....Beklemediğim anda karşıma çıkan ayrılıkları, Aniden bastıran kışı, Aynaya her baktığımda değişen kadını, Mevsimler içinde mutlaka bir sevinç getiren yazı, Gülünce yüzleri bayram yeri olanları, Geçecek diyerek yaraya üfleyenleri, Okuduğunu anlayanları, Anlayıp da susanları, Cesur olanları, Yeniden başlayanları Ve Hayatın mutlak coşkusunu, Sizi, Seni, Her şeye rağmen üstelik Gördüğüme sevindim! ....
....Beklemediğim anda karşıma çıkan ayrılıkları, Aniden bastıran kışı, Aynaya her baktığımda değişen kadını, Mevsimler içinde mutlaka bir sevinç getiren yazı, Gülünce yüzleri bayram yeri olanları, Geçecek diyerek yaraya üfleyenleri, Okuduğunu anlayan... tümünü göster
1950lerin küçük bir sahil kasabasında yetişen Clare OBrien ve David Power, kalplerindeki arzuyu Yankı Mağarasına haykırırlar. İkisinin de tek bir dileği vardır: Kasvetli ve dedikoducu Castlebay kasabasından bir an önce kurtulmak.
Tıp öğrenimi gören David ile üniversitede burslu okuyan Clarein yolları yıllar sonra Dublinde kesişir. Ancak küçük bir kasabanın tek doktorunun oğlu ile mütevazı bir dükkân sahibinin kızının birlikte olmaları sosyal açıdan pek de mümkün değildir. Aşklarının yankısını duyabilmeleri için önlerinde aşmaları gereken pek çok engel vardır.
1950lerin küçük bir sahil kasabasında yetişen Clare OBrien ve David Power, kalplerindeki arzuyu Yankı Mağarasına haykırırlar. İkisinin de tek bir dileği vardır: Kasvetli ve dedikoducu Castlebay kasabasından bir an önce kurtulmak.
Tıp öğrenimi gören ... tümünü göster
Zorba, itaatkârın üzüntüsüyle beslenir...
"Sevgin direğimiz, üzerimize saldığın korku çatımız olmuş meğer. Mutsuzluğumuzdan örülü bir devlet yaratmışsın hepimize.
Sen en çok beni severdin ya.
En çok beni köle yapmışsın kendine." Samire, Yaşar, Lorin.
Birbirlerinin gölgesinde saklanan, birbirlerinin masalını yazan üç küskün kadın.
Yaraları doğuştan, lanetleri miras...
Yalnızlığın kuyusunun başından ayrılmadan, kederlerinin yankısını dinlediler.
Her masalın sonu gece değildi elbet.
Üç, ikiden ve dahi birden iyiydi.
Ve her yanlışın doğrusu kendi içinde gizliydi.
Kanadı kırık üç kadın, ödedikleri ağır bedellerin karşılığını, içinde çırpınıp durdukları, kapısı açık olsa da çıkıp gidemedikleri gölge kafeslerinde bekledi. İhtiyaç duydukları inanç, temize çekecekleri geçmişte saklıydı.
Zorba, itaatkârın üzüntüsüyle beslenir...
"Sevgin direğimiz, üzerimize saldığın korku çatımız olmuş meğer. Mutsuzluğumuzdan örülü bir devlet yaratmışsın hepimize.
Sen en çok beni severdin ya.
En çok beni köle yapmışsın kendine." Sa... tümünü göster
2019'da kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
2019'da kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
2018'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
2018'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
O sabah River Burnu’nda ne olduğunu kimse bilmiyordu. Beş oğlan avlanmaya çıkmıştı. Sadece dördü geri dönmüştü. Oğlanlar arkadaşlarını öldüren kurşunu kimin ateşlediğini söylemiyordu, kanıtlar dördünün de suçlu olabileceğini gösteriyordu.
Kate Marino’nun bölge savcısının yanındaki stajı çok havalı bir iş değildi. Daha ziyade okuldan erken çıkmak ve üniversiteye başvururken faydalı olması için bir mazeretti. Fakat bir gün patronu Bay Stone’a önemli bir dava verilmişti: Küçük bir kasaba olan Belle Terre’in gördüğü en büyük dava. River Burnu Oğlanları herkesin dilindeydi. Kazanın gerçekleştiği sabah yapılan kan testleri onları kötü gösterse de, bölge başsavcısı davayı olaysız bir şekilde bitirmek istiyordu. Sonuçta rütbesini onlardan birinin ailesine borçluydu.
Kate davanın üstünün kapatılmasına izin vermeyecekti. Kendi sırlarından önce başkalarınınkileri ortaya çıkarmak zordu ama Grant için adaletin sağlanmasını istiyordu. Fakat Kate, olayı araştırırken hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını öğrenmişti. Gerçeğe tehlikeli bir şekilde yaklaştıkça Kate şüphelenmeye başlamıştı: Yaşananlar gerçekten kaza mıydı?
Bir an önce gerçekler ortaya çıkmazsa birden fazla hayat tehlikeye girecekti. Kate’inki de dahil.
“Nefesinizi kesecek, yavaş yavaş artan bir gerilim.”
- Colleen Houck, / Kaplan Laneti romanının New York Times çoksatan yazarı
“Ürpertici, gergin ve tam yerinde olan sürprizlerle dolu.”
- Kirkus Reviews
“Kurgu zekice örülmüş. Araya eklenen mesajlaşmalar, yanlış anlaşılmalar ve kimliği belirsiz ama gerçekleri bilen birinin bakış açısı kitabı inanılmaz sürükleyici yapıyor.”
- Booklist
“Kurgu gerçeklerden esinlenilmiş gibi. Dört oğlanı da suçlu gibi gösterebilen bir günümüz hikâyesi. Kate’in gerçekleri bulmaya çalışması, insan ruhunun iki yönünü, teknolojinin gerçekleri nasıl çarpıtabildiğini ve güvenin ne kadar zor olduğunu gösteriyor.”
- Publishers Weekly
“Merak ve gerilim, partiler, gençlik aşkları ve birbiri üstüne eklenen ipuçları, kötüyü ve iyiyi simgeleyen karakterler bu romanı elinizden bırakmanızı imkânsız kılacak. İnanılmaz bir yaz kitabı veya kitap kulübü seçkisi olabilir… Bu roman bütün okur kitlelerine hitap ediyor.”
- Voya
O sabah River Burnu’nda ne olduğunu kimse bilmiyordu. Beş oğlan avlanmaya çıkmıştı. Sadece dördü geri dönmüştü. Oğlanlar arkadaşlarını öldüren kurşunu kimin ateşlediğini söylemiyordu, kanıtlar dördünün de suçlu olabileceğini gösteriyordu.
Kate Mar... tümünü göster
mihriban hacıoğlu şu anda kitap okumuyor.