Çile
Gaiblerden bir ses geldi: Bu adam,
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
Gök devrildi, künde üstüne künde…
Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!
Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!
Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent,
Ok çekti yukardan, üstüme avcı.
Ateşten zehrini tattım bu okun.
Bir anda kül etti can elmasımı.
Sanki burnum, değdi burnuna (yok)un
Kustum, öz ağzımdan kafatasımı.
(Kitabın İçinden)
Çile
Gaiblerden bir ses geldi: Bu adam,
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
Gök devrildi, künde üstüne künde…
Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!
Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!
Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent,
... tümünü göster
Hasan Sabbah'ın Alamut Kalesi'nin, Cennet Bahçelerinin ve Fedaîlerinin Tarihi Romanı. Hıristiyanların zaman ölçüsü ile 1092 yılının ilk baharında hatırı sayılır büyüklükte bir kervan, Semerkant'tan başlayarak Buhara üzerinden Horasan'ın kuzeyindeki Elbruz platosuna dek uzanan, bir zamanlar muzaffer orduların kullandığı eski yolun üzerinde ağır ağır ilerliyordu. Karların erimeye başlamasıyla birlikte Buhara'dan ayrılan kervan haftalardır yollardaydı... Avni oğlum, Tahir'in torunu! demişti ona. Doğruca Demavend Dağına giden yolu tut. Rey'e ulaşınca Şahrud Irmağına giden yolu sor. Irmağın kaynağı sarp bir vadide bulunmaktadır; oraya çık. Büyük bir kale göreceksin: Bu yerin ismi Alamut Kalesi'dir, yani kartal yuvası.
Hasan Sabbah'ın Alamut Kalesi'nin, Cennet Bahçelerinin ve Fedaîlerinin Tarihi Romanı. Hıristiyanların zaman ölçüsü ile 1092 yılının ilk baharında hatırı sayılır büyüklükte bir kervan, Semerkant'tan başlayarak Buhara üzerinden Horasan... tümünü göster
Hasan El Sabah ve Haşhaşilere ilgi duyuyorsanız muhakkak kütüphanenizde olması gereken bir eser. Lewis, Haşhaşilerin çıkışını, zaferlerini ve ani ölümünü herkesin anlayabileceği bir üslupla anlatıyor. (The New Yorker) Eğitici, ilginç ve iyi araştırılmış bir kitap. (Dhirendra Vajpey, North Iowa Üniversitesi) Şık ve aklı başında bir alim... Lewis, efsanelerin arasından gerçekleri ustalıkla çekip çıkarıyor. (Economist) Profesör Lewis, her zamanki titizliği, dürüstlüğü ve becerikliliğiyle bir başarıya daha imzasını atıyor. (Times Literary Supplement) Hiç kimse İslam tarihini Profesör Bernard Lewis kadar büyük bir yetkinlikle, zekice ve okuyucunun edebi zevkine de hitap edecek bir üslupla kaleme alamamıştır. (Sunday Times) Assassin (Haşhaşi; suikastçı, katil) bugün Avrupa dillerinde yaygın olarak kullanılan bir sözcük olsa da Arapçadan Batı dillerine geçmesi, Haşhaşi adıyla bilinen gizli İslami tarikatın hem Haçlıların hem de Müslüman kurumların yüreğine korku saldığı Haçlı Seferleri döneminde olmuştur. Elinizdeki kitapta Bernard Lewis, hem Haşhaşi tarikatının köklerinin izini İslamın Şia kolu içinde sürüyor hem de tarikatın öğretilerinin, gizemli ve efsanevi lider Şeyh-ül Cebel'in yani Hasan Sabbah'ın hayat hikayesinin kaydını düşüyor. Haşhaşiler tarihte cinayeti planlı, sistematik ve uzun vadeli bir şekilde siyasi bir silah olarak kullanan ilk gruptu. Geçen zaman içinde idealleri ve yöntemleri pek çokları tarafından taklit edilmiştir. Haşhaşiler, tarihin bu ilk teröristleri hakkında yazılmış en anlaşılır, en kolay okunur ve en yetkin çalışma kabul edilmektedir.
Hasan El Sabah ve Haşhaşilere ilgi duyuyorsanız muhakkak kütüphanenizde olması gereken bir eser. Lewis, Haşhaşilerin çıkışını, zaferlerini ve ani ölümünü herkesin anlayabileceği bir üslupla anlatıyor. (The New Yorker) Eğitici, ilginç ve iyi ar... tümünü göster
Bu kitabı okumaya normal bir kitap gibi birinci sayfadan başlayın. İlk bölümün sonunda, önünüze bir yol ayrımı çıkacak. Kararınızı verin ve ilgili bölüme gidin. Her bölümün sonunda seçimlerinizle kaderinizi kontrol etmeye devam edeceksiniz.Kitabı okurken bazen hiç beklemediğiniz bir yere ulaşacak, bazen de kendinizi daha önce olduğunuz yerde bulacaksınız. Hayatın size neler hazırladığını asla bilemezsiniz. Ama şunu biliyorsunuz, iyilikler her zaman ödüllendirilmiyor ve bazen hatalı kararlar, şahane olayların başlangıcı olabiliyor. Her yolculuğun sonunda başa dönüp tekrar başlayın, unutmayın, herkes ikinci bir şansı hak eder. Yüzlerce farklı hayat sizi bekliyor. İyi şanslar.
Elinizdeki romanın kahramanı sizsiniz!
Bu şahane roman size yepyeni dünyalar sunuyor: Siz okudukça dönen, şoklar ve mucizelerle dolu dünyalar!
Köşkün biricik efendisi mi olacaksınız, nehir kenarında yaşayan bir evsiz mi?
Hayatınızın aşkıyla sonsuza dek mutlu ve sakin bir hayatınız mı olsun, yoksa zirvede tek başına bir bilim insanı olarak mı öleceksiniz?
Japonya'da Zen rahibinin yanında mı bitecek öykünüz, New York'da bir karavanda mı?
Kader mi hayatımızı yönlendiriyor yoksa yaptığımız tercihler mi?
Gerçek hayatta geçmişinizi değiştiremezsiniz ama Şahane Hatalar'da imkansız diye bir şey yok!
Yine de küçük bir uyarı, seçimlerinizi dikkatli yapın.
"Tıpkı hayatın kendisi gibi, ne zaman ne olacağını asla tahmin edemeyeceğiniz, dopdolu bir kitap."
Forbes
"Uyuşturucu, tecavüz, patlama, sevgi, aşk, huzur. Duygulu anlatım, kapkara mizah."
Publishers Weekly
"Raydan çıkmaya hazır mısınız?"
NY Times
"Başroldesiniz, hakkını verin."
Newsweek
Bu kitabı okumaya normal bir kitap gibi birinci sayfadan başlayın. İlk bölümün sonunda, önünüze bir yol ayrımı çıkacak. Kararınızı verin ve ilgili bölüme gidin. Her bölümün sonunda seçimlerinizle kaderinizi kontrol etmeye devam edeceksiniz.Kitabı oku... tümünü göster
Geçtiğimiz yıllarda Piraye adını taşıyan kitabı ile gündeme gelen Canan Tan, bu kez Eroinle Dans isimli romanı ile okurla buluşuyor.Eroin konusunda, bilimsel ya da günlük tarzında, pek çok kitap yazıldı. Türk ya da yabancı, günlük tutan eroin bağımlıları, anılarını paylaştılar okurlarla. Bulanık kafalarıyla, edebi kaygı gütmeden, bulutların üzerindeki serüvenlerini anlattılar.Gerçek anlamda bir eroin romanı yazmak isteyişim bundan, diyor Canan Tan.Beyinlerin damağında edebiyat tadını duyarak da okunabilmeliydi eroinin hikayesi... Romandaki karakterlerin hepsi hayal ürünü. Ama yaşadıkları öylesine gerçek ki... Eylülü, Dünyayı ya da Alevi değilse bile Ayşeleri, Zeynepleri, Özgeleri bulabilirsiniz yakın çevrenizde...Eroinle Dans, yalnızca bir eroin öyküsü değil. Sigara ve içkiyle başlayıp esrar, kokain, sakinleştirici ya da uyarıcı haplarla süren, uzun, upuzun bir yolun son noktası eroin. Merak, macera arayışı, çarpık ilişkilerin yaşandığı arkadaş çevreleri, rastlantı sonucu içinde bulunulan topluluğa uyum çabaları, bu konulara en uzak duran kişileri bile nasıl da içine çekebiliyor. Romanın iki kahramanı Eylül ve Dünyanın başına gelenler de bunlardan farklı değil. Eylül, ailesinin biricik prensesi; el bebek gül bebek büyütülmüş en iyi okullarda okutulmuş pırıl pırıl bir genç kız. Yolundan sapmasını haklı çıkaracak hiçbir dayanağı yok. Ancak, çok güçlü arkadaşlık ve dostluk bağları bazen bataklığa sürükleyebiliyor insanları. Eroinle Dans, hem güçlü bir arkadaşlığı, hem de böylesine güçlü bir arkadaşlığın sonuçlarını anlatıyor.
Geçtiğimiz yıllarda Piraye adını taşıyan kitabı ile gündeme gelen Canan Tan, bu kez Eroinle Dans isimli romanı ile okurla buluşuyor.Eroin konusunda, bilimsel ya da günlük tarzında, pek çok kitap yazıldı. Türk ya da yabancı, günlük tutan eroin bağımlı... tümünü göster