mrl

6 takip ettiği ve 9 takip edeni var. 25 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

mrl bir gruba katıldı.
E-Kitap Okuyucular

E-kitap okuyucu kullananlar yada kullanmayı düşünenler, kullandığınız ürünle alakalı paylaşmak istedikleriniz, aklınıza takılanlar, üründe çıkan sorunlarla alakalı yardımlaşmalar vb. için sizleri bu başlığa bekliyorum.

Kendim de yeni bir e-kitap okuyucu (kindle paperwhite) kullanıcısı olduğum için sormak istediklerim yada danışmak istediklerim oluyor. Bu amaçla grubu açıyorum. Tabii ki tek bir markadan değil bütün markalardan konuşulsun.

Şu anda bildiğim markalar;

Amazon ürünleri olan Kindle serisi
Barnes&Nobles ürünleri olan Nook serisi
Reeder markasına ait e-kitap okuyucular
Kobo markasına ait e-kitap okuyucular

E-kitap okuyucu kullananlar yada kullanmayı düşünenler, kullandığınız ürünle alakalı paylaşmak istedikleriniz, aklınıza takılanlar, üründe çıkan sorunlarla alakalı yardımlaşmalar vb. için sizleri bu başlığa bekliyorum.

Kendim de yeni bir e-kitap ... tümünü göster

10 yıl, 11 ay
mrl okumuş bitirmiş.
Anayurt Oteli

"Ne ölü, ne sağ" bir yaşamın kahramanı Zebercet. Gözünü ilk açtığı ve yaşadığı Anayurt Oteli'yle aynı kaderi paylaşıyor: Birbirine benzeyen geçici ilişkilerle geçen günler, yalnız ve tek başına sürüklenen bir hayat.
Gecikmeli Ankara treniyle gelen -adını bile bilmediğimiz- kadın, otelde bir gece kalır ve Zebercet'in de, Anayurt Oteli'nin de sessiz akıp giden günlerinin içeriği değişir.
Küçük ayrıntıların tekdüze şaşmazlığında nerdeyse takıntılarla sürüklenen bir yaşamın öfkesi de, çaresizliği de büyük oluyor.
Türk edebiyatının unutulmaz bir tipi ve unutulmaz bir mekanı.

"Ne ölü, ne sağ" bir yaşamın kahramanı Zebercet. Gözünü ilk açtığı ve yaşadığı Anayurt Oteli'yle aynı kaderi paylaşıyor: Birbirine benzeyen geçici ilişkilerle geçen günler, yalnız ve tek başına sürüklenen bir hayat.
Gecikmeli Ankara t... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 11 ay
mrl okumak istiyor.
Veba

Albert Camus adı, çoğu okurun aklına hemen Yabancı adlı romanı getirir. Ancak, yazarın en önemli yapıtı, aslında, Veba'dır. Keskin bir gözlem gücünün desteklediği arı bir bilinçle yazılmış olan Veba, yalnızca 20. yüzyılın değil, bütün bir insanlık tarihinin ortak bir sorununa değinir: felaketin yazgıya dönüşmesi. Albert Camus'nün hiçbir yapıtında böylesine acı bir yazgı, böylesine şiirsel bir dille ele alınmamıştır. Veba, insanın ve aydınlığın şiiridir. Bu şiirde renkler alabildiğine koyu, ancak yazarın sesi o denli umut doludur. Beklenmedik bir boyuta ulaşan veba salgını, tüm Oran kenti sakinlerini önce umutsuzluğa boğar, ardından Doktor Rieux, Tarron ve Grand'ın gösterdikleri dayanışma örneği, başta yetkililer olmak üzere, herkese bir güç ve umut kaynağı olur. İşte Albert Camus'nün insana bakışı ve inancı bu noktada karşımıza çıkar.

1957 Nobel Ödülü

Albert Camus adı, çoğu okurun aklına hemen Yabancı adlı romanı getirir. Ancak, yazarın en önemli yapıtı, aslında, Veba'dır. Keskin bir gözlem gücünün desteklediği arı bir bilinçle yazılmış olan Veba, yalnızca 20. yüzyılın değil, bütün bir insanl... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 9 ay
mrl okumak istiyor.
Don Quijote (2 Cilt Takım) La Mancha'lı Yaratıcı Asilzade

124 Kısım Tekmili Bİrden Don Quijote Yapı Kredi Yayınları Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisinin yeni kitabı, İspanyol yazar Cervantesin ünlü romanı Don Quijote, tam adıyla La Manchalı Yaratıcı Asilzade Don Quijote. Kitabın sunuş yazısını yazan Prof. Jale Parlanın sözleriyle: Birinci kısmının basıldığı 1605 yılından beri en çok okunan, en çok sevilen, en çok yorumlanan ve yeniden en çok yazılan La Manchalı Şövalye Don Quijote ve silahtarı Sancho Panzanın serüvenleri, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de ilgiyle karşılanmış, ancak dilimize daha çok İngilizce ve Fransızca gibi ikinci dillerde çocuklar için hazırlanmış baskılarından yapılan çevirileriyle girmişti. Yine de, ancak bir iki tane ve ikinci dillerden de olsa, tam metin çevirileri de yapıldı. Şimdi ise, Jale Parlanın yerinde saptamalarıyla: Shakespearele birlikte belki de ilk kez modern okuru düşleyen ve sadece şövalye romanlarının değil, Rönesansta kullanılan bütün (yazınsal) türlerin otoritesini dyıkan bu önce yazarın belki postmodern anlatıyı bile nerdeyse dört yüzyıl önceden haber veren bu öncü romanı ilk kez tam anlamıyla Türkçeye kazandırılmış oluyor. La Manchalı Yaratıcı Asilzade Don Quijote, Roza Hakmenin İspanyolca aslından yaptığı tam metin çeviriyle ve Ahmet Güntanın şiir çevirileriyle nihayet dilimizde. TADIMLIKLa Manchanın, adını hatırlamadığım bir köyünde, fazla uzun zaman önce sayılmaz, evde mızrağı, eski deri kalkanı asılı asilzadelerden biri yaşardı; cılız bir beygiri, bir de tazısı vardı. İçinde koyundan ziyade sığır kaynayan çorba, çoğu gece yenen kıyma, cumartesileri yenen omlet, cuma yemeği mercimek ve bazı pazarlar fazladan yenen bir güvercin, gelirinin dörtte üçünü tüketirdi. Geri kalanı, bayramlık parlak siyah kumaştan ceket, kadife pantolon ve kadife ayakkabıya giderdi; hafta içinde sağlam kumaştan boz renkli giysilerini kuşanırdı. Evinde, kırkını aşkın bir kâhya kadın, henüz yirmisine basmamış bir kız olan yeğeni, bir de atını eyerleyen, ağaçları budayan, hem çiftlik, hem ev işlerine bakan bir delikanlı vardı. Asilzademizin yaşı, elliye yakındı; sağlam, zayıf yapılı, ince yüzlü, sabahları erkenden kalkan, ava düşkün bir adamdı. Soyadının Quijada ya da Quesada olduğu söylenir; yazarlar arasında bu konuda farklı görüşler bulunmaktaysa da, güvenilir kaynaklardan, soyadının Quejana olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, hikâyemizde bunun pek önemi yok; önemli olan, hakikatten bir nebze olsun ayrılmamak. Şunu söylemek gerekir ki, sözünü ettiğimiz asilzade, boş zamanlarında (yani yılın büyük bölümünde) şövalye romansları okumaya o kadar merak saldı ki, avlanmayı ve çiftliğini yönetmeyi neredeyse tamamen unuttu. Merakı ve bu konudaki aşırılığı öyle bir noktaya vardı ki, dönümlerce arazi satıp, okumak üzere şövalyelikle ilgili kitaplar aldı; bu konuda ne kadar kitap varsa evine yığdı. Hiçbirini, ünlü Feliciano de Silvanın kitapları kadar beğenmiyordu; çünkü onun o parlak üslûbu, karmaşık cümleleri birer inciydi; hele sık sık karşısına çıkan iltifat ve düelloya davet mektupları: Uğradığım haksızlıklar beni öylesine hâk ile yeksân ediyor ki, hakkım olarak güzelliğinizden yakınıyorum. İlâhî varlığınızı yıldızlarla güçlendiren ve yüceliğinizle haketmiş olduğunuz hakları size kazandıran yüce ilâhlar... Zavallı asilzade, bu cümlelerle aklını sıçratıyor, sırf bu iş için dirilecek olsa, Aristotelesin bile kavrayamayacağı anlamlarını çözebilmek için uykularından oluyordu. Don Belianisin başkalarında, başkalarının da Don Belianiste açtığı yaralar, kafasını kurcalıyordu; her ne kadar büyük hekimler tarafından tedavi edilse de, hem yüzünün, hem bütün vücudunun yara izleriyle kaplı olacağını düşünüyordu. Buna rağmen, yazarın kitabı, o bitmez serüvenin devam edeceğini vaat ederek bitirmesine hayrandı; birçok defa, eline kalemi alıp vaat edildiği şekilde tamamlamak geldi içinden. Daha önemli bazı düşünceler sürekli kendisine engel olmasa, şüphesiz bunu yapar, hattâ becerirdi de. Sigüenza yüksek okulu mezunu olan köyün rahibiyle, İngiliz Palmerínin mi, yoksa Galyalı Amadisin mi daha iyi bir şövalye olduğu konusunda birçok kez tartışmıştı. Ama köy berberi Üstat Nicolás hiçbirinin, Güneş Şövalyesine ulaşamayacağını, onunla bir tek, Galyalı Amadisin kardeşi Don Galaorun karşılaştırılabileceğini söylüyordu; çünkü her duruma uyabilen bir yaradılışı vardı, ağabeyi gibi yapmacıklı ve sulugöz de değildi, üstelik yiğitlikte ondan aşağı kalmazdı...

124 Kısım Tekmili Bİrden Don Quijote Yapı Kredi Yayınları Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisinin yeni kitabı, İspanyol yazar Cervantesin ünlü romanı Don Quijote, tam adıyla La Manchalı Yaratıcı Asilzade Don Quijote. Kitabın sunuş yazısını yazan Prof... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 9 ay
mrl okumak istiyor.
Amat

Kıyıda ise üç direkli, iki güverteli ve 58 toplu bir kalyon, o karanlıkta usturmaçalarını puta edip iskeleye palamar vermişti. Yelkenlerin sarılı olduğu serenler hisa edilmiş ve tez zamanda yola çıkacağını ilân için mizana direğine mavi bayrak çekilmişti. Esrarengiz adam, kalabalığı yarıp elinden tuttuğu İsrâfil'le iskeleden gemiye doğru yürümeye başladı.

...Ne var ki, sürme iskelenin kayganlığından dolayı düşmemek için midir, İsrâfil'in kuşağına 40-50 yaşlarında, iri yapılı, sırma işlemeli siyah kaput giymiş biri yapışmıştı. İşte bu adam kuşağı bırakıp küpeşteye tutundu ve güverteye ayak bastı. Bunun ilâhî düzenin bozulması demek olduğunu hiç kimse bilmeyecekti.

Kıyıda ise üç direkli, iki güverteli ve 58 toplu bir kalyon, o karanlıkta usturmaçalarını puta edip iskeleye palamar vermişti. Yelkenlerin sarılı olduğu serenler hisa edilmiş ve tez zamanda yola çıkacağını ilân için mizana direğine mavi bayrak çekilm... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 9 ay
mrl bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 9 ay
Daha Fazla Göster

mrl şu an ne okuyor?

mrl şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (7 yazar)

Favori yazarı yok.