Gündelik Mutluluğa Alışma, Hayranlık ve Kayıp Zaman adlı romanlarını da yayımladığımız Anja Meulenbeltin en ünlü romanı Utanç Bitti. Meulenbelt önce anne! Sonra sosyalistliği, feministliği, lezbiyenliği, çokeşliliği ve uyuşurucu maddeleri denemiş bir kadın. Hayatın kıyılarında değil erinliklerinde yazşamayı göze alan; sözcüklere değil hislerine, tenine, kanına, parmak uçlarına inanan biri...Yayımlandığında feminist çevrelerde büyük yankılar uyandıran ve sekiz dile çevrilen bu kitapta erkek egemen toplumun kendisine dayattığı rollerden kurtulma hikayesini kişisel, içten ve cesur bir dille anlatıyor. Feminizmden değil, onun nasıl yaşadığından söz ediyor. Kullandığımız dilin kadınları ifade edemeyecek kadar eril olan özelliklerine; kadınların parçalanmış kimliklerle yaşamak durumunda kaldğında, 1970leri sarsan cinsel devrimin cinsel ama devrimci olmadığına; solcu erkeklerin de erkek ama sevgili olmadıklarına; beyaz atlı prens masalına; kadınlarla / erkeklerle yaşanan cinsellik, kıskançlık, yalnızlık sorunlarına; aydın erkeklerin bile utançlardan arınmış kadınlarla yaşamayı beceremediklerine dikkat çekiyor.Utançlarından kurtulan, kendini, bedenini seven bir adın olmanın zor ama imkansız olmadığını gösteriyor.
Gündelik Mutluluğa Alışma, Hayranlık ve Kayıp Zaman adlı romanlarını da yayımladığımız Anja Meulenbeltin en ünlü romanı Utanç Bitti. Meulenbelt önce anne! Sonra sosyalistliği, feministliği, lezbiyenliği, çokeşliliği ve uyuşurucu maddeleri denemiş bir... tümünü göster
1883-1924 Çek asıllı Avusturyalı öykü ve roman yazarı. İnsanın korkularını, yalnızlığını, kendi kendine yabancılaşmasını ve çevresiyle iletişimsizliğini dile getirmiştir. Çok farklı açılardan yorumlanan yapıtlarını, konu ve biçim açısından edebiyat tarihinin belirli bir akımı içerisine yerleştirmek zordur. Kafka’nın yaşamı ve kişiliği ile ilgili önemli ipuçları mektupları ve günlüklerinde yer alır. Günlükleri onun kişiliğinin anlaşılmasında, çevresiyle zor ilişki kurabilmesinin ve evlilikten kaçmasının nedenleri konusunda yardımcı olur. Kafka’nın çevresiyle ilişkilerini en aza indirgeyerek kendini yazarlığa verdiği yaşama biçimini ve dünyasını açığa vurur. Dava; kahramanın açıklayamadığı bir nedenle alışageldiği yaşamından uzaklaştırılıp yepyeni bir çevreye gözlerini açmasıyla başlar. Belli bir suçu olmamasına karşın kendini savunma çabasına düşer. Hiçbir yargıçla yüz yüze gelmez, roman boyunca yargı mekanizması içinde kaybolup gider.
1883-1924 Çek asıllı Avusturyalı öykü ve roman yazarı. İnsanın korkularını, yalnızlığını, kendi kendine yabancılaşmasını ve çevresiyle iletişimsizliğini dile getirmiştir. Çok farklı açılardan yorumlanan yapıtlarını, konu ve biçim açısından edebiyat t... tümünü göster
2013'de kaç kitap okumayı planlıyorsunuz?
2013'de kaç kitap okumayı planlıyorsunuz?