Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portakalı, "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü"dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelos'un çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zeze'nin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı "yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını" söyler.
Aydın Emeç'in, güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği Şeker Portakalı'nın başkahramanı Zeze'nin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.
Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portaka... tümünü göster
Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portakalı, "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü"dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelos'un çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zeze'nin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı "yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını" söyler.
Aydın Emeç'in, güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği Şeker Portakalı'nın başkahramanı Zeze'nin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.
Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portaka... tümünü göster
“Etgar Keret bir dâhi… Kahkahalarla güldürüyor.”
-The New York Times-
“Kara mizahı seviyorsanız, bundan iyisini bulamazsınız.”
-Baltimore Sun-
Orta Doğu’nun en parlak yıldızı olarak nitelenen Etgar Keret’ten soluk soluğa okunacak bir kara mizah şaheseri: Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü!
Prensip sahibi olduğundan otobüsünü asla bekletmeyen bir şoför, Interpol’ün peşine düştüğü küçük bir kız kılığına girmiş bir cüce, cehennem kapısındaki küçük delikten yakınlardaki bir kasabaya inen insanlar, sadece intihar edenlerin gittiği ve içinde yaşadığımızdan pek farkı olmayan sıkıcı bir öbür dünya, merhamet sahibi bir tetikçi ve merhametsiz bir Tanrı… Keret’in dünyası hareketi, oyunbazlığı ve hayalle gerçeği incelikle kaynaştırmasıyla benzersiz bir okuma tecrübesi sunuyor. Günümüz insanının hayatının sıradan kesitlerini zarif dokunuşlarla bileyerek gerçekliğin sınırlarını yeniden tanımlayan bu ironi ve mizah yüklü, keskin öyküler sayfalara sığmamaya, okuyanların zihinlerine kancalar atmaya fena halde niyetli.
Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü; tuhaf, iddialı ve bangır bangır sesiyle kolay kolay unutulmayacak bir kitap.
“Kitap okumayı sevmeyenler bile bağımlısı olacak.”
– Boston Globe-
“Etgar Keret bir dâhi… Kahkahalarla güldürüyor.”
-The New York Times-
“Kara mizahı seviyorsanız, bundan iyisini bulamazsınız.”
-Baltimore Sun-
Orta Doğu’nun en parlak yıldızı olarak nitelenen Etgar Keret’ten soluk soluğa okunacak bir kara miz... tümünü göster
Vikitap'a üye blogger'ların (blogger, blogcu, wordpress, tumblr vd. gibi blog yazarlarının) bir araya gelip birbirlerine destek olmalarını ve tüm bloggerların kendi bloglarını tanıtmasını sağlamayı amaçlamaktadır grup. Benim desteğe ihtiyacım yok, kendi ayaklarım üzerinde de dururum diyorsanız eğer; en azından diğerlerinin sizi tanıması için bir fırsat verin.
Vikitap'a üye blogger'ların (blogger, blogcu, wordpress, tumblr vd. gibi blog yazarlarının) bir araya gelip birbirlerine destek olmalarını ve tüm bloggerların kendi bloglarını tanıtmasını sağlamayı amaçlamaktadır grup. Benim desteğe ihtiyacım yok, ke... tümünü göster
Kime veya kimlere daha çok teşekkür borçluyum, sayıları pek çok, ancak en büyük alacaklılarım kimler; buna kolay karar veremiyorum. Süleyman Bey Demirele mi, yoksa Turgut Bey Özala mı; birisi başbakan ve değeri müsteşar geldiler, ben ayrıldım. Halbuki planlamayı ve işimi ne çok seviyordum, orada az zamanda çok ve büyük işler yapmıştık; başbakanlıkta bir küçük daireyi, uzun vadeli planlar deniyordu, bir üniversiteye çevirmiştik, üniversiteler hep uykudaydılar, bu ülkede ilk dış ticaret hadleri veya ilk üç ticaret hadleri endekslerini biz çıkardık.
Kime veya kimlere daha çok teşekkür borçluyum, sayıları pek çok, ancak en büyük alacaklılarım kimler; buna kolay karar veremiyorum. Süleyman Bey Demirele mi, yoksa Turgut Bey Özala mı; birisi başbakan ve değeri müsteşar geldiler, ben ayrıldım. Halbuk... tümünü göster