Yunus Emre' nin nefesinin bu gün hâlâ bu kadar canlı olmasında en büyük etken, insanların psikolojik ihtiyaçlarını gidermesidir. O sadece bir derviş, bir mutasavvıf, bir halk ozanı değil, aynı zamanda bir "sosyal psikolog"dur. Anadolu insanının travmalarını çözen, toplumsal huzuru sağlayan ve yeni bir kültür iklimi, adeta bir "Yunus iklim kuşağı" oluşturan bu büyük halk ozanı aslında bugünün insanına çok şey söylüyor!
...Onun şiirlerinden yansıyan bilgeliğe çok ihtiyacımız var...
Yunus Emre' nin nefesinin bu gün hâlâ bu kadar canlı olmasında en büyük etken, insanların psikolojik ihtiyaçlarını gidermesidir. O sadece bir derviş, bir mutasavvıf, bir halk ozanı değil, aynı zamanda bir "sosyal psikolog"dur. Anadolu ... tümünü göster
Prof. Dr. Nevzat Tarhan Duyguların Dili’nde insanoğlunun sahip olduğu olumlu ve olumsuz tüm duyguları (sevgi, merhamet, güven, adalet, sabır, vefa, ümit, iyimserlik, merhamet, bencillik, gurur, kibir, şüphe, öfke, kin, üstünlük, üzüntü, nefret, kıskançlık) tek tek çözümlüyor. Olumlu duyguları daha etkin kullanma yollarını gösterirken, olumsuz duygularla mücadele yöntemlerini ve bunların bireysel ve toplumsal faydaya nasıl tahvil edilebileceğini açıklıyor.
Sol beyni eril, sağ beyni dişil olarak niteleyen Tarhan, kitabında bu iki beynin alanını doğru yerde kullanmak yönünde tavsiyeler veriyor. Bu noktada ön beyin alanıyla ilgili yeni bilgiler devreye giriyor. Akılla duyguyu birleştiren ön beyin, bilgileri işleme sürecini gerçekleştiriyor. Bunu için, iki beyin lobu arasında koordinasyon saylayabilen kişiler, akıl ve duygu dengesini doğru kuruyorlar.
Tarhan bir anlamda duygusal zekâyı doğrunun ve batının değerleriyle yeniden yorumluyor. Zaten yazara göre, kitabın amacı da; insana duyguların kökenini anlatıp, kendi kendisini yönlendirmesini sağlamak.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan Duyguların Dili’nde insanoğlunun sahip olduğu olumlu ve olumsuz tüm duyguları (sevgi, merhamet, güven, adalet, sabır, vefa, ümit, iyimserlik, merhamet, bencillik, gurur, kibir, şüphe, öfke, kin, üstünlük, üzüntü, nefret, kıska... tümünü göster
Romanın kahramanlarından Felâtun Bey, batılılaşmayı düşünsel boyutta değil sadece lüks içinde yaşamak olarak algılayan ve bu anlayışta sürdürdüğü yaşamıyla gülünç durumlara düşen mirasyedi bir gençtir.
Râkım Efendi ise gelenek göreneklerine bağlı, çalışkan biridir. Gayretli ve azimli çalışmalarının sonucunda o, istediği hayata kavuşurken; Felâtun Bey hatalarının bedelini öder ve babasından kalan mirası bitirir. Borçlarını ödemek için yaşamının sonuna kadar çalışmak zorunda kalır. Roman boyunca doğu-batı karşılaştırması yapan yazar, bey ve efendi sözleriyle de kahramanlarının yaşam biçimlerini belirginleştirir. Zaman zaman okuyucuya öğüt verir ve onların kahramanlar hakkındaki düşüncelerini yönlendirir. Türk romanının emekleme sürecinin ürünlerinden biri olan bu eser alafrangayla alaturkayı da karşılaştırma konusu yapmıştır. Döneminin en önemli romanıdır.
******
Bu eserde; romanın kahramanlarından Felâtun Bey ile Râkım Efendi iki arkadaştır. Yanlış batılılaşmayı temsil eden ve kimlik bunalımı yaşayan Felâtun Bey, kendini çok bilgili biri olarak tanıtır. Râkım Efendi ise çalışkan, ağırbaşlı biridir. Bu iki tezat kişiliğe sahip arkadaşın yaşam şeklinden yola çıkarak yazar yanlış batılılaşmayı eleştirmektedir. O dönemin yaşam biçimini merak eden sizlerin, ilgiyle okuyacağınıza inandığımız bu romanı, özgün dilini koruyarak ve Sözlükçeli olarak yayımladık.
************
Felâtun Bey alafranga yaşamak için Üsküdardaki bahçeli güzel konağım satıp Tophanenin Beyoğluna yakın taraflarında bir ev yaptırır. Görünüşte büyük kalemlerin birinde memurdur. Ancak günlerini gezip tozmak ve eğlenmekle geçirir. Babasımn ölümünden sonra payına düşen on altı bin liralık mirası çarçur ettikten sonra yaşamın zorluğunu anlar...
******
Romanın kahramanlarından Felâtun Bey, batılılaşmayı düşünsel boyutta değil sadece lüks içinde yaşamak olarak algılayan ve bu anlayışta sürdürdüğü yaşamıyla gülünç durumlara düşen mirasyedi bir gençtir.
Râkım Efendi ise gelenek göreneklerine bağlı, ç... tümünü göster
merveaydn şu anda kitap okumuyor.