olacak bir şekilde gözler önüne sürmektedir.

************

Köylüler daha iyi, daha sıcak elbiseler giymeye başladı. İmalathanelerde binlerce elbise, palto, kundura ve iç çamaşırı üretimine başlandı. Her şey için en sağlam ve en güzel malzemeler seçildi. Bu elbiseleri giyen köylüler, bir bayram manzarası gösterir oldu. Yüzlerce yamadan meydana gelmiş paçavra elbiseler ortadan kalktı. Öksürükler, nezleler, bronşitler ve soğuk algınlıkları kesildi. Verem kurbanları yarı yarıya azaldı, çocuk ölümleri durdu. Trahomun kökü kazındı. Birçok yhalk, böyle bir hastalığın varlığını bile unuttu. Artık herkes daha sağlıklı ve sağlamdı...Beyaz Zambaklar Ülkesinde, bir modernleşme projesinin başarıya ulaşma öyküsüdür. Bu kitap, ülkesini ilerletme arzusunu taşıyan milletlere bu uğurda nasıl çalışılacağını ve neler yapılması gerektiğini gösterir.

******

Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçeye ilk kez çevrildi. Atatürk, kitabı okuduğunda bu destansı başarıya tek kelimeyle hayran olmuştu. Derhal kitabın ülkedeki okulların, özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilme... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 10 ay
laminarya kütüphanesine ekledi.
Büyük Umutlar

Fakir bir çocuk olan Pip küçük yaşta anne ve babasını kaybetmiş, ablasıyla birlikte yaşamaktadır. Bir gün mezarlıkta kaçak bir mahkûmla karşılaşır ve ablasının mutfağından aşırdığı yiyeceklerle bu adama yardım eder. Kaçak mahkûm, Pipin yardımlarını asla unutmayacaktır.Çoğu eleştirmen tarafından modern romana uzanan önemli bir adım olarak görülen bu şiirsel eseri Ayşe Esra İyidoğanın usta çevirisiyle sunuyoruz okuyucularımıza...

******

Yazar bu kitabında servetin ahlâkı yozlaştırmasını ve insanın kalbinde doğurduğu ümitleri anlatmaktadır. MEB Talim ve Terbiye Kurulu‘nun 2243 sayılı Tebliğler Dergisi‘nde yayınlanan kararı ile ilköğretim okulu öğrencilerine tavsiye edilmiştir.

************

Bir katibin oğlu olarak dünyaya geldi. Ailesinin ekonomik sıkıntıları nedeniyle dokuz yaşındayken okuldan ayrılıp bir fabrikada çalışmaya başladı. Bu yıllardaki deneyimlerinin kendisinde bıraktığı izler, sonraları yazacağı romanların çoğunu biçimlendirmiştir.1835te bir gazetenin parlamento muhabiri okuduktan sonra çeşitli gazete ve dergilerde çizgi roman, öykü ve denemeler yayımladı. Kısa sürede adını duyurarak sevilen bir yazar durumuna geldi. 1838de yazdığı Oliver Twist adlı romanı ona çok büyük bir ün sağladı. Eserlerinde Sanayi Devrimi sırasında geniş halk kitlelerinin çektiği yoksulluk ve acıları gerçekçi bir dille yansıtmıştır.Dickensın 1860da yazdığı Büyük Umutların kahramanı Pip, yetim bir çocukken rastlantılarla büyük bir servet sahibi olarak Londranın aristokratlarının arasına girer. Bol paraya alışan Pip, eline geçen servetin kaynağını öğrenince dehşete düşer; gerçek bir centilmen olmaya çalışır.Yazar, bu en iyi eserinde züppeliğin soysuzlaştırıcı etkisini yine gerçekçilikle derinlemesine işler. Bu roman, servetin ahlak yozlaştırması ve insanda yarattığı umutlar üzerine yapılmış çarpıcı bir yorumdur.

************

Doğan yeni günle birlikte gelecek hayallerimle ilgili önemli bir değişime yöneldim. Doğan güneş hayatımı öyle bir aydınlattı ki artık hiçbir şeyin aynı olmayacağının bilincine vardım. O an için aklımdaki tek konu, gideceğim güne kadar daha altı gün olmasıydı. Ben gidene kadar Londraya bir şey olacak diye ödüm kopuyordu. Ben oraya gittiğimde de şehrin harabeye dönmüş olmasından ya da yok olmasından kaygılanıyordum.

************

Charles Dickensın bütün zamanların en çok ilgi gören kitabı Büyük Umutlar yeniden Türkçede. 1997 yılında yeniden filme uyarlanan ‘Büyük Umutlar Hollywoodun yıldızlarını bir araya getirmişti. Romanda, ergenlik dönemine yeni bir adım atan Finnin ulaşılmaz bir kadına olan büyük aşkı konu ediliyor. Dickensın romanları içinde konu ve işleyiş açısından bambaşka ve üstün özelliklere sahip bir roman. Kısa adı Pip olan Phillip, küçük bir çocukken anne ve babasının mezarı başında kaçak bir mahkumla karşılaşır. Ablasının mutfağından yiyecek çalarak bu mahkuma yardım eder. Kaçak mahkum Pipin ona yaptığı yardımı unutmaz.

************

İngiliz Edebiyatındaki haklı ünü, Dünya Edebiyatında da sağlam bir yere oturan Charles Dickens; kapitalizm öncesi çağın eşiğindeki Londrada 1812 yılında doğdu.
O çağın vahşetlerinden biri olan çocuk işçiler ve onların sömürülmelerinin yakın tanığı oldu; kendi çocukluğu da işçilikle geçti.
Charles Dickensin yayınevimizden çıkan beşinci yapıtı Büyük Umutlar; hem çağındaki emekçilerin yaşam koşullarını, hem suç ve suçlular dünyasını zeki bir çocuğun ustaca esprileri ve derin gözlem gücüyle yansıtır. Her sayfasında dostluğu, gerilimi, yükselişi ve düşüşü işleyen, yer yer polisiyeye de yaslanan kurgusuyla göz dolduran mükemmel bir yapıt...


************

İngiliz edebiyatının dev yazarı Charles Dickensın onuncu romanı Büyük Umutlar, onun en beğenilen, en çok okunan yapıtı. Bu romanında yazar, insanlar arasındaki sevgisizliğe, ikiyüzlülüğe karşı çıkarken, para hırsı ve ayrımcılık üzerine kurulu toplum düzenine de acımasızca saldırıyor. Büyük Umutlar, yazarın canlandırdığı çok renkli, unutulmaz kahramanlarının yer aldığı romanı: Garip bir mirasa konarak Londraya gidip ‘Beyefendi konumuna gelen köylü gen. Pip, esli tragedyalardaki öç ve kahır tanrıçalarını andıran Bayan Havisham, onun evlatlığı ve kurbanı güzel Estella, dalkavuk ruhlu, ikiyüzlü Pumblechook Amca, eli maşalı Abla, bataklıkların korkulu düşü katil Magwitch, ünlü olduğu kadar tuhaf huylu avukat Jaggers, genç köy öğretmeni Biddy, köyün demircisi Joe Gargery. Charles Dickens, bu ölümsüz romanında da çirkinliklerin karşısına çıkarken, doğa ve insan sevgisiyle dolu bir dünya yaratıyor. Gönlü karasevda ile, gözü yükselme hırsıyla perdelenmiş köy kökenli genç Pipin, ‘Büyük Umutlarını gerçekleştirebilmenin doğru yolunu ararken yaşadıklarının olağanüstü öyküsüdür bu roman.

************

Büyük Umutlar, kırsal kesimden gelen yoksul bir çocuğun sosyal düzlemde yükselme masalıdır. Dickens, David Copperfieldden yaklaşık on yıl sonra, olgunluk ve yaşlılık döneminde, bir kez daha geri dönüp kendi hayatının izdüşümleri üzerinden bir gelişme romanı sunuyor bize. Bir üst sosyal düzleme tırmanma çabalarının boşa gittiğini, yanlış hedeflere, gerçekçi olmayan ideallere bağlanan umutların çöktüğünü gören Pip, bu dikenli yolu terk edecektir; çünkü içinde hareket etmeye çalıştığı sosyal kesim, genç bir insanın gelişmesine olanak vermez. Sahtekârlığın, ikiyüzlülük, aldatma, şiddet ve yapmacıklığın ağır bastığı bu üst-sınıf dünyasında aşk ve güvenin yeri yoktur. Dickensın bugün çoğu eleştirmenlerce modern romana bir adım olarak kabul edilen bu metni, aynı zamanda sanatsal yönü en güçlü, en olgun, en kusursuz çalışması olarak da görülmektedir.

******

Fakir bir çocuk olan Pip küçük yaşta anne ve babasını kaybetmiş, ablasıyla birlikte yaşamaktadır. Bir gün mezarlıkta kaçak bir mahkûmla karşılaşır ve ablasının mutfağından aşırdığı yiyeceklerle bu adama yardım eder. Kaçak mahkûm, Pipin yardımlarını a... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 10 ay
laminarya okumuş.
Büyük Umutlar

Fakir bir çocuk olan Pip küçük yaşta anne ve babasını kaybetmiş, ablasıyla birlikte yaşamaktadır. Bir gün mezarlıkta kaçak bir mahkûmla karşılaşır ve ablasının mutfağından aşırdığı yiyeceklerle bu adama yardım eder. Kaçak mahkûm, Pipin yardımlarını asla unutmayacaktır.Çoğu eleştirmen tarafından modern romana uzanan önemli bir adım olarak görülen bu şiirsel eseri Ayşe Esra İyidoğanın usta çevirisiyle sunuyoruz okuyucularımıza...

******

Yazar bu kitabında servetin ahlâkı yozlaştırmasını ve insanın kalbinde doğurduğu ümitleri anlatmaktadır. MEB Talim ve Terbiye Kurulu‘nun 2243 sayılı Tebliğler Dergisi‘nde yayınlanan kararı ile ilköğretim okulu öğrencilerine tavsiye edilmiştir.

************

Bir katibin oğlu olarak dünyaya geldi. Ailesinin ekonomik sıkıntıları nedeniyle dokuz yaşındayken okuldan ayrılıp bir fabrikada çalışmaya başladı. Bu yıllardaki deneyimlerinin kendisinde bıraktığı izler, sonraları yazacağı romanların çoğunu biçimlendirmiştir.1835te bir gazetenin parlamento muhabiri okuduktan sonra çeşitli gazete ve dergilerde çizgi roman, öykü ve denemeler yayımladı. Kısa sürede adını duyurarak sevilen bir yazar durumuna geldi. 1838de yazdığı Oliver Twist adlı romanı ona çok büyük bir ün sağladı. Eserlerinde Sanayi Devrimi sırasında geniş halk kitlelerinin çektiği yoksulluk ve acıları gerçekçi bir dille yansıtmıştır.Dickensın 1860da yazdığı Büyük Umutların kahramanı Pip, yetim bir çocukken rastlantılarla büyük bir servet sahibi olarak Londranın aristokratlarının arasına girer. Bol paraya alışan Pip, eline geçen servetin kaynağını öğrenince dehşete düşer; gerçek bir centilmen olmaya çalışır.Yazar, bu en iyi eserinde züppeliğin soysuzlaştırıcı etkisini yine gerçekçilikle derinlemesine işler. Bu roman, servetin ahlak yozlaştırması ve insanda yarattığı umutlar üzerine yapılmış çarpıcı bir yorumdur.

************

Doğan yeni günle birlikte gelecek hayallerimle ilgili önemli bir değişime yöneldim. Doğan güneş hayatımı öyle bir aydınlattı ki artık hiçbir şeyin aynı olmayacağının bilincine vardım. O an için aklımdaki tek konu, gideceğim güne kadar daha altı gün olmasıydı. Ben gidene kadar Londraya bir şey olacak diye ödüm kopuyordu. Ben oraya gittiğimde de şehrin harabeye dönmüş olmasından ya da yok olmasından kaygılanıyordum.

************

Charles Dickensın bütün zamanların en çok ilgi gören kitabı Büyük Umutlar yeniden Türkçede. 1997 yılında yeniden filme uyarlanan ‘Büyük Umutlar Hollywoodun yıldızlarını bir araya getirmişti. Romanda, ergenlik dönemine yeni bir adım atan Finnin ulaşılmaz bir kadına olan büyük aşkı konu ediliyor. Dickensın romanları içinde konu ve işleyiş açısından bambaşka ve üstün özelliklere sahip bir roman. Kısa adı Pip olan Phillip, küçük bir çocukken anne ve babasının mezarı başında kaçak bir mahkumla karşılaşır. Ablasının mutfağından yiyecek çalarak bu mahkuma yardım eder. Kaçak mahkum Pipin ona yaptığı yardımı unutmaz.

************

İngiliz Edebiyatındaki haklı ünü, Dünya Edebiyatında da sağlam bir yere oturan Charles Dickens; kapitalizm öncesi çağın eşiğindeki Londrada 1812 yılında doğdu.
O çağın vahşetlerinden biri olan çocuk işçiler ve onların sömürülmelerinin yakın tanığı oldu; kendi çocukluğu da işçilikle geçti.
Charles Dickensin yayınevimizden çıkan beşinci yapıtı Büyük Umutlar; hem çağındaki emekçilerin yaşam koşullarını, hem suç ve suçlular dünyasını zeki bir çocuğun ustaca esprileri ve derin gözlem gücüyle yansıtır. Her sayfasında dostluğu, gerilimi, yükselişi ve düşüşü işleyen, yer yer polisiyeye de yaslanan kurgusuyla göz dolduran mükemmel bir yapıt...


************

İngiliz edebiyatının dev yazarı Charles Dickensın onuncu romanı Büyük Umutlar, onun en beğenilen, en çok okunan yapıtı. Bu romanında yazar, insanlar arasındaki sevgisizliğe, ikiyüzlülüğe karşı çıkarken, para hırsı ve ayrımcılık üzerine kurulu toplum düzenine de acımasızca saldırıyor. Büyük Umutlar, yazarın canlandırdığı çok renkli, unutulmaz kahramanlarının yer aldığı romanı: Garip bir mirasa konarak Londraya gidip ‘Beyefendi konumuna gelen köylü gen. Pip, esli tragedyalardaki öç ve kahır tanrıçalarını andıran Bayan Havisham, onun evlatlığı ve kurbanı güzel Estella, dalkavuk ruhlu, ikiyüzlü Pumblechook Amca, eli maşalı Abla, bataklıkların korkulu düşü katil Magwitch, ünlü olduğu kadar tuhaf huylu avukat Jaggers, genç köy öğretmeni Biddy, köyün demircisi Joe Gargery. Charles Dickens, bu ölümsüz romanında da çirkinliklerin karşısına çıkarken, doğa ve insan sevgisiyle dolu bir dünya yaratıyor. Gönlü karasevda ile, gözü yükselme hırsıyla perdelenmiş köy kökenli genç Pipin, ‘Büyük Umutlarını gerçekleştirebilmenin doğru yolunu ararken yaşadıklarının olağanüstü öyküsüdür bu roman.

************

Büyük Umutlar, kırsal kesimden gelen yoksul bir çocuğun sosyal düzlemde yükselme masalıdır. Dickens, David Copperfieldden yaklaşık on yıl sonra, olgunluk ve yaşlılık döneminde, bir kez daha geri dönüp kendi hayatının izdüşümleri üzerinden bir gelişme romanı sunuyor bize. Bir üst sosyal düzleme tırmanma çabalarının boşa gittiğini, yanlış hedeflere, gerçekçi olmayan ideallere bağlanan umutların çöktüğünü gören Pip, bu dikenli yolu terk edecektir; çünkü içinde hareket etmeye çalıştığı sosyal kesim, genç bir insanın gelişmesine olanak vermez. Sahtekârlığın, ikiyüzlülük, aldatma, şiddet ve yapmacıklığın ağır bastığı bu üst-sınıf dünyasında aşk ve güvenin yeri yoktur. Dickensın bugün çoğu eleştirmenlerce modern romana bir adım olarak kabul edilen bu metni, aynı zamanda sanatsal yönü en güçlü, en olgun, en kusursuz çalışması olarak da görülmektedir.

******

Fakir bir çocuk olan Pip küçük yaşta anne ve babasını kaybetmiş, ablasıyla birlikte yaşamaktadır. Bir gün mezarlıkta kaçak bir mahkûmla karşılaşır ve ablasının mutfağından aşırdığı yiyeceklerle bu adama yardım eder. Kaçak mahkûm, Pipin yardımlarını a... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 10 ay
Daha Fazla Göster

laminarya şu an ne okuyor?

laminarya şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (2 yazar)

Favori yazarı yok.